Önder Gümüş, 'Türkler Filistinleşiyor mu? başlıklı yazısında, Arazi Bankacılığı konusunda gündeme getirdiği uyarı dikkat çekti.
"Tarım Bakanı’nın açıklamalarına bakılırsa 2020’de 'Arazi bankacılığı' geliyor" ifadelerine yer veren Gümüş, konuyla ilgili olarak şu dikkat çeken eleştirilerde bulundu:
"Yani sahipsiz ve desteksiz bırakıldığı için üretim yapamayan çiftçilerin ekip biçemediği arazilerinin, arazi bankacılığı adına alım satım ve kiralamasının yapılarak üretime açılması!
Türkiye’nin bu derin ekonomik ve siyasi krize girme sebebi, üretim ekonomisi yerine rant ekonomisini uygulamasıdır. İktidar ranta doymuyor. KİT arazileri, ormanlık alanlar, meralar, SİT alanları, kıyılar, hazine arazileri, deprem toplanma alanlarına kadar yetmedi, peşkeş çekme sırası şimdi de gariban çiftçilerin çaresizlikten ekip biçemediği tarlalarına geldi!
ÇİFTÇİ, TARLASINDA İŞÇİ Mİ OLACAK?
Türk çiftçisinin atıl durumdaki arazileri bu bankaların emtiası yapılacaksa, peki bu bankaların sahibi, işletmecisi kim olacak? (Malum, tarım arazilerinin önemli bir kısmı yabancı sermayeli bankaların ipoteğindedir.) Bu bankalar, milletçe kutsal bildiğimiz bu toprakları savaşla elde edemediği için parayı bastırıp almak isteyen yabancılara satabilecek veya Suriyeli sığınmacılara kiralayabilecek mi? Devlet tarım sektöründe emlakçılık mı yapacak? Devletten hakkı olan desteği alamadığından tarlasını süremeyen çiftçi, kentlerde iş bulamadığı için geri dönüp satılan veya kiraya verilen tarlasında işçi olarak mı çalışacak? Üstüne üstlük, her şeyde olduğu gibi bu arazi bankacılığı da iktidarın yandaşlarla ve yabancı ortaklarla aralarında bir rant paylaşımı aracına dönüşmesin?
Allah korusun; böyle bir şey, Türklerin Filistinlileşmesinin yolunu açar. Oysa başarılı bir iktidardan beklenen şey; GSMH’nın en az % 3’ünü tarıma destek olarak ayırmak, çiftçinin kullandığı mazottan vergi almayarak mahdut toprağında üretim yapmasını sağlamak, miras hukukunu Almanya ve İngiltere’deki gibi düzenlemek, gücü yetiyorsa ülke genelinde toprak reformunu gerçekleştirmektir."