Bakan Çelik, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ve beraberindeki heyeti kabul etti.

Çalışma sistemlerinin diyalog esaslı olduğunu belirten Bakan Çelik, TİM'in tecrübelerinden bakanlık olarak istifade etmeye devam edeceklerini söyledi.

İhracat ve üretimin önemine işaret eden Çelik, "Burada arzın ne olduğu çok önemli ama eğer talep oluşturamıyorsanız, özellikle ihracat anlamında gerekli alternatif piyasalar oluşmasında gayret göstermiyorsanız, o zaman arzınız başka sorunlarla sizin karşınıza çıkıyor. Nitekim Rusya ile olan ithalat ve ihracat durumuzda meydana gelen tıkanıklığın oluşturduğu sıkıntıları hep beraber yaşıyoruz" diye konuştu.

ALTERNATİF PİYASALARLA AŞILACAK

Tarımsal ürünlerin Rusya'ya ihracına konulan yasaklara değinen Çelik, "Bu engeller, yapılacak çalışma ve alternatif piyasalarla aşılacak engeller olarak duruyor" ifadesini kullandı.

Hükümet olarak üretici ve ihracatçıların kayba uğramaması için yoğun şekilde çalıştıklarını vurgulayan Çelik, "Hükümet olarak bu konuda üzerimize düşeni yerine getiriyoruz. Rus yetkililerine dedik ki 'Bir uçak krizinin tarım ürünlerine, çiftçiye zarara dönüşmesi gibi bir uygulamanın kabul edilebilir tarafı yok'. Her iki ülkenin üreticilerinin, çiftçilerinin hiçbir dahlinin olmadığı bir olayla ilgili cezalandırılması gibi bir tablonun ortaya çıkması son derece üzücü bir durum" değerlendirmesinde bulundu.

"Türkiye çok sağduyulu hareket ediyor"

Türkiye'nin Rusya'dan daha çok mal ithal ettiğine dikkati çeken Çelik, Rusya'dan yaklaşık 3 milyar dolarlık tarımsal ithalat yapıldığını bildirdi.

İTHALATA İHTİYACIMIZ YOK

Buğday rekoltesinin bu yıl 22,6 milyon ton olduğunu bildiren Çelik, rakamın beklentilerin üzerinde olduğunu ve 2016 yılı içinde buğday ihtiyacı olmadığını belirtti. Çelik, 1 milyar doların üzerinde buğday ithalatı dikkate alındığında, büyük ihtimalle rekolte de yüksek olduğu için ithalat ihtiyacının gündemden çıktığını ifade etti. Buna rağmen Türkiye'nin çok sağduyulu hareket ettiğinin altını çizen Çelik, şöyle konuştu:

"Yaşanan olay, dostluğumuzu bozmamalı, zedelememeli. Türkiye-Rusya ilişkilerinin normale dönmesi, özellikle tarımsal ürünlerin ithalat ve ihracatında çiftçilerimizin zarar görmemesi konusunda, biz hala ihtiyatlı açıklamalarla duruşumuzu sergiliyoruz. İnanıyoruz ki Rus piyasaları açıldığı zaman, yetkililer bir kez daha düşünür ve ilişkilerimizin normale dönüşü konusunda gerekli adımları atar. Aksi takdirde Türkiye, Rusya'dan ithal ettiği ürünler konusunda Rusya'ya mahkum değildir. Tarımsal ürünler açısından söylüyorum, önemli bölümünü kendimiz üretebileceğimiz gibi alternatif piyasalardan da temin etme imkanımız var ama bunları henüz gündemimize almış değiliz. Aklı selimin hakim olmasını bir kez daha ifade ediyoruz."

"Çalışmalara TİM olarak destek vermeyi arzu ediyoruz"

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de Bakan Çelik'e "Hayırlı olsun" demek ve sorunları iletmek için bu ziyareti gerçekleştirdiklerini söyledi.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının, Türk ihracatı açısından oldukça önemli olduğuna işaret eden Büyükekşi, Türkiye'nin çok önemli meyve, sebze ve gıda ürünlerini ihraç ettiğini belirtti.

Büyükekşi, 2016 yılında sektörün başta Rusya olmak üzere bazı ülkelerle olan sıkıntılarının çözülmesi temennisinde bulundu.

Bakan Çelik, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, "Önceki gün taklit ve tağşiş yapan firmaları açıklamıştınız, bugün bir firma gazeteye ilan vererek taklit ve tağşiş yapmadığını iddia etti" şeklindeki değerlendirmesi üzerine Çelik, konuyla ilgili firma ve üreticileri teşhir edeceklerini daha önce duyurduklarını, bunun rutin bir hadise olduğunu söyledi.

Çelik, ilanla ilgili konunun tağşiş olayı olduğunu belirterek, "Yani insan sağlığı açısından tehlike oluşturan bir durum değil ama düşük asitli yağ ile yüksek asitli yağın karıştırılması olayı. Düşük asitli bir yağın satışını etiketlendiriyorsanız ürün de o şekilde olması gerekiyor. Yüksek asitliyse yağınız, onu da ürünün etiketine koymalısınız" diye konuştu.

Firmaların, tedarikçilerine dikkat etmeleri uyarısında bulunan Çelik, şöyle konuştu:

"Ürünü satan firma, ilanla diyebilir ki 'Ben öyle bir firma değilim, taklit tağşiş içinde değilim.' Eyvallah ama tedarik ettiğiniz firmada bir arıza varsa, onu değiştirmeniz gerekiyor. Bu ilandaki bahse konu, kesinlikle insan sağlığını direkt ilgilendiren bir durum kesinlikle söz konusu değil ama yüksek ve düşük orandaki asitin karışması şeklinde bir tablo. Onun için firmalara özellikle söylüyorum; tedarikçileri sık sık denetlemeniz, uyarmanız gerekiyor. Çünkü biz haksız rekabete ve kazanca neden olacak bir uygulamaya fırsat vermeyeceğimizi herkesin bilmesini istiyoruz."

Çelik, "Adana, Mersin ve Hatay illerinde geçen hafta don olaylarının olduğunu yönünde iddialar vardı, üreticilerin mağduriyetinin giderilmesi adına çalışmalar olacak mı? Süt desteklemelerini açıklayacak mısınız?" soruları üzerine Adana, Mersin ve Hatay'da henüz bakanlığa iletilmiş bir don olayının söz konusu olmadığını kaydetti.

Süt üreticileriyle haftalık görüşme ve toplantılar yaparak, yoğun bir çalışma gerçekleştirdiklerini anlatan Çelik, alacakları kararları ayrıntılı şekilde değerlendirdikten sonra açıkladıklarını ifade etti.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile yarın Karacabey ve İnegöl'e seyahat edeceklerini bildiren Çelik, süt destekleriyle ilgili değerlendirmeyi de üretimin yoğun olduğu o bölgede gerçekleştireceklerini söyledi.