Bütün bölgelerden besiciler, yaşanan krize çözüm bulunması için Tarım ve Orman Bakanlığı üzerinde baskı oluştururken, Bakanlıkta ne yapacağını şaşırmış durumda. Et ve Süt Kurumu ve Hayvancılık Genel Müdürlüğü, krize yönelik formül arayışını sürdürürken, eylem yapmaya hazırlanan besicilerden bir hafta süre istediler. 

UKON'DAN KESİM FİYATI KARARI ÇIKMADI 

Besicilerin krizine çözüm olması için Bakan Pakdemirli tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan UKON’un kesim fiyatı açıklama formülü de karşılıksız çıktı. UKON’un Çarşamba günü yapılan toplantısında kesim fiyatının açıklanmasıyla ilgili bir karar alınamadı. UKON yönetiminin, ESK'nın kesim için devrede olmadığı için kesim fiyatı açıklanmasına karşı çıktığı kaydediliyor.

ESK'NIN DEVREYE GİRMESİ YENİ ÖDENEK BULUNMASINA BAĞLI 

ESK’nın da yoğun kesimden dolayı zaten şu anda bütün depoları etle dolmuş durumda. ESK’nın depolarında 50 bin ton et bulunurken, kurumun yeniden kesimleri başlatabilmesi için Hazine’den ya da destekleme bütçesinden yeni bir ödenek ayrılması gerekiyor. 

150 MİLYON LİRA TÜKENDİ 

ESK’nın ucuz et kapsamında uğradığı görev zararının karşılanması için geçtiğimiz Nisan ayında Cumhurbaşkanlığı kararı ile 2019 hayvancılık destekleme bütçesinden 150 milyon lira kaynak ayrılmıştı. ESK’ya söz konusu bu kaynak gibi yeni bir ödenek bulunmadığı sürece kurumun, yeniden kesimleri başlatması mümkün görünmüyor.

ESK 35-40 MİLYON LİRA AYLIK FAİZ ÖDÜYOR 

Depolardaki etlerden dolayı ciddi bir finansman sorunu yaşayan ESK’nın bu sorundan dolayı aylık 35-40 milyon lira arasında faiz giderinin bulunduğuna dikkat çekiliyor. 

BAKANLIK ÖDENEK İÇİN GİRİŞİMDE BULUNDU 

ESK’nın yeniden kesimleri başlatmaması durumunda sektördeki krizin daha da derinleşmesinden endişe edilirken, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ESK’ya ödenek bulunması konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunduğu kaydediliyor. Bakanlığın, eylem yapma hazırlığında olan besicilerden bir hafta süre istemesinin nedeni de bu kaynak sorunun çözüleceği yönündeki beklentilerinden kaynaklanıyor. 

BU NOKTAYA NASIL GELİNDİ? 

2018 yılında yaşanan ekonomik krizden dolayı vatandaşın et tüketiminin düştüğü bir dönemde Cumhuriyet tarihinin en yüksek canlı hayvan ve et ithalatı yapıldı. Yapılan plansız ve kontrolsüz ithalat, et piyasasında arz talep dengesini bozarken, besicilerin hayvanları da ellerinde kaldı. Bununla birlikte döviz kurlarındaki artışla birlikte girdi maliyetleri yükselirken, kesim fiyatlarının yerinde sayması besicilerin hayvan başına ciddi zarar etmelerine neden oldu. 

UCUZ ETTEKİ YANLIŞ POLİTİKA DA SEKTÖRDEKİ KRİZİ DERİNLEŞTİRDİ 

Diğer yandan ucuz et kapsamında uygulanan yanlış politika da sektöre büyük bir darbe vurdu. ESK’nın anlaşmalı marketlere eti doğrudan kendisi değil de aracı firmalar üzerinden vermesi, besicilerin hayvanlarını ESK’nın dışında başka bir yere kestirememesine neden oldu. Bu dönem ucuz et uygulamasına aracılık eden 3-5 firma deyim yerinde ise köşeyi dönerken, on binlerce besici ise büyük bir krizin içine sürüklendi. Sektördeki kriz aylar öncesinden kendisini göstermesine rağmen Bakanlık yetkilileri, marketlere hileli et verdikleri tespit edilmesine rağmen aracı firmalarla çalışmaya devam etti. Bakanlık, ucuz ette aracı firmalardan ancak krizin derinleşmesiyle birlikte vazgeçti. ESK, Temmuz ayı itibariyle anlaşmalı marketlere eti kendisi vermeye başladı. 

KRİZİN GÖZ GÖRE GÖRE NASIL GELDİĞİNİ RAKAMLAR ACI BİR ŞEKİLDE ORTAYA KOYUYOR

Türkiye’nin 2018 yılında yaptığı plansız ve kontrolsüz ithalatı ise rakamlar acı bir şekilde ortaya koyuyor. Et açığının hat safhaya çıktığı 2016 ve 2017 yıllarında bile ortalama 500 bin baş besilik hayvan ithal edilirken, et tüketiminin düştüğü 2018 yılında ise tam 1 milyon 212 bin baş besilik hayvan ithal edildi. Bu ithalat yetmiyormuş gibi 133 bin baş kasaplık hayvan, 240 bin baş küçükbaş hayvan, 56 bin ton da kemikli kemiksiz et ithal edilmişti. Türkiye’nin et açığının yıllık 300 bin ton olduğu söylenirken, 2018 yılında yapılan ithalat toplam 500 bin ton ete karşılık geliyor. Besicilerin ve sektörün bugün içine sürüklendiği krizin temelinde, ülkenin ihtiyacı olmadığı halde 200 bin ton ete karşılık gelen fazla ithalat gösteriliyor. 

BESİCİLER SESLERİNİ SOSYAL MEDYA ARACILIĞIYLA DUYURMAYA ÇALIŞIYOR

Besiciler ise yaşadıkları krize çözüm bulunması için sosyal medya aracılığı Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yardım talebinde bulundu. Son olarak Şanlıurfalı besici, besi çiftliğinde çektiği video ile sesini duyurmaya çalışırken, acilen ateşe su dökülmesi gerektiğini belirtmişti.