ÖZEL HABER
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2016 bütçe görüşmelerinde konuşan Çakırözer, “Sayın Bakanı biliyorsunuz, daha önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı döneminden tanıyoruz, daha öncesinde de hatırlarsanız Alevi çalıştaylarıyla hatırlıyoruz. Sayın Bakan o dönem hep dinledi, işte, Alevi temsilcilerini dinledi, sonra Çalışma Bakanlığı döneminde sendika temsilcilerini dinledi ve şimdi de işte, bütün tarımla ilgili, hayvancılıkla ilgili sektörü dinliyor. Sayın Bakanın dinleme, tabii ki, diyalog özelliği önemli ancak tek sıkıntı şu ki: Bir şekilde sorunlar çözülemiyor. Alevi çalıştayları yapıldı ama Alevilerin sorunları duruyor. Sendikalarla çok güzel diyaloglar kurdu ama bakın, çalışanların sorunları ortada. Şimdi, daha vahimi, bu sefer dinlediği, şu anda başında olduğu Bakanlıkta dinlediği sektörler onu dinlemiyor, Yani açıklamalar yapıyor, tavan fiyat koyuyor, deliniyor. Sütte bir fiyat konuluyor, deliniyor. Bu yüzden, ekmekte biliyorsunuz çok sert açıklamalar oldu ama dinlenmedi" dedi.
YÜZDE 80 DAHA PAHALI ET YİYORUZ
Et fiyatları kriziyle ilgili de görüş belirten Çakırözer, “Eşte ekmek fiyatlarında yaşanan artışlar. Dana etinin kilogram fiyatı, ocak ayını 38,4 Türk lirasından kapatarak tarihin en yüksek seviyesine ulaştı. Dana karkasın kilogram fiyatı da 24,43 lira seviyesine geldi. Bu fiyat seviyeleriyle bizler, kırmızı eti dünya ortalamasından yüzde 80'e yakın daha pahalı yemiş olduk. Dünyada et fiyatları 4,55 dolarlık bir ortalamaya girerken bu yıla, Türkiye'de bu rakam 8,14 dolar seviyesinde oldu" diye konuştu.
ET İTHALATINI NEDEN UZATTINIZ?
Bakan Çelik'e tavan fiyat uygulamasının etteki krizi giderip gideremeyeceğini soran Çakırözer'in, “Gelecek yıl ve yıllarda yine aynı sorunu yaşamayacağımızın garantisini verebiliyor musunuz? Son bir soru daha şudur: Türk tüketicisi dünyanın en pahalı etlerinden birini tüketmeye neden mahkûm bırakılıyor? Bu arada sizler değişik açıklamalarınızda, sektörle yaptığınız toplantılarda hayvan ithalatını engellemek için tavan fiyat koyduğunuzu söylediniz. Ancak, sektörü bilen bütün uzmanlar söylüyor ki hayvan ithalatı kaçınılmaz olacak. Bunu hatta kendiniz de Hükûmet olarak kabul ediyorsunuz, biliyorsunuz ki Resmi Gazete'de yayınlanan Et ve Süt Kurumuna verdiğiniz izin, biliyorsunuz 2015'in sonuna kadar geçerliydi, bundan birkaç gün önce, 2016'nın sonuna kadar uzattınız hayvan ithalatını. Madem ithalat olmasın diye tavan fiyat açıklıyorsunuz o zaman neden gidip ithalatı bir yıl daha uzatıyorsunuz diye sormak durumunda kalıyoruz" ifadeleri tutanaklara girdi.
SÜTE 1 TL VERİYORLAR
Süt kriziyle ilgili de değerlendirmeler yapan Çakırözer, “Geçen yıl 1,15 lira diye fiyat açıklandı ama şu anda yine 1 lira konuşuluyor. İşte Eskişehir'deki üreticilerle konuştuğumuzda şirketlerin 1 liradan aldıklarını söylüyorlar. Düşük olunca ücret, o zaman gidip ineğini kesiyor, ineği kesince ne oluyor? Hayvan kalmıyor ve tabii ki işte et krizi ortaya çıkıyor" dedi.
YEME YÜZDE 16 ZAM GELDİ
Yem ve gübrede KDV'nin sıfırlandığını belirten Çakırözer, “Ama biz görüyoruz ki bu indirim çiftçilerimize zam olarak geri dönmüş durumda. Biliyorsunuz, yüzde 8'lik KDV, yüzde 0'a indi. Ama bunun yapılmasından sonraki iki ay içinde yüzde 16 zam geldi yeme. Bu çiftçilere nasıl bir müjde oldu diye insan sormadan edemiyor" ifadesi kullandı.
ESKİŞEHİR'E TARIMSAL DESTEK VERİLMELİ
Tarım desteklerini de Sayıştay raporları üzerinden eleştiren Çakırözer şunları söyledi: “Kime veriliyor, nasıl değerlendiriliyor? Bu konuda bir denetlemeye, bir analize ihtiyaç var. Çok büyük oranda para dağıtılıyor ama denetlenmiyor, etki analizi yapılmıyor. Bu paralar daha etkin, verimli kullanılabilir. Bu verilen desteklerle ürün planlaması, ürün desenleri oluşturulabilir ama maalesef yapılmıyor. Bence çok sıkı bir denetim mekanizmasına ihtiyaç var. Ben bu noktada değerli milletvekili arkadaşlarımın değindiği bir noktaya da kendi ilimiz açısından değineceğim. Bu Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun Avrupa Birliğiyle yürüttüğü kırsal kalkınma destekleri yani IPARD destekleri kapsamında 42 il var. 10 bin tane proje desteklenmiş az önce değerli Adalet ve Kalkınma Partili mevkidaşımız söyledi, 10 bin proje desteklenmiş ama bu 42 il arasında Eskişehir yok. Afyon var, Bursa var, tüm komşularımız var ama maalesef Eskişehir yok. Biz Eskişehir'in bu kapsama alınmasını istiyoruz"