Domates kadar çeşidi bol olan çok az ürün vardır. Aynı zamanda kışları ılık geçen yerlerde bir sera sebzesidir. Konserve sanayinde değerlendirilen sebzeler arasında da birinci sırayı almaktadır. Domatesin oldukça geniş bir kullanım alanı bulunmaktadır. Pişmemiş olarak salata ve turşuda kullanılır. Özellikle yaz aylarında hepimizin sofrasında salata içinde veya tek başına yer alır. Birçok çorbada, çeşitli yemeklerde ve pilavlarda pişirilmiş olarak yer alır bazı yemek ve ızgaraların yanında taze ve dilimlenmiş olarak kullanılır. Konserve, turşu, salata ve ketçap şeklinde de değerlendirilir. Birçok hazır sos ve çorbanın imalatında da domates kullanılır.

Dünyadaki toplam domates üretiminde Türkiye'nin payı 2002 yılı verilerine göre yüzde 8.4'tür. 1989 yılında 5.750.000 ton olan ülke üretimimiz 2001 yılında 8.425.000 tona yükselmiştir.

Peki domates yetiştiriciliğinde neler dikkat edilmeli? Domates yetiştiriciliği ile ilgili bütün püf noktaları bu haberimizde sizler için derledik... 

DEKARA DOMATES ÜRETİMİNDE TÜRKİYE DÜNYA ORTALAMASININ ÜSTÜNDE

Ülkemizde dekar başına üretim miktarı ortalama 3.5 tondur. Dünya ortalaması ise 2.5 ton civarındadır. Görüldüğü gibi dekara domates üretim miktarımız dünya ortalamasının üzerindedir. Domates bitkisi uygun koşullarda kendiliğinden fazla dallanır. Dik büyümeyen bir sebzedir. Sırık ve yer domatesi şeklinde yetiştirilir. Sera yetiştiriciliğinde sırık domates, bahçe ve tarla sebzeciliğinde yer domatesi tercih edilir. Domates yetiştiriciliğinde kritik devreler çok önemlidir. Çünkü sıcaklık düzeyi salkım şeklinde etkilemektedir. Örneğin, düşük sıcaklıkta bileşik salkım, yüksek sıcaklıkta ise basit salkım meydana gelmektedir.

AŞIRI SICAKTAN VE SOĞUKTAN ETKİLENİYOR

Domates meyvelerinin gelişebilmesi için yumurtanın döllenmesi gerekir. Polenin çimlenmesi ve döllenmenin meydana gelebilmesi için en uygun sıcaklık 18-21 derecedir. 10 dereceden düşük sıcaklıklar ile 38 dereceden yukarı sıcaklıklarda polenin çimlenmesi, dolayısıyla döllenmenin olması güçleşir. Bu şekilde yaz aylarında meydana gelen yüksek sıcaklıklar ve sonbaharda görülen sıcaklık düşüşleri domateste meyve tutumuna olumsuz yönde etkili olmaktadır. Hatta bazı yıllar yüksek yaz sıcaklığında hiç meyve alınmadığı da olmaktadır. Bundan dolayı yaz aylarında Akdeniz Bölgesinde domates yetiştiriciliği yapılamamaktadır.

DÖLLENMEDEN MEYVE VEREN DOMATESLERE DE RASTLANIR

Döllenmeden meyve veren domateslere de rastlamamız mümkündür. Ülkemizde ve özellikle Marmara Bölgesi'nde kışa girerken sıcaklık bazı yıllar aniden düşer. İşte bu zamanlarda meydana gelen domates meyveleri tohumsuz olmaktadır. Bu durum özellikle tohumculuk açısından önem taşımaktadır. Buradan da anlaşıldığı gibi döllenme ile çevre şartları arasında bir ilişkinin olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. İlkbahar veya sonbaharda ani sıcaklık düşmelerinin yaşandığı dönemlerde çok sayıda çiçek ve tomurcuk dökülmesi de olabilir. Bununla birlikte çiçek dökümü günlerin kısa olmasından da ileri gelebilir.

DOMATESİN BESLENME VE İNSAN SAĞLIĞI BAKIMINDAN ÖNEMİ

Domates en ucuz ve bol bulunan bir vitamin kaynağıdır. Her türlü yemeğin hazırlanmasına girer. Suyu, salçası ve turşusu ile halkın beslenmesinde domatesin önemli bir yeri vardır. Vitamin ve mineral maddelerince zengindir.

Domateste okzalik asit miktarı çoğu kez yüksektir. Böbrek taşı olanların yememesi önerilir.

Son birkaç yıl içinde domateste bulunan likopen maddesinin insan vücudunda oluşabilen zararlı tümörlerin çoğalmalarını yavaşlattığı bilimsel olarak kanıtlanmış ve bu maddeyi ihtiva eden bazı preparatların piyasada yer almaya başladığı da görülmektedir. Yapılan araştırmalar günde 15 miligram likopen tüketiminin prostat kanseri yayılımını yarı yarıya düşürdüğünü klinik çalışmalar kanıtlamıştır. (Kaynak: Tarımsal Araştırmalar Bülteni Ocak-Mart 2004 Sayısı)

DOMATESİN YETİŞTİRME İSTEKLERİ

İKLİM İSTEKLERİ

Domates bir ılık ve sıcak iklim sebzesidir. Soğuklardan çok korkar. Bol ürün vermesi için nispeten uzun bir yetiştirme devresi ister. Domates bitkisi soğuk havalarda büyümesini normal veya iyi bir şekilde sürdüremez. 14 derecenin altındaki sıcaklıklarda meyve bağlamaz. Yetiştirme devresinde sıcaklık eksi 2 dereceye düştüğü zaman bitki tamamen zarar görür.

Domateste normal bir gelişmenin meydana gelebilmesi için en uygun sıcaklık 15-20 derecedir. Sıcaklık 14 derecenin altına düştüğü zaman olgunlaşma gecikir ve verim çok azalır. Diğer taraftan döllenme ile sıcaklık arasında da sıkı bir ilişki vardır.

Çiçek tozları 15-25 derecelerde en iyi döllenmeyi yapmaktadırlar. Sıcaklık 15 derecenin altına düştüğü ve 25 derecenin üzerine çıktığı zaman meyve bağlamada düzensizlikler olmaktadır. Hele sıcaklık 10 derecenin altına indiği ve 35 derecenin üzerine çıktığı zaman döllenmenin gerçekleşememesinden dolayı meyve tutumu da olmamaktadır.

HAVA VE TOPRAK SICAKLIĞI VERİMİ YAKINDAN İLGİLENDİRİYOR

Domateste verim üzerine hava ve toprak sıcaklığının etki yaptığı bir gerçektir. Hava ve toprak sıcaklığının uzun süre ve istikrarlı bir şekilde uygun aralıklarda seyretmesi kaliteli ve verimli bir üretim yapılmasını sağlar.

Buna karşılık, aşırı yüksek sıcaklıklar ile birlikte yüksek hava rutubeti birçok hastalığın ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Aynı zamanda sıcak ve kuru rüzgarlar da çiçek dökümüne, dolayısıyla verim azalmasına sebep olurlar.

TOPRAK İSTEKLERİ

Domates toprak yönünden fazla müşkülpesent bir bitki değildir. Kumlu topraklardan hafif killi topraklara kadar hemen hemen her toprak tipinde yetiştirilebilir. Hafif ağır karakterli topraklarda verim yüksektir. İşte bundan dolayı, derin, geçirgen, su tutma özelliği iyi, humus ve besin maddelerince zengin tınlı toprakları sever. Erkencilik istendiği zaman kumlu-tınlı topraklar idealdir. Buna karşılık sanayi domates yetiştiriciliği amacıyla yapılan yetiştiricilikte verimlilik ve dolayısıyla bol mahsul elde edilmesi amaçlandığından tınlı, killi-tınlı ve milli–tınlı topraklar önem kazanır.

Toprakta gereğinden fazla rutubetin bulunması yarardan çok zarar meydana getirir. İşte bu nedenle ve özellikle fazla yağışlı olan yerlerde yetiştirme yerinin uygun şekilde drene edilmesi gerekir.

Domates fazla olmamakla beraber toprak asitliğinde karşı oldukça dayanıklıdır. pH=5.0-7.0 olan topraklarda en iyi sonuç elde edilmiştir. Toprak reaksiyonu pH=5.0'dan aşağı düştüğü zaman kireçlenme ihmal edilmemelidir.

Toprak tipi bakımından pek seçici olmadığını söylediğimiz domates bitkisi ayrık, kaynaş gibi mücadelesi güç olan yabani otların bulunduğu tarlalarda yetiştirilmemelidir. Aynı zamanda daha önce tütün yetiştirilen orabanj ile bulaşık ve nemotod bulunan tarlalarda domates yetiştirilmez.

TOPRAĞIN İŞLENMESİ

Domates derin köklü bir sebzedir. Gelişmiş bir domates bitkisinin kökleri oldukça saçaklı ve dallıdır. Ancak domateste kök sisteminin gelişmesine toprak tipi, toprağın işlenmesi ve topraktaki rutubetin büyük etkisi vardır. Örneğin, gevşek bünyeli ve iyi işlenmiş topraklarda domatesin kökleri oldukça derine gider.

Ağır karakterli topraklarda ise yüzlek kalır. Toprak yüzeyine yakın kökleri olan domates bitkileri daha sık ve daha fazla sulamaya ihtiyaç gösterirler. Buna karşılık iyi gelişmiş bir keke sahip olan domates bitkilerinin daha verimli olacakları unutulmamalıdır. Bursa ve civarında olduğu gibi karıklara su verilerek yapılan dikim ile yetiştirilen domates bitkilerinin kökleri oldukça yüzlek gelişmektedir. Bunun sonucunda domates verimleri de oldukça düşük olmaktadır.

TOPRAK İŞLEMENİN ÖNEMİ

Toprak ve münave yönünden uygun, drenajı iyi olan bir tarlada başarılı bir domates tarımı için ilk şart tarla veya bahçe hazırlığıdır. Pratikte iyi bir toprak işlemesinin yarı yarıya gübreleme yerine geçeceği bilinir. Toprak işlemesi söz konusu olunca da en can alıcı nokta toprağın tavında yani uygun rutubette olduğu zaman işlenmesidir. Çünkü ağır tavda işlenen toprakta verim düşer, daha sonraki toprak işlemeleri zorlaşır ve domates bitkisinin su isteği de artar. Ne yazık ki, çiftçilerimiz bu hatayı sıklıkla işlemektedir. Çoğu kez de verimlerinin düşmesinin bir nedeni de bu yanlış toprak işleme olmaktadır. Toprak işlemesini, kış ve ilkbahar toprak işlemesi olarak iki kısımda inleyerek açıklayalım.

KIŞ TOPRAK İŞLEMESİ

Domates yetiştiriciliği yapılacak olan bahçe veya tarlada ilk toprak işlemesi yaz sonu veya sonbaharda yapılır. Eğer tarlamızda pulluk tabanı dediğimiz sert ve verimsiz bir tabaka meydana gelmişse subsoiler veya çizel denilen ve toprağı devirmeden, derinlemesine yırtarak işleyen aletlerin kullanılması gerekir. Çünkü uzun yıllar toprağın aynı derinlikte işlenmesini sonucu toprağın 25-30 cm altında oluşan bu sert tabaka, üzerinde aşırı su ve tuz birikmesi sonucu, köklerin fizyolojik ölümüne neden olduğu gibi, köklerin daha derinlere gitmesine de engel olmaktadır. Pulluk tabanı oluşumuna karşı yapılacak olan toprak işlemesinde toprağın bulunduğu yerde işlenmesidir. Hele alt ve üst topraklar farklı ise toprağın yerinde işlenmesi daha da önem kazanır.

Pulluk kullanılarak yapılacak olan toprak işlemesinde esas, toprağın derin sürmek ve tezekli bırakmamaktır. Çünkü tezekli bırakılan toprak, kış aylarındaki soğur ve yağışlarla daha sonra ufalanacaktır. Özellikle taban suyu seviyesi yüksek olan topraklar biraz daha derin işlenmelidir. Toprak işleme derinliği 25-30 cm olmalıdır. Kışın Ocak veya Şubat ayları içinde toprağın uygun bir tavda olduğu zaman tekrar sürülmesinin büyük yararı vardır. Sürümlerle toprağın kabarması, havalanması ve organik maddelerin çürümesi dolayısıyla toprağın verimliliği artırılır. Bu sürümler 20-35 cm derinlikte yapılır.

TARLA TESFİYESİNİN ÖNEMİ

Bu sürüm yapılırken tarladaki tesviyenin bozulmamasına özen gösterilir. Çünkü tesviyeli bir tarla başarılı bir domates yetiştiriciliği için drenaj kadar önemlidir. Tesviyesi iyi yapılmayan tarlaların çukur yerlerinde kalan domates fideleri iyi gelişememektedir. Bunun da nedeni, çukur kısımlarda kalan bitkilerin gelişmesine aşırı rutubetin olumsuz etki yapmasıdır. Tesviyesi uygun olmayan tarlalarda sulamada da güçlüklerle karşılaşılır. Aynı zamanda tarlanın her yerindeki bitkiler eşit bir şekilde sulanmadığı gibi yer yer göllenmeler de meydana gelir. Kalite ve verim yönünden uygun bir domates yetiştiriciliği yapılmak isteniyorsa tarlanın tesviyesinin yapılması mutlaka şarttır.

İLKBAHAR TOPRAK İŞLEMESİ

İlkbaharda yapılacak toprak işlemelerinin amacı tarlanın rutubetini muhafaza etmek, fide dikimine veya tohum ekimine elverişli hale getirmek ve gübrelemeyi yapmaktır. Eğer tarlamızda tavın kaybolması söz konusu değilse, ilkbaharda son sürüm derince yapılmalıdır. Çünkü domatesin kökleri derin işlenmiş topraklarda daha derinlere gider ve bitkinin kökleri daha iyi yerleşir.

Topraktaki rutubet durumuna göre yapılacak sürümden sonra toprak inceltilir. Bu amaçla tırmıklar kullanılır. En çok kullanılan diskli bir tırmık olan diskaro'dur. Diskaro ile yapılan sürümde tarlada bulunan kesekler kırılır, tarla tesviye edilir, yabani ot yoğunluğu ile toprağın su kaybı azaltılır ve toprağa gübre karıştırılmış olur. Genellikle iki veya üç defa diskaro çekilir. Diskaro çekimleri birbirine dik olarak yapılmalıdır. Domates yetiştiricileri, diskaro sonrası karık açar ve dikime geçerler. Böylece tarladaki tavın kaybolmasını önlerler. Eğer yağışlı bir yılsa, karık açılmasından sonra birkaç gün beslenir. Bu bekleme işlenmiş toprağın fazla rutubetini kaybetmesi açısından yararlıdır.

Bazı domates yetiştiricileri ise, diskarodan sonra tarlayı dikime daha elverişli bir hale getirmek için ayrıca tırmık, sürgü (tapan) veya çit kullanılırlar. Böylece toprak iyice inceltilir, düzlenir ve tavı korunmuş olur. Plantuvar ile yapılan fide dikimlerinde karıkların tamamı açılmaz. Karık açımı, işçiler fideleri diktikçe yapılır. Böylece karıkların tavı kaçırılmamış olur.

GÜBRELEME

Uzun bir gelişme periyodu olan domates yetiştiriciliğinde toprağın bitki besin maddeleri yönünden zengin olması gerekir. Domates yetiştiriciliğinde yakın geçmişe kadar gübrelemeye gereken önem verilmemekteydi. Bunun sonucunda da verim oldukça düşüktü. Halbuki domates gübreyi seven ve isteyen bir sebzedir. Gübreleme denince aklımıza alır gübresi ve ticaret gübreleri gelmektedir.

AHIR GÜBRESİ

Ahır gübresi toprağa ve üzerinde yetiştirilecek ürünlere gerekli besin maddelerini sağlar. En önemli yararı toprağı humus yönünden zenginleştirmesidir. Çünkü ahır gübresinde bulunan besin maddeleri, ticari gübrelere göre çok düşük oranlardadır. Bunun yanında humusun sağladığı yararlar ise oldukça fazladır.

HUMUSUN BU YARARLARI ŞU ŞEKİLDE SIRALAYABİLİRİZ:

a) Humusça zengin olan toprakların işlenmesi daha kolaydır.

b)Toprağın su tutma ve havalandırma özelliğini artırır.

c) Toprağın mikroorganizma faaliyeti artar. Böylece bitkinin alacağı besin maddesi alımına yardımcı olunur.

Ç) Humusla fazla ağır ve killi topraklarla, hafif ve kumlu toprakların olumsuz yönleri giderilir ve sebze tarımına daha yararlı bir şekle gelmesini sağlar.

d) Toprakta besin maddelerinin tutunmasını sağlar.

e) Toprak tuzlanmasına engel olur. Topraktaki tuz seviyesini düşürür.

f) Toprağa her besin maddesinden düşük miktarlarda ilavelerde bulunur. Toprağın bileşimini bozmadığı gibi dengeli bir şekilde zenginleştirir.

DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİNDE AHIR GÜBRESİNİN ÖNEMİ

Domates yetiştiriciliği için, ticari gübrelerin dışında, dekara önerilen ahır gübresi 3-5 tondur. Bu miktar ahır gübresi hiç olmazsa iki üç yılda bir defa tarlaya verilmelidir. Örneğin Bursa ve civarında yapılan domates yetiştiriciliğinde ahır gübresinin hiç veya yok denecek kadar az kullanıldığını görmekteyiz. Bunun da daha sonraki yıllarda topraktaki tuzluluk problemlerini artıracağı bilinmektedir. Böyle olduğu taktirde verimde de büyük düşüşler meydana gelecektir.

Bu nedenle domates yetiştiricilerinin hiç olmazsa iki üç yılda bir defa dekara 3-5 ton ahır gübresi ile gübrelemelerinde yarar vardır. Ancak kullanılacak ahır gübresinin taze olmaması, en az bir yıl eskimiş yani yanmış olması faydalıdır. Yanmamış yani taze ahır gübresi kesinlikle kullanılmamalıdır. Yanmış ahır gübresinin şerbetinin özellikle yağışlarla akmamış olması ve ele alındığında ufalanabilecek hale gelmiş olması gerekir.

TİCARET GÜBRELERİ

Gübreleme deyince, birçok domates yetiştiricisinin ilk aklına suni gübre, yapay gübre, kimyevi gübre gibi isimlerle anılan ticaret gübreleri ile toprağın gübrelenmesi gelmektedir.

Fide döneminde domatesin fosfora olan ihtiyacı oldukça fazladır. Özellikle yapay ışıklandırma yapılan, sıcaklığı düşük olan (10 derecenin altında) fideliklerde fosfor noksanlığı kendini daha fazla hissettirir. Fosfor alımı ile sıcaklık arasında da sıkı bir ilişki vardır. Fosfor noksanlığı yaprakların kenar ve alt kısımlarının mor renk alması ile kendisini gösterir.

Bu belirti kotiledon yapraklarından itibaren görülebilir. Fosfor noksanlı, fosfor azlığından değil çoğu kez toprak sıcaklığının ve dolayısıyla hava sıcaklığının düşük olmasından da meydana gelebilir. Çünkü düşük sıcaklıkta fosfor alımı durmaktadır. Bu durumda kış aylarında fidelikte fosforlu gübre verme yerine toprağın sıcaklığını 15 derecenin üzerine çıkarma gerektiği unutulmamalıdır.

Domates Yetiştiriciliğinde Ticaret Gübreleri Neden Gereklidir?

Domates yetiştiricileri şunu çok iyi bilmelidirler ki, iyi bir domates yetiştiriciliği için toprağa yeterli miktarda ticaret gübresi verilmesi gerekir. Çünkü toprakta bulunan besin maddelerinin;

a) Bir kısmı yetiştirilen domates tarafından alınır.

b) Bir kısmı toprakta bulunan kil tarafından tutulur.

c) Bir kısmı toprağın derinliklerine sızan sularla eriyip kaybolur.

d) Bir kısmı da yağış, rüzgar gibi tabiat olaylarıyla toprağın bir bölümünde kaybolur.

İşte yukarıda saydığımız nedenlerden dolayı domates yetiştiriciliği yapılan toprakta besin maddesi kaybı olmaktadır. Bu kayıp yeterli ve düzenli bir gübreleme ile önlenebilir. Yeterli ve düzenli bir gübreleme ile sağlanacak yararla ise:

a) Sağlıklı domates bitkisi yetiştirmek,

b) Daha az emekle daha fazla domates elde etmek,

c) Kaliteli ürün elde etmek,

d) Toprağın besin maddeleri ile dengede tutmak,

e) Daha fazla ürün elde ederek, maliyeti düşürmek

TİCARET GÜBRELERİNİN KULLANILMASINDA GÖZ ÖNÜNDE TUTULMAMSI GEREKEN ÖZELLİKLER

Ticaret gübreleri ile gübreleme yaparken hangi ticaret gübresinin kullanılacağını, gübrenin verilme zamanını ve verilme şeklini bilmek çok önemlidir. Unutmamalıdır ki, bilgisizce ve dengesiz bir gübreleme ile yarardan çok zarar elde edilir. Gübrelemenin arzı yetersiz olduğu gibi, çoğu hem toprağın besin dengesini bozar hem de boşu boşuna para sarf etmenize neden olur. En doğrusu toprağınızı tahlil ettirerek yetiştirilecek olan ürününüze göre gübreleme yapmaktır. İşte bu nedenlerden dolayı ticaret gübrelerini kullanırken hangi gübrenin, ne zaman ve nasıl tarlaya atılacağını bilmek gerekir. Ticaret gübrelerinin tarlaya uygulanmasında şu noktaları göz gönünde tutmak gerekmektedir.

TOPRAK TİPİ: Verilecek gübreden beklenen faydayı etkileyen en önemli faktör toprak tipidir. Örneğin, killi ve kumlu iki toprağa verilecek olan aynı miktardaki gübrelerin etkileri farklı olacaktır. Çünkü killi topraklar bazı gübreleri bünyelerinde tutarlar. Kumlu topraklarda ise ticaret gübrelerinin önemli bir kısmı sızan sularla eriyip kaybolmaktadır.

Çiftçilerimizin çok iyi bilmesi gereken bir konuyu da açıklamakta yarar vardır. Ticaret gübrelerinin hepsi suda erir bir durumdadır. Fakat hepsinin suda erimesi ve bitki tarafından alınabilir hale gelmesinde toprak tipi etkilidir.

Ticaret gübrelerinin tarlaya verilme zamanı ve şekli de gübrelerin topraktan tespit edilmesi ile yakından ilgilidir. En geç fosforlu gübreler daha sonra potaslı gübreler toprakta tespit edilirler. Bundan dolayı fosforlu ve potaslı gübreler domates tohumu ekimi veya fide dikiminden hemen önce tarlaya verilmelidir. Tohum ekim veya fide dikim zamanında da tarlaya verilebilir. Belirlenen zamanda tarlaya verilecek olan fosforlu ve potaslı gübrelerin toprakta tespit edilmesini azaltmak için serpme değil, şerit şeklinde verilmesi gerekir. Azot içeren gübrelerin toprakta tespit edilmesi ise daha az ve azotlu gübrenin cinsine göre farklıdır. Bu nedenle azotlu gübreler, fosforlu ve potaslı gübreler gibi bir defada verilmez. Azotlu gübreler tarlaya bitkinin büyüme ve gelişmesinin farklı devrelerinde 3-4 defada verilmelidir.

İKLİM ŞARTLARI: İklim şartları da gübreleme yönünden göz önünde bulundurulması gereken diğer bir faktördür. Sıcaklık ve yağış bitkilerin gübre ihtiyaçları ve tüketimleri bakımından önemlidir. Gerçekten de sıcaklık ve yağış faktörlerinin seviyeleri aşırı düzeylere ulaştıkları durumlarda, diğer faktörler uygun bir durumda bile olsalar, bitkilerden alınacak ürün miktarı düşük seviyelerde kalmaktadır. Kullanacağımız gübreyi buna göre seçip tarlamızda kullanmamız gerekir.

Yetiştirilecek ürünün gübre isteği de farklılık gösterir. Bitkiler özelliklerine göre besin maddelerinden bazıların diğerlerinden daha fazla alırlar.

GÜBRENİN VERİLME ZAMANI

Ticaret gübreleri toprağı değişik şekillerde verilir. Veriliş şekillerine göre de bitkinin gübreden yararlanması farklı olmaktadır. Gübre bitkilere 4 şekilde verilebilir. Bunlar;

1) Ticaret gübrelerinin tarlaya serpme ve şerit şeklinde verilmesi

a) Serpme (saçma) gübre atımıdır. Verilecek gübre miktarı çoksa, yetiştirilecek bitkinin kökleri toprağın her tarafını sarıyorsa, sık dikilen ve kökleri derine gitmeyen bitkiler yetiştirilecekse ve verimli bir tarlaysa gübrenin serpme olarak verilmesi uygun olur. Bu metodun esası, gübrelerin el veya makine ile toprak üzerine muntazam bir şekilde serpilerek dağıtılmasıdır. Serpilen gübreler toprak yüzeyinde bırakıldığı gibi diskaro ile veya pullukla sürülerek toprağa karıştırılır. Özellikle fosforlu ve potaslı gübreler toprağa mutlaka karıştırılmalıdır.

Alkali reaksiyonlu topraklara üre ve amonyumlu gübrelerin verilmesinde de , gaz halinde amonyak kaybının önlenmesi için, bu gübrelerin toprak yüzünde bırakılmamaları gerekir. Aynı şekilde amonyumlu gübrelerin sulama sularıyla toprak yüzüne verilmeleri de amonyak kaybını artırmakta ve kayıp birçok hallerde bu gübrelerdeki toplam amonyak miktarının yüzde 50'sini bulmaktadır. Bu şekilde azot kaybını mümkün olduğu kadar önlemek için gübrelerin ekim sıralarının yanına, ocak ortalarına veya doğrudan doğruya mibzerle ve tahumla birlikte toprak içerisinde verilmesi gerekir.

b) Şerit (çizgi, sıra bant) halinde gübrenin verilmesidir. Verilecek gübre miktarı azsa, toprak tipi fosforlu ve potaslı gübreleri tespit edecek şekilde killi bir bünyeye sahipse, yetiştirilecek fidelerin kök sistemi zayıfsa, bitki sıra aralarındaki mesafe genişse ve tarlanın verimi iyi değilse gübrenin şerit şeklinde yanı karıklara verilmesinde büyük yarar vardır.

KARIŞTIRMA

Gübreden beklenen faydayı sağlamak için gübreler yüzeyde bırakılmamalıdır. Pullukla 20-25 cm olan pulluk derinliğine atılmalıdır. Derinliğin belirlenmesinde bitki kökünün toprak içinde gelişeceği alan ve derinlik göz önünde tutulmalıdır. Burada gübre saçılmayıp sıra arası ve sıra üzerinde verilmelidir. Böylece köklerin geliştiği kısımda besin maddesi konsantrasyonu artırılır ve gübrenin geniş toprakla teması azaltılarak bitkinin bundan daha iyi bir şekilde yararlanması sağlanır. Yalnız besin maddesinin fazla olmasının zararlı etki yapacağı unutulmamalıdır. Bu bakımdan verilecek gübre miktarının kesin olarak belirlenmesi gerekir.

3)SULAMA SUYU İLE GÜBRENİN VERİLMESİ

Gübre en iyi sulama suyu ile verilir. Bu yöntem en çok azotlu gübrelerde uygulanır. Bu şekilde önemli ölçüde zaman ve emek tasarrufu sağlanmaktadır. Ayrıca gübre suda erimiş olduğundan bitkilere kısa zamanda etkili olmaktadır. Gübrenin sulama sırasında verilmesine toprağın geçirgenliği, arazinin düzgünlüğü sulama sistemi ve sulama suyunun bileşimi etki eder.

4) PÜSKÜRTME

Son yıllarda gübrelerin eriyik halinde yapraklara püskürtülerek verilmesi oldukça yaygınlaşmıştır. Özellikle mikro besin maddeleri noksanlıklarının giderilmesinde bu metot çok uygulanmaktadır. Çünkü böylece hem söz konusu besin maddelerinin toprakta bazı değişikliklere uğrayarak bitkinin bunlardan tam faydalanamaması önlenmekte, hem de bitkinin kritik bir gelişme devresinde kendisin gösteren mikro besin maddeleri noksanlıklarını çok kısa denebilecek bir süre içerisinde ortadan kaldırılması sağlanmaktadır.

DOMATES BİTKİSİNİN GELİŞMESİ VE ÜRÜN OLUŞUMU

Domates fidesinin tarlaya şaşırtılmasından iki ay kadar sonra ilk domates meyveleri gelişmelerini tamamlamaktadır. Ancak en hızlı gelişme fide şaşırtılmasından 2-3 ay sonra olmakta ve bu dönemler arasında en çok ürün meydana gelmektedir. Tüm kültürel uygulamalar (sulama, ara toprak işleme gibi) bu dönemden önce mutlaka eksiksiz yapılmalıdır. Bu dönem, tarlaya fide şaşırtılmasından 50-60 gün sonraki devredir. Bu dönemde meydana gelebilecek olan bir aksaklık, elde edilecek olan ürün miktarını ve kalitesini önemli derecede etkileyebilir.

YETİŞTİRME TEKNİĞİ

Domates başlıca üç şekilde yetiştirilmektedir.

1) Doğrudan tohum ile yetiştiricilik,

2) Fide ile yetiştiricilik,

3) Aşı ile domates yetiştiriciliğidir.

1) DOĞRUDAN TOHUM İLE YETİŞTİRİCİLİK

Fide ile yetiştiricilik zahmetli ve aynı zamanda pahalı bir uğraşıdır. Özellikle sanayi domates yetiştiriciliğinde doğrudan tohum ile yetiştiricilik fide ile yetiştiriciliğe tercih edilmelidir. Tarlaya doğrudan tohum ekimini sınırlayan en önemli faktör toprak sıcaklığıdır. Toprak sıcaklığı en az 15 derece olmalıdır. Domates tohumlarının tarlaya ekim takvimleri erkenci, orta erkenci ve geçci çeşitlere göre yapılmalıdır.

Domates tohumlarının tarlaya ekiminden sonra sürmelerine kadar geçen gün sayıları ile sürmeden hasada kadar geçen gün sayıları, hasat tarihleri ve % olgunları tablo 1'de verilmiştir. Tablo 1'in incelenmesinden de görüleceği gibi, doğrudan domates tohumu ekimi için en uygun zaman nisan ortası ile mayıs ortasıdır. Erken yapılan ekimlerde ilkbahar don tehlikesi vardır. Mayıs ortasından sonra yapılacak ekimlerde ise sonbahar ilk donları tehlikeli olmaktadır. Aynı zamanda çoğu kez de domateslerin büyük bir kısmı olgunlaşamamaktadır.

Tarlaya doğrudan domates tohum ekiminde başarılı olabilmek için yabancı ot mücadelesi yapılmalıdır. Yabancı ot ilacının yalnız tohum ekimi yapılan sıralara, yani sıra üzerine uygulanması yeterlidir. Sıra araları traktör ile vaya el çapası ile işlenebilir. Böylece 1 dekarlık bir tarlanın 1/3'ü yabancı ot ilacı ile ilaçlanmış olur. Doğrudan tohum ekiminde toprağın kaymak tabakası bağlamaması istenir. Bu nedenle direkt tohum ekimi hafif karekterli topraklarda yapılmalıdır. Direkt tohum ekiminde kaplanmış tohum da kullanılabilir. Böylece adi bir mibzer ile ekim yapabilme imkanımız da vardır. Doğrudan tohum ekiminde dekara 50-100 gr tohum yeterlidir. Halbuki 300-500 gr tohum eken çiftçilerimizi görmekteyiz. Bu ise tohum israfından başka bir şey değildir.

TARLADA ARA TOPRAK İŞLEMESİ

Fideler toprak yüzüne çıktıktan sonra sıra araları traktör ile işlenir. Bu yetiştirme periyodunda 3-5 ara işleme yapılır. Böylece toprak gevşek tutulur. Aynı zamanda toprağın ısınması ve havalanması sağlanır. Böylece tarlada yetiştirilen domates fidelerine iyi bir yetiştirme ortamı hazırlanmış olur. Sıra üzerine de yabancı ot ilacı uygulandığında, sıra aralarında yapılan toprak işlemeleri yabancı otların gelişmesini tamamen önlemektedir.

SEYRELTME

Direk tohum ekimlerinde sıra üzerinde fide seyreltmesi yapılır. Kaplanmış tohum ile yapılan ekimlerde seyreltme çok az yapılmaktadır. Tarlaya doüğrudan yapılan tohum ekiminde seyreltme, fideler ikinci veya üçüncü gerçek yapraklı devrede iken uygulanır. İkinci çapalama esnasında sıra üzerindeki bitkilere verilecek olan mesafeye göre seyreltme yapılır ki buna 'tekleme' adı verilir. Sanayi domates yetiştiriciliğinde sıra üzeri mesafe 2540 cm arasında olmaktadır.

SULAMA

Tarlaya doğrudan yapılan tohum ekimlerinden sonra iklim şartlarına bağlı olarak sulama uygulanır. Direkt tohum ekiminden sonra sulama yağmurlama şeklinde yapılmalıdır. Böylece toprağın yeknesak bir şekilde sulanması sağlanır. Doğrudan tarlaya yapılan domates tohumu ekimlerinde karık usulü sulama yapılmalıdır. Çünkü hem tohumlar sulama esnasında sürüklenir hem de toprak kaymak tabakası bağlar ve tohumlar yeknesak çimlenemezler. Bu nedenle direkt tohum ekimi ile tarlaya yapılan ekimlerden sonra yapılacak sulamalar için tarlaya mutlaka yağmurlama sistemi kurulmalıdır.

FİDE İLE YETİŞTİRİCİLİK

Bahçe ve sera sebzeciliği ile sanayi tipi tarla sebzeciliğinde fide yetiştiriciliği farklı olmaktadır. Burada;

1) Bahçe ve sera sebzeciliği için domates fide yetiştiriciliği,

2) Sanayi tipi tarla domatesi yetiştiriciliği için fide yetiştiriciliğinin nasıl yapılacağı açıklanmaktadır.

BAHÇE VE SERA SEBZECİLİĞİ İÇİN FİDE YETİŞTİRİCİLİĞİ

Sebze fideleri genellikle sıcak, ılık ve soğuk yastıklarda yetiştirilir. Bu yetiştirme yerlerine cam ve plastik seralar da ilave edilebilir. Cam ve plastik seralar daha çok sera sebzeciliği için gerekli olan fidelerin elde edilmesinde kullanılır. Fide yetiştirilmesinde en önemli konulardan biri, fidenin isteği iklim koşullarının sağlanmasıdır. Diğer önemli bir konu da bitki yetiştirme ortamlarının özellikleridir. Yani harç karışımını meydana getiren meteryallerdir. Çünkü tohum ve fideler bu ortamlarda yetişir.

Başarılı bir domates yetiştiriciliğinde en önemli konu, kuvvetli ve sıhhatli yani pişkin fide elde etmektir. Çünkü şunu çok iyi bilmeliyiz ki domates yetiştiriciliğinde en önemli husus, ilk üretim meteryalinin yani fidenin iyi bir şekilde yetiştirilmesidir.

Ülkemizde domates yetiştiricilerin pek çoğunun bu konuya gereği kadar önem vermediklerini görmekteyiz. Özet olarak diyebiliriz ki, domates yetiştirici tüm dikkat ve emeğini tohum ekiminden itibaren göstermelidir.

Harç, domates tohumunun ekimi ve fidenin şaşırtılması için kullanılan ortamdır. Tohum bu ortamda çimlenir, fide bu ortamda gelişir. Fide, tarla veya seraya dikilinceye kadar fidelikten beslenir. Bundan dolayı üretici çimlenmeyi temin edecek ve fideyi besleyecek bir haç hazırlamak zorundadır. Buna önem vermediği zaman, düşük oranlarda çimlenme, kuvvetsiz, güçsüz ve cılız fidelerin meydana gelmesine sebep olur.

ÖYLEYSE İYİ BİR HARÇ NASIL OLMALIDIR?

a) Harç iyi bir havalanma ve drenaj sağlayacak özelliklere sahip olmalıdır. Elbette bitkilerin bitki besin maddelerine de ihtiyacı vardır. Bu ancak harca ilave edilecek besin maddeleri ile giderilebilir. Böylece iyi bir tohum çimlenmesi ve fide kök gelişimi sağlanır.

b) Gerek suyu ve gerek bitki besin maddelerini bitkilerin kolayca yararlanabileceği bir şekilde tutmalıdır.

c) Karışımda bulunan metaryeller nötrol tabiatta olmalıdır. Yani pH dereceleri 6.5-7.5 arasında değişmelidir.

ç) Kolay bulunabilir ve ucuz olmalıdır. Böylece yetiştiriciler tarafından rahatlıkla kullanılır.

d) Harç meteryalinde bulunan maddeler toprak sıcaklığındaki değişmelere karşı bir tampon görevi yapmalıdır.

Temel desteğin kapsamı nedir? Kimler alabilir? Temel desteğin kapsamı nedir? Kimler alabilir?

e) Harç steril olmalıdır.

f) Harç hastalık, böcek ve yabancı otlardan arınmış olmalıdır.

g) Herbisit kalıntısı içermemelidir.

h) Fide harcında yeterli derecede fosfor bulunmalıdır. Çünkü bu fosfor kök teşekkülü ve özellikle domateslerde ilk salkımların gelişmesi için gereklidir. Bunun yanında azot miktarının yüksek olmaması lazımdır. Fazla azot zayıf ve ince uzun fidelerin meydana gelmesine neden olur. Hatta bu azotu dengelemek için bir miktar potas ilavesi yararlıdır.

I) Harçta tuzluluk problemi olmamalıdır. Bu da özellikle ahır gübresinden ve tuzluluk etkisi fazla olan gübrelerle aşırı gübreleme sonucu meydana gelmektedir. Bu nedenlerden dolayı suda eriyebilir tuzlar düşük oranlarda olmalıdır.

i) Harç hem kimyasal ve hem de fiziksel olarak her zaman kullanılmaya yarayışlı bir yeknesaklıkta olmalıdır.

Tohum ve fide harçlarının karışımları ile ilgili olarak yabancı ülkelerde kendi öz kaynaklarında bulunan maddelere göre karışımlar yapılmaktadır. Ülkemizde de bu yönde yoğun çalışmalar yapılmalıdır. Çünkü bazı fide harçları bir bitki için yararlı olduğu halde, diğerleri için yararlı olmayabilir. Bu bakımdan çeşitli karışımlar yapmak suretiyle sebzelerin birçoğunun isteklerini karşılayacak olan ideal karışımları belirleyebiliriz.

Ülkemizde sebze yetiştiricileri yastıklarda genellikle 1/3 elenmiş yanmış ahır gübresi, 1/3 elenmiş bahçe toprağı ve 1/3 ince elenmiş kum karışımı harç olarak kullanılır. Bazı yetiştiriciler yarı yarıya elenmiş yanmış ahır gübresi ile elenmiş bahçe toprağını harç gayesiyle hazırlarlar. Bir kısım yetiştiriciler ise bir sene evvelki yastıklarda bulunan harcı elerler ve bunu yeniden harç olarak kullanırlar ki bu hastalık ve besin maddesi yokluğu yönünden oldukça sakıncalıdır. Bazı yetiştiriciler ise 4 kısım yanmış ahır gübresi, 2 kısım elenmiş bahçe toprağı ve 1 kısım elenmiş kum ile harç yapmaktadırlar.

Üretici harcını tohum ekiminden veya fide dikiminden önce mutlaka hazırlamalıdır. Hazırlanmaya 1-3 ay öncesinden başlanmalıdır. Erken hazırlama ile harcın kompozisyonunda meydana gelebilecek zararlanmalar harç belirli bir dinlenme periyodu geçireceğinden, asgariye indirilecektir. Yalnız harcımızı kapalı bir yerde veya dışarıda bırakmışsak üzerini naylon ile örterek dış koşulların etkisinden korumalıyız. Çünkü açıkta bırakılan harcın kompozisyonunda yağış ile büyük değişmeler olacaktır.

Hazırlanan harcın pH 5.6-6.8 arasında olmalıdır. Harcın pH'sının hazırlanmasında kireç ve kükürtten yararlanılır.

FİDE YETİŞTİRME HARCININ STERİLİZE EDİLMESİ

Başarılı bir sebze yetiştiriciliği için en önemli koşullarda birisi de hastalık ve zararlıların olmadığı bir ortamda fide yetiştirmektir. Bu nedenle hazırlanan harcın sterilize edilmesi gerekir. Sterilizasyonda değişik metotlar kullanılır. Şüphesiz üretici bunlar içerisinde kendisine en ucuz ve en uygun olanını seçmek zorundadır. Ancak üretici için en uygunu, piyasada en kolay bulunabilen, ekonomik ve uygulanması en pratik olabilenidir.

Genel olarak, fide harçlarının sterilizasyonu bularla ve kimyasal maddelerle yapılır. Su buharı ile yapılan harç sterilizasyonu en iyi sonuç veren metot olmasına rağmen, uygulanması için özel ekipmanlara ihtiyaç göstermesi bakımından, ekonomik yönden kullanımını kısıtlamaktadır. Harcın 30 dakika süre ile 50-60 derecelerde tutulması ile nematod, botrytis, fusarium ve birçok patojenik bakteri ile mantar ölür. 70 derecede ise toprak böcekleri, 100 derecede yabani ot tohumlarının tamamı ölürler. Buradan da anlaşılmaktadır ki, buharla sterilizasyon ile fide yetiştirme harcını tüm hastalık ve zararlılardan arındırmak mümkündür.

Kimyasal maddelerle yapılan sterilizasyon, toprağın fiziksel ve kimyasal tabiatını sıcak su buharı ile yapılan sterilizasyonda olduğu kadar bozmaksızın, topraktaki organizmaları öldürür. En yaygın ve başarılı olan kimyasal maddeler, Methyh-bromide, Vapam, Formalin ve Basemidltir. Bununla beraber kimyasal sterilizasyon sonucunda, toprakta amonyak üretimi artabilir. İyi bir kimyasal sterilizasyon için toprak nemli ve 18-24 derece sıcaklıkta olmalıdır.

Harcın sterilizasyonunda kullanılan kimyasal maddeler içinde en yaygın ve başarılı olan Methyl-bromide'dir. Bu kimyasal madde, nematodları, böcekleri, yabani ot tohumları ve mantarların çoğunu öldürür. Bu arada uygulanmasının kolay olması diğer bir avantajıdır. Fide harcının sterilizasyonu için harç uygun bir zemin, tercihen beton üzerine 20-30 cm yüksekliğinde ve muntazam bir şekilde yayılır.

Üzeri sağlam hava geçirmez, deliği olmayan plastik bir örtü ile sıkıca kapanır. Daha sonra içerisine metrekareye 70-100 gram gelecek şekilde tüpler patlatılarak veya özel aletler yardımı ile verilir. Plastik örtüler genellikle 48 saat kapatılır. Bu süre içinde toprak sıcaklığı 10-15 derece olmalıdır. Toprak sıcaklığı 15 derecenin üzerinde ise 24 saat kapatma yeterli olur. Örtü açıldıktan sonra harç birkaç defa aktarılır. Böylece harca verilen gaz uçurulur.

Tohum ekimi veya fide dikimi için en az 4-7 gün beklenir. Ancak Methyl-bromide bilgisiz veya dikkatsiz kullanıldığında insan sağlığına ve çevreye zarar verebilecek kadar etkili bir madde olduğundan ülkemizde ve dünyada kullanımına son verme konusunda çalışmalar yapılmaktadır. Üreticilerimizin sterilizasyon için kimyasal madde seçerken bu hususu dikkate almaları gerekmektedir.

Vapam, harcın yüzeyine yağmurlama şeklinde serpme sulama veya özel aletlerle uygulanır. Fide yetiştirme yastıklarının fümigasyonu için 1 litre sıvı Vapam, 9-13.5 litre su ile karıştırılarak, 10 metrekarelik bir yüzeye serpilerek uygulanır. Uygulamadan sonra toprak üzerine bir miktar su dökülür veya yüzey bir örtü ile kapatılır. Uygulamadan iki hafta sonra ekim veya dikim yapılabilir.

Formalin ise çoğunlukla toprak mantarlarını öldürür. Piyasada satılan formalinin 1 litresine 49 litre su ilave edilerek elde edilen karışım süzgeçli kova ile fide harcının 1 metrekaresine 5-10 litre olarak uygulanır. Uygulamadan sonra 24 saat beklenir. 3-5 gün sonra ekim veya dikim yapılır.

Harç sterilize edildikten sonra dışarıdan rüzgar veya başka yollardan gelebilecek olan enfeksiyonlara karşı korunmalıdır. Bu yapılmazsa tüm emek ve masraflar boşa gidebilir.

Üreticilerimizin bu konuda yeteri kadar bilgi ve deneyim sahibi olmadan sterilizayon ve fumigasyon yapmamaları, ilk uygulamalarını bu konuda eğitim görmüş bir teknik personel ile birlikte yapmaları salık verilir.

FİDE YETİŞTİRİCİLİĞİNDE TOHUMLUĞUN ÖNEMİ 

Domates yetiştiriciliğine başlamadan önce tecrübe ve bilgilerimize dayanarak hangi domates çeşidini ekeceğimize karar vermeliyiz. Çünkü uygun bir çeşit seçimi daha başlangıçta bizim iyi bir yolda olduğumuzu gösterir. Kötü seçim ise, hüsrana uğramamıza neden olabilir. 

Bu seçimden sonra tohum temininde de çok dikkatli olunmalıdır. Başka bir deyişle üretici karar verdiği çeşidin tohumunu güvenilir kaynaktan temin etmelidir. Çünkü tohum yaşayan canlı bir varlıktır. 
Bazen bilinmeyen yer ve kişilerden satın alınan tohumların ambalajlarının içiyle aynı olmadığı çok rastlanan bir durumdur. Bununla birlikte tohum bayat, erken hasat edilmiş, aynı zamanda hasat edilmemiş veya kötü depo koşullarında muhafaza edilmiş olabilir. Böyle tohumların çimlenme yüzdeleri oldukça düşüktür. Öte yandan, böyle bir tohumdan elde edilecek fide sayısı da çok az olacaktır. 

FİDE YETİŞTİRME TEKNİĞİ

İyi bir domates fidesi elde edebilmek, kuşkusuz fideliğin yerinin seçilmesinden fidenin yetiştirme yerine dikimine kadar geçen dönemde uygulanacak işlemlerin tümüne bağlıdır. Şimdi bu aşamaların her birini, ülkemizdeki durumla, olması gerekli durumu karşılaştırarak, sorunlara ve çözüm yollarına değinerek inceleyelim. 

FİDE YETİŞTİRME YERLERİ VE FİDELERİN YETİŞTİRİLMESİ 

Domates fideleri sıcak yastıklar ile seralarda yetiştirilir. Cam ve plastik seralar daha çok sera sebzeciliğinde ve sera için gerekli olan fidelerin yetiştirilmesinde kullanılır. Son yıllarda açıkta yetiştiricilik için gerekli fidelerin yetiştirilmesinde de seralarından yararlanılmaktadır. Fide yetiştirme yerinin önemi, fidenin istediği çevre ve iklim koşullarının sağlanması açısından önemlidir. Bu koşulların sağlandığı yerde başarıyla fide yetiştirilebilir. 

Ülkemizde sebze tarımının en ileri düzeyde bulunduğu erkencilik bölgeleri de dahil olmak üzere, fide, yetiştiriciliği genel olarak yastıklarda veya hiçbir klimatik düzene sahip olmayan seralarda yapılmaktadır. Fide, yastıklara konan harç üzerine, ya da içinde harç bulunan çeşitli kasa, saksı veya naylon torbalara tohum ekip bu araçları yastığa veya seraya koymak suretiyle yetiştirilir. 

Yastıklarda en büyük problem fide yetiştirme devresi esnasında domates fidelerinin istediği sıcaklıktır. Bu dönemde sıcaklık kesinlikle 10 derecenin altında olmamalıdır. Tohumlar çimlenip, genç bitkiler toprak yüzüne çıkıp kotiledon yapraklar yatay durum aldıında çimlenme ve sürme tamamlanmış olmaktadır. Bitki toprak yüzüne çıktıktan 1-2 hafta sonra büyüm eucunda 1-2 yaprak taslağı görmek mümkündür. Sıcaklığın ve çevre koşullarının etkisi bu dönemden sonra daha da artar.

Domates fidelerinin 10 ile 30 günlük bu süresi, birçok araştırıcı tarafından kritik devre olarak kabul edilir. Birçok araştırıcı bu devreyi yaprak sayısı ile belirlemeye çalışmıştır. Örneği, sıcaklığın düşmesi ile ilk çiçeklenmeye kadar olan devrede yaprak sayısı da azalmaktadır. 10-13 derece sıcaklıkta, 18-21 derece sıcaklığa nazaran yaprak sayısı daha da azalmakta fakat daha erken çiçeklenme olmakta, ayrıca bitki boyu kısa, gövde kalın ve yan sürgünlerin daha kuvvetli olduğu görülmektedir. 

Domates fidelerinin kritik devrelerinde sıcak düzeyinin salkım şeklini de etkilediği unutulmamalıdır. Düşük sıcaklıkta bileşik salkım, yüksek sıcaklıkta da basit salkım şekli meydana gelmektedir. Sebzecilik işletmelerinde tohum ekimi yapılan sıcak yastıklarla, genellikle şaşırma işleminin yapıldığı ılık yastıklarda sıcaklık başlıca üç kaynaktan elde edilebilir. Bunlar; 

a) Taze gübrelerin kızışmasından faydalanarak sıcaklık temini, 

b) Seralarda ve yabancı memleketlerde çoğunlukla görüldüğü gibi bir kısım fide yastıklarında yastık toprağının 20-25 cm derinliğinde veya harçlı toprağın üzerinden geçirilen kalorifer boruları yardımıyla sıcaklık temini, 

c) Yastık toprağının yüzüne yakın kısma veya 10-20 cm kadar derinliğe ve yoğunlukla kafes şeklinde yerleştirilmiş düşük voltajlı elektrik telleri döşenerek sıcaklık temini. 

Bu üç tip sıcaklık kaynağı arasında en uygunu kalorifer veya elektriktir. Ülkemizde sebze işletmelerinde ise, sıcaklık kaynağı taze yanmamış gübre ve güneştir. Geceleri sıcaklık düşük olduğu zaman yastıkların üzerleri hasır gibi maddelerle örtülür. 

Fide yetiştirmenin başarısında tohumluğun yanı sıra yetiştirilen fidelerin de önemi büyüktür. Zira kültürün ve elde edilecek ürünün geleceği fideliklerde hazırlanır. Örneğin, domateste ilk çiçek taslaklarının oluşumu bitkinin fide devresinde gerçekleşmektedir. Bitkinin erkenciliğini de belirleyen bu olay, sıcaklık, nem, ışık şiddeti ve süresi, besin maddelerinin miktarı ile sıkı sıkıya ilişkilidir. Genel olarak iyi bir domates fidesinde aranan özellikleri şu şekilde sıralayabiliriz; 

a) Bütün kısımları sağlam ve sağlıklı olmalıdır.

b) Diri ve kuru maddece zengin olmalıdır. 

c) Boya kaçmamış olmalıdır. 

ç) Kendine özgü renkte olmalıdır.

d) Fazla genç ve yaşlı olmamalıdır. 

e) Dikim sonrasındaki yeni koşullara alışana kadar geçen dönemde yeterli toprağı ve kök sistemini taşımalıdır. 

f) Bir fidelikteki tüm fideler bir örnek olmalıdır. 

g) Fideler pişkin olmalıdır.  

TOHUM EKİMİ

Ekim zamanı, hasat tarihine bağlı olarak belirlenir. Bu konuda yapılacak pazar incelemeleri ve bölgesel araştırmalar sonucuna göre uygun ekim zamanları saptanmalıdır. Ülkemizde ise, genellikle tohum ekimi vaktinden önce yapılmaktadır. Daha sonra açıkta yetiştiricilikte kritik dönemler atlatılmadığı için bitki büyümesi ve gelişmesi zorlanarak yavaşlamaktadır. Bu nedenle bu konuda önemli güçlüklerle karşılaşılmaktadır. 

Ekimin yapıldığı yer ve biçimi çeşitli şekillerde olabilmektedir. Bu iş için serada ya da yastıklarda hazırlanan yerler, harç doldurulmuş kasalar veya doğrudan saksı, plastik torbaya da sıkıştırılmış toprak blokları kullanılmaktadır. Ülkemizde ise domates tohumları serpme olarak sıcak yastıklara ekilmektedir. Biz de sıraya ekim yapılmasını öneriyoruz. Buradan elde edilen fideler ya ılık yastığa ya da plastik torba, saksı veya toprak bloklarına şaşırtılır. Yastıklara yapılacak ekimlerde metrekareye 4-5 gr tohum atılmalıdır. Ekimde tohum miktarı bazı bahçıvanlar tarafından yapıldığı gibi fazla tutulmamalıdır. Aksi halde domates fideleri istenmeyen nitelikte büyür ve gelişirler, yani cılız olurlar. Çok seyrek ekildikleri takdirde de tohumların çimlenip toprak yüzüne çıkmaları gecikir. 

Yastıklara veya kasalara tohum ekildikten sonra tohumların üzerine yaklaşık olarak 1 cm kalınlığında harç konur ve üzerleri tahta tokmaklarla bastırılır. Harcın nemli olması istenir. Daha sonra süzgeçli kovalarla veya hortumla ucuna süzgeç takarak sulama yapılır. Sulama işi de tamamlandıktan sonra yastıkların çerçeveleri kapatılır ve üzerine 3-4 gün müddetle hasır örtülür, yani karartılır. Tahta kasaların üzerine ise 3-4 gün müddetle çimlendirmeyi hızlandırmak ve rutubet kaybını önlemek için tohumların üzerine kağıt örtülmesi veya cam yerleştirilmesi yararlıdır. Çimlenme başlar başlamaz yastık veya kasalara konan bu örtüler kaldırılır. Böylece fidelerin bol ışık almaları sağlanır. Bu fide yetiştiriciliğinde oldukça önemlidir. Yapıldığı zaman, sarı renkli ve cılız fideler meydana gelir. 

Çimlenme sürecince harç toprağı tavlı tutulur. Bu devrede aşırı rutubetten kaçınılır. Sulamalar tercihen sabahları yapılmalıdır. Öğleyin ve yakıcı sıcaklarda gün ortasında yapılacak sulamalardan kaçınılmalıdır. Fidelikte veya kasalara yapılan ekimde en çok görülen hastalık çökerten’dir. Böyle bir durum ile karşılaşıldığında sulamalar mümkün olduğu kadar minimuma indirilip, bir fungusit ile ilaçlama yapılmalıdır. 

Çimlenmenin iyi olabilmesi, harcın niteliğine ve yeterli suya bağlıdır. Kullanılan harcın niteliksiz oluşu, suyun azlığı ya da tohumların yüzeysel ekilmesi sonucu harç yüzeyinin kuruması nedeniyle meydana gelen susuzluk bir yandan çimlenmeyi azaltırken, diğer yandan da fidelerin kotiledon yapraklarının tohum kabuğu ile sarılı kalmasına yol açar. Bunun sonucunda fideler anormal olarak çarpık gelişir ve gövde kıvrılır. Bu fidelerin meydana getireceği bitkiler bize daha sonra çok düşük oranda ürün vereceklerdir.  

İyi hazırlanmış bir yastık veya kasada sağlıklı tohum ekildiği zaman domates tohumları 5 ile 8 günde çimlenir ve toprak yüzüne çıkarlar. Bu andan itibaren fidelerin iyi bir gelişme gösterebilmeleri için bakımlarına çok dikkat ve itina göstermelidir. Yapılacak bakım işleri arasında zamanında ve yeterli su verme, yabani otları ayıklama ve dışarıda havanın durumuna göre havalandırma ile hastalık ve zararlılara karşı mücadele yer alır. Bakım işleri arasında havalandırmanın çok dikkatli yapılması gerekir. Aksi halde körpe fideler dikkatsizlik yüzünden bir anda yok olabilirler. Fideler dış ortam havasına yavaş yavaş ve günün sıcak saatlerinde yapılan havalandırma ile alıştırılırlar. 

ŞAŞIRTMA 

Ülkemizde tohum ekiminin genellikle yastıklara ve bazı seracılar tarafından da kasalara yapıldığına değinilmişti. Buradan da elde edilen fidelere çoğu kez herhangi bir şaşırtma uygulanmamaktadır. Şaşırtılmayan fidelerin dikimde tutma oranları da düşüş olmaktadır. Bunun yanında yeniden kök sistemi gelişinceye kadar gelişme aksamaktadır. Bu aksayan dönem hem ilk hasat zamanını geciktirmekte hem bitkideki çiçek taslaklarının bozulmalarına ve dökülmelerine neden olmaktadır. 
Şaşırtmanın yapılış nedeni yukarıda da değinildiği gibi köklü ve pişkin fidelerin elde edilmesidir.

Şaşırtma aynı zamanda pişkin fide elde edilmesi ve şaşırtma sırasında cılız fidelerin ayıklanması bakımından da yararlıdır. Şaşırtma esnasında bazı hastalıkların ve virüslerin önüne geçilmelidir. Özellikle tütün mozaik virüsü çok önemlidir. Bunun için şaşırtma yapan işçiler ellerini şaşırtmadan önce sabunlu su ile yıkanmalıdır. Çünkü bulaşma, sigara içen eller yoluyla da olmaktadır. Şaşırtma mümkün olduğu kadar erken yapılmalıdır. Geç yapılan şaşırtmalarda bitkide şok etkisi olmaktadır. Bunun sonucunda da ilk çiçeklerin görünümü gecikmektedir. Şokun geciktirici etkisinin fidenin şaşırtma esnasındaki yaşına bağlı olduğu unutulmamalıdır. 

Şaşırtma plastik torba, kil ve karton saksılar, toprak blokları ile ılık yastıklara yapılır. Bunlar içerisinde en yaygın olarak kullanılanları plastik torbalardır. Domates fidelerinin en uygun şaşırtma zamanı kotiledon yapraklarının tam gelişmelerini tamamladıkları ve yere paralel durum gösterdikleri zamandır. Bu konudaki gecikmeler cılız ve zayıf domates fidelerinin teşekkülüne neden olmaktadır. 

Domates fideleri kotiledon yapraklarından tutularak çıkartılmakta ve aynı şekilde daha önce hazırlanmış plastik torba, plastik saksı, toprak bloku veya ülkemizde olduğu gibi ılık yastıklara şaşırtılmaktadır. Şaşırtılacak fideler mutlaka seçilmelidir. Sıhhatli ve tam gelişmiş olanları şaşırtılır. Cılız ve gelişmeyen fideler şaşırtılmamalıdır. 

SICAKLIK 

Domates tohumlarının çimlenmeleri için en uygun toprak sıcaklı 15-25 derecedir. 

Domates fidelerinin iyi bir gelişme gösterebilmeleri için gündüz 15-18 derece ve gece 12-15 derece sıcaklığa ihtiyaç vardır. Fideleri mümkün olduğu kadar bu sıcaklıklarda tutmak, kuvvetli ve sıhhatli fide elde etmede en önemli faktördür. 

Fide gelişmesini etkileyen fiziksel faktörlerin başında sıcaklık gelmektedir. Büyüme için yeterli olan sıcaklıklar genellikle çiçeklenme için gerekli olan sıcaklıkların üstündedir. 

IŞIK 

Sıcaklıkla ışık arasında da bir ilişki bulunmaktadır. Yüksek sıcaklık, yüksek ışık ile birlikte uygulandığında çiçeklenme bir süre öne alınabilir. Aynı sıcaklık, düşük ışık ile birlikte verildiğinde ise çiçeklenmeyi geciktirici etki yapmaktadır. Işık tek başına ikinci önemli bir fiziksel faktörü oluşturur. Özellikle sonbahar ve kış aylarında hem süre hem de şiddet yönünden önem taşır. 

SULAMA 

Fide döneminde bitkiler sürekli ve periyodik olarak sulanmalıdır. Harcın kuru kalması sonucu fideler küçük boylu ve pişkin olur, bitkiler tarlada erken çiçeklenir. Ancak bu durum toplam verimde ve kalitede düşüşlere sebep olur. 
Kural olarak sulama suyunun sıcaklığı bitkinin içinde bulunduğu harcın sıcaklığına yakın olmalı ve hiçbir zaman 12-15 derecenin altına düşmemelidir. 

Yastıklara yapılan ekimlerde, ilkbahar aylarında rutubet çubuk kaybolacağından sulamaya dikkat etmek gereklidir. Fideler belirli aralıklarda sulanmalıdır. Aşırı sulamaların fideleri kavuracağı unutulmamalıdır. Yastıklarda fide üretimi yapan üreticilerimizin, fideleri sulamada hava koşullarına göre kendilerini ayarlamadıklarını görmekteyiz. Özellikle ilkbaharın sıcak günlerinde çok su verilerek, fidelerin su sıkıntısına sokuldukları gözlenmektedir. Bundan mutlaka kaçınılmalı, yeterli su ile su düzeni mutlaka kurulmalıdır. 

GÜBRELEME 

Bazı hallerde uygun sulamalara rağmen fidelerin yastık, saksı veya plastik torbalarda cılız büyüdükleri görülebilir. Bunun nedeni de fide harcının yeterli besin maddelerini ihtiva etmemesi olabileceği gibi, besin maddelerini herhangi bir nedenle, alamamalarından doğabilir. Bu da fidenin içinde bulunduğu harcın bitki için dengeli bir beslenme ortamı halinde olmasını gerekli kılar. Bitki beslenmesi ile fide gelişmesi arasında çok yakın bir ilişki vardır. Bu nedenle yapılacak gübreleme, en az çevre koşullarına kadar önemlidir. 

Genç dönemde fidelere daha önce de belirtildiği gibi fazla azot verilmemelidir. Buna karşılık fosfor ve potas yönünden daha fazla gübreleme yapmak gerekir. Çünkü fosforun bitki tarafından alınması düşük sıcaklık ve ışık azlığında engellenmektedir. Bu durumu özellikle domates fidelerinde sık sık gözlemekteyiz. Potasyum ise bitkinin daha kuvvetli gelişmesine etki yapar ve ışık azlığından doğan gelişme bozukluğunu da kısmen giderir. 

SANAYİ DOMATESİ ÜRETİMİNDE FİDE YETİŞTİRİCİLİĞİ 

Büyük çapta sanayi domates fide yetiştiriciliğinde de yapılacak olan ilk yerinin seçimidir. Bu seçimde göz önüne alınacak hususlar şunlardır: 

a) Fidelik, fabrika ve işçilerin bulunduğu yere yakın olmalıdır. 

b) Fidelik toprağı hafif ve süzek olmalıdır. Aynı zamanda iyi drene edilmiş olmalı, nematodlarla bulaşık olmamalı ve daha önce domates fide üretiminde kullanılmamış olmalı. 

c) Fidelik yeri çok iyi bir şekilde tesviye edilmeli ve yabancı otlardan temizlenmelidir. 

ç) Fidelik için seçilen yerde sulama yönünden problem bulunmamalıdır. 

d) Fidelik yerinin bölgenin hakim rüzgarlarından korunmuş olması da üzerinde önemle durulması gereken bur konudur. Çünkü rüzgara açık olan yerlerde fide yetiştirme devresinde büyük problemler ortaya çıkar. Bu durumun üretimi riske sokması uzak bir ihtimal değildir. 

e) Fidelerin güneşlenmesine engel bulunmamalıdır. 

f) Üretim devresinde gerekli malzemenin fideliğe, fidelikte üretilen fidelerin tarlaya taşınması için, yaz-kış her türlü vasıtanın gidip geleceği bir yol bulunmalıdır. 

g) Fide yetiştirilen toprağın pH’sı 6-7 civarında olmalıdır. 

Fidelik alanı belirlendikten sonra yapılacak ilk iş Tarım İl Müdürlüğü Bitki Koruma Şube Müdürlüğü’ne başvurarak fideliğin hastalık yönünden yetiştirme izninin alınması gerekir. 

Fideliklerin yapımından en az 3 ay önce toprak sürülür. Yani fidelikte yaz boyunca iki-üç defa sürüm yapılır. Fideliğin organik madde yönünden değerini yükseltmek amacıyla bir yıl öncesinden ilkbahar veya yaz aylarında yulaf ekilir. Yeşil gübre olarak kullanılan yulafa ilave olarak dekara 20 kg yüzde 18’lik süper fosfat ilave yapılır. Ekilecek olan yulaf tohumu dekara 15-20 kg’dır. Yulaf bitkileri sararmadan önce 15 cm toprak derinliğine kadar disklenir ve bu şekilde toprağın içine gömülmesi sağlanmış olur. 

Toprağımız hazır duruma gelmiştir. Yastıkların kuzey-güney doğrultusunda tesis edilmesi gerekir. Yastık aralarında kalan topraklar kürekle yastık üzerine atılarak yastığın kaba tesviyesi yapılır. Pulluklarda aralar, yastıkların eninin 1.10-1.20 m olacağı şekilde ayarlanır. Bu yastık genişliği ileride yapılacak ot alma, çapalama ve bakın işlerinin kolaylığı bakımından uygundur. Bu şekilde çaba olarak hazırlanan yastıklar daha sonra frezelenir. Frezeleme ve rotovatör ile işlemeden sonra yastık toprağı iyice inceltmiş olur. Daha sonra tırmıklar ile yastıklara son şekil verilir. Yastığın aşırı yağışlardan oturmaması için üzeri örtülür. Hazırladığımız yastıkların toprak yüksekliği 15 cm’den az olmamalıdır. Böylece kış aylarında meydana gelen yağışlardan yastıkları korumuş oluruz. 

Çünkü yastıklarda aşırı rutubetin bulunmasını arzu etmeyiz. Yastığın boyu 20-30 m, genişliği 110-120 cm olmalıdır. Yastık aralarında 50 ila 80 cm yol bırakılmalıdır. Çok büyük fideliklerde ise yer yer bir traktörün geçeceği genişlikte yol bırakılır. Bunlara ilave olarak kış ve ilkbahar aylarındaki yoğun yağışlardan meydana gelen fazla suyu akıtmak için tahliye kanalları yapılır. 

Fidelikte organik gübre yani hayvan gübresinden başka ticari gübreler de kullanılmaktadır. Özellikle ticari gübrelerden fosfor çok önemlidir. Çünkü fosfor daha önce de açıklandığı gibi, kök teşekkülü bakımından önemlidir. Bunun yanında azot miktarının yüksek olmaması gerekir. Fazla azot zayıf ve ince domates fidelerinin meydana gelmesine neden olur. Hatta bu azotu dengelemek için bir miktar potas ilave edilmelidir. Potas’ın pişkin fide elde edilmesine yardımcı olduğu unutulmamalıdır. 

Ticari gübreleri ilave edilmiş ve örtülmüş fide yastıklarında tohum yatağının oluşturulması için organik gübreye ihtiyacımız vardır. Fide yastıklarında kullanacağımız organik gübre yanmış olmalıdır. Fide harcı olarak genellikle yarı yarıya yanmış ahır gübresi ve dere kumu karışımı kullanılır. 

Fide harcında tuzluluk problemi olmamalıdır. Bu da özellikle ahır gübresinde ve tuzluluk etkisi fazla olan gübrelerle aşırı gübreleme sonucu meydana gelebilir. Bu nedenlerden dolayı organik gübremizde suda eriyebilir tuzlar düşük oranlarda olmalıdır. Bazı konserve fabrikalarında iki kısım yanmış gübre ve bir kısım kumdan ibaret karışım harç olarak kullanılmaktadır. Harç, yastıkların üzerinde 1-2 cm kalındığında serilir. Genellikle 1 metrekarelik bir fidelik için 15-20 kg harç yeterlidir. 
Hazırlanan bu yastığımızın üzeri örtülebilir ve sterilazasyona hazır bir durumdadır. Tohum ekiminden 2-3 hafta önce sterilizasyon yapılmalıdır. Sterilizasyon daha önce açıklandığı gibi kimyasal maddeler ile yapılır. 

Yastığımız tohum ekimine hazırdır. Tohum ekimi fideyi tarlaya dikeceğimiz zamana değil, aynı zamanda toprak sıcaklığına da bağlı olmak tadır. Tohumun çimlenmesi için toprak sıcaklığının 18-22 derece olması istenir. Pratikte ise öğle saatleri hariç şubat ayında bu sıcaklığı bulmamız her zaman mümkün değildir. 

Bu nedenle iki, üç gün yapılan ölçümlerde toprak sıcaklığı 15 dereceyi buluyorsa ekim yapılır. Toprak sıcaklığı 10 derecenin altında olduğu zaman kesinlikle ekim yapılmamalıdır. 

Metrekareye ekilecek tohum miktarı 2-3 gram olmalıdır. Kesinlikle bu değerlerin alt ve üst sınırlarına çıkılmamalıdır. Verilecek sıra arası ölçülerine göre tohumların ekileceği yatak, ya çizgi tırmıkları ya da el markörü ile işaretlenir. 

Diğer önemli bir kronu da tohumun ne zaman ekileceğidir. Tohum ekimi mutlaka kademeli yapılmalıdır. Çünkü kademeli bir ekim ile fabrikaların kampanya dönemleri ayarlanmaktadır. Nisan sonu veya Mayıs ayı içinde fide dikimi yapılacaksa en geç şubat ayı sonunda ekim yapılmalıdır. Ekimde en az 4 kademe bulunmalıdır. Bu kademeler şöyle olabilir: 

Verilecek sıra arası mesafelerine bağlı olarak tohumların ekileceği yatak, çizgi tırmıkları ile belirlenir. Her sıraya 80-110 adet tohum eşit aralıkta ekilmelidir. Daha sonra tohumların üzeri 1-1.15 cm kalınlığında ve sterilize edilmiş harçla örtülür. Süzgeçli kova veya süzgeçli hortumla, toprak yüzeyini bozmayacak yumuşaklıkta, az su ile uzun süre sulanır. Sulamanın uzun zaman sürecinde yapılmasının sebebi, yastığını her tarafına eşit miktarda ve yeterli derinliğe kadar sulanmasını sağlamaktır. Tohum ekiminde sıra arası 10-15 cm olmalıdır. Ortalama 12 cm yeterlidir. Tohum ekimi yapılan sıralar doğu-batı yönünde olmalıdır. Böylece fidelerin her iki tarafı da güneşten eşit miktarda yararlanmış olur. 

Açık yastıklarda bu işlemlerden sonra diğer bakım işleri yerine getirilir. Kapak yastıklarda ekim işlemleri aynı olmakla beraber, ekim öncesinde alçak plastik tünellerin tesisi gereklidir. Genellikle ekim yastıklarının eni 110 cm, boyu 18 m’dir. Tünelin yüksekliği 75 cm olmaktadır. Böyle bir yastık için 220 cm eninde ve 20 m boyunda plastik örtü kullanılır. 

Plastiğe destek olacak U şeklinde çubuklara gereksinim vardır. Bunların uzunluğu 2.60 m, kalınlığı 8 mm ve ağırlığı ise 1.5 kg’dır. 18 m uzunluğundaki tünel için 19 adet demir çubuk kullanılır. Demir çubuğun üzerine naylon örtü geçirilir. Örtü geçirildikten sonra iki ucuna halka kaynatılır. Naylon örtünün uzunluğu 2 m, ağırlığı ise 60 gr’dır. 

Tünelin her iki başına çakılmak üzere 110 cm boyunda 5x5 cm’lik 2 adet kazık ve demir halkalardan geçirilerek plastiğin tutturulmasını sağlayan 120 m’lik naylon ip (1 kg) kullanılır. 

Tohum ekimi ve sulamalardan sonra yastıklar hemen kapatılır. 

Fideler toprak yüzüne çıktıktan sonra da sulamalara özen gösterilmelidir. İlk iki yapraklı devrede gerekli seyreltmeler ile ara çapası yapılır. Seyreltmelerde her sırada 50-70 fide bırakılır. Eğer domates tohumu yerine bant veya kaplanmış domates tohumu kullanılacak olursa, bu seyreltme işleminin yapılmasına gerek yoktur. Çünkü her sıraya istediğimiz adette domates tohumu ekmemiz mümkündür. 

Fidelikte aynı zamanda köklenmeyi teşvik etmek amacıyla hazırlanan harç, sıra aralarına kapak olarak atılır. Bu devreden sonra domates fideleri hızlı bir şekilde gelişirler. Bu devrede hastalık ve zararlılar da ortaya çıkabilir. Bu nedenle yastıkların havalandırılması mutlaka yapılmalıdır. Böylece hem fideler hastalıktan korunur hem de fideler boya kaçmadan büyür ve pişkin fide elde edilmiş olur. Domates yetiştiricilerimiz şunu çok iyi bilmelidirler ki, fide devresinde iyi yetişmiş bir domates fidesi tarlada bize daha iyi ürün verir. 

Fideliklerde bitkiler 8-10 cm boy aldıkları zaman başlangıçta yavaş, daha sonraları ise, daha uzun bir süre havalandırılır. Tarlaya dikimden önce ise fidelikler en az bir hafta süre ile örtülmezler. Böylece fidelerin tarlaya uyumları sağlanmış olur. Fideler tarlaya dikilmeden bir gün önce sulanır. Böylece fidelikten kökleri zarar görmeden çıkarılmış olur. Fideler fidelikten mümkün olduğu kadar sabah saatlerinde sökülmelidir. Hastalık kuşkumuz varsa, fideler sökümden sonra tercihen Zinep içerisine bastırılmalıdır. Yalnız batırılan ilaçlı su kök seviyesinin üzerine çıkmamalıdır. Fideler bu ilaçlı su içinde kasalar ile birlikte 4-5 dakika bekletilir. Bu Zinebli suya batırma ile fide kökleri mantari hastalıklara karşı dayanıklılık kazanır. Çünkü söküm esnasında meydana gelen yararlardan, kopan köklerden, mantari enfeksiyonların bitkiye bulaşması kolay olmaktadır. 

Sökümden dikime kadar geçecek olan süre içerisinde fidelerde köklerin gelişeceği kısım ile fidelerin üzeri ıslak çuvallar ile örtülür. Böylece fidelerin solmaması yani diri kalması sağlanır. 

Tarlaya dikimde çiçek bağlamış domates fideleri kullanılmamalıdır. Çünkü bu gibi fidelerin tarlada gelişmeleri de çok yavaş olacaktır. Hatta bu gibi fideler tarlada bodur kalmakta ve verimleri de düşmektedir. 

AŞI İLE YETİŞTİRİCİLİK 

Son yıllarda özellikle sera yetiştiriciliğinde nematod ve mantari hastalıklara karşı dayanıklı yabani formlar üzerine kültür domateslerinin fideleri aşılanmaktadır. Bu amaçla yabani formalr anaç olarak kullanılmaktadır. Anaç ve kültür çeşidinin fideleri yaklaşık olarak kurşun kalem kalınlığını aldığı zaman dilcikli İngiliz aşışı yapılır. Aşılanmış fidelerin tutup tutmadıkları 4-11 gün sonra belli olur. Aşı tutmuşsa anacın üst kısmı, kalemin de alt kısmı kesilir. Böylece hastalık veya zararlıya karşı dayanıklı bir Fide elde etmiş oluruz. Bu metot örtü altı yetiştiriciliği için geçerlidir. Çünkü bu aşılı domates fideleri normal domates fidelerine nazaran 5-6 kat daha pahalıdır. Bundan dolayı açıkta yetiştiricilikte pek kullanılma şansı bugün için bulunmamaktadır. 

DOMATES FİDELERİNİN ESAS YERLERİNE DİKİLMESİ 

Domates, iklimi uygun olan yerlerde ilkbahar ve sonbahar olmak üzere yılda iki kez yetiştirildiği halde bazı yerlerde de ilkbahar ve ilkbahar don tehlikesi kalktıktan sonra dikim yapılarak yılda bir kez yetiştirilmektedir. 
Domates fideleri yaklaşık olarak 15-20 cm boylandıkları zaman, genellikle dikime hazırdır. Gövdesi bir kurşun kalem kalınlığına yakındır. Fazla sayıda kök ve yapraklara sahip olan fidelerin yaprak sapları koyu yeşil, gövde mor renkli ve gövdenin alt kısımlarında küçük şişlikler vardır. Zayıf, uzun, bodur ve hastalıklı fideler sökümde veya dikimde atılmalıdır. 

Dikim İlkbahar don tehlikesinin tamamen kalktığı, toprak ve hava sıcaklığı 12-15 dereceyi bulduğu zaman yapılır. Dikim zamanında, iklim şartlarına bağlı olarak, bölgelere ve mikroklimalara göre farklılıklar görülür. Dikim zamanı genellikle yastıklara tohum ekiminden yaklaşık olarak 5-6 hafta sonradır. Bu süre fidelerin yetiştiği yastık tipine göre kısalmakta veya uzayabilmektedir. Domates fide dikimi İç Anadolu bölgesinde mayısın ilk haftasından sonra olduğu halde, Sakarya vadisinde 23 Nisan’dan sonradır. Akdeniz bölgesinde Antalya’da 20 Şubat’tan sonra, İçel’de Mart başından itibaren, Ege bölgesinde 15 Mart’tan sonra, Marmara bölgesinde Nisan’da Karadeniz bölgesinde Samsun’da Nisan ortasından sonra, Güneydoğu Anadolu bölgesinde de Nisan ortasından sonradır. 

Domates yetiştiriciliğinde sıra arası ve sıra üzeri aralıkları, çeşidin sırık veya yer oluşuna, büyüme ve yayılma kuvvetine, toprak özelliklerine ve bakım işlerinin elle veya makine olarak yapılmasına göre değişir. 

Ülkemizde uygulanan masura sistemi yetiştirmede, çeşidin büyüme kuvveti, değerlendirme şekli ve tarla işlerinin yapılma özelliğine göre sıra araları yer domateslerinde 80-125 cm, sırık çeşitlerde ise 75 cm olarak bırakılmaktadır. Sıra üzeri aralıkları ise yer çeşitlerinde 30-60 cm, sırık çeşitlerinde ise genellikle 50 cm’dir. Sıralar arasında bırakılacak aralığa ve masuralar üzerinde tek veya çift sıralı dikim yapılacağına göre yukarı da verilen mesafelere uygun genişlikte masuralar hazırlanır. Pratikte büyük çoğunlukla tek sıralı dikim yapıldığından masuralar 60-70 cm genişliğinde ve arazinin meyil durumu ile sulama olanaklarına göre uygun uzunlukta hazırlanır. Açıkta yetiştiricilikte domates fideleri masuraların ortasına dikilir. Dikimden sonra mutlaka can suyu verilir. 

Sanayi domates yetiştiriciliğinde ise sıra arası genişlik genellikle 1.50 m olduğu halde, sıra üzeri aralıkları çeşidin büyüme ve gelişme kuvvetine göre 0.25-0.40 m arasındadır. Bu durumda bir dekarda bulunan bitki sayısı 1800-2500’dür. Fide dikimi genellikle iki şekilde yapılmaktadır. Bunların her ikisinde de su kullanılmaktadır. Su burada dikim kolaylığı sağlamakta ve kısa zamanda geniş alanlara fide dikiminin yapılmasını kolaylaştırmaktadır. 

Dikim yöntemlerinin birincisinde, karık ortasına bir çizgi çizilir ve buraya su verilir. Salınan su içerisine toprak altı zararlılarına karşı insektisit de karıştırılabilir. Dikim, karıklara su verilir verilmez yapılır. Su karık sonuna ulaşınca dikime başlanır. Fide kolaylıkla toprağa batırılır. Dikim yapan işçi karıktaki su ile elini kolayca temizler ve dikeceği ikinci fideyi tutarken bu fide çamur olmaz. Bir işçi böyle dikim yapıp giderken diğer bir işçi de karığın yarısından kuru toprak çekerek hafif bir boğaz doldurma yapar. Fideler yaklaşık 4-5 günde toprağa tutunur. Bundan sonra çapayla tekrar bir boğaz doldurma yapılır. 

Diğer bir suyla dikim yöntemi ise, daha derin karık açılarak su verilmesidir. Yine bu suya da toprak zararlılarına karşı insektisit karıştırılabilir. Toprak suya iyice doyduktan sonra suyun biraz çekilmesi beklenir. Bundan sonra fideler dikilir. Yine bir önceki dikim yönteminde olduğu gibi dikimden hemen sonra karık kenarından kuru toprak çekilerek hafif bir boğaz doldurma yapılır. Daha sonraki günlerde çapalama yapılır. Yine bir önceki dikim yönteminde olduğu gibi, 4-5 gün sonra fideler toprağa tutunmuş olur ve çapayla boğazları doldurulur. 

Normal olarak karıklara dikilen fideler boğaz dolduruldukça ve ana işlemleri yapıldıkça, bitkilere doğru yığılan toprak sayesinde, domateslerin üzerinde bulunduğu toprak şeridi meydana getirilir. Yani masura oluşturulmuş olur. Domates sıraları arasına açılan karıklar ile masuralar yüksek bir görünüm kazanır. Böylece bitkiler ve domates meyveleri sudan herhangi bir zarar görmemiş olur. 

YILLIK BAKIM İŞLERİ 

Açıkta yapılan domates yetiştiriciliğinde fideler gelişmeye başladığı andan itibaren iyi bir sonuç elde etmek amacıyla aşağıda sıralanan bakım işlerinin aksatılmadan yerine getirilmesi gerekmektedir. Bunlar da; çapalama, sulama, yatırma, herek verme, budama, hastalık ve zararlılarla mücadeledir. 

ÇAPALAMA 

Fideler esas yerlerinde gelişmeye başladığı andan itibaren yaklaşık olarak iki hafta sonra birinci çapa yapılır. Masuralar üzerinde yetiştirilen domateslerde de çapa genellikle işçiler tarafından değişik tip çapalarla yapılır. Tarla ziraati şeklinde yapılan yetiştiricilikte çapa işleminde traktör ile çekilen çapa makinelerinden yararlanılır. Birinci çapadan 2-3 hafta kadar sonra da ikinci çapa yapılır. Bu devrede bitkiler 30-35 cm kadar boy aldıklarında sırık çeşitlerinde ikinci çapa ile beraber herek verilir. Bu çapalamalar esnasında bitkilerde boğaz doldurma işlemi de yapılır. İkinci çapadan sonra yabani otları ayıklamak, kaymak tabakasını kırmak, toprağı havalandırmak ve dolayısıyla topraktaki rutubeti korumak amacıyla sıra aralarında çapa işinin imkan olduğu müddetçe yapılması yararlıdır. 

Bahçıvanlar arasında ‘iki çapa bir su yerini tutar’ sözü de böylece yerine getirilmiş olur. Domates dalları toprağı tamamen örttüğü zaman çapaya son verilir. 


KAYNAK: Çiftçi Eğitim Serisi -28-

Hazırlayanlar:

Açıkta Domates Yetiştiriciliği  Metin Yazarı: Prof. Dr. Vedat Şeniz (Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi) 

Serada Domates Yetiştiriciliği Metin Yazarı: Şule Çetinkaya ( Ziraat Mühendisi) Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü

Sanayi Domatesi Yetiştiriciliği Metin Yazarı: Figen Ceylan ( Ziraat Yüksek Mühendisi), Şinasi Coşkun (Ziraat Yüksek Mühendisi)