Mahkeme, “yeraltı su kaynaklarını kurutacağı, bölgeyi susuz bırakacağı, ormanlık alana büyük zarar vereceği, yok edilen sahadaki flora ve faunanın tekrar kazanılamayacağı, ekolojik dengenin bozulacağı ve canlıların zarar göreceği” gerekçeleriyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verdiği “ÇED Olumlu Kararını” hukuka aykırı bularak iptal etti.
Kararı değerlendiren CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, 180 bin ağacın kesilmemesi için büyük mücadele verdiğini, soru önergesi ile konuyu TBMM’ye taşıdığını ve basın açıklaması yaparak kamuoyunu bilgilendirdiğini anımsattı.
Aygun, “Çorlu Belediyesi’nin açtığı, Tekirdağ Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün (TESKİ) müdahil olduğu davada Mahkeme doğamızı koruyan ibret verici bir karar almıştır. Mahkeme kararı hemen uygulanarak, Ersay Madencilik’e verilen tüm onaylar iptal edilmelidir. Bu konunun takipçisiyiz” dedi.
Aygun, Çorlu Belediyesi’nin Tekirdağ’ın nefes alma borusu niteliğindeki ormanlık alanda 180 bin ağacın kesilmesini engellemek için mahkemeye başvurduğunu anımsattı. Ersay Madencilik şirketinin kum ocağı kapasitesini arttırmak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ÇED Raporu sunduğunu, tepkilere rağmen bu raporun Bakanlık tarafından onaylandığını söyleyen Aygun, “Bunun üzerine Çorlu Belediyesi Tekirdağ İdare Mahkemesi’ne gitmiştir. Mahkeme de ibret verici karar almıştır. Yargı, Tekirdağlı insanımızın üstün yararı için karar almıştır” dedi.
ULUSAL ÇIKARI GÖZETEN MAHKEMELER VAR!
Aygun; iklim değişikliğinin çok ileri düzeye geldiğine, su kaynaklarının küresel düzeyde azaldığına ve orman alanlarının gerilemesi ile doğal felaketlerin arttığına dikkat çekti. Ekolojik dengeyi korumanın yurttaşlık görevi olduğuna vurgu yapan Aygun, Tekirdağ İdare Mahkemesi’nin doğal zenginliklerin korunması yönünde karar almasının çok önemli olduğunu söyledi. Aygun, “Türkiye’de güçler ayrılığı ilkesinin zedelenmesine karşın hâlâ ulusal çıkar ve kamu yararını gözeten kararlar alan, sürdürülebilir kalkınma için doğal zenginlikleri korumayı esas alan mahkemelerin olduğunu görmek bizleri mutlu ediyor” dedi.
Aygun, “Kalkınma sürdürülebilir olursa, ülkeye hizmet eder. Maden çıkarmak için, kum ocağı yapmak için ormanları talan etmek, canlıları yok etmek, su kaynaklarını tahrip etmek bu ülkeye yapılabilecek en büyük ihanetlerden biridir. Mahkeme kararının takipçisiyiz. Bu kararın uygulanmasını bekliyoruz. Talana izin vermeyeceğiz” dedi.
MAHKEME KARARI: “YAPAY FAUNA VE FLORA OLMAZ”
Tekirdağ İdare Mahkemesi’nin 2019/727 sayılı kararında, İç Trakya’nın hassas ekolojik koşullarında yer alan nadir orman alanlarından birinin kum ocağı işletmesi nedeniyle habitat kaybına uğrayacağına işaret edilerek, “Uzun yıllar boyunca bitki-toprak-su arasında oluşmuş ekolojik dengenin olumsuz etkileneceği, kum ocağı işletilen alandaki flora ve faunanın tekrar kazanılamayacağı, yapay olarak da bunun mümkün olmadığı, ormandaki yaşam ortamlarının ortadan kalkacağı, kirletici maddelerin canlılara zarar vereceği” tespitleri yapıldı.
İÇME SUYU SIKINTISI ÇIKAR!
Mahkeme kararında; ormanları ve yeraltı suyu besleme alanlarını korumayı amaçlayan planlama kararlarına uyulması gerektiği vurgulandı. Kum ocağı kazılarının yerüstü ve yeraltı suyu besleme alanlarını tahrip edeceğine işaret edilen Mahkeme kararında; “Çevredeki derin su kuyularının beslenme alanı ciddi anlamda etkileneceği için yapılmış ve yapılacak yüzey suyu barajlarının beslenme alanı tahrip olacak, su potansiyeli ciddi anlamda etkilenecektir. Bölgenin hemen güneyinde yer alan çiftliklerin ve konutların su ihtiyacının ciddi anlamda etkileneceği anlaşıldığından dava konusu ÇED Olumu kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır” denildi.