2017 yılı itibarıyla pamuk ekimini yaygınlaştırma adına çalışmalara başladıklarını aktaran Sağlam, "En basiti, dane mısırın topraktan alması gereken azot miktarı 23-24 kilogram iken pamukta bu 14-15 kilograma düşüyor. Fosfat gereksiniminde ise dane mısırda 9 kilogram iken pamukta bu oran 4 kilograma kadar düşebiliyor. Türkiye su fakiri bir ülke. Dane mısır 6 kez sulanmak isterken pamukta bu 3'e düşüyor. Havza Bazlı üretim modelinde bizim amacımız üreticiyi en fazla kar edeceği ürüne yönlendirmek. Bu nedenle pamuğun yaygınlaşmasını istiyoruz” dedi.
PAMUK DAHA KAZANÇLI
Pamuğun dane mısıra göre daha fazla kazanç sağladığına dikkat çeken Sağlam, "Maliyet analizine baktığımızda dane mısırda dekar başına 750-760 lira gelir elde edilirken pamukta bu rakam 900 ila bin lira arasında değişen rakamlara çıkıyor. Bakanlığımızın desteklemelerine baktığımızda ise 2017 yılında dane mısıra kilogram başına 3 kuruş destekleme yapılırken pamukta bu 80 kuruşa çıkıyor. Dekar başına pamukta 361 lira, dane mısırda ise 62 lira destekleme veriliyor. Yani 5 katına yakın fazla desteklememiz var” şeklinde konuştu.
Sağlam, şunları kaydetti:
"Her yıl aynı ürünün aynı tarlaya ekilmesi, o tarlanın verimini düşürüyor. Bizim hem üreticiyi en çok getirisi olan ürüne yönlendirmemiz lazım hem de sürdürülebilir bir tarım politikası izlememiz lazım. Bu kapsamda üreticiyi pamuğa yönlendirme adına eğitim çalışmalarına başladık. Şu an kent genelinde 3 bin 300 dekar alana ekim yapıldı. Bunu 100 bin dekara çıkarmamız gerekiyor. Özellikle kent genelindeki 713 bin dekar sulanabilir araziye pamuğu mutlaka sokmamız gerek."
TARIMDAN HABER