Dünya Gazetesi'nden Sedat Alp'ın haberine göre, Ülke genelinde pamuk ekimine ayrılan tarım alanları 2015 yılında yüzde 9, 2016'da yüzde 15 iken, oran bu yıl yüzde 20 gibi ciddi seviyeye ulaştı. Bir dönemin beyaz altını olarak görülen pamuk ekimini uzun yıllardır bırakmış olan Bergama, Nazilli, Köşk, Denizli ve Torbalı'da üreticinin yeniden ürüne dönmüş olması ise geleceğe dair umutları güçlendiriyor.
Türkiye'nin toplam pamuk ekim alanının 425 bin hektardan bu yıl 500 bin hektara ulaştığı tahmin ediliyor. Pamuğun en çok üretildiği 2001'de 710 bin hektar alanda yapılan üretimle 935 bin ton ürün elde edilmişti. Bugünkü verimle aynı alanda 1 milyon 400 bin ton ürün elde etmek mümkün.
Uluslararası Pamuk İstişare Komitesi'nin (ICAC) verilerine göre, 2015-2016 sezonunda Türkiye, pamuk ekim alanı yönünden dünyada dokuzuncu, birim alandan elde edilen lif pamuk verimi yönünden ikinci, pamuk üretim miktarı yönünden yedinci; pamuk tüketimi yönünden dördüncü, pamuk ithalatı yönünden beşinci ülke oldu.
TÜRKİYE YENİDEN GÜÇLÜ ÜRETİCİ OLUYOR
Türkiye'nin pamuk üretiminde eski güçlü konumuna doğru hızla gelmeye başladığını söyleyen Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Barış Kocagöz, bu yıl ekim alanlarında yüzde 20 artış olduğunun gözlemlendiğini söyledi.
Geçen yıl kar eden üreticinin bu yıl pamuğa ayırdığı alanları arttırdığına işaret eden Kocagöz, “Tespitimize göre Türkiye'de pamuk ekim alanlarında yüzde 20'lik bir artış var. Bu alan olarak da 700-800 bin dönüm artışa tekabül ediyor. Rekoltenin ise 850 bin- 900 bin tonlara ulaşacağı bir sezon bekliyoruz. Egeli üretici terk ettiği pamuğa yeniden dönüyor Bir dönem pamuk ihraç eden bir ülkeyken, rekabetçi üretim koşullarını kaybettiği için üretimi 935 bin tonlardan 380 bin tonlara gerileyen ve net ithalatçı konuma düşen Türkiye'de, son yıllarda çiftçiler hızla yeniden pamuk yetiştiriciliğine yöneldi. Üretici geçtiğimiz yıl kar da edince bu yıl ürüne eğilim daha fazla oldu. Bergama, Manisa, Koçarlı, Nazilli, Torbalı, Köşk, Denizli...
Bu bölgeler Ege'nin önemli pamuk üretim alanlarına sahipken, üreticisi uzun yıllardır bu ürünün yetiştiriciliğini terk eden yerler. Bu yıl ise bu bölgelerde pamuk yetiştiriciliğinde çok ciddi artışlar var. Buralarda pamuk ekiminde en az 3 yıl kalıcılığı sağlarsak, biz 1 milyon ton eşik hedefine çok rahat ulaşacağız" diye konuştu.
TÜRKİYE 2001 YILINDA ÜRETTİĞİ MİKTARA BU YIL YAKLAŞIYOR
Türkiye'nin pamuk üretiminde rekabetçi olduğu 2001 yılında 935 bin ton üretim miktarına ulaştığını, sonraki yıllarda ise rekabetçiliğini kaybederek pamuk yetiştiricisini ve üretim alanlarını hızla kaybederek, rekoltenin 2008'de 383 bin tona gerilediğine dikkat çeken Kocagöz, şu değerlendirmeyi yaptı: “Pamuk yetiştiriciliğine ilginin artmasında kurun önemli etkisi var ama Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın, 3-4 yıldır pamuk üretiminin arttırılması için kararlılıkla uyguladığı destekleyici programların etkisi daha büyük. Bu yapılırken dünya fiyatlarının da desteklemesi ile üretici geçtiğimiz yıl para kazandı. Konsey olarak pamuk desteklerinin 5 yıllık planlar dahilinde yapılması önerisi götürmüştük, ancak bakanlık planlarını 3 yıllık yaptı. Yine mazot desteklerinin arttırılmış olması, sertifikalı tohuma verilen destekte gelinen nokta, pamuk prim destek fiyatının son yıllarda arttılması pamuk ekiminin artmasındaki önemli etkenler oldu."
1 MİLYON TON EŞİK HEDEFE YAKLAŞILIYOR
Barış Kocagöz, Ulusal Pamuk Konseyi olarak Türkiye'nin pamuk üretiminde yıllık 1 milyon tona ulaşması gerektiğini söylediklerini, şimdi kararlılıkla bu eşik hedefin yakalanmasına doğru gidildiğini belirterek, “En önemlisi Ege Bölgesi'nde pamuğu uzun yıllardır bırakan bölgelerin bu sene ilk defa pamuğa dönmüş olması. Bu bölgelerde üreticiyi 3 yıl boyunca pamuk yetiştiriciliğinde tutabilirsek çok kısa sürelerde 1 milyon ton seviyesini aşabiliriz. Aslında lisanslı depocuğulun önü açıldı. Ciddi destekler geliyor. Onlar yavaş yavaş hayata geçecek. Türkiye artık çağdaş pazarlamayı önemsiyor. Lisanslı depoculukta mevcut kapasiteler yetmeyecek. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın ciddi çalışmaları var. Ürün İhtisas Borsası'nın işlevselliği de sağlanabilirse pamuk üretiminin artmasına çok büyük katkı sağlayacağı kesin" dedi.
HAVA ŞARTLARI OLUMSUZ ETKİLEDİ
Barış Kocagöz, her şey yolunda giderken, haziran ayında serin ve yağışlı geçen hava şartlarının ise pamuktaki tek olumsuzluk olduğuna vurgu yaparak, “ Pamuğun henüz filizlendiği bu dönemde haziran ayında görülmemiş derecede serin ve yağışlı seyreden hava şartları üründe kuruma ve erime yapıyor. Şu aşamada üründe büyük zararlar söz konusu. Ürünü yeniden eken üreticiler var" dedi.
Kaynak: Dünya