CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, geçen yıl patates ve soğan fiyatlarındaki fahiş artıştan sonra depoların basıldığını hatırlatarak, “Sayın Bakan, patates ve soğan fiyatlarındaki artış nedeniyle geçen yıl üretici depolarını basarak üreticiyi stokçu, hatta terörist ilan ettiniz, cezalarda kestiniz. Bu yıl patates ve soğan fiyatları yerlerde sürünüyor. Bakanlık olarak, bir kere de ürünün üreticide değer bulması için bir çalışmanız şu ana kadar yok, olacak mı?
Ayrıca o dönemde çoğu ürün fiyatlarında artış oldu. Yabancı ortaklı su firmalarının su fiyatlarına 3-4 kat artış geldi, hâlen de süt fiyatından daha pahalı ambalajlı ve damacanalı su satılıyor. Bakanlığınıza konuyla ilgili yazılı soru önergeme "Sektörde yer alan ve önemli pazar payına sahip firmalardan fiyat artışları gerekçeleri hakkında bilgi ve belge talep edilmiş olup konuyla ilgili Bakanlığımız çalışmaları titizlikle sürdürülmektedir." demiştiniz. Bir yılda bu çalışma bitmedi mi? Sordum, hâlâ yanıt bekliyorum. Patates ve soğan deposu basmadaki beceriniz bu anlamda neden gerçekleşmedi? Yabancı ortaklı firmaların bu alanda olması "Uygulama yalnız yerli üreticiye mi yapılıyor?" sorusunu sorduruyor” dedi.
AVM’LERDEKİ YABANCI ORTAKLI MARKETLERE AYRICALIK VE HAL YASASI
AVM'lerde, yabancı ortaklı marketlerin bazılarına doğrudan üreticiden ürün alıp hal’e girmeden alım yetkisi sağlanmasına tepki gösteren CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bu tarladan ürünü alan marketler, halden çıkan ürünle aynı fiyatla ürün satıyorlar, hatta daha pahalı ürün satmaları neden önlenemiyor ya da neden yeterli denetim sağlanmıyor? Hal yasası yine çok konuştuğumuz konu idi. Hak etmedikleri biçimde halci esnafına yüklenildi. Sebze Meyve Ticareti, Haller Başlıklı bölümde bu konudan söz etmemişsiniz. Halle ilgili düzenleme ortadan mı kalktı? O konuda hal esnafını mağdur edecek bir düzenlemede kesinlikle olmamalı ve üreticiden tüketiciye ürün erişiminde maliyetlerin düşürülmesi sağlanmalıdır” dedi.
İTHAL GİRDİLERİN FİYATLARINI DÜŞÜRÜN
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’a ithal girdilerin fiyatlarının düşürülmesi için de çağrıda bulundu. Gürer, “İthal tohum, ilaç, gübre fiyat denetimleri, yem denetimleriyle maliyeti düşük ürün elde edilmesinin yolu açılmalı, mazot, köprü, yol giderleri, elektrik gibi giderler, üretici ve aracı üzerindeki baskısı düşürülüp tüketicinin daha ucuz ürün almasını sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır” diye konuştu.
ETİKET DÜZENLEMESİ İLE YERLİ ÜRETİCİYE DARBE
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ürün etiklerindeki üretim yerinin neden çıkarıldığını da sordu. Gürer, “Ürün etiketleriyle ilgili yeni bir düzenleme getirdiniz. Malın üretim yerinin belirlenmesi başlığında üretilen ürünler yerli ürün sayılıyordu, üretilen yerin adı yeterliydi. Yeni değişikliklerle "yerli üretim" logosu bulunan etiketlerde ve fiyat listelerinde "Ayrıca üretim yeri belirtilmesine gerek yoktur." diye bir uygulama getirdiniz. Bu, yerli ve yerel ürüne vurulan bir darbedir, tekelleşmenin yolunu açmaktır” dedi.
DAHİLİNDE İŞLEME REJİMİNDEKİ KAFA KARIŞIKLIĞINI GİDERİN
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, (DİR) Dahilinde İşleme Rejimi konusunda da Bakana’a sorular yöneltti. Gürer, “Dâhilinde işleme rejimi kapsamında ülkemize gelen ithal ürünlerin işlenip ihracı esastır ancak tarımda bu sürecin işleyişinde sorunlardan söz edilmektedir. İthal buğday, arpa ve benzerlerinin tamamı DİR kapsamında ihraç edilmekte midir? 2018 Ocak-Ekim döneminde dahilde işleme rejimi kapsamında 77 firma 308 milyon dolar tutarında mısır ithalatı gerçekleştirmiş. Ne kadar ihracat yapıldığını sorduğumuzda yanıt yok. Yurt içi pazarında DİR kapsamında getirilip haksız rekabete yol açacak biçimde iç piyasaya ürün satılmakta mıdır? Farklı kaynaklarda bunun yapıldığı ifade edilmektedir. Neden doğru bilgi verilmekten kaçınılıyor?” diye sordu.
BAKANLIK SORULARIMA YANIT VERMEKTEN NEDEN KAÇINIYOR?
CHP Milletvekili Ömer Gürer çok sayıda soru önergesine “ticari sır” diye yanıt verilmemesi ya da TUİK’in adres gösterilmesini de eleştirdi. Gürer, “Çok sayıda soru önergemizde ya ticari sır ya da TÜİK adres gösterilmektedir. TÜİK'in çoğu bilgileri güncel ya da yeterli değildir. Bu bilgiler Bakanlığınızda olmadığı için mi verilmemektedir? Bakanlığınızda neden 89 üst düzey bürokrat vekâleten görevdedir? Asaleten atanmamaları bu işlerin işleyişinde aksamalar yaratmakta mıdır? Ülkemize ne kadar ton ceviz, badem geldi?" diyoruz, TÜİK adres gösteriliyor.
GDO'lu ürünlerin ithali yasak ama 30'a yakın hayvan yemi geliyor; nerden geldiğini, içeriğini, miktarını soruyoruz, yanıt yok. "Her ithal ürün içerik olarak GDO incelemesine alınıyor mu?" diyoruz, yanıt yok. "Ne kadar kasaplık sığır, damızlık koyun, besili dana, karkas et, lop et, soya vb. geldi, bitkisel ilaç aşısı geldi, tropikal meyve geldi, ne kadar döviz ödedik?" diyoruz, yanıt yok. Kim bu ticareti yapanlar? Verilen yanıtsa "Ticari sır." Et ithal eden firma adı "Ticari sır." Sonra gazetelerde firma adları, hatta ithal eden firma sahibi televizyonlarda konuşuyor, milletvekiline ise bilgi yok. Değiştirin bu uygulamayı. Kim bu ithalciler? Ülkemizdeki firmanın adı var da ithalci firma neden sır?” diye sordu.
ESNAF ODALARI DERT YANIYOR: “AYNI ŞARTLARDA İŞ YAPAMIYORUZ
Ülkemizde Suriyeli ve yabancı esnaf sayısındaki artışa da dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Artık ülkemizde Suriyeli esnaf ve şirketler var. Esnaf odaları dert yanıyor "Aynı şartlarda iş yapmıyoruz." diyorlar. Soruyoruz "Suriyeli işletmelerin durumu?" Yanıtınız: "Suriyeli sermaye şirketlerinin sayısı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği internet sayfasında yer alan 'istatistikler' sekmesinin altında bulunuyor." İyi de kayıtlı olmayan firmaların, Suriyeli esnafın odalardaki kaydını nasıl göreceğiz?” dedi.
TÜKETİCİ KORUNMUYOR
CHP’li Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Tüketicinin lehine yeterli denetim ve kontrolün yapıldığı kanısında değilim. Ülkemizde tüketicinin korunması yönünde düzenlemelerin yeterince işlevli kılınması için yapılması gereken çok çalışma olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
ESNAF TÜKENDİ
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer son olarak esnafların durumuna da değinerek, “Sayın Bakan, esnaflar için verilen kredilerde şartlar çok ağır olduğu için esnaflar yeterince yararlanamıyor. AVM'ler kent merkezi dışına alınacaktı, ne oldu? Esnaflar bu nedenle kepenk indiriyor. İcralık kaç esnaf var? Şirket var? Esnaflar için can suyu, ne yazık ki can suyu anlamına gelmiyor” dedi.