TAKİPÇİLERİMİZE ÖNEMLİ NOT: Bu haberimiz Tarım Kredi Kooperatiflerinin başvurusu üzerine Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliğinin 7 Temmuz 2020’de verdiği hukuksuz erişim engeli kararı ile yayından kaldırılmıştı. Ancak Anayasa Mahkemesi’ne yaptığımız başvuru haklı görülerek, erişim engeli kararı ile ilgili ihlal kararı verilmiştir. AYM’nin ihlal kararı üzerine haberimiz yeniden özgürlüğüne kavuşmuştur. AYM’nin haberimizle ilgili verdiği ihlal kararı Resmi Gazete’de 7 Ocak 2022’de yayımlanmıştır. AYM’nin kararına ulaşmak için tıklayın… Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliğinin Değişik İş Ek Kararı için tıklayın... 

Tarımsal üretim planlaması kapsamında desteklemelerle ilgili neler değişti? Tarımsal üretim planlaması kapsamında desteklemelerle ilgili neler değişti?

Geçtiğimiz yıl fiyat artışlarıyla gündeme gelen patates ve soğana ihracat kısıtlaması getirildi. Ticaret Bakanlığının kararıyla gerçekleştirilen bu kısıtlama üreticileri isyan ettirdi. Ankara’nın Polatlı ilçesinde konuya dair basın açıklaması düzenleyen soğan üreticileri ürünlerine sahip çıkılması gerektiğini ve ihracatın açılmasını istediklerini belirttiler.

ÇİFTÇİYE DE DESTEK VERİLSİN 

Destek görmek istediklerini söyleyen üreticiler; ‘Biz depodaki soğanları satamazsak seneye üreticinin yüzde 70’i soğan üretmez. O zaman dış ülkelerden ithalat yapmak zorunda kalacağız, vatandaş daha fazla ücretle soğan yemek zorunda kalacak. İstanbul’da ki insana soruyorlar o 4,5-5 lira diyor. Gelip köylüye sorsun. 1.5 TL’ye kadar düştü soğan. Geçen sene dışarıdan getirilerek marketlere destek verildi. Çiftçilere de destek verilsin. Tanzim satışları yapıldı. Bize de yapılsın, destek verilsin. Üreticiler ihracatın açılmasını istiyor’’ şeklinde konuştular.

İHRACAT AÇILMAZSA SOĞANLAR ÇÖPE GİDECEK 

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan alınan bu kararla ilgili; “Dünyadan gelen talebin iç fiyat dengesini olumsuz etkilememesi için patates ve soğan ihracatında ön izin belgesi şartı getirdik” açıklamasında bulunmuştu. İhracat açıldığı zaman soğanın satış fiyatının artacağına dair söylemlere üreticiler; “Hayır artmaz. Tarım Kredi Kooperatifleri, ofisler duruyor. Onlar soğanlarımızı alsınlar o zaman. Ezilen hep çiftçi, üretici. Sadece Polatlı’da şu anda 250 bin tondan fazla soğan var. İhracat açılıpta bunlar bir an önce alınmazsa hepsi çöpe gidecek. Bu soğanlar yeşermeye başladı. Bunlar milli servet değil mi? Bu ülkeye döviz lazım değil mi? Niye bunlar depolarda çürütülüyor. Güzün Eylülde ben 400 liraya soğan satıyordum, o zaman AKP hükümeti yoktu. Şimdi ihracatta önünü bunlar tıkıyor, soğan çok diyorlar. 400 liradan satarken hükümet 400 liradan satıyorsun demiyor. Ama şimdi 1500 liradan satınca hükümet hemen kota koyuyor, satmayın diyor. Çiftçi çok zor durumda. Elindeki soğan komple duruyor. Bu soğanlar çiftçinin elinde, esnafın elinde değil. Esnafta çiftçiyi sıkıştırıp ucuz almaya çalışıyor” diyerek cevap verdiler.

Bizi Terörist İlan Etmişlerdi

Üreticilerin malı stok yaptığına yönelik söylentilere sitem eden soğan üreticisi Nurullah Metin; “Benim yaşım 38. 70 kuruşa mal ettiğimiz malı şimdi 60 kuruşa dahi satamıyoruz. Çalışan işçilerden bir kişinin yevmiyesi 100 TL. Ne yapalım? Malımızı sokağa mı dökelim, traktörümüzü mü satalım. Benim depomda 200 ton mal var. Bu 200 ton malı satsam 150 TL’den aldığım mahsulün parasını yetiştiremiyorum. Biz malımızı yetiştirdik. Geçen sene fiyatlar yüksek oldu diye bizim malımızı aşağı çektiler.

İşçilik yapıp çöpe döktüğümüz soğanları boy boy fotoğraf yaptılar. Dediler ki; ‘üreticiler malı stok yapıyor.’ Hayır, işçilik yapıyoruz pisliğini atıyoruz. 180 TL’den aldığımız tohum bu sene 320 TL oldu. 70 kuruşa aldığımız mazot 10 TL oldu. Tarım krediden alıyoruz yüzde 30 faizli. Elektrikle sulama yapıyoruz, mazotun iki katı oldu. Elektrikten vergi kaldırılmalı, mazottan vergi indirilmeli. 1 TL’ye ben buğday sattım,tohumluğu 3,5 TL’ye aldım. Ben vergimi veriyorum. Yaşım 38,60 yaşında dedemle birlikte tarlada boru değiştiriyorum, günahtır.

Depolarda soğan yok diyorlar, ihracat kapısını kapattılar. Nasıl yokmuş ya,nasıl yokmuş? Bizi geçen sene neredeyse terörist ilan ettiler. Siyasi konuya girmek istemiyorum ama benden iyi AKP’li yoktur. Ama biz üreticiler olarak terörist değiliz. Şimdi de malımızı satamıyoruz. Esnaf geliyor elleri cebinde, ağzında kürdan, yanına bir tane tüccar almış. Benden alıyorlar 70 kuruşa, geri satıyorlar 2 TL’ye. Benim hakkım nerede? Kim beni savunacak? Ben sadece seçimde hatırlanmak istemiyorum. Ben bu devletin vatandaşıysam,biz dışarıdan gelenlere kucağımızı açtıysak,devletimizde bize kucağını açsın” diyerek çağrıda bulundu. 

Soğana İlaç Alacağım Diye Çocuklarıma İlaç Alamadım

Çocuklarına alışveriş dahi yapamadığını ifade eden Metin; “Ben tam 150 tane işçiye ekmek vermişim bu sene. 120 tane işçi sürekli çadırda. Bunların ununu aldım,şekerini aldım. Çocuklarıma alışveriş yapamadım. Soğana ilaç alacağım diye,çocuklarıma ilaç alamadım. Alnımın teri. 65 yaşında dedemle birlikte tarlada çalıştık. Tırnaklarımla kazıdım ben o soğanı yetiştireceğim diye. Buğday,kavun,karpuz. Bu sene kavundan kazanmadık. Kavun para etmedi,soğan para etmedi. Buğdaydan para kazanamadık. 3,5 TL’ye tohumluk aldık.

Tigem’den aldık bunları. Devlet bu Tigemi niye oluşturmuş bize? Bize yardım etmesi lazım. Ben tigemden 3 milyar 200 milyonluk tohumluk buğday aldım. Aynı buğdayı götürdüm sattım,1 milyon 150 bin liraya. 50 kuruş destek veriyormuş. Ben destek istemiyorum. Bizim malımıza sahip çıksınlar. Yetiştirdiğimizi satabilelim. Yaş ortalamasına bir bakın,burada genç olarak sadece biz varız 3-5 kişi. Biz çiftçilik yapmayacaksak ekmek soğan nereden alınacak. Ziraat odasından domates fidesi aldım. Vallahi domatesten tam 15 lira zarar ettim. Domatesim para etmedi. Bankadan kredi çekeceğiz, sicil de bozuldu kredi de çekemiyoruz. Tefeciden alsam ödeyemeyeceğim. Sadece canımız kaldı abi şu bir canımız.  Suriyeden Iraktan bilmem nerelerden buğday getirecekmişiz. Benim memleketimde yok mu? Koskoca Konya var mesela,Suriye kadar.” dedi. Üreticiler hükümete çağrıda bulunarak basın toplantısını sonlandırdılar.