Milli Gazete'den Sadettin İnan'ın haberine göre, Tarım Bakanlığındaki 60 milyon lira ÜDTS yolsuzluğu ile ilgili, konunun 1’nci derece tarafı olmasına rağmen Tarım ve Orman Bakanlığı hiçbir açıklama yapmazken, muz kralı lakaplı Fenerbahçe eski yönetim kurulu üyesi Hakan Bilal Kutlualp, gazetemize ikinci bir açıklama daha gönderdi. Kutlualp’in, kendisinin daha önceki, ‘Tarımı böyle çökerttiler! Hayali ihaleye 60 milyon lira!’ başlıklı haberimize gönderdiği açıklamasına da yer verdiğimiz ‘Yolsuzluk Ortada Bakanlık Sessiz!’ haberine de açıklama göndermesi dikkat çekti.
MAHKEMEYE SUNULAN BİLİRKİŞİ RAPORU BÜTÜN YOLSUZLUĞU GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR
Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan bilirkişi raporu ile eski Tarım ve Orman Bakanı Mehdi Eker Döneminde yapılan Ürün Doğrulama ve Takip Sisteminin ihale sürecinde yaşanan büyük yolsuzluk gözler önüne serilmesine rağmen ve yapılan haberlerde yaşanan yolsuzluktan birinci derecede Tarım ve Orman Bakanlığının sorumlu olmasına rağmen, Bakanlık hiçbir açıklama yapmayarak Hakan Bilal Kutlualp’in yapılan her habere yönelik ihtarname göndermesi manidar bulunuyor.
HAKAN BİLAL KUTLUALP BİLİRKİŞİ RAPORU İLE ORTAYA KONULAN BÜYÜK YOLSUZLUĞUN ÜSTÜNÜ MÜ ÖRTMEYE ÇALIŞIYOR?
Hakan Bilal Kutlualp’in gazetemize gönderdiği açıklamalarda olayı tamamen alacak davasına çekerek, yaşanan büyük yolsuzluğu özünden koparmaya çalışması da manidar bulunuyor.
İHALE KOMİSYONUNDA ORTAYA ÇIKAN SAHTE İMZA SKANDALI BÜYÜK YOLSUZLUĞU GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR
Mehdi Eker’in Bakanlığı döneminde ihalesi yapılan Ürün Doğrulama ve Takip Sisteminde büyük bir sahte imza skandalı ortaya çıkmıştı. Mahkeme tarafından atanan bilirkişi heyeti yaptığı incelemede, ÜDTS’nin yapılan ihalesinde ihale komisyonunda olmayan Bakanlık çalışanı sanki ihale komisyonuna katılmış gibi gösterilerek imza atıldığını tespit ederken, böylesine önemli bir ihalede yaşanan bu büyük skandalın üstünün örtülmeye çalışması manidar bulunuyor.
Hakan Bilal Kutlualp’in Milli Gazete’ye gönderdiği açıklamalarda mahkeme tarafından atanan bilirkişi heyetinin, ÜDTS’nin ihale sürecinde yaşanan bütün şaibeli işlemlerle ilgili ortaya koyduğu tespitleri yok sayması ve Bakanlığın tasfiye kararı ile kendisine hiçbir ödeme yapılmadığını ve açtığı alacak davasını da kazandığını belirterek, ÜDTS’deki büyük yolsuzluğu farklı bir mecraya çekmeye çalışması anlamlı bulunuyor.
Milli Gazete, Hakan Bilal Kutlualp'ten gelen ikinci açıklamayı da tam metin yayınladı.
HAKAN BİLAL KUTLUALP’TEN GELEN AÇIKLAMANIN TAM METNİ
Hakan Bilal Kutlualp’in avukatı Şükran Altınsoy aracılığıyla, 21 Temmuz’da gazetemizde yayınlanan ‘Yolsuzluk Ortada Bakanlık Sessiz’ başlıklı habere gönderdiği ihtarname şöyle…
Gazetenizin 21.07.2022 tarihli nüshasında 1. Ve 2. Sayfasında yer alan gazeteci Sadettin İnan’a ait, ‘Yolsuzluk ortada Bakanlık sessiz’ başlıklı yer alan habere ilişkin olarak açıklama yapılması gerekli görülmüştür.
Gazeteniz ilk olarak 05.07.2022 tarihinde müvekkilin kazanmış olduğu dava nedeni ile Tarım Bakanlığı tarafından kendisine ödenmesi gereken ve aradan yıllar geçmesine rağmen tek bir kuruş ödenmeyen konuda tamamen mahkeme kararlarına, bu mahkemelerden alınan bilirkişi raporlarına aykırı bir şekilde haber yapmış, bu haberde müvekkilin kazandığı dava nedeni ile ödenmesi gereken bedeli sanki bir yolsuzluk, dolandırıcılık gibi göstermiştir.
Gazetenizin hakaret ve iftira dolu bu haberinize karşı müvekkil yasal haklarını kullanmış, tekzip yazısını basın kanununa uygun göndermiş ve akabinde suç duyurusunda bulunmuştur.Gazeteniz 21 Temmuz 2022 tarihli nüshada yayınlanan tekzibimizi eksik ve basın kanuna aykırı şekilde başka bir suça konu haber ile birlikte kısmen ve çeşitli yorumlar ile birlikte yayınlamıştır. Söz konusu nüshada, gönderilen tekzip metni eksik ve yorumlar ile yayınlanarak, müvekkile hakaret, uç atfı ve müvekkile karşı halk ve kamuouyu nezdinde kin ve nefret yaratmak için kullanılmıştır. Defaatle beyan ettiğimiz üzere tarım bakanlığı 2013 yılında gerçekleşen ihaleyi bütün sonuçları ile beraber tek taraflı olarak tasfiye kararı vermiş ve bu tasfiye kararını 16.06.2014 tarihli üst yazı ile müvekkilim şirkete bildirmiştir. İdare tarafından tasfiyesine karar verilen bir işte, tasfiye kararının verilmesi ve tebliğinden itibaren yüklenicinin o işle ilgili tasarruf yetkisi ortadan kalkmış olup, yüklenicinin ihaleye göre icrai hareketleri yapma imkanı da son bulmuştur. Esasen gazetenizin yapmış olduğu haberlerden anlıyoruz ki, hukuki süreçle ilgili tüm belgelere erişmekte bir zorluk çekmiyorsunuz. Eriştiğiniz belgeleri okuduğunuzda müvekkilimin haklılığını anlamanızda zor olmayacaktır. Ancak 2014 tarihinde tasfiye edilen bir işle ilgili sanki devam ediyormuş ve devam edilen bu işle ilgili haksız para tahsil ediliyormuş gibi, olayı kamuoyuna yansıtmanız anlaşılır bir durum değildir.
Gelinen aşamada maalesef bizim açımızdan olayın basın özgürlüğü ile bir ilgisi kalmadığı gibi, gazeteniz bilinçli olarak ve kasıtlı bir şekilde müvekkilim hedef gösterilmekte, olduğunu düşünüyoruz. Son yazınızda müvekkilimin eski Fenerbahçe yönetiminde olduğu da vurgulanarak spor camiasında da müvekkili hedef göstermeniz, tuttuğu takım nedeni ile ayrımcılık yapmak suretiyle halkı kin ve nefret söylemlerine yönlendirmeniz açıkça kötü niyetlidir. Müvekkilim şirketin kamuoyundan ve basından saklayacak hiçbir şeyi yoktur. Fakat müvekkilin kişisel verilerini ve özel hayatını ihlal edecek şekilde bilgi ve belgelerin elde edilmesi ve gerçek mahiyetleri dışında kurgusal bir suçlamanın parçası olarak elde eden, yayan ve kullanan kişiler hakkında da araştırma yapılması için yargı mercilerine müracaat edilecektir.
Nihayetinde, gerek müvekkilim VERİSO şirketi gerekse bu şirketin sahibi HAKAN BİLAL KUTLUALP, kanunların çizmiş olduğu sınırlar çerçevesinde, kanunun göstermiş olduğu kurallara da uymak suretiyle Tarım Bakanlığı tarafından yapılan ihaleye katılmış, ihaleyi kazanmış, sonrasında idare tarafından tasfiye kararı verilmiş, nihayetinde 2015 yılında idareye karşı dava açmak zorunda kalmış, 7 yıl sonunda bu davayı tüm kanuni yolların tüketilmesi suretiyle kazanmıştır. Tüm bunlara rağmen, müvekkil hakkında, kamuoyu nezdinde sürekli yolsuz bir ihalenin tarafı olan, haksız kazanç sağlayan, kamuyu zarara uğratan, sahte işlemlerin tarafı olan, tarımın çökmesinin muhatabı gösterilen bir kişi olarak lanse edilmesi ve yine verilen bilgilerin somut ve fiili duruma/gerçeğe uygun almaması nedeni ile bu yazınızı tekzibi zorunluluk arz etmiş olup, müvekkil hakkında yazılan yazıyı okuyan binlerce okurun doğru bilgilendirilmesi adına bu tekzip metninin yayınlanmasını diliyor ve tüm okuyuculara saygılarımız sunuyoruz.