ÖZEL HABER / Tarım Kredi ortağı olan Polatlılı çiftçi Nihat Babaözü, Tarım Kredi Kooperatiflerinde yaşanan hukuksuz atamayla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştu. Savcı, esasa girmeden hukuksuz atamada, atamayı yapan yönetim kurulu üyeleri ile ilgili kamu zararı tespiti yapılamadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Ancak savcılığın, Genel Müdürün atamasının hukuka aykırı olmadığı yönünde bir karar veremeyerek sadece bu atamayı yapanların kamu zararına neden olmadığı yönünde kısmi bir hükümle takipsizlik kararı vermesi dikkat çekti.
TARIM KREDİ ORTAĞI TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZ ETTİ
Babaözü, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının esasa girmeden verdiği takipsizlik kararına itiraz ederek, kanuna ve mevzuata aykırı olarak atanan Genel Müdürün sadece Merkez Birliğinden değil, Gübretaş’tan da aldığı maaş, harcırah vb. giderlerin kamu zararı niteliği taşıdığına dikkat çekti.
İTİRAZ DİLEKÇESİNDE DİKKAT ÇEKEN İFADELER
Ankara Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine verilen itiraz dilekçesinde; “İşbu kamu zararını hukuka, usule, mevzuata aykırı atanan kişi veya kişilerden tahsilini sağlamayan Yönetim Kurulu üyeleri hem usulsüz atama hem de kamu zararının tahsil edilmemesinde ilgili kanunlar gereğince kamu görevlisi gibi sorumludurlar. Bu işleme imza atan Yönetim Kurulu üyeleri kamu zararından sorumludur” denildi.
ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİNİN KARARI ÖRNEK GÖSTERİLDİ
Diğer yandan Babaözü, itiraz dilekçesinde Ankara Bölge İdare Mahkemesinin verdiği bir kararda; Abdullah Gül Üniversitesi Rektörlüğüne 10 yıllık süre şartını taşımadan atanan genel sekretere yapılan maaş harcamaları vs. ödemelerin hukuka aykırı olduğu, kamu zararı oluşturduğu ve tahsilinin gerektirdiğine yönelik kesin kararını da delil olarak sundu.
HUKUKSUZ ATAMAYI YAPAN YÖNETİM KURULU BAŞKANI VE ÜYELERİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMUŞTU
Bilindiği üzere, Tarım Kredi ortağı olan Polatlılı çiftçi Nihat Babaözü, Tarım Kredi Kooperatiflerinde yaşanan hukuksuz atamayla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunarak, yönetmeliğe aykırı olmasına rağmen Fahrettin Poyraz’ın atamasını yapan ve bu durumu Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Tarım Bakanından sakladıkları gerekçesiyle dönemin Merkez Birliği Yönetimi Kurulu Başkanı Selahattin Külcü ve 8 yönetim kurulu üyesi hakkında görevi kötüye kullanmadan dolayı kamu davası açılması talebiyle suç duyurusunda bulunmuştu.
HUKUKÇULAR SAVCILIĞIN KARARININ ÇİFTÇİNİN HAKLILIĞINI ORTAYA KOYDUĞUNA DİKKAT ÇEKTİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının takipsizlik kararında mevcut atamadaki hukuksuzlukla ilgili hiçbir yorum yapmadan sadece bu atamanın kamu zararına neden olmadığı yönünde bir gerekçeyle takipsizlik kararı vermesi dikkat çekerken, hukukçular savcılığın bu kararının suç duyurusunda bulunan Tarım Kredi ortağının haklılığını ortaya koyarken, elini kuvvetlendiren bir karar olduğuna işaret ediyor.
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞININ TAKİPSİZLİK KARARINDA ŞUNLAR KAYDEDİLDİ
Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliğine genel müdür olarak 05/12/2017 tarihinde atanan Fahretitn Poyraz’ın atandığı tarihte emekli aylığı aldığı, Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri İnsan Kaynakları Yönetmeliğinin 6. Maddesinde emekli aylığı alanların teşkilatta kadrolu pozisyonda istihdam edilemeyeceğinin belirtildiği, bu düzenlemeye rağmen yapılan atamanın hukuka aykırı olup, atamayı yapan yönetim kurulu üyeleri ile atanan Fahrettin Poyraz’ın görevlerini kötüye kullandıkları belirtilerek cezalandırılmalarının talep edildiği,
Şikayet özelinde ilgili mevzuatın incelendiği, 1163 sayılı kooperatifler kanunun 62. Maddesinde kooperatif yönetim kurulu üyeleri ve memurlarının suç teşkil eden fiil ve hakaretlerinden ve özellikle kooperatifin para ve mallarına karşı işlenen fiillerden dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılacağının belirtildiği,
Bu belirleme kapsamında şikayet edilenlerin kamu görevlisi sıfatına haiz olmadıkları sadece arz edilen madde çerçevesinde belirli suçlarla alakalı kamu görevlisi gibi cezalandırılacakları sonucuna ulaşıldığı,
Yakınma konusunun kooperatifin mal ve paralarına karşı doğrudan bir eylemi içermediği, bu sayede 5237 sayılı TCK’nın 257. Maddesinde yer alan suçun kurucu unsuru niteliği taşıyan kamu görevlisi sıfatının olayda bulunmadığı gibi kamu zararı tespitinin de olmadığı,
Yakınmanın ilgili kooperatifin iç idari işlemine itiraz niteliği taşıdığı anlaşılmakla, unsurları itibariyle oluşmayan suç ile alakalı şikayet edilenler hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir"