Dünya gazetesinden Fikri Cinokur'un haberine göre Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, eylül ayı ile birlikte sebze ve meyvede yüksek fiyat dönemine girildiğini belirterek, “Nisan ayına kadar bu artışlar, iklim koşulları, ürün rekoltesi, ihracat gibi faktörlere bağlı olarak değişecek" dedi.

ATSO Başkanı Davut Çetin ve Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, TÜİK tarafından açıklanan eylül eyı enfl asyon rakamlarını değerlendirdi. TÜİK verilerine göre, 2015 Eylül ayı enfl asyonunun beklentilerin üzerine çıkarak bir önceki aya göre TÜFE'de yüzde 0.89, Yİ-ÜFE'de yüzde 1.53 gerçekleştiğini anımsatan Çetin, yıllık enfl asyonun ise tüketici fiyatlarında yüzde 7.95, yurtiçi üretici fiyatlarında yüzde 6.92 olduğunu kaydetti. Tarımda fiyat artışı dönemine girildiğini, ancak fiyat artışından üreticinin kazanamadığını belirten Çetin, “Eylül ayında en yüksek artış gösteren ürün yüzde 22.01 ile patlıcan oldu, bunu yüzde 20.43 ile sivri biber izlemiştir. Bu durum manşetlerde yine patlıcan ve biber enfl asyonunun yer almasına ve tarım fiyatlarına dönük yanlış bir algı oluşmasına neden olacak. Eylül ayı ile birlikte sebze ve meyvede yüksek fiyat dönemine giriyoruz ve nisan ayına kadar bu artışlar, iklim koşulları, ürün rekoltesi, ihracat gibi faktörlere bağlı olarak değişecek" diye konuştu.

Enflasyon yaratan faktörler Türkiye'nin gündeminde olmalı

TÜFE'de bile aylık fiyat artışının yüksek olduğu ürünlerde önceki yıllara göre, fiyat artışının sınırlı kalabildiğine dikkat çeken Çetin, “Nitekim 2010 yılından bugüne TÜFE yüzde 50 civarında artarken, tarım ürünleri 5 yılda sadece yüzde 26 artış gösterdi. Dövizdeki artış, üretici maliyetlerini de yükseltmeye başladı. Enflasyonu yaratan yapısal faktörler Türkiye'nin gündeminde olmalı. Türkiye enflasyon oranında Venezuela, Rusya, Arjantin, İran, Brezilya'dan sonra geliyor ve en yüksek oranlı ülkeler arasında yer alıyor. Yüksek enfl asyon ülkemizde geçim sorununun en önemli kaynağı" diye konuştu.

Çandır: Ekonomideki gri renk ortadan kaldırılmalı

ATB ve Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV) Başkanı Ali Çandır da Türkiye'nin hem ekonomik hem de siyasi bakımdan çok önemli bir dönemeçte olduğunu belirtti. Siyasi ve terör olaylarının da tetiklediği belirsizlik ortamının ekonomik aktörleri endişelendirdiğini anlatan Çandır, “Bu hem yatırım, hem de tüketim kararlarında ertelemelere neden olmakta. Bizler inanıyoruz ki birlik ve beraberliğin pekiştirildiği, tüketicilerin satın alma güçlerinin erimediği, üreticilerin de emeklerinin karşılığının alabildiği bir ortamda, ülkemizin potansiyel büyüme hızını yakalayamaması mümkün değil" ifadelerini kullandı. Bu nedenle bir an evvel ekonomideki gri rengin ortadan kaldırılarak ortamın netleşmesini isteyen Çandır, aksi halde bu yılın ihracatta, büyümede, işsizlikte yaşanan olumsuz havanın gelecek yıl da süreceğini ve bunun da gelişmiş ülke sınıfına atlamayı hedefleyen ülkemiz açısından ağır kayıplarla sonuçlanacağını söyledi.


Döviz kurundaki artış tüketicilere yansıtıldı

Çandır, Türk Lirası'nın dolar ve euro karşısında yılbaşından bu yana yüzde 20'ler düzeyinde değer kaybetmesi ve bunun gecikmeli de olsa maliyetleri etkilemesinin fiyat artışlarını zorunlu kıldığını ve üreticilerin bu maliyet artışını mecburen tüketicilere yansıttığını kaydetti. Yılbaşında yüzde 5-6 düzeyine gerileyeceği öngörülen enfl asyonun yüzde 7-8'lerde asılı kaldığına işaret eden Çandır, “Bu gidiş önümüzdeki günlerin daha kötü duruma gebe olacağı algısını oluşturdu. Eylül aynıdaki fiyat artışlarında mevsimsel etkiler oldu. Eylül ayında yağışların az olmasından ve tarımsal hastalıklardan dolayı yaşanan sıkıntı, üreticiler tarafından tarım fiyatlarına yansıtıldı, bu durum ise gıda ve tarım ürünleri fiyat artışının üst sıralarda yer almasına neden oldu" dedi.