Yerel yönetimler, kırsal kalkınma ve tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliğini sağlamak için önemli görev ve yetkilere sahiptir. Türkiye’de 1390 belediye, 81 valilik, 51 il özel idaresi ve 922 kaymakamlık bulunmaktadır. Bu kurumların her biri yılda sadece üç tane kırsal kalkınma projesi üretip tamamlayabilse, ülkemiz tarım sektörüne ne kadar büyük fayda sağlayacağını düşünün. Bu kurumların başlıca rollerini sizin için özetleyeceğim.

Yerel yönetimler, hem yerel hem de ulusal düzeyde kalkınmaya katkı sağlamak için kendilerine bir vizyon belirleyip hangi alanda öne çıkacaklarını kararlaştırmalıdır. Turizm, eğlence, tarım, sanayi, ticaret veya sağlık gibi farklı alanlar seçilebilir. Bu vizyona uygun bir strateji geliştirilmelidir.

Fakat bu strateji, sadece şehir merkezine odaklanmamalı, kırsal kesimi de içermelidir. Bir şehirde yaşayan toplumun refahı ancak o şehrin her yönden sağlıklı büyümesiyle yükselir. Bunun da en önemli koşulu gıda arzının güvenli, yeterli ve ulaşılabilir olmasıdır.

Belediyelerin Rolü

Büyükşehir Yasası ile köyler mahalle statüsüne alınmış ve büyükşehir belediyelerinin yetki alanına girmiştir. Bu da büyükşehir belediyelerinin sorumluluklarını ve faaliyet çeşitliliğini artırmıştır. Mahalle statüsüne alınan köylerde yaşayan insanların ihtiyaçları kentlilerden farklıdır. 

Bu ihtiyaçları karşılamak için büyükşehir belediyeleri kırsal kalkınma müdürlükleri kurmuştur. Ülkemizdeki her şehrin, büyük veya küçük, bir tarımsal potansiyeli vardır. Bu potansiyeli değerlendirmek hem şehrin ekonomisine hem de ülkenin gıda güvenliğine katkı sağlar.

Büyükşehir Yasası ile belediyeler, ildeki tarımsal faaliyetleri desteklemek, çiftçileri üretime teşvik etmek, tarımsal faaliyetlerin varlığını korumak ve geliştirmek asli görevlerinden biridir.

Bir belediye başkanı, ilindeki halka ucuz tarım ürünleri sunmak istiyorsa, kendi şehrinde üretim yapmalı, yapılmasını desteklemelidir. Aksi takdirde, taşıma, lojistik ve aracı maliyetleri nedeniyle, bu temel gıda ürünleri tarladan sofraya gelene kadar 3-4 kat daha pahalıya sahip olacaktır.

Dolayısıyla, her şehir en azından temel gıda konusunda kendi kendine yetebilir olmalıdır. Bir şehir, en temelde kendi kendine yetebilir olamaz ise o şehirdeki toplumun mutlu olabilmesinden söz edemeyiz. Bunun için belediye başkanı önlemler almalı, gıda arzı güvenliği konularında projeler üretmelidir.

Belediyelerin tarımsal kalkınma faaliyetleri sadece bitkisel ve hayvansal üretimi artırmakla kalmaz, aynı zamanda çevreyi de korur. Örneğin, belediyeler Organize Hayvancılık Bölgeleri oluşturarak hayvancılığı mahalle dışına taşıyabilir. Bu bölgelerde belediye; su, elektrik, kanalizasyon, yol gibi altyapı hizmetlerini tamamlar ve parseller halinde yetiştiricilere tahsis eder.

Büyükşehir Belediyeleri yasa ile mahalle olan köylerdeki tüm mera ve otlakların da sahibi olmuştur. Bu yüzden meraların ıslahı da belediyelerin görevleri arasındadır. Mera ıslahı yaparak meraları korumalı ve verimli hale getirmelidir. Belediyeler Üniversiteler ve Tarım İl Müdürlükleri ile işbirliği yaparak mera ıslahı çalışmaları yürütmelidir. Meraların amaç dışında kullanılmasına da izin verilmemelidir.

Yerel yönetimlerin tarımsal kalkınma faaliyetlerinin başarıya ulaşması için demokratik bir kooperatifçiliğin kurulması şarttır. Kooperatifler, çiftçilerin birlikte hareket etmesini, ortak sorunlarını çözmesini, üretim ve pazarlama gücünü artırmasını sağlar. Yerel yönetimler de kooperatiflerin ürünlerini piyasa fiyatından satın alarak halka uygun fiyata dağıtabilir. Böylece hem üreticiyi hem de tüketiciyi korumuş olur.

Valilik ve İl Özel İdarelerin Rolü

Valilik, ildeki en üst düzey yönetim organıdır. Valilik, merkezi yönetimin temsilcisi olarak ildeki tüm kamu kurum ve kuruluşlarını koordine eder. Valilik aynı zamanda Tarım ve Orman Bakanlığı ile işbirliği içinde ildeki tarımsal politikaları belirler ve uygular.

Valilik, ildeki tarım arazilerini, bitkisel ve hayvansal üretimi, su kaynaklarını, organik tarımı, iyi tarım uygulamalarını, coğrafi işaretli ürünleri, tarımsal kredi ve hibe imkânlarını, tarımsal eğitim ve yayım faaliyetlerini, tarımsal araştırma ve geliştirme çalışmalarını planlar ve teşvik eder.

İl özel idaresi, ilin kalkınmasına yönelik hizmetleri yürüten bir kamu tüzel kişisidir. İl özel idaresi, ilin malî, idarî ve teknik özerkliğine sahiptir. İl özel idaresi, ildeki köy ve belde belediyelerinin tarımsal ihtiyaçlarını karşılamak için çalışır. İl özel idaresi, ildeki kırsal kalkınmayı desteklemek için köy yollarını, köy içme suyu ve kanalizasyon sistemlerini, köy elektrifikasyonunu, köy okul ve sağlık ocaklarını, köy sosyal tesislerini yapar ve bakımını sağlar.

İl özel idaresi ayrıca çiftçilere girdi temin eder, hayvan ıslahı ve hastalıklarla mücadele eder, sulama projeleri gerçekleştirir, tarım kooperatiflerini destekler.

Valilik ve il özel idaresi arasında işbirliği ve koordinasyon sağlanması, ilin tarımsal kalkınmasına büyük katkı sağlayacaktır. Bu kurumlar ortak hedefleri doğrultusunda çalışmalarını sürdürmeli ve hem çiftçilerin hem de tüketicilerin yararına olmalıdır.

Sonuç

Yerel yönetimlerin tarımsal kalkınmadaki rolü büyüktür. Yerel yönetimler, ildeki tarım sektörünü destekleyerek hem şehrin hem de ülkenin ekonomisine katkı sağlar. Yerel yönetimler ayrıca çevreyi koruyarak sürdürülebilir bir tarım modeli oluşturur. Yerel yönetimlerin vizyon ve stratejilerini belirlerken tarımsal faaliyetleri göz önünde bulundurmaları gerekir. Yerel yönetimlerin tarımsal kalkınma faaliyetleri için belediyeler, valilik ve il özel idareleri arasında işbirliği yapmaları gerekir. Yerel yönetimlerin tarımsal kalkınma faaliyetleri hem üreticiyi hem de tüketiciyi korur.

Yerel yönetimlerin tarımsal kalkınmamızdaki önemli rolüne dikkat çektik. Tarımsal kalkınmada özel sektörün rolünü merak ediyor musunuz?

Bir sonraki yazımızda bu konuya değineceğiz.

Sağlıcakla kalın…