Teşvik paketi kredi notunu yükseltebilir!

Teşvik paketi kredi notunu yükseltebilir!
Abone Ol

Şahin Ali Şen / Gazeteci - Yazar

Hasat kavramı; 'Ürün kaldırma ve ekin biçme işi' anlamına gelir. Sonbahar ve kış ürünleri dışında tarım sektöründe hasat sezonu büyük ölçüde tamamlandı.

Hasat mevsimi, 'Ne ekersen onu biçersen' sözünün tecelli ettiği bir süreçtir. Eylül ayında çok sayıda çiftçiyle sohbet etme fırsatı yakaladım. Çalışkan ve bilinçli çiftçilerin yüzlerinin güldüğünü, ceplerinin dolduğunu, alın terlerinin karşılığını almanın mutluluğunu yaşadıklarını gözlemledim.

Tarlaya tohum ekip bir daha uğramayan çiftçilerin ise, suratlarının düştüğünü, çoktan parmak hesabı yani maliyet hesabını yapmaya başladıklarını gördüm. Ürün bedelinin, tohum, gübre, ilaç, sulama ve amale giderlerini karşılayıp karşılamadığının hesabı bu.

Hasat dönemini kazançla kapatan çiftçilerle de zararla kapatanlarla da ayrı ayrı sohbetlerim oldu. Onlara bir önceki yazımın başlığından yola çıkarak, “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na notunuz AAA mı yoksa D mi olur?" dedim. Çiftçiler “Biz AAA'dan da D'den de anlamayız. Anlayacağımız dilden sor" dediler.

Kredi derecelendirme kuruluşlarının notlarını en yüksekten en düşüğe sıraladım: “En yüksek dereceli, yüksek dereceli, üst orta sınıf, alt orta sınıf, yatırım yapılamaz spekülatif, son derece spekülatif, önemli riskler, büyük ölçüde spekülatif, kurtarılması beklenen, iflas"

İlk önce yüzüme anlamsız anlamsız baktılar. Sonra bir çiftçi kendi üslubuyla “Dünya batar Türk tarımı batmaz. Tarımda iflas olmaz" dedi. Bir diğeri “İflas da değiliz, olmayız. Doğru söylüyorsun. Ancak, en yüksek notta verilmez. Eksikliklerimiz var" diyerek orta noktayı aramaya başladılar. Peş peşe sitemler, eleştiriler, araya giren takdir ve övgüler.

Biz sıfırcılardan değiliz. Çiftçiler olarak bereketi de, bol not vermeyi de severiz. Ancak, anlamadığımız ve çözemediğimiz konular var" dediler. “Nedir onlar" dedim. Ezberlerindeki bir şiiri okur gibi yanlış gördükleri uygulamaları sıraladılar.

***

*Tarlada 50 kuruş olan bir ürün pazarda dört katına satılıyor. Hatta 6 katına kadar çıkan ürünler var. Biz bu durumu anlamıyoruz. Kimse de anlatmıyor.

*Mazot, gübre ve ilaç fiyatları her zaman ürün fiyatlarından daha çok zamlanıyor. Bunu da anlamıyoruz.

*Türkiye meraları geniş bir ülke. Canlı hayvan sıkıntısı yok. Canlı hayvan ithalatı yapıldığını haberlerden duyuyoruz. Çıldırıyoruz. Bunun sırrını çözemiyoruz.

*Yem fiyatları çok pahalı. Bir kilo yem fiyatı ile bir kilo süt fiyatı kafa kafaya. Biz nereden kazanacağız?

*Birçok ürün depoda. Devlette almıyor, özel sektörde. Devlet çiftçinin elindeki ürünleri mutlaka değerlendirmeli. Bu ürünlerin ihracatının yolunu açmalı.

***

Sohbetlerin ana konularından biri de 'Rusya ile ilişkiler düzelecek mi?" sorusuydu. Allah'tan o sorun şimdilik aşılmış gözüküyor.

Çiftçilerin gözüyle Gıda Tarım Bakanlığı'nın notu ne derseniz. Bana göre, en yüksek derece değil. Alt orta sınıf da değil. Yüksek derece ile üst orta sınıfın ortasında bir yer. Öğrenci notuyla söylersek, pekiyi değil. Zayıfta değil. İyi ile ortanın arasında. İyiye yakın diyebiliriz.

Bu not önümüzdeki günlerde değişebilir. Malum, Başbakan Sayın Binali Yıldırım, tarım kesimine ciddi desteklerin yer alacağı bir paket açıklayacak. Bu paketin içeriği, notu iyinin üstüne çıkarabilir. Bakıp göreceğiz. Bir sonraki yazımızın konusu da ortaya çıkmış oldu.

Tarım teşvikleri…