Milli Gazete'den Sadettin İnan'ın haberine göre, hayvancılıkta büyük bir devrim olarak başlatılan ancak kısa süre sonra sessiz sedasız iptal edilen embriyo transferi projesinde, yeni bir skandal ortaya çıktı. Faruk Çelik’in bakanlığı döneminde başlatılan proje ile ilgili TİGEM Yönetim Kurulu’ndan alınmış bir karar olmadığı gündeme gelirken, eski genel müdürlerin konuyla ilgili çelişkili açıklamaları da kafaları iyice karıştırdı. Projeyi başlatan TİGEM eski Genel Müdürü Mehmet Taşan, embriyo transferi projesine yönelik TİGEM Yönetim Kurulu’nun kararının bulunduğunu belirtirken, projeye son veren TİGEM eski Genel Müdür Ayşe Ayşin Işıkgece ise Yönetim Kurulu kararı ile alınmış bir proje kararının bulunmadığını ve bundan dolayı projeye son verildiğini kaydetti.
BAKANLIK MÜFETTİŞLERİ VE SAYIŞTAY DENETÇİLERİ KAMU ZARARINA HÜKMETTİ
Proje ile ilgili inceleme yapan Tarım ve Orman Bakanlığı müfettişleri de embriyo transferi projesi ile ilgili TİGEM Yönetim Kurulu’ndan alınmış bir proje kararının bulunmadığını tespit ederken, Sayıştay denetçileri de 43 milyon liralık kamu zararının, sorumlularından tahsil edilmesine hükmetmişti. Bakanlık müfettişleri ve Sayıştay denetçileri, embriyo transferi projesinde özellikle TİGEM yönetim kurulundan geçen bir projenin bulunmadığına dikkat çekmesi ve TİGEM mevzuatına göre yönetim kurulundan geçmeyen bir projeye yatırım yapılamaz hükmü, ülke hayvancılığı için böylesine önemli bir projede işe daha baştan düğmenin yanlış iliklenerek başlandığını gösteriyor.
3 GENEL MÜDÜR 3 FARKLI AÇIKLAMA!
Diğer yandan projenin uygulayıcısı TİGEM eski Genel Müdürü Mehmet Taşan, yönetim kurulundan alınmış bir proje kararı bulunmadığı eleştirilerini kabul etmezken, projeyi sonlandıran eski TİGEM Genel Müdürü Ayşe Ayşin Işıkgece ise yönetim kurulundan alınmış bir proje kararının bulanmadığını dile getirdi. Ancak Işıkgece’nin Genel Müdür olduğu dönemde TİGEM Genel Müdür Yardımcısı olan ve şuanda Genel Müdürlüğü vekaleten yürüten Sait Kocabay ise embriyo transferinin uygulamaya konulmasına yönelik yönetim kurulu kararının bulunduğunu belirtmesi, böylesine önemli bir projede Genel Müdür düzeyinde yaşanan çelişkiyi gözler önüne serdi.
TİGEM YÖNETİM KURULU’NUN VERECEĞİ HER İKİ KARARDA TARTIŞMALI HALE GELECEK
Gelinen noktada Bakanlık müfettişlerinin, hem yönetim kurulundan geçen bir proje kararı olmadan projeye başlanması hem de kamu zararına yönelik tespiti ile ilgili son kararı TİGEM Yönetim Kurulu verecek. TİGEM Yönetim Kurulu, Bakanlık müfettişlerinin aksine tespit edilen kamu zararını hizmet kusuru olarak değerlendirirse dosya kapanacak, kişisel kusur olarak görürse söz konusu zarar sorumlularından tahsil edilecek. TİGEM Yönetim Kurulu’nun vereceği her iki kararda da tartışmalı olacağı için konunun ilgili mahkeme tarafından görüşülerek karara bağlanması gerekiyor. Fakat projenin uygulayıcıları ise konunun mahkemeye intikal ettirilmeden TİGEM Yönetim Kurulu kararı ile sonuca bağlanması isteniyor.
HİÇBİR GÖRÜŞÜMÜZ ALINMADAN PROJE SONLANDIRILDI!
Projenin uygulayıcılarıdan olan Prof. Dr. Hakan Sağırkaya, TİGEM tarafından 2017 yılında Mehmet Taşan’ın Genel Müdürlüğü döneminde başlatılan ‘Embriyo Üretim ve Transferi Projesi’nin ‘makul olmayan beklentileri’ karşılamama gibi bir bahaneyle, çalışma gruplarının hiçbir görüşü alınmadan, iştişare yapılmadan tek taraflı olarak Ağustos 2018’de sonlandırıldığını belirterek, “Ülkemiz hayvancılığı adına stratejik öneme haiz bir projenin, toplam 14-15 ay gibi kısa bir zaman diliminde ülke hayvancılığına ne denli katkı sunabileceğinin beklendiği de net olarak anlaşılamamıştır. Proje kapsamında elde edilen gebeliklerden doğan ilk buzağılar 6 aylık yaşa bile ulaşamadan ve birçok taşıyıcı düve henüz gebe iken maalesef proje sonlandırılmıştır” dedi.
PROJESİ OLMAYAN BİR UYGULAMANIN NEYİNİ HOCALARLA KONUŞACAKTIK!
Ancak Sağırkaya’nın eleştirilerine cevap veren Işıkgece, “Yönetim Kurulu kararı ve bütçesi olmayan bir projeyi devam ettirmemiz mümkün değildi. Zaten biz geldiğimizde 15 bin hayvandan 4 bin hayvan kalmıştı. Bunların çoğuna da boğa katılmıştı” dedi.
PROJEYİ AKAMETE UĞRATAN YÖNETİCİLERLE İLGİLİ NEDEN BİR SUÇ DUYURUSU YAPILMADI?
Diğer yandan böylesine önemli bir projeyi akamete uğratan yöneticilerle ilgili hiçbir suç duyurusu ve işlemin yapılmaması da projeye yönelik soru işaretlerini artırıyor.
