Konya Tarım, Tarımsal Mekanizasyon ve Tarla Teknolojileri Fuarı, Salı günü düzenlenen törenle açıldı. 300 binden fazla kişinin ziyaret etmesi beklenen fuarın en gözde standı bu yıl da Torku oldu. Fuarı gezen AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, Torku'nun bütün ürünleriyle yer aldığı Tarım Fuarının Konya için çok önemli bir işlevi olduğunu söyledi.

FUARIN EN ZOK ZİYARET EDİLEN STANDI TORKU

21 Mart'ta kapılarını ziyaretçilerine açan Konya Uluslararası Tarım, Tarımsal Mekanizasyon ve Tarla Teknolojileri Fuarı, KTO TÜYAP Konya Uluslararası Fuar Merkezinde her gün binlerce kişiyi ağırlıyor. Ziyaretçi sayısıyla Türkiye'nin alanında en büyük organizasyonu olan fuarın en çok merak edilen standı bu yıl da Konya Şeker'in yeni ürünlerinin ve sektöre kattığı yeniliklerin sergilendiği Torku standı oldu.

Stantta Torku'nun yanı sıra Konya Şeker'in bütün marka ve ürünleri de sergileniyor. 510 metrekarelik alanda misafirlerini ağırlayan Konya Şeker, çiftçi ortaklarını tohumculuk, yem ve gübre gibi konularda da bilgilendiriyor.

Torku'nun atıştırmalık, bisküvi, çikolata, meyve suyu, et ve süt ile bulgur gibi insanların sevgisini kazanan ürünlerinin yanı sıra, tarım grubundan Panplast, Beta, Birinci Yem, Biovin gibi ürünlerle hem yenilikler, hem de sulamadan tohuma, gübreden hayvan yemlerine kadar çok geniş ürün portföyü de çiftçilerin beğenisine sunuluyor.

ÜRETİCİLER, BİLGİ VE TEKNOLOJİYLE BULUŞUYOR

Konya Tarım Fuarını ve Konya Şeker'in standını gezen AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, bu organizasyonun hem ulusal açıdan hem de bölge ülkeleri açısından sektörün buluşma noktası haline geldiğini söyledi.

Başkan Recep Konuk, “Türkiye'nin batısından Edirne'den de en doğusundan Kars'tan da en kuzeyinden Sinop'tan da güney ucu Hatay'dan da bu fuara insanlarımız akın ediyor. Ülkemizin neredeyse her ilinden ziyaretçinin olduğunu görmek gerçekten hepimizi mutlu ediyor.

Bu yıl, edindiğimiz bilgiye göre 50'nin üzerinde ülkeden de insanlar buraya akın etmişler. Kendimiz de gördük, bu fuarı ziyaret etmek için Okyanusları aşıp Avusturalya'dan, Kolombiya'dan gelenler var. Hindistan'dan iş ortaklarımız teşrif etmiş.

Tabi fuarda Torku markamızın da artık bir dünya markası olmaya başladığına şahit oluyoruz. Avrupa'dan, Amerika'dan, Asya'dan, Afrika'dan insanlar geliyor, bizimle iş yapmak istediklerini ifade ediyorlar, ürünlerimizi beğendiklerini belirtiyorlar.

Bu, özelde Konya Şeker, genelde ise Konya'mız ve bölgemizin gıda ve tarım alanında merkez olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini göstermektedir. Bu fuar, Konya'nın tarım sektöründe üstlendiği lokomotiflik misyonunu tescilleyen bir neticedir. Ben şunu gayet iyi biliyorum ki, birçok firma Konya Tarım Fuarı için özel hazırlık yapıyor.

Aylar öncesinden bu fuara hazırlanıyor ve vitrine çıkacağı bu fuarda farklılık oluşturmak için özel gayret sergiliyor. Yakın bir gelecekte Konya Tarım Fuarı, sektörde küresel çapta yeni ürün, ekipman ve makinaların ilk lansmanları yani görücüye ilk çıkacakları podyum olacak.

Konya'nın tarım sektöründeki merkez konumu güçlendikçe Konya Tarım Fuarı'nın dünyadaki öncü rolü de güçlenecek. Yani Konya daha çok ve daha çeşitli üretecek, Konya ürettikçe Konya'nın üretimini yeniliklerle buluşturacak bu fuara ilgi de katılım da katlanarak artacak" dedi.

ÜRETİLENİN PAZARDAKİ DEĞERİNİ ARTTIRACAK İŞLER YAPMALI

Türkiye'nin, Dünyanın en büyük 7 tarım ekonomisinden biri olduğunu ve kendisine ilk 5 içinde yer almak gibi bir hedef belirlediğini dile getiren Başkan Recep Konuk, “rakamlarla ifade edersek Türkiye, tarımsal hasılasını 150 Milyar Dolara, tarımsal ürün ihracatını ise 40 Milyar Dolara çıkarmak istiyor.

Demek ki; Türkiye tarladaki, tapandaki, bağdaki, bahçedeki, meradaki, ağıldaki, ahırdaki üretimini yaklaşık 2,5 kat arttırmayı, bu artışla paralel olarak da ihracatını yaklaşık 3'e katlamayı hedefliyor. Bu hedeflere ulaşılması demek, tarım sektöründe çiftçi gelirlerinin de 2,5 kat artması demek. Bunu nasıl yapacaksınız?

Bir, üretimi arttıracaksınız. İki, üretilenin niteliğini arttıracaksınız. Üç, üretilenin pazardaki değerini yükseltecek işler yapacaksınız. Eldeki toprak miktarı aynı iken üretileni arttırmanın yolu ne? Bir, tarımsal üretim altyapısındaki eksiklikleri gidereceksiniz. İki, daha çok üretmenize mani teşkil eden yapısal problemleri çözeceksiniz.

Üç, daha nitelikli tohum kullanacak, daha verimli ırklarla hayvancılık yapacaksınız. Tek başına üretimi arttırmak yeterli mi? Elbette değil, ihtiyacımız olanı ve dünyada pazarı olanı üretmek, en az, çok üretmek kadar önemli. Bir diğer husus üretilenin gramını israf etmeyecek, üretilenin pazardaki değerini arttıracak işler yapmak" şeklinde konuştu.

TÜRKİYE TARIM SEKTÖRÜNDE 14 YILDA 41 YILDA YAPILAMAYANI YAPTI

Türkiye'de tarımın en önemli sorunlarından birisi olan arazi toplulaştırması konusuna da değinen AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, “Bugün 14 yılda, 41 yılda yapılan arazi toplulaştırmasının 10 katından fazlasını gerçekleştirmiş bir irade var.

2023'e gelmeden 14 milyon hektarlık arazide toplulaştırma çalışmalarını tamamlayarak bu meseleyi tarım sektörünün gündeminden çıkarmayı hedefliyoruz. Miras yoluyla tarım arazilerinin bölünmesinin önüne geçecek yasa da çıkarıldı. Bu üç kalem iş bile tarım sektörümüzün geleceği açısından başlı başına büyük iştir ve tarımsal üretim altyapısını 2023'teki o büyük hedefe ulaştırmaya yönelik hazırlık çalışmalarıdır" dedi.

ÜRETİCİ ORTAKLARIMIZIN DAHA ÇOK KAZANMASI İÇİN YATIRIM YAPTIK

Türkiye'de konu gıda ve tarım olduğunda en önemli örneğin Konya Şeker'in başarı öyküsü olduğunu da aktaran Başkan Recep Konuk, açıklamasına şu cümlelerle devam etti: “Bizim bir hedefimiz var. Bu hedef, öyle laf olsun diye konulmuş bir hedef değil ve o hedefe emin adımlarla ilerliyoruz.

Konya Şeker'in 2000'li yılların başında tek üretim kalemi kristal şekerden ibaretti ve gıda pazarından aldığı pay yeni para ile toplam 49 Milyon TL'den ibaretti. Çiftçisine de sadece 56 Milyon 680 Bin 147 TL ödeme yapabiliyor, üstelik bu ticarette de hep zarar ediyordu. 2000'li yıllar ile birlikte biz bakış açımızı ve stratejimizi değiştirdik. Bizim çiftçimiz pancar üreticisidir ama pancar üretimi onların üretiminin sadece bir parçasıdır.

Onlar pancar üretiminde becerikli oldukları kadar diğer tarımsal ürünlerin üretiminde de beceriklidir, hayvancılıkta da kimse ellerine su dökemez dedik ve bizim üreticimizin ürettiği veya üretebileceği her ürünü işleyebilecek, o gün ürettikleri her ürün kalemi için daha çok üretmelerine lokomotiflik yapacak bir tarımsal sanayi üst yapısını inşa etmek için adım adım planlama yaptık.

Şimdi de bu planın arkasında değil, birkaç adım önünde ilerliyoruz. Konya çiftçisi pancar üretmeyi seviyordu, daha çok üretmek istiyordu. Daha çok nasıl üretirsiniz? Daha çok üretileni işleyecek fabrikanız varsa üretirsiniz biz de bunu yaptık ve ikinci fabrika yatırımı ile işe koyulduk.

Sonuç 1999'a hatta 2003'e göre Konya Şeker'in üretici ortakları iki kat fazla şeker pancarı üretmeye başladı. O yeter miydi yetmezdi ve yeni adımlar attık. Dondurulmuş Parmak Patates Üretim Tesisi, Patates Nişastası Fabrikası, Hamyağ Fabrikası, Yem Fabrikası, Et-Süt Entegre Tesisi son olarak da Meyve Suyu, Sirke ve Pekmez Üretim Tesisleri ile Un ve Bulgur Fabrikaları üretici ortaklarımız daha çok üretsin ve ürettiklerinden daha çok kazansın diye inşa edildi.

Bu tür yatırımlar üreticilerimize verdiğimiz desteğe zeval vermeyecek şekilde devam ediyor, bundan sonra da devam edecek. Bu tesislerin sayısı artacak ki, üreticimiz hem daha çok üretecek hem de daha çok kazanacak. Biz şunu unutmayacağız, dünyanın en önemli 10 tarım havzasından birinin üstünde oturuyoruz.

Elimizde bir hazine sandığı var, o sandığın kapağını aralamakla kalamayız. O hazineye elimizin değmesi lazım. Bizim bu ovada az üretme gibi bir lüksümüz yok. Biz üretebildiğimiz kadar üreteceğiz. Yaklaşım bu olunca ve üretime lokomotiflik yapacak tesisler yapılınca sonuç alınabileceğinin en büyük ispatı Konya Şeker'in yaptıklarıdır".

TAKLİT EDİLMEYE DEĞECEK İYİ BİR İŞ YAPMIŞIZ

AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, Torku çikolatalı gofretin bazı ülkelerde taklitlerinin çıktığını hatırlatarak şunları söyledi;

“Şunu özellikle ifade etmek istiyorum sizin kendinizi nerede gördüğünüzden daha önemli olan başkalarının size bakışıdır. Bizim gıda sektöründe bir markamız var, Torku. Henüz 10 yaşında. Yani Türkiye'nin en genç markası… Dünyada ise bizim sektörümüzde asırlık markalar, şirketler var.

Biz yaptığımız işte iddialıyız. En iyisini üretme konusunda da kararlıyız. Bu kararlılık da bizim hem sektörde payımızı büyütüyor, hem de markamızın itibarını yükseltiyor. Büyüklüğün göstergelerinden biri de herhalde yaptıklarınızın taklit edilmesidir. Bu aynı zamanda bizim dünyanın en büyük beş gıda markası hedefine ulaşma konusunda aldığımız mesafenin de ispatıdır. Hani bir spor giyim markasının ismindeki “d" yerine “b" kullanılır, taklit ürünleri yapılırdı bizim ülkemizde de bir dönem.

Tıpkı onun gibi bizim de taklitlerimiz çıkmaya başlamış dünyanın bazı yerlerinde. Biz 'No: 1' demişiz onlar biraz yanlış anlamış, 'Yes: 1' demişler Torku çikolata gofretin çakmasını üretmişler. Biz bundan memnunuz, demek ki taklit edilmeye değecek iyi bir iş yapmışız. Biz No'yu bir numara olarak kullanmışız onlar yanlış anlamış İngilizcesine akılları kaymış ve Yes: 1'ini yapmışlar.

Biz bunu bizim yaptığımız işlere dünyanın uzak coğrafyalarından gelmiş bir 'evet' olarak algılıyor ve erişebileceğimiz hazır pazarların olduğunun ispatı olarak görüyor, dünyanın en büyük beş gıda şirketinden birini bu topraklardan çıkarma iddiamızın doğruluğunun ispatı kabul ediyoruz."

YENİ SİSTEMLE TÜRKİYE PRANGALARDAN KURTULACAK

Gündemdeki konulara da değinen AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve Pankobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, "Türkiye her defasında özellikle ürettiklerinin dışarıya transferinde ihtilal girişimleri, darbe girişimleri sonrasında sıkıntılı süreçler yaşamış.

Darbe girişimleriyle, ihtilal girişimleriyle Türkiye üretemez hale gelmiş, ihracat yapamaz hale gelmiş, dışa bağımlı hale gelmiş. 17 Nisan sabahı darbeler, e-muhtıralar geride kalacak. Darbe, ihtilal, muhtıra süreçleri 'evet'le bitecek. Türkiye ekonomik olarak da rahat bir sürece girecek. Darbe girişimleri Türkiye'nin gevşek zemininden, mevcut idari yapısından kuvvet almaktadır. Türkiye, ihtilal, darbe girişimlerine zemin hazırlayan bu sistemden kurtulacak. Böylece Türkiye'de ihracatta da rahatlayacak, üretimde de.

Daha çok üretecek, daha çok satacak. 'Evet' diyerek getireceğimiz sistem, Türkiye'nin prangalarından kurtulacağı sistemdir. Vatandaşımızın 'EVET'iyle, Hans'ın kullandığını Hasan'ın da kullanması için ülkemiz ciddi yol almaya başlayacak. Eğer 15 Temmuz Allah saklasın, başarılı olsaydı; bugün yerlerde sürünüyor olacaktık. Türkiye 'evet' diyecek, Hasan milli gelirde Hans'ın 110 bin dolarlarına ulaşacak. Bu ekonomik büyümenin yolunu bu referandum açmış olacak" diye konuştu.

TARIMDAN HABER