Krizden dolayı vatandaşın et tüketiminin yüzde 30 düştüğü 2018 yılında Türkiye, canlı hayvan ve et ithalatında Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Canlı hayvan ithalatında 1 milyar 755 milyon dolar, et ithalatında da 260 milyon dolar olmak üzere toplam 2 milyar 15 milyon dolar yurt dışına transfer edildi. Kontrolsüz ve plansız ithalattan dolayı da artan girdi maliyetlerine rağmen kesim maliyetleri yerinde saydığı için zarar eden binlerce üretici de üretimden çekildi.
Türkiye’nin ihtiyacı olmadığı halde bu kadar yoğun ithalata izin verilerek ülkenin milyarlarca dolarının yurtdışına gitmesine neden göz yumuldu? Kamuoyu merak ediyor; acaba ülkenin döviz sıkıntısının hat safhaya çıktığı bir dönemde bu şekilde ithalata izin verenlerden bunun hesabı sorulacak mı?
Ete talebin arttığı dönemde bile yıllık ortalama 500 bin baş besilik hayvan ithalatı yapılırken, ete talebin düştüğü 2018 yılında ise toplam 1 milyon 211 bin baş besilik hayvan ithalatı yapıldı. Yine aynı şekilde 2016 yılında 5 bin 658 ton, 2017’de ise 18 bin 857 ton kemikli ve kemiksiz et ithalatı yapılırken, bu rakam 2018’de 55 bin 753 tona çıkarak rekor kırdı.
Aşırı bir şekilde ithalat yapılmasından dolayı besici 2018 yılında hayvanını kestirmedi. Bundan dolayı Et ve Süt Kurumu (ESK) devreye girdi. Dışarıda hayvanını kestirmek için müşteri bulamayan üretici, ESK'nın önünde kuyruk oldu. Aşırı talepten dolayı ESK, bugüne kadar görülmemiş bir şekilde üreticinin hayvanını kesti. ESK, kesilen bu hayvanların etini de piyasada satamadığı için depolamak zorunda kaldı. Bu uygulamadan dolayı ESK'nın depoları ağzına kadar etle dolmuş durumda. Depo ve finansman maliyetinden dolayı ESK büyük zarar ederken, bu zarar Hazine’den yani milletin sırtından karşılanacak.
BİR YILDA 2 MİLYAR DOLAR İTHALAT!
Milli Gazete'den Sadettin İnan'ın haberine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2018 yılında yaşanan döviz krizinden dolayı vatandaşlardan dövizlerini bozdurmasını isterken, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ihtiyaç olmadığı halde 2 milyar dolarlık canlı hayvan ve et ithalatı yaptığı ortaya çıktı.
ET TÜKETİMİ DÜŞTÜ İTHALAT PATLADI!
İthalat rakamları Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yolgeçen hanına döndüğünü gösteriyor. Türkiye’de yaşanan krizden dolayı et tüketiminin düştüğü 2018 yılında canlı hayvan ve et ithalatında Cumhuriyet tarihinin rekorunun kırılması dikkat çekti. Kontrolsüz ve plansız yapılan ithalattan dolayı ülkenin milyarlarca doları yurt dışına transfer edilirken, binlerce besici de zarar ederek üretimden çekildi. Piyasada et arzının talebin çok üstünde oluşmasından dolayı devreye giren Et ve Süt Kurumu da yaptığı alımlardan dolayı milyonlarca lira zarar etti.
ÖNÜNE GELENE İTHALAT İZNİ VERİLMİŞ!
Canlı hayvan ve et ithalatının piyasanın talebine göre kontrollü bir şekilde yapılması gerekirken, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ithalat için piyasa dengesi gözetmeden kontrol belgesi vermesinin Türkiye’ye faturası çok ağır oldu. Ülke hayvancılığı şimdiden bu faturayı ödemeye başlarken, milyarlarca dolar ülke kaynağı da yurt dışına transfer edilmiş oldu.
ET KRİZİNİN YAŞANDIĞI DÖNEMDE BİLE BU KADAR İTHALAT YAPILMAMIŞTI!
Türkiye’de et krizinin yaşandığı 2016 ve 2017 yıllarında bile yapılmayan canlı hayvan ve et ithalatı, yaşanan krizden dolayı et tüketiminin yüzde 30 düştüğü 2018 yılında ise yapılan ithalatla Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı.
ET VE SÜT KURUMUNUN RAPORU İHANETİ GÖZLER ÖNÜNE SERDİ
Et ve Süt Kurumu’nun, ‘2018 Sektör Değerlendirme Raporu’, canlı hayvan ve et ithalatıyla ülke hayvancılığının nasıl bitirildiğini ve ülkenin de nasıl soyulduğunu gözler önüne koydu.
ÖZEL SEKTÖRE KAPALIYDI
Bilindiği üzere besilik hayvan ithalatı Faruk Çelik’in Bakanlığı döneminde özel sektöre kapatılarak sadece Et ve Süt Kurumu üzerinden yapılıyordu. İthalatın Et ve Süt Kurumu üzerinden yapıldığı dönemde yıllık ortalama 500 bin baş besilik hayvan ithal ediliyordu.
FAKIBABA DÖNEMİNDE ÖZEL SEKTÖRE AÇILDI
Besilik hayvan ithalatı daha sonra Fakıbaba’nın Bakanlığı döneminde 2017’nin Aralık ayında tamamen özel sektöre yeniden açıldı. İthalatın özel sektöre yeniden açılmasıyla birlikte Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kontrolsüz bir şekilde ithalat yetkisi verdiği ortaya çıktı. Et ve Süt Kurumu’nun 2018 Sektör Değerlendirme Raporu, canlı hayvan ve et ithalatının plansız bir şekilde yapıldığını acı bir şekilde ortaya koydu.
CANLI HAYVAN İTHALATI 3’E KATLADI
Türkiye’de et krizinin yaşandığı yıllarda bile ortalama 500 bin baş besilik ve 100 bin baş kasaplık hayvan ithal edilirken, ete talebin düştüğü 2018 yılında ise bir milyon 212 bin baş besilik, 133 bin baş da kasaplık hayvan ithal edildi. 2018 yılında yapılan canlı hayvan ithalatıyla Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı.
KÜÇÜKBAŞ HAYVAN İTHALATINDA DA REKOR KIRILDI!
Yine 2018 yılında küçükbaş hayvan ithalatında da rekor kırıldı. Damızlık 185 bin, damızlık olmayan 240 bin baş olmak üzere toplam 426 bin baş küçükbaş hayvan ithal edildi. Bu rakama 2014 yılında 15 bin, 2015 yılında 3 bin, 2016 yılında 5 bin ve 2017 yılında ise 280 bin baştı.
1 DOLARIN BİLE HESABINI YAPTIĞIMIZ BİR DÖNEMDE 2 MİLYAR DOLARLIK İTHALAT YAPILDI
Büyükbaş ve küçükbaş olmak üzere canlı hayvan ithalatına 2018 yılında toplam 1 milyar 755 milyon dolar döviz ödendi. Türkiye’nin döviz krizi yaşadığı bir dönemde hayvan ithalatı için yaklaşık 2 milyar dolarlık ithalat yapması dikkat çekti.
ET İTHALATINDA DA REKOR KIRILDI
Diğer yandan et ithalatında da 2018 yılında Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. Et ve Süt Kurumu’nun, 2014, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında yapılan kemikli ve kemiksiz et ithalat rakamları, 2018 yılında kırılan rekoru gözler önüne seriyor. 2014 yılında 640 ton, 2015 yılında 17 bin 573 ton, 2016 yılında 5 bin 658 ton, 2017 yılında ise 18 bin 857 ton kemikli ve kemiksiz et ithal edilirken, bu rakam 2018 yılında 55 bin 753 tona çıkarak rekor kırdı. Türkiye, 2018 yılında yapılan kemikli ve kemiksiz et ithalatına 261 milyon dolar döviz ödedi.
ESK’NIN DEPOLARI ETLE DOLDU!
Aşırı ithalattan dolayı besici, 2018 yılında hayvanını kestirmedi. Bundan dolayı Et ve Süt Kurumu devreye girdi. Dışarıda hayvanını kestirmek için müşteri bulamayan üretici Et ve Süt Kurumu’nun önünde kuyruk oldu. Aşırı talepten dolayı Et ve Süt Kurumu, bugüne kadar görülmemiş bir şekilde üreticinin hayvanını kesti. Et ve Süt Kurumu, kesilen bu hayvanların etini de piyasada satamadığı için depolamak zorunda kaldı. Bu uygulamadan dolayı Et ve Süt Kurumu’nun depoları ağzına kadar etle dolmuş durumda. Depo ve finansman maliyetinden dolayı Et ve Süt Kurumu büyük zararlar ederken, bu zararlar Hazine’den yani milletin sırtından karşılanacak.
BU İHANETİN HESABI SORULACAK MI?
Et ve Süt Kurumu’nun 2018 Sektör Değerlendirme Raporu’ndan sonra kamuoyu kontrolsüz bir şekilde ithalat yetkisi verenlerden bunun hesabının sorulmasını bekliyor.
CUMHURİYET TARİHİNİN EN YOĞUN İTHALATI HANGİ BAKAN DÖNEMİNDE YAPILDI?
Bilindiği üzere geçtiğimiz yıl Ağustos ayında belirgin hale gelen döviz kriziyle birlikte canlı hayvan ithalatı cazip olmaktan çıkmıştı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde Bekir Pakdemirli 10 Temmuz’da Bakanlık koltuğuna otururken, Ocak-Temmuz arasında ise Eşref Fakıbaba Tarım Bakanı olarak görev yapmıştı. Bundan dolayı ülkenin ihtiyacı olmadığı halde Cumhuriyet tarihinin en yoğun hayvan ithalatının hangi Bakan döneminde yapıldığı büyük önem taşıyor.
Eğer yoğun ithalat döviz krizinden önce yapılmışsa yani 1 milyon 212 bin baş besilik, 426 bin baş küçükbaş, 133 bin baş kasaplık hayvan yılın ilk 6-7 ayı içinde ithal edilmişse tablo daha vahim bir duruma geliyor. Yok, bu ithalat 12 aya dengeli bir şekilde yayılarak yapıldıysa o zaman da ülkenin dövize ihtiyacının arttığı bir dönemde ithalat yoluyla döviz kaynaklarının yurt dışına çıkışını gündeme getiriyor ki bu da ayrı bir skandalı gözler önüne seriyor.