Bayraktar, “Doğal afetlerle uğraşan üreticimiz, Rusya pazarı başta ihracatta görülen olumsuzluklar nedeniyle pazarlamada büyük sıkıntı yaşamış ve yaşamaktadır. Ülkemizin bu yıl içinde Rusya ambargosu nedeniyle gıda ve tarımda ihracat kaybı 375 milyon dolardır. Bu zarar, bu fatura üreticimizin üzerindedir" dedi.
Bu gerçekten hareketle doğal afetlerden bu yıl zarar gören çiftçilerin kredi borçlarının mutlaka ertelenmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, “ayrıca, özellikle 2010'dan itibaren sürekli afete maruz kalan, bu afetler nedeniyle borçları yıllık olarak üst üste ertelenen üreticilerimizin biriken bu borçlarını bir defada ödemesi mümkün değildir. Bu üreticilerimizin toplam borçları da uzun vadeli olarak yeniden yapılandırılmalı, hükümetimiz tarafından üreticilerimize bu konuda bir müjde mutlaka verilmelidir. Yıllardır üretim sürecinde büyük mağduriyet yaşayan çiftçilerimizin bu yıl da tarlada kalmasını sağlayabilmek adına yeni finansman sağlanmalıdır" diye konuştu.
Bayraktar, üreticiler açısından son derece önem arz eden bu talepleri, başta Başbakan Binali Yıldırım olmak üzere ilgili makamlara ilettiklerini bildirerek, “inşallah bu konuda kısa süre içinde çiftçimizi rahatlatacak güzel haberler alırız" dedi.
Şemsi Bayraktar, Birlik Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, Ağustos ayında üretici ve market fiyatlarındaki değişimi, fiyatı artan, azalan ve değişmeyen ürünleri, üretici-market fiyat farkını, çeşitli ürünlerde yaşanan sıkıntıları açıkladı; doğal afetlerden ve başta Rusya olmak üzere ihracatta yaşanan sıkıntılardan mağdur olan üreticilerin hükümetten beklentilerini dile getirdi.
Gıda ve gıda fiyatlarının son yıllarda dünya gündeminin en öncelikli gündem maddelerinden birini, hatta çoğu zaman ilkini oluşturur hale geldiğini vurgulayan Bayraktar, “Konunun ülkemiz açısından da taşıdığı önemi dikkate alarak Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak her ay tarladan markete kadar oluşan gıda fiyatlarını mercek altına alıyor, sizler aracılığıyla kamuoyumuzun bilgisine sunuyoruz. Bunda amacımız hem üreticimizin emeğini korumak hem de haksız kazançların önüne geçerek tüketicilerimizin makul fiyatlarla gıdaya ulaşmasını sağlamaktır" dedi.
-Üretici-market fiyatları-
Ağustos ayında market fiyatlarında; 3 üründe fiyat değişimi olmazken, 15 üründe azalma, 17 üründe ise fiyat artışı meydana geldiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Maydanoz, kuru kayısı ve kuzu eti fiyatında değişim görülmedi. Markette en fazla fiyat düşüşü, yüzde 18,51 ile şeftalide gerçekleşti. Bu üründeki fiyat düşüşünü yüzde 18,14 ile domates, yüzde 16,74 ile sivri biber, yüzde 16,37 ile kuru soğan izledi. Markette en fazla fiyat artışı, yüzde 30,62 ile kuru incirde görüldü. Bunu yüzde 21,23 ile nohut, yüzde 15,25 ile fındık takip etti.
Üretici fiyatlarında; Ağustos'ta, 6 üründe fiyat değişimi olmadığını; 11 üründe azalma, 14 üründe ise fiyat artışı meydana geldiğini tespit ettik. Yeşil fasulye, karpuz, kırmızı mercimek, pirinç, Antep fıstığı ve zeytinyağı, fiyatı değişmeyen ürünler oldu.
Üreticide fiyatı en fazla gerileyen ürün olan limonda düşüş yüzde 55'i buldu. Bu ürünü, 26,96 ile domates, yüzde 25 ile kuru kayısı, yüzde 24,22 ile yeşil soğan, yüzde 21,82 ile havuç, yüzde 19,73 ile şeftali, yüzde 16,79 ile kuru soğan takip etti.
Ağustos ayında üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 76,88 ile patlıcanda meydana geldi. Bu ürünü, yüzde 58,62 ile nohut, yüzde 37,50 ile elma, yüzde 37,13 ile iç fındık, yüzde 34,78 ile salatalık izledi.
-Fiyat artışlarının nedenleri-
Üreticide fiyatı artan ürünlerin artış nedenlerine baktığımızda; patlıcanda kurutmalık, turşuluk talebi fiyatta artışa yol açtı.
Nohutta ülkemizde ve dünyadaki önemli nohut üreticilerinde yaşanan üretim kayıpları, arzın yetersiz kalmasına, üretimin talebi karşılayamamasına neden oldu. Bu da fiyatları artırdı.
Hasadın yeni başladığı ve olumsuz hava koşulları nedeniyle rekoltenin yüzde 6 civarında düşük gerçekleşeceği kuru fasulyede ise bir miktar fiyat artışı yaşanmıştır.
Elmada görülen fiyat artışı mevsimseldir. Hâlihazırda yazlık olarak hasat edilen çeşitlerin piyasada yer alması fiyatlara artış olarak yansımıştır.
Fındıktaki fiyat artışı rekolte düşüklüğünden kaynaklanmaktadır.
Salatalıktaki fiyat artışı da talep kaynaklıdır. Turşuluk talebi fiyatı artırmıştır."
-“Rusya ambargosu en fazla üreticimizi vurdu"-
Üretici fiyatlarının, üreticilerin yeterli gelir elde etmesini sağlayacak düzeyde olmadığını, bu sezon, üreticilerin oldukça zor bir üretim ve pazarlama dönemi geçirdiğine dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti:
“Yaşanan sıkıntılar hala atlatılamamıştır. En önemli yaş sebze ve meyve ihracat pazarımız olan Rusya ile yapılan görüşmeler olumlu geçse de bu ülkeye ihracatımız henüz başlamamıştır.
Rusya'nın 1 Ocak 2016'da başlattığı ambargodan etkilenen narenciye, örtü altı ve çileğe mevsim itibarıyla üzüm, şeftali ve erik de eklendi. Bu ülkeye yönelik ihracatımız Ocak-Temmuz döneminde miktar bazında yüzde 80,5, değer bazında yüzde 78,5 geriledi. İhracattaki düşüş 375 milyon doları buldu.
Ambargo en fazla üreticimizi vurdu. Örneğin şeftali fiyatı son bir ayda yüzde 19,73, son bir yılda yüzde 35,83 geriledi.
Rusya ambargosundan olumsuz etkilenen bir diğer önemli ürünümüz üzüm oldu. Üzüm üretiminde yeni sezonun başlaması dolayısıyla üreticilerimizin durumunu da kısaca değerlendirmek istiyorum.
-“Kuru üzüm fiyatları 3 liralara kadar geriledi"-
Kuru üzüm fiyatları bu ay ortalama 3 lira 40 kuruş olarak gerçekleşmiştir. Geçen sene aynı dönemde 5 lira 20 kuruş ile 5 lira 40 kuruş arasında seyreden üzüm fiyatının bu sene 3 liralara kadar gerilemesi üreticilerimizi büyük sıkıntıya sokmuştur.
2015'te yaşanan doğal afetler bu yıl da devam etti. Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre, rekolte geçen yılın altında gerçekleşecektir.
Bütün yaşananlar ortadayken yüksek rekolte açıklamaları, piyasada belirsizliğe ve tedirginliğine neden olmakta, fiyatları da düşürmektedir.
Aynı durum sofralık üzümde de yaşanmaktadır. Geçen sene 70 kuruş olan yaş üzüm fiyatı, bugünlerde 30 kuruşa kadar düşmüştür. En büyük sofralık üzüm alıcısı olan Rusya'ya yapılan yaş üzüm ihracatının bu yıl yapılamaması fiyat düşüşündeki en büyük etkendir. İhracat olmayışı nedeniyle yaş üzüm üreticileri, ürünlerini kurutmalık olarak değerlendirmeye başlamışlardır. Rusya'ya yapılacak ihracatın yeniden başlaması üreticilerimizin en büyük beklentisidir."
-Narenciyede hasat erken başladı-
Yüksek hava sıcaklıkları nedeniyle pek çok üründe olduğu gibi narenciyede de hasadın erken başladığını, limonda mayer çeşidi için kesim tarihinin 28 Ağustos, ihraç tarihinin ise 3 Eylül olarak belirlendiğini bildiren Bayraktar, şunları söyledi:
“Limonla birlikte narenciye sezonu başlamıştır. Hasadının başlamasıyla birlikte üreticilerimizin tedirginliği daha da artmıştır. Limon fiyatlarına baktığımızda yeni ürün fiyatı ortalama 1 lira 35 kuruştur. Üretici limon fiyatlarında yaşanan düşüşün sebebi yeni ürünün piyasaya çıkmasıdır. Limonda yataklık tabirini kullandığımız eski ürün tüccarın elinde bulunmaktadır. Yeni ürün marketlerde tam olarak yerini almasa da üreticinin elinde olması nedeniyle, eski ürün yeni ürün kıyaslaması üretici fiyatlarında büyük düşüşün sebebidir. Markette eski ürün satılması nedeniyle de üretici-market fiyat farkı yüksek çıkmıştır.
Domateste yaşanan düşüşte tamamen tarla üretimine geçilmesi nedeniyle hasat edilen ürün miktarının artması etkili olmuştur.
Fiyat düşüşü görülen ürünlerimizden biri de kuru kayısıdır. Ardı ardına yaşanan don afetlerinden etkilenen kayısıda bu yıl alıcı firmalarda yaşanan sorunlar, piyasada belirsizliğe yol açmıştır. Üreticilerimizin üretim dönemi boyunca yaptığı masrafları borçla karşılaması, hasatta bu borçlarını kapatmak zorunda kalması nedeniyle ürününü bir an önce elinden çıkarmak durumunda olması da fiyat düşüşüne yol açmıştır.
Bu nedenlerle kuru kayısı fiyatları yüzde 25 düşüşle 8 liradan 6 liraya gerilemiştir."
-Et fiyatlarında önemli bir artış görülmüyor-
Pazar günü düzenledikleri basın toplantısında, kurbanlık fiyatlarını il il açıkladıklarını hatırlatan Bayraktar, şöyle dedi:
“Ülke ortalamasına baktığımızda kurbanlık fiyatlarının büyükbaşta yüzde 8,9, küçükbaşta yüzde 9,1 oranında arttığını belirttik. Temmuz ayı itibarıyla yıllık enflasyonun yüzde 8,79 düzeyinde gerçekleştiğini dikkate alırsak kurbanlık fiyatlarında ciddi bir artış olmadığı görülüyor.
Üretici market fiyatlarına baktığımızda da bunu tespit ediyoruz. Et fiyatlarında önemli bir artış görülmüyor. Ağustos ayında dana eti fiyatı, markette 79 kuruş artışla 39 lira 19 kuruştan 39 lira 98 kuruşa, üreticide 14 kuruş artışla 25 lira 60 kuruştan 25 lira 74 kuruşa çıkmıştır.
Kuzu etinde markette 45 lira 72 kuruş olan fiyat değişmezken, üreticideki fiyat artışı sadece 50 kuruştur ve 26 lira 63 kuruştan 27 lira 13 kuruşa yükselmiştir.
Yine basın toplantımızda, 850 bin büyükbaş, 2,7 milyon küçükbaş olmak üzere 3 milyon 550 bin baş civarında hayvan kesileceğini ve halkımızın bu hayvanlar için 7 milyar 535 milyon lira ödeyeceğini duyurduk.
Türkiye, hayvancılıkta yeterli üretimi yapıyor. Kurbanlık ihtiyacımız, ithalata gerek kalmadan fazlasıyla karşılanıyor. Bu bizi üreticiler olarak gururlandırdığı gibi gelecek için de umutlandırıyor. Biz yıllık 1,5 milyon tonluk kırmızı et üretimine rahatlıkla, kısa zamanda ulaşacağımızı biliyor ve inanıyoruz. Bu konuda üreticimizin tecrübesi de bilgi birikimi de fevkalade yeterlidir."
-“Pek çok üründe pazarlama sorunuyla karşı karşıyayız"-
Pek çok üründe üreticilerin pazarlama sorunlarıyla karşı karşıya kaldığına dikkati çeken Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Patates üreticilerimizin içinde bulunduğu durum bunun en açık örneğidir. Ağustos ayı itibarıyla fiyatlar 22 kuruşa gerilemiştir. Bu durum, üretim planlaması yapılmadığını, üreticilerimizin pazarlama sorunu yaşadığını göstermektedir.
Pazarlama sorunlarının çözümüne katkı sağlaması bakımından taze patates için ihracat desteği verilmesine ilişkin talebimiz, Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci'ye iletilmiştir.
Patateste olduğu gibi soğan üreticilerimizin durumu da hiç iç açıcı değildir. Yeşil soğan üreticilerimiz talep daralması nedeniyle ürününü pazarlamakta zorlanırken, kuru soğan üreticilerimiz de Rusya'nın ambargo kararının yanı sıra artan rekoltenin mağduru olmuşlardır.
Havuçta da yaz döneminde talep daralması yaşayan üreticimiz, fiyat düşüşleri nedeniyle zor durumda kalmıştır.
Son yıllarda küresel ısınma ve iklim değişikliklerine bağlı olarak, ülkemizde de kuraklık, don, fırtına, hortum, dolu, sel gibi doğal afetler daha fazla yaşanmakta ve bu durumdan çiftçilerimiz, dolasıyla da tarımsal üretimimiz olumsuz etkilenmektedir.
Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da tarımsal üretimin başladığı Ekim ayından bu yana doğal afetler çiftçimizin yakasını bırakmamış, birçok üründe rekolte kayıplarına yol açmıştır.
Bir taraftan doğal afetlerle uğraşan üreticimiz, özellikle bu yıl Rusya pazarı başta ihracatta görülen olumsuzluklar nedeniyle pazarlamada büyük sıkıntı yaşamıştır ve yaşamaktadır."
-“Zarar gören çiftçilerimizin kredi borçları mutlaka ertelenmelidir"-
Ülkemizin bu yıl içinde Rusya ambargosu nedeniyle gıda ve tarımda ihracat kaybının 375 milyon dolar olduğunu belirten Bayraktar, “Bu zarar, bu fatura üreticimizin üzerindedir. Bu gerçekten hareketle, doğal afetlerden bu yıl zarar gören çiftçilerimizin kredi borçları mutlaka ertelenmelidir" dedi.
-“Sürekli afete maruz kalanların borçları uzun vadeli yapılandırılmalıdır"-
Ayrıca, özellikle 2010'dan itibaren sürekli afete maruz kalan, bu afetler nedeniyle borçları yıllık olarak üst üste ertelenen üreticilerin biriken bu borçlarını bir defada ödemesinin mümkün olmadığını bildiren Bayraktar, şunları söyledi:
“Bu üreticilerimizin toplam borçları da uzun vadeli olarak yeniden yapılandırılmalı, hükümetimiz tarafından üreticilerimize bu konuda bir müjde mutlaka verilmelidir.
Yıllardır üretim sürecinde büyük mağduriyet yaşayan çiftçilerimizin bu yıl da tarlada kalmasını sağlayabilmek adına yeni finansman sağlanmalıdır.
Üreticilerimiz açısından son derece önem arz eden bu taleplerimizi başta Başbakan Sayın Binali Yıldırım olmak üzere ilgili makamlara ilettik. İnşallah bu konuda kısa süre içinde çiftçimizi rahatlatacak güzel haberler alırız."
-Makas şampiyonu limon-
Üretici market fiyat makasındaki açıklığın Ağustos ayında da devam ettiğini belirten Bayraktar, “Bu ay makas şampiyonu yüzde 457,58 ile limon oldu. Fiyat farkı, kuru kayısıda yüzde 440, patateste yüzde 424,87, kuru incirde yüzde 391,23, elmada yüzde 270,91, domateste 248,92'yi buldu" dedi.
Bayraktar, şunları söyledi:
“Limon 5,6 kat, kuru kayısı 5,4 kat, patates 5,2 kat, kuru incir 4,9 kat, elma 3,7, domates 3,5 kat fazlaya tüketiciye satıldı.
Hasadın yeni başladığı limonda, piyasada bulunan ürün daha çok depolardan arz edilen eski sezona ait üründür. Fiyat farkının yüksek olması, üretici fiyatının yeni sezona, market fiyatının eski sezona ait olmasından kaynaklanmaktadır.
Bugün üreticide 1 lira 35 kuruş olan limon markette 7 lira 53 kuruşa, 6 lira olan kuru kayısı 32 lira 40 kuruşa, 22 kuruş olan patates 1 lira 14 kuruşa, 6 lira 50 kuruş olan kuru incir 31 lira 93 kuruşa, 83 kuruş olan elma 3 lira 6 kuruşa, 77 kuruş olan domates 2 lira 69 kuruşa satılmaktadır."
-“Üreticimize hak ettiği değeri mutlaka vermeliyiz"-
Halkın güvenli ve yeterli gıdaya ulaşması için üretime dikkat edilmesi gerektiğini bildiren Bayraktar, “üreticimize hak ettiği değeri mutlaka vermeliyiz. Üreticimizin sorunlarını elbirliğiyle çözmemiz gerekiyor. Biz üretemezsek Türkiye aç kalır. Biz, Türkiye aç kalmasın diye üretmek istiyoruz" diye konuştu.
-“Borç ertelemenin takipçisi olacağız"-
Bayraktar, “ertelemelerle ilgili Başbakan'a konuyu ilettiğinizi söylediniz. Ekstra bir toplantı gündeme gelecek mi? Bu konuda önümüzdeki günlerde süreç nasıl işleyecek" şeklindeki bir soru üzerine, “Tarım Bakanımız da konuyu biliyor. Sayın Başbakan'a da bir toplantı vesilesiyle konuyu arz ettim. Bir sonuç alamazsak Sayın Başbakan'dan bir randevu talep edeceğiz. Hatta Sayın Bakanımızla da bu konuyu tekrar görüşeceğiz. İşin takipçisi olmak zorundayız" dedi.