Bingöl Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ali Kaysadu, iklim şartları nedeniyle Bingöl'de hayvancılıkla uğraşanlara pozitif ayrımcılık tanınması gerektiğini belirterek, "Bölgemizin kış şartları zor, neredeyse yılın altı ayı karlı geçiyor. Ülkenin diğer bölgelerinde hayvancılık kolay, hayvan kendi kendine besleniyor ve üreticisine kazandırıyor. Merkeze bağlı köyler ve ilçelerde hayvancılık yapan üreticilerimiz sıcak bölgelere gidiyor ve birçok zorluklar yaşıyor. Bu durumda olan üreticilerimize ayrıca destek verilmedir" dedi.
BİNGÖL EKONOMİSİNİN YÜZDE 60'I HAYVANCILIĞA DAYANIYOR
Bölgedeki hayvancılık sektörünün durumuyla ilgili değerlendirme yapan Kaysadu, Bingöl ekonomisinin yüzde 60'ının hayvancılığa dayandığını belirterek, şunları kaydetti: "Bingöl'de en aktif sektör hayvancılıktır. Bu da küçükbaş üzerinedir. Bingöl'de küçükbaş hayvancılığa daha fazla önem veriyoruz. Bingöl'de hayvancılık durumu Türkiye ortalamasının üzerindedir. Küçükbaş hayvancılıkta il bazında 19'uncu sıradayız"
900 BİN HAYVAN 220 BİNE KADAR DÜŞTÜ
İldeki küçükbaş hayvan sayısı hakkında da bilgi veren Kaysadu, "Bingöl'de hayvancılık bir süre bitme noktasına geldi. 80'li ve 90'lı yıllarda 800 ile 900 bin olan küçükbaş hayvan sayısı 2010 yılında 220 bine kadar geriledi. Şu an 545 bin koyun ve keçi var" dedi.
HAYVANCILIĞA VERİLEN DESTEKLER YETERSİZ
Hayvancılığa verilen devlet desteklerinin de yetersiz olduğunu bildiren Kaysadu, "Her yıl koyun ve keçi başına geri ödemesi olmadan 25 TL veriyor. Hayvancılıktan iyi bir verim almak için projelerimiz var. Vatandaşımızın elinde kaç küçükbaş hayvanı varsa belli aralıklarla takibatını yapıyoruz. Kaliteli bir üretim olması için üretici ile devamlı irtibat halindeyiz. Başka bir proje kapsamında yavru başına geri ödemesiz 45 TL destek veriliyor. Şu an 30 bin küçükbaş hayvanımız ıslah projesi kapsamında destekleniyor. 'Devlet destekleri yeterli midir?' derseniz değildir" diye konuştu.
SÜT SAĞAN KADINLARA ÖZLÜK HAKKI VERİLMELİ
Kaysadu, hayvancılıkta karşılaştıkları en önemli sorunlardan birisinin de küçükbaş hayvanların sağımında yaşadıklarını belirterek, “Küçükbaş hayvanların sağımı elle yapılıyor. Büyükbaş işletmelerindeki merkezi sistem gibi imkân yok. Eskiden anne ve bacılarımız sağım yapıyordu. Şimdiki nesil buna yanaşmıyor. Dolayısıyla biz de diyoruz ki devlet bu işle uğraşan insanlara çobanlarda olduğu gibi özlük hakkı vermeli. Bir iyileştirme yapılırsa kadınlarımız tekrar bu işe yönelirler" dedi.
Kaynak: mardinarena.com