NTV'nin haberine göre, enflasyon, yüksek gübre fiyatları küresel tahıl üretiminde maliyetleri artırarak baskı oluştururken, hava durumunun yeni yılda arzı aşağı yönlü etkileyecek bir faktör olması bekleniyor. Bu da fiyatların yüksek seviyelerini koruyabileceği anlamına geliyor.
Yeni bir yıla girerken, enflasyon ve bununla mücadele için çeşitli önlemler konusundaki küresel tartışma devam ediyor. Politik ve ekonomik beyinlerin tüm çabalarına rağmen, yüksek emtia fiyatları ve güçlü küresel talep sürüyor. Özellikle tarım emtiaları tarafında güçlü fiyatların 2023 yılında da devam etmesi bekleniyor. Özellikle kuraklık tehlikesi ve devam eden enerji krizinin neden olduğu gübre sıkıntısı 2023 yılında da tarımsal üretimde en önemli handikabı oluşturuyor.
Ekonomim.com'un haberine göre, bu yıl Rusya ve Ukrayna'daki savaş ile kuraklık tehlikesi emtia fiyatlarını tarihsel olarak yüksek seviyelerde tuttu. Mısır 1 yıl öncesine göre yüzde 8.5, soya fasulyesi yüzde 17 yukarıda. 2022’de son yılların en yüksek seviyesini test ettikten sonra buğday ise Rusya’nın ihracatının devam etmesinin yardımıyla yüzde 8 aşağıda. Pirinç ise bu yıl neredeyse yüzde 20 yükseldi. Kakao ve kahve yıla başladıkları bölgede hareket ediyor. Şeker fiyatları yılbaşına kıyasla yüzde 3.5 artıda.
ABD, ARJANTİN, BREZİLYA GİBİ BÜYÜK ÜRETİCİLER ETKİLENİYOR
Tarım analisti Naomi Blohm, mısır ve soya fasulyesi için grafik göstergelerin yukarı yönlü fiyat kırılmalarına işaret ettiği uyarısı yapıyor.
Soya fasulyesinde kısa vadede potansiyel 2.50 dolarlık, mısırda 1.00 dolarlık kırılma geldiğini söylüyor. JPMorgan Research tarımsal emtia stratejisti Tracey Allen, mısırla ilgili bir araştırma makalesinde "Hava durumu burada ve şu anda çok önemli bir faktör" diyor.
Allen, “Dünya pazarına ihraç edilebilir tarım ürünleri tedarikimizin kritik derecede kısıtlı olduğu bir zamanda, mahsul koşullarında bir miktar bozulma, toprak nemi eksikliklerinin oluşmasını ve önemli tahıl ve yağlı tohum mahsullerinin verim potansiyelinde gerileme bekliyoruz” ifadelerini kullanıyor.
S&P Global'in araştırması, kuraklığın 2022/23'te ABD’de mısır üretimini aşağı çekerek fiyat baskılarının artmasını beklendiğini gösterdi. COVID kısıtlamaları ve savaşın yanında kontrol edilemeyen hava olayları izlenecek. ABD’de tahıl stoklarına bakıldığında dokuz üründe sıkışıklık dikkat çekiyor. Dünya mısır ve buğday arzı düşüş eğiliminde. Kuzey yarım kürenin tamamında bu yaz sıcaklık ve kuraklık tahıl üretimini frenledi. Arjantin'de önemli üretim dönemlerinde kuraklık devam ederken, Brezilya’nın bazı bölgeleri çok fazla yağmur alıyor ve bazı alanlar ise kuruyor. Tüm bunlar yeni yılda tahıl piyasalarında baş ağrısı yapabilir ve fiyat dalgalanmalarına yol açabilir.
BUĞDAY ÜRETİMİNDE ARZ SIKIŞIKLIĞI SÜRECEK
ING’nin 2023 görünümü raporunda küresel buğday piyasalarının 2022/23 sezonunda daralmasının muhtemel olduğu belirtiliyor. Tahminler, 2023/24 döneminde fiyatların yukarı yönlü destekleneceği şeklinde. ING, CBOT vadeli işlemlerde fiyatların 2023 ilk çeyreğinde kile başına ortalama 8.50 dolar, ikinci çeyrekte 8.40 dolar olacağını öngörüyor. Son iki çeyrek için sırasıyla 8.50 dolar ve 8.70 dolar tahmininde bulunuyor.
Euronext’te her bir çeyrek için ton başına fiyat tahmini ise sırasıyla 340 euro, 325 euro, 325 euro ve 335 euro şeklinde. Finans kuruluşu, arz risklerine şöyle sıralıyor:
2022/23 için küresel buğday kapanış stoklarının 268 milyon tonun biraz altına, yani 2016/17'den bu yana en düşük seviyelere inmesi bekleniyor.
UKRAYNA’DA BUĞDAY ÜRETİMİ 33 MİLYON TONDAN 20 MİLYON TONA DÜŞTÜ
Ukrayna, 2022/23 sezonu için 6 milyon hektardan fazla kışlık buğday ekti, ancak yalnızca yaklaşık 4,6 milyon hektar hasat edildi. Sonuç olarak, Ukrayna buğday üretiminin bir önceki sezondaki 33 milyon tondan 20 milyon tona düştüğü tahmin ediliyor. Karadeniz'den gelen arz riski hâlâ çok fazla.
ABD'de kışlık buğday üretiminde gerileme bekleniyor. 2022/23 kapanış stoklarının 2007/08'den bu yana en düşük seviyede olması bekleniyor. 2022/23'teki toplam AB buğday üretiminin yıllık bazda yaklaşık yüzde 3 düşüşle 134 milyon tona düştüğü tahmin ediliyor.
Mevcut durumda riskler, 2023/24 pazarlama yılında daha sıkı bir buğday dengesine doğru gidildiğini gösteriyor.
YÜKSEK GÜBRE FİYATI PİYASAYI DALGALANDIRABİLİR
Ukrayna'daki savaş, Rusya ve Belarus’un ihracatına yönelik Batı yaptırımları ve Çin'in ihracat kısıtlamaların gübre pazarlarında yarattığı kargaşa sürüyor.
2021'de başlayan gübre fiyatlarındaki artış, 2022'de çiftçinin erişiminin azalmasına ve talebin düşmesine neden oldu. Çiftçilerin önümüzdeki sezon için ihtiyaç duyacakları gübre miktarına ilişkin belirsizlik, gelecek yılın mahsul verimi için daha bulanık bir görünüme yol açıyor.
Verim üzerindeki etki 2023'te, özellikle çiftçilerin Avrupa, ABD ve Çin'deki emsallerine kıyasla genellikle daha az uyum sağlama araçlarına sahip olduğu ve daha az devlet desteği aldığı Afrika ve Asya ülkelerinde daha belirgin hale gelebilir. Bunun emtia vadeli işlemleri üzerinde yukarı yönlü bir etkisi olabilir. Gübre ticaretindeki değişimler de değişim yaşanıyor. Alıcılar bu yıl azot ve potas için Rusya’dan başka yerlere bakmak zorunda kalırken, Çin azotu ve fosfatı yerine de alternatif bulmaya çalışıyor. AB’den yapılan ihracat da azılıyor, Avrupa ülkeleri Cezayir, Mısır ve Trinidad Tobago’dan alımlarını artırıyor.
MISIR VE SOYA FASULYESİ FİYATINDA KIRILMA YAŞANABİLİR
Tarım analisti Naomi Blohm, mısır ve soya fasulyesi için grafik göstergelerin yukarı yönlü fiyat kırılmalarına işaret ettiği uyarısı yapıyor. Soya fasulyesinde kısa vadede potansiyel 2.50 dolarlık, mısırda 1.00 dolarlık kırılma geldiğini söylüyor. JPMorgan Research tarımsal emtia stratejisti Tracey Allen, mısırla ilgili bir araştırma makalesinde "Hava durumu burada ve şu anda çok önemli bir faktör" diyor. Allen, “Dünya pazarına ihraç edilebilir tarım ürünleri tedarikimizin kritik derecede kısıtlı olduğu bir zamanda, mahsul koşullarında bir miktar bozulma, toprak nemi eksikliklerinin oluşmasını ve önemli tahıl ve yağlı tohum mahsullerinin verim potansiyelinde gerileme bekliyoruz” ifadelerini kullanıyor. S&P Global'in araştırması, kuraklığın 2022/23'te ABD’de mısır üretimini aşağı çekerek fiyat baskılarının artmasını beklendiğini gösterdi.
