Ucuz et projesi vatandaşa değil et lobisine yarıyor! Ulusal Süt Konseyi, ülkede hayvancılığın nasıl bilerek ve kasıtlı bir şekilde bitirilmek istendiğini rakamlarla ortaya koydu. USK’nin Mart ayı süt üretim maliyetlerine göre, süt üretici 1 litre sütü 5.66 liraya mal ederken, bu sütü 5.7 liradan satacak. Yani süt üreticisi el elde baş başta kalacak. Bin bir zahmetle ürettiği sütten hiçbir şekilde kar elde edemeyecek. Dünyanın hiçbir yerinde üreticinin kazanmadığı bir üretim modeli bulunmazken, Türkiye’de hükümetin süt üreticisine bu modeli dayatması manidar bulunuyor. 

Milli Gazete'den Sadettin İnan'ın haberine göre, ülke hayvancılığı can çekişiyor. Düşük süt fiyatlarından dolayı süt hayvancılığı hızla bitirilirken, besilik ayağında da ülke 2018 yılındaki rekor ithalatın faturasını et fiyatlarının artmasıyla birlikte ödemeye başladı. Ramazan ayı içinde bir ithalat görünmezken, Ramazan sonrası yoğun bir ithalatın ön hazırlıkları ise şimdiden yapılmaya başlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TİGEM çiftliklerinden hayvanların kesilerek vatandaşa ucuz et tükettirme öngörüsünün de altı boş çıktı. Brusella hastalığından dolayı TİGEM’in bir çok çiftliği boşalttırılırken, besilik hayvan sayısının da öyle istenildiği seviyede olmadığı ortaya çıktı. TİGEM’in çiftliklerinde taş patlasın bin civarında bir besilik hayvan bulunabileceği kaydedilirken, bu sayının da talebi karşılamanın imkansız olduğuna vurgu yapılıyor. 

Damızlık düve, buzağı, erkek dana fiyatlarına zam geldi! Hayvan fiyatları artarken et fiyatları nasıl düşecek? Damızlık düve, buzağı, erkek dana fiyatlarına zam geldi! Hayvan fiyatları artarken et fiyatları nasıl düşecek?

CUMHURBAŞKANI BUGÜNE KADAR YAPILAN YANLIŞ POLİTİKALARIN HESABINI SORMAK YERİNE MÜJDE AÇIKLAYACAK!

Diğer yandan Et ve Süt Kurumu’nun uyguladığı karkas kesim fiyatlarının piyasa fiyatlarının çok altında olmasından dolayı besiciler hayvanlarını ESK’da kestirmezken, Tarım Bakanlığının bu konuda bir çalışma yaptığı ve bu hafta içinde yapılan çalışmanın sonuçlarını Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından müjde olarak açıklanacağı vurgulanıyor. Buna göre ESK’nın karkas kesim fiyatlarında ciddi bir artış yapılması bekleniyor. 

ESK KARKAS KESİM FİYATLARI BU HAFTA ARTIRILACAK

ESK’nın karkas kesim fiyatları artırılarak, yerli üreticiden tedarik edilen hayvanların kesimlerine ağırlık verilecek. Karkas kesim fiyatının 74 liraya çıkarılması beklenirken, kestirilen hayvan başına da besicilere 2500 lira prim ödemesi yapılacak. ESK et fiyatlarında artış yapmayarak düşük fiyattan et satacak. 

ÜLKEDEKİ BÜTÜN HAYVANLAR SAYILDI

Hayvancılık Genel Müdürlüğü Türkiye genelindeki hayvan varlık sayılarını tespit ederken, bu konuda da Cumhurbaşkanlığına olumlu bir raporun sunulacağı kaydediliyor. Ancak verilerle, ülke gerçeklerinin örtüşmemesi burada en büyük handikabı oluşturuyor. 

TÜRKİYE HIZLA ET KRİZİNE DOĞRU SÜRÜKLENİYOR

Hükümet Ramazan ayında et fiyatlarının önüne palyatif tedbirlerle geçmeye çalışacak. Ancak Türkiye’nin hızla bir et krizine doğru sürüklendiği gerçeği de net bir şekilde ortada duruyor. İşte bundan dolayı Tarım ve Orman Bakanlığının bir taraftan da kasaplık ve besilik hayvan ithalatı ile et ithalatı için de el altından bir çalışma yürütüyor. Buna göre Kolombiya ve Avrupa’dan kasaplık, besilik hayvan ithalatı için bazı firmalardan fiyatlar bile alınmış durumda. Bazı firmaların kasaplık hayvan olarak Kolombiya’dan 2.95 dolar ve Avrupa’dan 3.10 dolar fiyat verdiği ve bu fiyatların Bakan Vahit Kirişçi’nin masasında bulunduğu kaydediliyor. Bakan Kirişçi’ye verilen fiyatlar içinde besilik hayvan fiyatları ise 3.60 dolar seviyesinde bulunuyor. 

HÜKÜMETİN HAYVANCILIKTA BÜTÜN POLİTİKASI İTHALAT LOBİSİNE YARADI

Et fiyatlarının artmasıyla birlikte ülke hayvancılığı biranda gündeme gelirken, aslında Türkiye bu noktalara göz göre göre getirildi. 2018 yılında yapılan Cumhuriyet tarihinin rekor ithalatı, besicilere büyük bir darbe vururken ülkeyi de hayvancılık yapılamayacak bir noktaya sürükledi. Ülke hazinesine de milyar dolarlık zararlar veren bu ithalatın sorumlularının Yüce Divan’da yargılanması gerekirken, hiç kimseden hesap sorulmaması rekor ithalatın kimler için yapıldığını da gözler önüne seriyor. 

UCUZ ET PROJESİNDE VATANDAŞA KALİTESİZ ET TÜKETTİRİLEREK BİR KAÇ FİRMA KÖŞEYİ DÖNMÜŞTÜ! 

Sözde vatandaşa ucuz et tükettirmek için hayata geçirilen bütün projelerin vatandaşa hiçbir faydası olmazken, belli kesimlerin bu projelerden büyük vurgunlar yapması manidar bulunuyor. Geçmiş yıllarda uygulanan ‘Ucuz et projesi’nde vatandaş proje kapsamında yağ oranı yüksek kalitesiz etleri tüketmek zorunda kalırken, projeyi yürüten ve et lobisinin başında gelen firmalar ise büyük kazançlar sağlamışlardı. Örneğin bu firmalar, vatandaşı kandırarak marketlere erkek sığır eti yerine dişi sığır etlerini verdikleri ortaya çıkmıştı. 

VATANDAŞA UCUZ ET YEDİRME PROJESİ İTHALAT HAZIRLIĞI ANLAMINA GELİYOR

Gelinen noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı ile Ramazan ayında sözde vatandaşa ucuz et tükettirmek için başlatılan çalışmanın sonucu da yine rantiyeye çıkacak. Et fiyatlarında yaşanılan sorunlara sözde bir çözüm bulunmaya çalışılıyormuş gibi bir algı oluşturulacak, bu algı ile bugüne kadar yapılan yanlış politikaların sorgulanmasının önüne geçilecek hem de ithalatın alt yapısı hazırlanmış olacak. 

SÜT FİYATLARI HÜKÜMETİN SAMİMİYETSİZLİĞİNİ ORTAYA KOYUYOR

Hükümetin hayvancılık politikalarındaki samimiyetsizliğini, 1 Nisan’dan itibaren uygulamaya konulan çiğ süt fiyatları net bir şekilde gözler önüne seriyor. 1 Nisan’dan itibaren çiğ süt fiyatları 4.7 liradan 5.7 liraya çıkarılırken, çiğ süt prim destekleri de 20 kuruştan 1 liraya yükseltilmişti. Yani destekle birlikte süt üreticisinin eline ürettiği 1 litre süte karşılık 6.7 lira geçecek.  Ancak desteklerin en yakın 6-7 ay sonra ödenecek olması, bugün yem fiyatları karşısında sıkıntılı günler geçiren üreticinin hiçbir yarasına merhem olmayacak. 

SÜT ÜRETİCİSİ EL ELDE BAŞ BAŞTA! 

Ulusal Süt Konseyi’nin Mart ayı çiğ süt üretim maliyet hesabı ülkede hayvancılığa nasıl bir darbe vurulduğunu net bir şekilde gözler önüne serdi. USK’nin Mart ayı maliyet hesabına göre üretici 1 litre çiğ sütü 5.66 TL’ye üretiyor. Yani süt üreticisi 5.66 TL’ye melettiği sütü 5.7 liraya satıyor. Üretici bin bir zahmetle ürettiği sütü hiçbir kar elde etmeden satıyor olması ülkede hayvancılığın hangi noktaya geldiğini ortaya koyuyor. Bu maliyet hesabını, süt üreticisini korumakla görevli olan Ulusal Süt Konseyi tarafından ortaya konmuş olması da acı bir itiraf olarak kendisini gösteriyor.