Ürün tarlada çürürken vatandaşın pahalılıktan gıda alamadığı çarpık sistemde en güçlü alarm zili çaldı. Mazottan, tohuma patlayan maliyetler nedeniyle zarar eden üreticiler birçok ilde traktörleriyle yollara döküldü. ‘Bu gidiş devam ederse üretim biter’ haykırışları yükseldi. Çiftçiyi tarladan koparan, 85 milyonun sofrasını vuran politikasızlığın ithalatla daha da vahim hale geldiği belirtildi.

TARLADA FİYATLAR DÜŞÜYOR MARKET RAFINDA YÜKSELİYOR

Bursa ve Balıkesir’den sonra Kahramanmaraş ile Aksaray’da da çiftçiler “Zarar ediyoruz” diyerek protesto düzenledi. Maliyetlerdeki artışa dikkat çeken üreticiler “Mazot 20 lirayken 42 liraya çıktı. Buna karşı geçen yıl 40 liraya sattığımız ayçiçeğine bu yıl 25 lira fiyat veriliyor” dedi. Eylemciler, borç yükünün artması karşısında gelecek yıllarda gıda üretiminin iyice darboğaza gireceğini belirtti. Muhalefet temsilcileri de hatalı tarım politikalarına dikkat çekti.

ZARARDAKİ ÇİFTÇİNİN TABUTUNA SON ÇİVİ DE İTHALAT OLUR

Aksaray Milletvekili Turan Yaldır “Maliyetler bir yılda 100 arttı. Yük ise çiftçinin omzuna kaldı” dedi. Üretimdeki eksikliği gidermek amacıyla hükümetin ithalata yönelmesinin de günlük çözüm arayışından öteye geçmeyeceği vurgulandı. Üreticiler “Soframızı ithalatla kurtaramayız” feryadıyla seslendi: Bu ülkede Rus buğdayı ekiyoruz. Fasulyeyi, mercimeği, nohudu ithal ediyoruz. Çiftçinin boğazı tamamen sıkılmış durumda. Bu gidiş bir son bulmalı.

TRAKTÖR ARTIK YOLDA!

Yüksek maliyet düşük fiyat nedeniyle zararda olan çiftçiler Avrupa’daki gibi yol kapatarak seslerini duyurmaya başladı. Mahsüllerini yola döken üreticiler hükümetten acil destek
istedi.

Çiftçieylemleri

ÇİFTÇİ ZARAR EDİYOR MİLLET GIDA ALAMIYOR

Gıda enflasyonu dünyada düşerken Türkiye’de yıllık yüzde 68’i aşan bir artış söz konusu. Ürettiği ürünlerden zarar eden çiftçiler, aylardır sokaklarda sesini duyurmaya çalışıyor. Tüketici de fahiş fiyatlar yüzünden ay sonunu zor getiriyor. Tarım Bakanı “Ortada gösterilmeye çalışıldığı gibi büyük bir sorun yok” derken muhalefet “Çiftçiler, bitme noktasına geldi” görüşünde.

Anadolu’nun farklı şehirlerinden birçok çiftçi, düzenledikleri protestolarla yaşadıkları zor günlerde devletten destek bekliyor. Üretici, binbir zahmetle yetiştirdiği domates, biber, kavun, karpuz gibi birçok üründe plansızlık ve yanlış politika sebebiyle emeğinin karşılığını alamıyor. Bu yüzden ürün ya tarlada kalıyor ya da çöpe gidiyor. Pandemiden önce patates ile soğanla başlayan sorunlar katlanarak büyüyor.

Ürünler tarladan düşük fiyatlarla alınırken aracıların devreye girmesiyle özellikle büyükşehirlerde 10-15 katı fiyatına satılabiliyor. Gıda enflasyonu dünyada düşerken Türkiye’de yıllık yüzde 68’i aşan bir artış söz konusu. Çiftçi “Ürünüm ucuz” diye feryat ederken tüketici “Fiyatlar çok pahalı” diye veryansın ediyor. Yüksek enflasyon, lojistikteki sorunlar, artan aracı sayısı ve rekabetin yetersizliği, fiyatların yükselmesinin başlıca nedenleri arasında yer alıyor.

TARLALARIMIZ ELDEN GİDİYOR

Dün Aksaraylı çiftçiler, problemlerinin çözülmesi amacıyla traktörlü eylem yaptı. Merkeze bağlı Armutlu köyünde bir araya gelen çiftçiler, girdi maliyetlerinin artması ve ürettikleri ürünlerin enflasyon karşısında sürekli değer kaybettiğini ifade ederek basın açıklaması yaptı. Gösteriye; eski Tarım ve Köyişleri Bakanı İYİ Parti Ankara milletvekili Eşref Fakıbaba ile İYİ Parti Aksaray milletvekili Turan Yaldır da katıldı.

Genç çiftçilerden Halil Demir “8 aydır çiftçilik yapıyorum. 5 yıllık kredi kapsamında şu an düveyi 130 bin TL yıllık taksitle aldık ama fiyatlar düştüğü için seneye borçlarımızı ödemekte çok zorlanacağız. İpotek verdiğimiz arsalarımız elden gidecek. Malımızı satsak zarar ederiz, satmasak banka hacze gelecek. Bir ikilemde kaldık. Süt fiyatı düşerken yem fiyatlarına zam geliyor.

Arpa 7 lira, ezme arpa 12 lira. Anlamadığım, bu arpa sadece kırılıp bize geliyor, aradaki farkı kim alıyor? Bu yem fiyatlarının yükselişindeki hırsızlığı kim yapıyor? Devletin bu duruma bir el atması gerek. Yoksa seneye yılbaşından sonra benim gibi genç çiftçiler kalmayacak. Bu işi de 60 yaşındaki bir adam nasıl yapacak?” diye sordu.

“İTHAL EDEREK ÇÖZÜM OLMAZ”

Çiftçilerden Hilmi Salman “Bu ülkenin toprağı, güneşi, suyu hem kendisini hem dünyayı besler. Ama ülkede Rus buğdayı ekiyoruz; fasulyeyi, mercimeği, nohudu ithal ediyoruz. Çiftçinin boğazı tamamen sıkılmış durumda. Maalesef tarımdan anlamayan, liyakatsiz, birisi tarımın başına getiriliyor. Biz süt üreticileri artık dayanamıyoruz, sektörü öldürüyorlar. Sadece yüksek tabaka rahat” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Ankara Milletvekili Eşref Fakıbaba “Yerli ve milli duruşun mutlaka tarım ve hayvancılıktan başlaması gerektiğini söylüyorum. Para kazanmadan hiçbir üretici, hiçbir esnaf kendi varlığını devam ettiremez. Gün geçmiyor ki mazota, gübreye, ilaçlara afaki zamlar gelmesin. Bu duruma üreticilerin dayanması mümkün değil” şeklinde konuştu.

DOMATESİ YOLA DÖKTÜLER

Kahramanmaraş’ta da domates ve biber üreticileri eylemdeydi. Gaziantep yolunu kapatarak ellerinde kalan domatesleri yola döken çiftçiler, şunları söyledi: “Destek çıkılmazsa ilerleyen günlerde intihar vakaları artacak. Artan maliyetler nedeniyle gelirlerimiz giderleri karşılamıyor. Geçen yıl ay çekirdeğini 40 liraya satarken bugün 25-30 lira fiyat biçilmekte. Mazot 20 lirayken bugün 42 lira. İşçi yevmiyesi 400 lirayken bugün 800 lira. Tarım Kredi Kooperatifleri’nin alım yapması şart. Eğer destek sağlanmazsa her gün bu eylemi gerçekleştireceğiz. İster her hafta, ister her gün çiftçimiz elbet bir gün kazanacak.”

DAHA NE KADAR GÖRMEZDEN GELECEKSİNİZ?

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, perşembe günü katıldığı canlı yayında son dönemdeki çiftçi eylemlerini CHP’nin organize ettiğini ileri sürmüştü. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem “Sorunu büyükmüş gibi göstererek, sanki Türkiye’de üretimle, çiftçilikle ilgili her şey bitmiş gibi bir hava estirmeye çalışıyorlar” diyen Yumaklı’ya cevap verdi.

Niğde’nin Konaklı kasabasında patates üreticileriyle bir araya gelen Adem “Çiftçilerimiz, borçlarını ödemek için traktörlerini satarken üretmeye devam etme çabasında. Ancak bu zorlu süreçte Tarım Bakanı’na sormak istiyoruz: Siz ne işle uğraşıyorsunuz? Çiftçilerin yaşadığı sıkıntıları daha ne kadar görmezden geleceksiniz?” diye sordu. Patates üreticileri ise “Biz Türkiye ekonomisinin bacasıyız. Hayvan yemi toplayıp yevmiye çıkartmaya çalışıyoruz. Maliye bakanımız uluslararası pazara açılmamızı öneriyor. Biz bu koşullarda nasıl yapacağız? Üretim maliyetleri, korkunç bir seviyeye ulaştı. 1 kg patatesin maliyeti 9-10 TL’yi buluyor. Artık dayanacak gücümüz kalmadı” ifadelerini kullandı.

SATAMIYORUM, GELİN TARLADAN TOPLAYIN

Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı Poyrazdamları Mahallesi’nde üreticilik yapan İsmail Kocakurt, satamadığı kapya biberini sosyal medya hesabından halka açtığını duyurdu. Bunun üzerine tarlaya akın eden vatandaşlar, para vermeden kilolarca biberi evine götürdü. Kocakurt ise, derdini şöyle anlattı: “Geçen sene 15 liraya sattığımız kapya biber, bu sene 6,5 lira. Geçen yıl 10 liraya sattığımız patlıcan, bu yıl 6- 7 lira bandında.

Geçen yıl 3,5-4 liraya sattığımız domates, 1 lira 80 kuruş. Bu işin devam edebilmesi için tarım politikalarının değişmesi lazım. Planlı ekim-dikim yapmamız şart. Su sıkıntımız var, bunun önüne geçmeliyiz. Girdi maliyetleri iki katına çıktı. Geçen yıl 2,35 kuruş olan elektriğin kilovatı bu yıl 3 lira 80 kuruşa çıktı. Pazarda 30-35 liraya satılan biberi ben 6 liraya mal edip 6,5 liraya sattım. 50 kuruş için bu işi yapmam. Bu yıl işi bırakma durumuna geldim. 20 yıldır bu işi yapıyorum, bu yıl kadar isteksiz bir iş yaptığımı hatırlamıyorum. Geleceğimiz için bize sahip çıkın. Çiftçiler olarak zor durumdayız.”

TZOB'da ömür boyu başkanlık ya da çiftçiler kralı rekora koşuyor! TZOB'da ömür boyu başkanlık ya da çiftçiler kralı rekora koşuyor!

20 TON KAVUNU VATANDAŞA ÜCRETSİZ DAĞITTI

Manisa’dan yüklediği bir tır dolusu kavunu satmak için Antalya’ya giden Önder Yakıcı’ya halde verilen fiyat, maliyeti karşılamadı. Bunu üzerine Yakıcı, Muratpaşa ilçesindeki Aşık Veysel Caddesi’ne tırı park edierek yaklaşık 20 ton kavunu vatandaşa ücretsiz dağıttı.

Haberi duyan vatandaşlar, tırın etrafında hızla toplandı ve yarım saat gibi kısa bir sürede kavunlar tükendi. Yaşadıklarını aktaran Önder Yakıcı “Antalya Hali’nde herkes düşük fiyat verdi. Hesap yaptım, maliyeti bile karşılamayınca vatandaşlar bedavaya yesin dedim. Para etmiyor, ne yapayım” dedi.