TAKİPÇİLERİMİZE ÖNEMLİ NOT: Bu haberimiz Tarım Kredi Kooperatiflerinin başvurusu üzerine Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliğinin 14 Ağustos 2020’de verdiği hukuksuz erişim engeli kararı ile yayından kaldırılmıştı. Ancak Anayasa Mahkemesi’ne yaptığımız başvuru haklı görülerek, erişim engeli kararı ile ilgili ihlal kararı verilmiştir. AYM’nin ihlal kararı üzerine haberimiz yeniden özgürlüğüne kavuşmuştur. AYM’nin haberimizle ilgili verdiği ihlal kararı Resmi Gazete’de 7 Ocak 2022’de yayımlanmıştır. AYM’nin kararına ulaşmak için tıklayın… Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliğinin Değişik İş Ek Kararı için tıklayın...
Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Fahrettin Poyraz'ın TKDK'nın üç ayda bir yayınlanan Kırsal Kalkınma Dergisinin son sayısında 'Ülkemizde Kooperatifçiliğin Önemi ve Geleceği' başlıklı bir makalesi yayınlandı. Poyraz, makalesinde Bakan Albayrak'ın aksine Tarım Kredi Kooperatiflerinin Türkiye'nin en büyük çiftçi kuruluşu olduğunu belirtti. Poyraz, ayrıca Tarım Kredi Kooperatiflerinin üyelerinin çiftçilerden oluştuğunun da altını çizdi. Şimdi gözler Poyraz'a çevrilirken, bu açıklamanın dergi sayfaları ile sınırlı mı kalacağı yoksa Bakan Albayrak'ın Bakanlar Kurulu kararlarını da yok sayan açıklamasına karşılık bir cevap verip vermeyeceği merak ediliyor.
Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Fahrettin Poyraz'ın TKDK'nın üç ayda bir yayınlanan Kırsal Kalkınma Dergisinde 'Ülkemizde Kooperatifçiliğin Önemi ve Geleceği' başlığıyla yayınlanan makalesi şöyle;
Dünya hızla değişmekte; eskiden uzak olan şimdi yakın, zor olan ise kolaya evirilmiş durumda. İnsanların gereksinimleri için sürdürülen iktisadi faaliyetler ise büyüyüp gelişmesine rağmen özünde aynı. Artan üretim ve pazarlama faaliyetleri, ihtiyaç ve taleplere ilaveten gelişen teknolojiyle de insanlık artık hiç olmadığı kadar birbirine yakın. Ekonomik ve sosyal faaliyetlerin toplumsal dengesi ise insanların bir araya gelme, ortak paydada buluşabilme becerisine bağlı. Bu yönüyle kooperatifçilik ekonomik ve sosyal hayatın vazgeçilmez aktörlerinden biri olmaktadır.
KOOPERATİF ORTAK HAREKET ETME VE DAYANIŞMADIR
Kooperatif; ortak hareket etme ve dayanışmadır. Bireylerin tek başlarına altından kalkamayacakları bir yükü ortaklaşa paylaşmalarıdır. Kooperatiflere, hemen hemen her alanda ve tüm ülkelerde rastlamak mümkündür. Kooperatifçilik, Avrupa’da XIX. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkmış, sanayi devrimi ile birlikte de tüm dünya ülkelerine yayılmıştır.
KOOPERATİFÇİLİK KÜLTÜRÜMÜZE YABANCI BİR KAVRAM
Dünyada kooperatifçilik hareketi, sosyal-kültürel-ekonomiksiyasal durumlarla bağlantılı olarak her ülkede farklı özellikler göstermiştir. Uluslararası Kooperatifler Birliği (ICA) verilerine göre dünyada 3 milyon kooperatif ve 1 milyar kooperatif ortağı bulunmaktadır. Ülkemizde yaklaşık 8 milyon kişinin ortak olduğu 80 binden fazla kooperatif bulunmaktadır. Kooperatifçilik esasen, ülkemizin, insanlarımızın, kültürümüzün yabancı olmadığı bir kavram.
Anadolu, Ahilik sistemi ve imece usulü ile yüzlerce yıldır güç birliği ve ortaklığın en güzel örneklerini sergilemektedir. Türkiye’de kooperatifçilik hareketi, Osmanlı Devleti döneminde Mithat Paşa’nın “Memleket Sandıkları” ile başlamış ve daha
sonraki yıllarda dönemin koşullarına göre aşama aşama ilerlemesini sürdürmüştür.
TÜRKİYE'DE BAŞARILI ÖRNEKLER VAR
Ülkemizde pek çok başarılı örneği bulunmakta olan kooperatiflerden biri de Genel Müdürlüğünü gururla yapmakta olduğum Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleridir. Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri 1581 Sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu hükümlerinden faydalanmak üzere, üreticilerin aralarında ekonomik menfaatlerini korumak üzere kurulmuş. Kuruluş gayesine baktığımız zaman yardımlaşma ve dayanışma esaslı bir organizasyon olarak planlanmıştır. ‘Fayda
getiren faydalıdır.’ düşüncesiyle Osmanlı zamanından günümüze gelmiştir.
TARIM KREDİ TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK ÇİFTÇİ KURULUŞU
Bugün ülkemizin dört bir yanında teşkilatlanmış olan Tarım Kredi Kooperatifleri, merkez ve 17 bölge birliği, 1625 kooperatifi, 208 hizmet bürosu, 8 bin 500 çalışanı, 850 bin ortağı ve 28 milyar TL aktif büyüklüğü ile Türkiye’nin en büyük çiftçi kuruluşu olarak ülke tarımına ve ekonomimize artı değer katmaktadır.
ÜYELERİNİN TAMAMI ÇİFTÇİLERDEN OLUŞUYOR
Tarım Kredi Kooperatifleri kuruluş itibarıyla üreticilerimizin üretim faaliyetlerini kolaylaştırmak maksadıyla kurulmuş, yine üyeleri çiftçiler olan bir kuruluştur. Tarım Kredi Kooperatifleri, küçük ölçekli çiftçilerin kendi başlarına temin etmekte zorlanacakları gübre, mazot, tohum, zirai ilaç, yem, makine ekipman gibi ihtiyaçlarını en uygun fiyat ve kalitede karşılamaktadır.
ÖRNEK ŞİRKETLEŞMEYE GİDİLDİ
Kooperatifte, üretim girdilerini temin etme noktasında birlikte hareket etme esasıyla yola çıkılmışken zaman içinde bu girdilerin temini ve doğrudan doğruya üretimin kendisinde de rol üstlenmiştir. Bunlar bir ürünün üretilmesi öncesinde ve sonrasında ihtiyaç olan girdilerdir. Tarım Kredi Kooperatifleri bu girdilerin temini noktasında örnek bir yapılanmayla şirketleşmelere gitmiştir.
TARIM KREDİ'NİN BÜNYESİNDE 13 ŞİRKET BULUNUYOR
Bünyesinde 13 şirketi bulunmaktadır. Şirketler vasıtasıyla bu girdilerin bir kısmını doğrudan doğruya kendisi üretmiştir. Türkiye’de olmayan, yurt dışından getirilme durumunda olanları da yurt dışından Türkiye’ye ithal edip bir kısmını işleyerek çiftçiye kazandırmıştır. Tarım Kredi Kooperatifleri aynı zamanda piyasa regülasyonu görevini de üstlenmektedir. Çiftçilerimizin ihtiyaçlarını karşılarken girdi fiyatlarında kârlılık yerine memnuniyeti öncelikli tutan kurumumuz, bu fiyat politikasıyla piyasa düzenleme görevi de yapmaktadır. Tarım Kredinin satışlarının regülasyon etkisi ile diğer firmalar, fiyatlarını revize etmek zorunda kalmakta, dolayısıyla Tarım Kredi çiftçilerimize; tarımsal girdilerin fiyatlarını baskılamasıyla da katkı sağlamaktadır.
PROJELER GELİŞTİRİYOR
Bir yandan da Tarım Kredi Kooperatifleri ortaklarını pazarlayıcı hüviyetinden kurtarmak için projeler geliştirilmektedir. Tarım Kredi Kooperatifi ortağı üreticilerin, tarımsal faaliyetlerin yanında bir taraftan da depolama, paketleme, ulaşım, pazarlama gibi konularla boğuşmadan, yalnızca üretim aşamasında emek harcaması hedeflenmektedir. Bu sayede hem üreticiler hem de tüketiciler için fiyat dengesi sağlanacaktır. Üreticinin emeği karşılığını bulurken, tüketici fahiş fiyatlarla karşılaşmayacaktır.
TALEBE BAĞLI ÜRETİM PLANLAMASI
Bu çalışmaların merkezinde talebe bağlı üretim planlaması gelmektedir. Başarılı olabilmek için talep kısmında da Tarım Kredi yer almaktadır. Ürünlerin hangi pazarlara hangi miktarda taşınacağı konusunda çalışmalar yapılmaktadır. Kendi pazarımızı oluşturma, pazarda tutunma, ondan sonra ortaklara bu pazarlara yönelik üretim yaptırmak ve onlardan bu ürünleri almak için çalışmalar başlatılmıştır.
Sözleşmeli üretim modeli ile üretici, satış kaygısı olmadan üretime yönelik ekip biçme işlemini gerçekleştirmektedir. Bunun yolu da talebe bağlı olarak ürün planlaması çerçevesinde, üreticiden alınacak ürünler öncesinden sipariş edip ürettirmekten geçmektedir.
SUSAM ÜRETİMİ İÇİN ÖNEMLİ PROJE HAYATA GEÇİRİLDİ
Tarım Kredi Kooperatifleri, Makarna Sanayicileri Derneği üyeleri ile makarnalık buğday, Meyve Suyu Endüstrisi Derneği üyesi üreticilerle de endüstriyel meyve alımı konusunda başarılı ve örnek çalışmalara imza atmıştır. Yine ülkemizin önemli tarımsal ürünlerinden olan susam konusunda da benzer bir çalışma yapılmaktadır. 2018 yılında ürün değerlendirme faaliyetleri kapsamında İzmir, Kütahya, Antalya ve Gaziantep Bölge Birliklerine bağlı kooperatif ortaklarından toplam 513 ton yerli susam alınmıştır. Alınan bu susamların, helva üretiminde kullanılmak üzere Tarım Kredi Kooperatifleri şirketlerinden Tarım Kredi Birlik A.Ş’ye satışı gerçekleştirilmiştir.
Tamamı yerli susamdan elde edilen helva, Vakıflar Bölge Müdürlükleri, T.C. Adalet Bakanlığı, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı gibi birçok kamu kurum ve kuruluşlarına verilmektedir. Bu kapsamda 2018 yılında olduğu gibi 2019 yılında da ortaklarımızca sözleşmeli üretim modeli ile üretilen gerekli kriterlere haiz susamın Tarım Kredi Birlik A.Ş.’ye satılması planlanmaktadır.
Dünyanın en kaliteli susamının Türkiye’de yetişmesine rağmen, susam ihtiyacının ithalatla karşılandığı günümüz şartlarında bu hamlesiyle Tarım Kredi Kooperatifleri, dışa bağımlılığın önüne geçecek önemli bir adım atmıştır. Yalnızca bu örnek üzerinden bile kooperatifin ne denli önemli bir yapı olduğu ortaya çıkmaktadır. Sözleşmeli üretim modeli ile talebe bağlı planlamayla yapılan üretim ile emek ve kaynak israfı önlenmektedir. Bu model ile ortaklara ürettirilen ürünler kurum satışları yanında marketler aracılığıyla da satışa sunulmakta, 82 milyona gıda arzı konusunda da önemli bir misyon üstlenmektedir.
Kooperatifçilikte dünyaya ilham vermiş bir medeniyetin mirasçıları olarak bizim mesuliyetimiz, kooperatifleri toplumsal kalkınmanın bir dinamiği olarak ekonomik hayatın her alanına taşımak, daha çok insanın refahtan daha fazla pay almasına aracılık etmektir. Bu anlamda Tarım Kredi Kooperatiflerinin örgütlenme yapısı da diğer kooperatifler için örnek alınacak başarılı bir modeldir.