Türkiye’nin 365 gün şeker üretimi yapabilecek tek fabrikası olan ve Samsun limanına olan yakınlığından dolayı da stratejik bir noktada bulunan Çarşamba Şeker Fabrikası, Tarım Bakanlığından alınarak Milli Savunma Bakanlığına devredilecek. Milli Savunma Bakanlığı da fabrika alanını Makine Kimya Endüstrisi (MKE)’ye verecek. MKE’de, TSK’nın ihtiyaç duyduğu stratejik malzemeleri üretecek!
Ak Parti Samsun Milletvekili ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş’un açıklamalarına göre Çarşamba Şeker Fabrikası’nın arazisi ve taşınmazları ile birlikte Milli Savunma Bakanlığı’na devri ile ilgili kararı imzalandı.
Sayın Muş, bölge milletvekili olma hasebiyle, şeker fabrikasının arazisinin devrini ve MKE’nin yapacağı yatırımı Samsunlulara bir müjde havasında açıkladığının da altını çizelim.
Bu bilgilerden sonra, gelelim sadede…
Sayın Muş’un açıklamalarından anladığımız, devleti yönetenlerin bu ülkenin stratejik kuruluşların başında gelen şeker fabrikaları ile ilgili geçmişte yapılan büyük hatalardan hiçbir ders almadıklarını gösteriyor.
Bu açıklamadan asıl anladığımız ise ‘devlet’ artık günlük kararlarla yönetilir hale gelmiş! Koltuğa oturan kendisinden önce alınan kararları ve yapılan yatırımları ‘sanki bir düşman yapmışçasına’ alıp çöp edebiliyor!
Hesap soran yok, sorgulayan yok!
Ben yaptım oldu mantığı!
4 yıl önce Çarşamba Şeker Fabrikası’nı yeniden üretime kazandırmak için bir irade ortaya konularak Hazine’den milyon dolarlar harcanmış, bölgedeki çiftçi yapılan yatırımla yeniden umutlanarak pancar ekmeye başlamış ancak ne oldu ise Berat Albayrak’ın görevden ayrılmasıyla birlikte sanki fabrikayı yeniden üretime kazandırmak isteyen bu iradeden intikam almak istercesine bütün yapılan çalışmaların önüne set çekildi!
Sanki TOKİ, başka bir yerde arazi bulamamış gibi şeker fabrikasının arazisinin bir kısmı hemen TOKİ’ye devredilerek şeker üretimine yönelik ilk umutlar yok edilmişti.
Şimdi de şeker fabrikası kalan arazisi ve taşınmazları ile tamamen MKE’ye devredilerek Berat Albayrak döneminde şeker üretimine yönelik ortaya konulan iradenin üzerine tamamen beton dökülerek, yok edilecek!
Anlamakta gerçekten zorlanıyorum.
MKE, TSK’nın ihtiyaç duyduğu stratejik malzemeleri üretecek başka bir alan bulamadı da sadece şeker fabrikasının arazisi mi kaldı!
Burada şöyle bir gerekçe söylenebilir; fabrika kaç yıldır atıl halde bekliyor, devlet buradaki fabrikayı ve araziyi MKE’ye devrederek değerlendirecek, ne var bunda denilebilir!
İşte asıl meselede bu ya!
Çarşamba Şeker Fabrikası’nı diğer şeker fabrikalardan ayıran en önemli özelliği bünyesinde ham şeker işleme tesisinin bulunması. Bu tesis sayesinde diğer şeker fabrikaları sadece kampanya döneminde üretim yapabilirken, bu fabrika istenirse yılın 365 günü şeker üretebilir. Samsun Limanına olan yakınlığı da bu tesisi daha stratejik hale getiriyor.
Düşünün, Türkiye dahilde işleme kapsamında yıllık ortalama 150 ile 200 bin ton şeker ithal ediyor. İstenirse, ham şeker işleme tesisinden dolayı Çarşamba Şeker Fabrikası faaliyete geçirilerek, bu ithalatın tamamen önüne geçilebilir.
Bırakın bölgede pancar ekimini, sadece bu üretim özelliğinden dolayı bile Çarşamba Şeker Fabrikası, ülke ekonomisi için bir değer ifade ediyor.
Hatırlayın, pandemi sürecinde Koyna Şeker başta olmak üzere bir kaç şeker fabrikasında etanol üretilmemiş olsaydı koronavirüs ile mücadelede kullandığımız dezenfektan ve kolonyayı bulamayacaktık. Paranızın olmasının da bir anlam ifade etmediği bir süreç yaşamıştık.
Ne ara unuttuk bunları...
Peki, pandemide olduğu gibi ileride ülke olarak nelerle imtihan olacağımızı biliyor muyuz?
15 tane kamu, 12 tane özel ve 6 tanede kooperatif olmak üzere 33 tane şeker fabrikamız olabilir. Ama öyle bir dönem gelir ki 33 şeker fabrikanızın olması bile bir anlam ifade etmeyebilir! Çünkü hepsinin çalışma mantığı aynı.
Ama Çarşamba Şeker Fabrikası öyle değil.
Ham şeker işleme tesisi sayesinde 33 şeker fabrikasının yapamayacağı bir üretimi belki ülke olarak sadece buradan yapabileceğiz. Böyle bir dönemle karşılaşmayacağımızı kim garanti edebilir!
Demem o ki, MKE’nin TSK’nın ihtiyaç duyduğu malzemeleri üretmesi ne kadar stratejikse, Çarşamba Şeker Fabrikası’nın varlığı da ülkenin gıda arzı konusunda o kadar stratejik bir noktada.
Gıda arzı konusunda böylesine stratejik bir tesisi yok ederek, TSK’ya hizmet etmiş olmayız, tam aksine uzun vadede TSK’nın da varlığını tehlikeye atmış oluruz.
Onun için Çarşamba Şeker Fabrikasının MKE’ye devriyle ilgili kendilerini ortaya koyan özellikle sayın Mehmet Muş ve Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan’ın oturup bu kararlarını gözden geçirmelerini tavsiye ederim.
Bu noktada sayın Cumhurbaşkanımızın böyle veballi bir kararın altın imza atmayacağını umuyorum. Çünkü şeker fabrikalarını özelleştirme kapsamından çıkarmak için ortaya koyduğu irade ne kadar değerli ise Çarşamba Şeker Fabrikasının varlığını devam ettirmesi için ortaya koyacağı iradede o kadar değerli olacaktır.