Tarımsal üretimde verimi arttıran çevre faktörleri çoğu zaman ona zarar veren mikroorganizmaların da gelişmesi için uygun koşulları sağlamaktadır. Örneğin ülkemizde özellikle Orta Anadolu Bölgesinde yüksek yağış verimin artmasını sağlayan en önemli etkendir. Ancak hastalık etmenleri de nemli ortamlarda daha iyi geliştiğinden, yüksek yağıştan dolayı beklenen verim artışı çoğu zaman gerçekleşmemektedir.
Geçen sezon yıllık yağış ortalamanın çok üstünde olmuş ve çiftçiler yüksek verim beklemişlerdir. Fakat yetiştirilen buğday çeşitlerinin sarı pasa, arpa çeşitlerinin de yaprak lekesi hastalıklarına karşı duyarlı olması nedeniyle yüksek oranda verim kaybı olmuş ve beklenen yüksek verim alınamamıştır. Bu nedenle verimi ve ürünün kalitesini yükseltmek için bu mikroorganizmaların yol açtığı hastalıklarla mücadele etmek zorunludur. Hastalıklarda mücadelede başlıca üç yol vardır:
1) KÜLTÜREL TEDBİRLER: Daha erken ekim, geç ekim, sık ekimden ve aşırı gübre kullanımından kaçınma, yabancı otlarla mücadele, bitkinin kuvvetli gelişmesini sağlayacak şekilde uygun oranda ve zamanda gübreleme gibi bazı kültürel yöntemlerle hastalıklarla savaşta başarılı olunabilmektedir. Ancak bu tedbirler çoğu zaman yeterli olmamaktadır.
2) KİMYASAL KULLANILMASI: Hastalıklarla savaş konusunda izlenen en yaygın yöntem ise kimyasal yöntemdir. Tohum ilaçlanarak ekilmekte veya bitki gelişmesinin değişik dönemlerinde yüzeysel ilaçlama yapılarak hastalıklarla mücadele edilmektedir. Ancak bu şekilde mücadele de her hastalık için ekonomik olmamaktadır. Ayrıca çevrenin kirlenmesine yol açtığından mümkün olduğunca kaçınılması gereken bir yoldur.
3) DAYANIKLI ÇEŞİT KULLANIMI: Bugün için hastalıklarla savaşın en ekonomik, en kesin yolu dayanıklı çeşitler geliştirilerek, bunların üretilmesidir. Araştırma enstitülerinde çeşit ıslahında yüksek verim, yüksek kalite, kışa ve kurağa dayanıklılığın yanında hastalıklara karşı dayanıklılık en önemli hedefler arasında yer almaktadır. Ancak herhangi bir hastalığa karşı dayanıklı olarak geliştirilen bazı çeşitler bir süre sonra hastalanabilmektedir. Bunun nedeni başka ortamlardan aynı hastalığın değişik ırklarının taşınması veya o bölgede mutasyon ile farklı ırkların oluşması ve bu çeşidin bu yeni ırklara karşı dayanıklılık geni taşımamasıdır. Bu nedenle dayanıklılık ıslahı çalışmaları devamlı olmalı ve hastalık etmeninin fizyolojik değişimi yakından izlenmelidir. Yeni dayanıklı çeşitler geliştirilmeli veya yüksek verimli mevcut çeşitlere dayanıklılık geni aktarılmalıdır.
HASTALIK BELİRTİLERİ
a) Bakterilerin Neden Olduğu Hastalıklar: Yumuşak çürüklük, yaprak lekesi, yanıklık, damar hastalıkları, tümörler, vb.
b) Mantarların Neden Olduğu Hastalıklar: Yaprak lekesi, yumuşak çürüklük, kuru çürüklük, başak (baş) yanıklığı, yaprak yanıklığı, tane çürüklüğü, gövde çürüklüğü, yumru çürüklüğü, sürme, rastık, pas, vb.
c) Virüslerin Neden Olduğu Hastalıklar: Klorofil azlığı, cüceleşme, şekil bozukluğu, aşırı büyümeler, vb.
d) Nematodların Neden Olduğu Hastalıklar: Nematodlar direkt olarak zarara neden olabildiği gibi virüslerin taşıyıcısı olarak da zarar yapabilirler. Oluşturduğu zarar şekilleri: Tümörler, çürüklük, cüceleşme, kıvrılma, kökte lezyon , tanede bozukluk, vb.
ÜLKEMİZDE TAHILLARIN ÖNEMLİ HASTALIKLARI
Bu hastalıklardan ülkemizde tahılda en fazla zarar verenler ve etmenleri şu şekilde sıralanabilir:
1.BAŞAK HASTALIKLARI
Sürme (Tilletia foetida, T. caries)
Buğday rastığı (Ustilago nuda tritici)
Arpa açık rastığı (Ustilago nuda hordei)
Arpa yarı açık rastığı (Ustilago nigra)
Arpa kapalı rastığı (Ustilago hordei)
Mısır rastığı (Ustilago maydis)
2.YAPRAK VE SAP HASTALIKLARI
Sarı pas (Puccinia striiformis)
Kahverengi pas (Buğdayda Puccinia recondita, arpada P. hordei)
Kara pas (Buğdayda Puccinia graminis tritici, arpada P.graminis hordei)
Külleme (Buğdayda Erysiphe graminis tritici, arpada E.graminis hordei)
Göz Lekesi (Pseudocercosporella herpotrichoides)
Yaprak Lekesi (Arpada Helminthosporium sativum, buğdayda H. tritici-repentis)
Yaprak Çizgi Hastalığı (H. gramineum)
Arpa Ağ Beneklilik Hastalığı (H. teres)
Arpa Yaprak Yağ Lekesi (Rhynchosporium secalis)
3.KÖK ve KÖK BOĞAZI HASTALIKLARI
Kök ve Kökboğazı Çürüklük Hastalıkları (Helminthosporium spp, Fusarium spp, Ophiobolus spp, Pythium spp...)
4.VİRÜS HASTALIKLARI
Toprak Menşeyli Buğday Mozaik Virüsü
Arpa Sarı Cücelik Virüsü
HASTALIKLARIN AÇIKLAMALARI
1.Sürme Hastalığı: Sürme etmeni kışı spor halinde buğday tanesi üzerinde veya seyrek olarak da toprak içinde geçirir. Sürme ile bulaşık tohum ekildiğinde tohumun çimlenmesi sırasında onun yakınındaki spor da çimlenerek genç fidenin dokusuna girer. Çimlenen sporlar ilkbaharda bitki büyümeye başlayınca bitkinin büyüme noktası ile birlikte büyümesini sürdürür. Bitkide başak teşekkül ettiği zaman başağa ulaşarak tanenin içini sporla doldurur. Hastalıklı bitkide boy birkaç cm veya yarı yarıya kısalır.
Bitki mavimsi yeşil-grimsi yeşil bir renk alır. Yapraklarda küçük lekeler görülebilir. Kök zayıf gelişir. Başaklanma döneminde başak mavimsi yeşil bir renk alır ve daha ince ve dağınık bir görünümdedir. Tane daha kısadır ve içi gri renkli, siyah, kül gibi ve çürük balık kokulu sporlar ile dolar. Sürme hastalığının verimi direkt olarak etkisinin yanında sürme ile enfekte olmuş bitki sağlıklı bitkilere oranla diğer hastalıklara ve kışa daha da duyarlıdır. Tanede renk bozukluğuna ve kötü kokuya neden olduğundan kalite ve pazar fiyatını düşürmektedir. Yağlı sürme sporları yanıcı olduğundan hasat sırasında biçerdöverde patlama ve yanmalara neden olabilmektedir.
Kontrol: Tohum ilaçlamasıyla hastalık kontrol edilebilir. Erken ekimle de hastalığın etkisi azaltılabilir. Ancak hastalıkla mücadelenin en iyi ve ekonomik şekli dayanıklı çeşit ekmektir.
2.Buğdayda Rastık ve Arpada Açık ve Yarı Açık Rastık Hastalıkları: Buğday ve arpa yetiştirilen her alanda görülür. Buğday ve arpanın çiçeklenme zamanında rastıklı başaklardan rüzgarla taşınarak buğday çiçeklerine konan teliosporlar çimlenir ve tanenin gelişmekte olan embriyosunu enfekte eder. Bu başaklardan alınan tohumlar normal bir görünümdedir fakat rastığın miselini taşımaktadır. Bu tohumlar ekildiğinde miseller bitkinin büyüme noktası ile birlikte sistematik olarak ilerler ve çiçeklenme zamanında başağın çiçek organları yerini siyah spor kümeleri ile doldurur. Bu sporlar daha sonra rüzgarla etrafa dağılır ve sadece başak ekseni kalır.
Kontrol: Ekimden önce tohumlar sistemik etkili ilaçlarla ilaçlanabilir. Rastığa dayanıklı çeşitlerde ilaçlamaya gerek yoktur. Buğday çeşitlerinden Bezostaya 1 orta derecede dayanıklıdır.
3.Arpada Kapalı Rastık Hastalığı: Açık rastıktan farkı hastalıklı başaklardaki sporların rüzgar gibi etkenlerle dökülmemesi ve bulaşma şeklinin çiçekle değil tohumla olmasıdır. Buğday sürmesinde olduğu gibi sporlar tohumun yüzeyindedir.
4.Sarı Pas: Ülkemizde en yaygın olan pas hastalığıdır. Epidemi olduğu yıllarda özellikle hastalığa hassas çeşit ekildiğinde %30-40'lara varan verim kaybına neden olmaktadır. Verim kaybının yanında tanelerin kırışık ve cılız olmasına yol açtığı için kalite değerini de azaltmaktadır. Kıştan sonra havaların yağışlı, rutubetli ve serin geçtiği yerlerde daha fazla zarar yapar.
Belirtileri: Diğer iki pasa göre daha erken dönemde görülür. Kışları daha ılıman geçen yerlerde biraz daha erken dönemde görülebilir. Sarı renkli sporlar yaprak damarlar arasında gelişir ve yaprak boyunca devam ederek makine dikişi şeklinde bir görünüm oluşturur.
Kontrol: En etkili ve ekonomik kontrol şekli dayanıklı çeşit kullanımıdır. Kimyasal kullanımı pahalı bir yoldur ancak genetik bir materyalin korunması amacıyla uygulanabilir. Tarla koşullarında sarı pasa dayanıklı bazı çeşitlerden biri de Bezostaya 1 dir.
5.Kahverengi Pas: Ülkemizde sarı pasa göre daha az yaygın olmasına rağmen diğer paslara göre daha üniform ve düzenli görülür. Hastalık erken dönemde gelirse daha fazla verim kaybına neden olur ve zararı hasada kadar sürer.
Belirtileri: Kahverengi pas bitkinin yapraklarında görülür. Sporlar portakal sarısı renkte, yuvarlak veya az oblong ve kara pasa göre daha küçük olur.
Kontrol: Dayanıklı çeşit kullanımı en etkili ve ekonomik kontrol şeklidir. Tarla koşullarında kahverengi pasa dayanıklı bazı çeşitlere örnek olarak Bezostaya verilebilir.
6.Kara pas: Buğday ekilen her yerde görülmekle birlikte bölgemizde bazı yıllar zarar yapmaktadır. Hastalık, ilkbaharda hava rutubeti yükseldiğinde ve ısı 200C'nin üstüne çıktığı zaman gelişir. Hastalık bitkinin gövdesinde, yapraklarında, kılçıklarında ve kök hariç her parçasında görülür. Tane verimi ve kalitesini azaltır. Diğer küçük tanelileri ve buğdaygil otları da enfekte edebilir.
Belirtileri: Yazın koyu kahverengi ve genellikle oval şekilli sporlar meydana getirirler. Bu sporlar oluşurken epidermisi yırtarak çıkar ve daha sonra siyahlaşırlar.
Kontrol: Dayanıklı çeşit kullanımı önerilmektedir. Tarla koşullarında kara pasa dayanıklı bazı çeşitlerden biri Bezostaya dır.
7.Külleme: Ilıman ve yağışlı alanlarda daha sık görülen bir tahıl hastalığıdır. Fungus bitki yaprakları üzerinde nokta şeklinde beyaz-gri renkte puslu püstüller halinde görülür. Uygun koşullarda püstüller birleşir, yaprağın tamamını kaplayabilir, hatta sap ve başağa kadar ulaşabilir.
Kontrol: Hastalıkla mücadelede en güvenilir yol dayanıklı çeşit ekilmesidir. Sık ekim ve fazla azotlu gübre vermekten kaçınılmalıdır. Ekim nöbeti de etkili olmaktadır. Etkili ilaç bulunmaktadır fakat ekonomikliği hesaplanmalıdır.
8.Yaprak Lekesi Hastalıkları: Hastalığın etmenine göre farlılıklar göstermekle birlikte yaprak üzerinde değişik şekillerde lekelerin oluşmasına ve bazen yaprakların ve bitkinin tamamen kurumasına neden olurlar. Genellikle tohumla veya topraktaki bitki artıkları ile bulaşır.
Kontrol: Sağlıklı temiz tohumluk kullanımı, sık ekim ve fazla azotlu güb#804040en kaçınılmalı. Tarlada bitki artıklarının temizlenmesi, yabancı ot mücadelesi ve ekim nöbeti gibi kültürel tedbirler yararlı olmaktadır. Bazı etmenlere karşı tohum ilaçlaması da yapılabilir. Varsa dayanıklı çeşit yetiştirilmelidir.
9.Kök ve Kökboğazı Çürüklüğü: Hastalık etmenleri kökte ve kökboğazında çürümelere yol açar, sık sık bodurlaşmaya da neden olur.
Kontrol: Yaprak lekesi hastalıklarında olduğu gibi.
10.Toprak Menşeyli Buğday Mozaik Virüs Hastalığı: Eskişehir ve Konya'da buğday ve arpatarlalarında tespit edilen ve ilkbaharda erken dönemde bitkilerin rozetleşmesi ve aşırı kardeşlenmesi şeklinde belirtilerle ortaya çıkan hastalığın virüsten kaynaklandığı ortaya çıkmıştır. İklimin, hastalığın gelişmesi için uygun gittiği yıllarda, bazı çiftçi tarlalarında % 80'lere varan verim kayıpları gözlenmiştir.
Hastalığın kontrolü için agronomik önlemler ve kimyasal mücadele ekonomik olmamaktadır. Geç ekimle hastalık kontrolü mümkün olmakla birlikte ekim zamanının gecikmesi nedeniyle de verimde bir azalma olacağından önerilmemektedir. Bu virüs hastalığı ile mücadelenin en etkin yolu hastalıkla bulaşık yerlere dayanıklı çeşit ekilmesidir. Bazı yerlerde hastalığın etkisinden kısmen kaçınmak için çiftçiler arpa ekmektedir.