ÖZEL HABER
Hükümetin şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle ilgili strateji değişikliğini Maliye Bakanı Naci Ağbal açıkladı. Çorum Şeker Fabrikası'nın 2016-2017 pancar alım kampanyasının açılış törenine katılan Ağbal, şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin TÜPRAŞ ve Türk Telekom'dan ayrı tutulması gerektiğini belirterek, “Şeker fabrikalarının özelleştirilmesini 40 kere düşünmemiz lazım" dedi. Şeker fabrikalarının içinde üretici ve işçinin bulunmadığı bir modelle özelleştirilmesine imza atmayacaklarını kaydeden Ağbal, PANKOBİRLİK ve Şeker-İş Sendikası'na da verdikleri destekten dolayı teşekkür etti.
Ağbal, şeker fabrikalarının geleceğini yakından ilgilendiren strateji değişikliği ile ilgili olarak şunları kaydetti: “Özelleştirme bir devlet politikası. Bugün tüm siyasi partilerimiz özelleştirmenin ülke için doğru, gerekli olduğu konusunda mutabık ancak bunun detayları konusunda farklı farklı yaklaşımlarımız olabilir, bu doğaldır. Önemli olan bu ülke kaynaklarının daha doğru, daha etkin, daha verimli kullanılmasıdır.
Şeker sektörünün özelleştirilmesi, özelleştirme programında olan birçok şirketin özelleştirilmesinden çok farklı. Benim kanaatim bu. Yani TÜPRAŞ'ı özelleştirebilirsiniz, orada bir şirket var, mega bir üretim, fabrika ortamı var. Onun altında tarım üreticisi yok. Türk Telekom'u özelleştirebilirsiniz ama iş şeker fabrikalarının özelleştirilmesine geldi mi bu konuyu 40 kere düşünmemiz lazım"
BAKAN,PANKOBİRLİK VE ŞEKER-İŞ SENDİKASI'NA TEŞEKKÜR ETTİ
Özelleştirme konusunda Şeker-İş Sendikası ile PANKOBİRLİK yöneticileriyle görüşmeler yaptığını da anlatan Ağbal, "Bakanlık görevine ilk başladığım andan itibaren özelleştirme uygulamaları konusunda bizlerle görüşlerini ve önerilerini paylaştılar. Bundan çok memnuniyet duydum, çok da faydalandım. Eğer bugün Türkiye'de şeker özelleştirmesi yapacaksak, üretici ve işçiler olmaksızın hiçbir şeye imza atamayız" diye konuştu.
Ağbal, özelleştirmede strateji değişikliği ile ilgili olarak konuşmasının devamında şunları kaydetti:
ESKİ ÇALIŞMALAR GÖZDEN GEÇİRİLECEK
“Daha önce bu alanda bazı çalışmalar yapıldı. Gerçekten gerek dünya şeker piyasasını gerekse Türkiye'deki şeker piyasasını analiz eden, Türkiye'de gerek şeker üretimini gerekse şeker arz ve talebini dikkate alan çalışmalar bunlar. Bu stratejiye göre de başlatılan özelleştirme çalışmaları var. Bu kapsamda yapılan özelleştirmeler de var ama gelinen noktada bu çalışmaların tekrar gözden geçirilmesine ihtiyaç var.
Ben arkadaşlarımıza talimat verdim, gerek Şeker-İş Sendikamızla gerek PANKOBİRLİK ile gerekse diğer paydaşlarla yoğun şekilde görüşmeler yapıyoruz. Daha önce yapılmış şeker özelleştirmesine ilişkin çalışmaları tekrar gözden geçiriyoruz. Umut ediyor ve inanıyorum ki istişareler sonucunda bütün paydaşları memnun edecek, başta üreticileri, çalışanlarımızı memnun edecek şeker özelleştirme stratejisini hep beraber oluşturacağız.
Bu geçişi, yani devletin şeker üretiminden çıkıp tamamen piyasada düzenleyici, denetleyici role geçmesini sağlayacak daha doğru bir geçiş planını hep birlikte üreteceğiz. Burada bu olumlu diyaloğa katkı veren bütün paydaşlara teşekkür ediyorum."
DÖNEMİN BAŞBAKANI TAYYİP ERDOĞAN TARAFINDAN İPTAL EDİLMİŞTİ
Bilindiği üzere kamuya ait 25 şeker fabrikasının özelleştirilmesi için 2009 ve 2011 yıllarında portföyler halinde ihaleye çıkılmıştı. 2009 yılındaki ihaleler, fabrikalarda üretim garanti altına alınmadığı için Danıştay tarafından iptal edilirken, 2011 yılında yapılan ihaleler ise yine üretim kaygısından dolayı dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan tarafından iptal etmişti.
ÜRETİMDEN YANA OLANLAR ISRARLA BU MODELİ SAVUNUYORDU
Şeker fabrikalarında üretimden yana olanlar, fabrikaların tıpkı AB ve ABD'de olduğu gibi pancar üreticisi ve şeker işçisinin içinde bulunduğu devletin de denetleyici olduğu bir yapıda özelleştirilmesi gerektiğini savunuyordu.
ÜRETİMDEN YANA OLMAYANLARIN İDDİALARI İFLAS ETTİ
Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın; 'şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin TÜPRAŞ ve Türk Telekom'dan ayrı tutulması ve bu fabrikaların özelleştirilmesinin 40 kere düşünülmesi gerektiği' yönündeki değerlendirmeleri fabrikalarda üretimden yana olanların ne kadar haklı olduklarını ortaya koyarken, üretimden yana olmayan özelleştirme taraftarlarının ise bütün iddialarının iflas ettiğini gösteriyor.
FABRİKALARIN SAHİBİNE SATILMASINA KİMLER KARŞI ÇIKIYORDU?
Cargill ve Ülker'in üyesi olduğu Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği (NÜD) ve şeker piyasasını düzenlemekle görevli olan Şeker Kurumu, şeker fabrikalarının özelleştirmesinde üretimi garanti altına alacak olan pancar üreticisi ve şeker işçisi modeline karşı çıkıyordu. Kamu şeker fabrikalarındaki maliyetlerin yüksekliğini gerekçe göstererek, sürekli özelleştirmeyi gündeme getiren NÜD ve Şeker Kurumu, nedense AB ve ABD'deki uygulamaları görmezlikten gelerek üretimi garanti altına almayan bir özelleştirme politikasını ısrarla savunuyorlardı.