Ben yaklaşık 30 yıldır özel sektörde hayvancılığın içindeyim, aynı zamanda Türk Veteriner Hekimleri Birliğini temsilen ulusal süt konseyinin üyesiyim. Artan süt maliyetleriyle ile ilgili olarak; 26 Temmuz 2018'de toplanan Ulusal Süt Konseyi, her zaman ve her sektörde olduğu gibi çözümü üretici süt fiyatını arttırarak yapmıştır.
Bu doğru bir yol mu?
Acaba dengeler nasıl kurulmalıdır?
İstikrar nasıl sağlanır?
Bu sorular üzerinde duralım…
Süt fiyatlarını arttırmak doğru bir yol değildir. Çünkü sadece üreticinin karlılığını ürettiği ürünün fiyatının artması üzerine kurulan ekonomik anlayışta tüketici ayağı inkar edilmiş olmaktadır.
Tüketicinin olmadığı yerde üretici ve üretimin değeri yoktur. Bu yüzden her sektörde olduğu gibi tüketici boyutu da aynı zamanda düşünülmelidir. Süt ürünlerinin tüketilebilirlik fiyatları üzerinden fiyat belirlenmelidir.
Milyonlarca insanımız asgari ücret veya asgari ücrete yakın bir gelirle zorluklar içinde geçinmektedir. Onlarında rahatça süt ve süt ürünlerini alabilmeleri düşünülerek fiyatlar belirlenmelidir. Süt fiyatları üreticide yüksek olduğunda, haliyle süt ve ürünleri fiyatları da artacaktır.
Bu durumda tüketim azalacak ve sanayici ürettiği süt ve ürünlerini satmada zorlanacak depoda stok ürün olarak bekletecek, zaman aşımına bağlı olarak ve bir süre sonra çok ucuz fiyata satarak pazarda süt ve ürünleri düşecektir, buna bağlı olarak sanayici zarar edecektir.
Bu arada ödeme dengesi bozulan sanayici süt paralarını üreticiye zamanında ödeyemeyeceği için, üreticiye zarar olarak dönecektir.
Gelelim ikinci sorumuza, hem üretici hem tüketici nasıl korunur?
Bu çok basittir, dünyanın her yerinde tarım ve hayvancılık sektörü devlet tarafından desteklenir. Devlet tarım ve hayvancılıkla uğraşan üreticilerimizi, üretimin artışı ve sürdürülebilirliği konusunda desteklemelidir. Hayvancılık sektöründe üretim maliyetini arttıran en önemli kalem yemdir.
Bu süt üretimi için de esastır.. Bugün 1 kg yem 1,5 liradır, devlet bunun 50 kuruşunu karşılarsa, yemin maliyeti 1 liraya düşmüş olacak, böylece sütün üretim fiyatı da azalacağından; sütü üretici 1.3 liradan bile satsa üretici kazanacaktır.
Buna bağlı olarak sanayici ürettiği süt ve süt ürünlerini ucuza mal edeceği için, her sınıf tüketici kolaylıkla bu ürünleri tüketecektir. Böylece daha sağlıklı nesiller yetişecektir.
Devlet yem destek fonunu TMO'nun hammaddeleri aldığı fiyattan ucuza vermesi veya ithal hammaddelerin fonlarında ayarlama yaparak, ya da kaba yem destek primlerini artırarak yapabilir.
Yine mera ıslahı yapılarak meralardan optimum düzeyde yararlanılarak yem fiyatları düşürülebilir. Kaliteli kaba yem üretimimiz ne kadar çok olursa, tüketilen konsantre yem miktarı o kadar düşer buna bağlı olarak hayvanlarımızı daha sağlıklı beslemiş oluruz.
Görüldüğü gibi devletin üreticiye yem noktasında dokunuşuyla sağlıklı bir üretim tüketim döngüsüne bağlı olarak istikrar ve devamlılık yakalanacaktır. Ayrıca dünyada bundan sonraki savaşların gıda savaşları olacağı düşünüldüğünde, Tam bağımsızlığımız gıda üretiminde ki artış ve milliliğimizden geçecektir. Unutulmamalıdır!