Bugünlerde, Tarım ve Orman Bakanlığının değişeceği konuşuluyor.

****Acaba atanacak Tarım Bakanlarda ne gibi özellikler aranmalıdır?

*Uzmanlık: Tarım teknolojileri ve sürdürülebilirlikte derin bilgi,

*İnovasyon: Dijital tarım ve Ar-Ge’ye odaklanma,

*Küresel Bakış: Uluslararası ticaret ve gıda güvenliği farkındalığı,

*Veri Odaklılık: Tarım verilerini analiz ve politika için kullanma,

*Çevre Bilinci: İklim değişikliğine uyumlu stratejiler,

*İşbirliği: Çiftçi, sanayi ve bilim dünyasıyla koordinasyon,

*Kriz Yönetimi: Doğal afet veya salgınlarda hızlı tepki,

*Liderlik ve Yönetim Yeteneği: Büyük bir ekibi koordine edebilmeli, tarım projelerini planlayıp uygulayabilmeli,

*Ekonomik Perspektif: Tarımın ülke ekonomisindeki rolünü kavrayarak, çiftçilerin gelirini artırmaya yönelik politikalar geliştirebilmeli ve uluslararası tarım ticaretinde rekabet gücünü koruyabilmelidir.

*İletişim Becerileri: Çiftçiler, bilim insanları, sivil toplum kuruluşları ve halkla etkili iletişim kurabilmeli, politikalarını anlaşılır bir şekilde açıklayabilmelidir.

*Vizyon ve Yenilikçilik: Gıda güvenliği, organik tarım, dijital tarım gibi geleceğe yönelik konularda vizyoner bir yaklaşım sergilemeli, sektörü modernize edecek adımlar atabilmelidir.

*Empati ve Toplumsal Duyarlılık: Çiftçilerin ve kırsal kesimde yaşayanların sorunlarını anlamalı, onların ihtiyaçlarına duyarlı çözümler üretebilmelidir.

*Politik ve Hukuki Farkındalık: Tarım politikalarının yasal çerçevesini bilmeli, ulusal ve uluslararası düzenlemelere uyum sağlayabilmelidir.

**Ülkemizin özel koşullarına göre bu nitelikler daha da özelleşebilir. Örneğin, tarımın ekonomide önemli bir yer tuttuğu ülkemizde, kırsal kalkınma ve su yönetimi gibi konulara önem verebilen olmalıdır.

**Tarımda başarı bekleniyorsa bu konulara daha fazla önem verilmelidir. Daha seçici davranılmalıdır.

**Böylece doktor, kepek ekin, çiftçiler mutlu, çiftçiler şu üründen zarar etmez, o yok bu yok diyene kapak olsun gibi konuşan Fransa tarımına katkı sunan, üstelik bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanları da görmeyiz.

****Mart Ayı enflasyonu açıklandı.

*İTO aylık Mart ayı enflasyonunu % 3.79 ve yıllık % 46.23 olarak açıkladı.

*Gıdada aylık enflasyon % 4,22 oldu. Bunun nedenini, Ramazan etkisi diye de düşünsekte rakam çok yüksektir.

*ENAG Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE) Mart ayında %3,91 arttı. E-TÜFE’nin son 12 aylık artışı ise % 75,20 olarak gerçekleşti.

*TÜİK ise Aylık enflasyonu % 2,46, yıllık enflasyonu % 38,10 olarak açıkladı.

* Gıda enflasyonu Mart'ta aylık bazda %4,94 artarken, yıllık bazda %37,12’ ye yükseldi.

Evimizde, köyümüzde, mutfakta enflasyon size göre kaç?

Mart Ayı Enflasyon Rakamları – TÜFE (Aylık)

Yıllık Enflasyon

Kurum

Oran  %

Oran %

TÜİK

2,46

38,10

İTO

3,79

46,23

ENAG

3,91

75,20

Kaynak. TÜİK, İTO, ENAG

****Dünyada Enflasyon;

Kenya'da Mart Ayında YILLIK enflasyon yükselerek % 3,6 oldu.

Uganda’da Mart Ayında YILLIK enflasyon % 3,4’e düştü.

Rusya'da Mart Ayında YILLIK enflasyon %10,1'e yükselmişti. Rusya, hemen % 21 olan politika faizini biraz daha üzerine çıkarma çalışmalarına başladı.

Fransa’da Mart Ayında YILLIK enflasyon % 0,8 oldu..

***Ülkemizde, esas artışın, Nisan'da yaşanması bekleniyor. Tahmin ise %3,5.. Bunun nedenleri; Dövizdeki artış, benzin ve mazot zammı ve algıda bozulma..

*Sadece dana etini değil, tavuk etini de dünya ortalama fiyatlarının üzerinde tüketiyoruz. Et fiyatları çok yüksek olduğu için beyaz et alınıyor. Ayrıca Nisan 2024’te ihracat kısıtlaması gelmemiş olsa, fiyatlar dolar bazında çok daha yüksek seviyelere çıkacaktı.

****Eskiden de ekonomik krizler yaşadık ama tarihimizde ilk defa bu kadar derin bir gıda krizi yaşıyoruz.

***Neler oluyor?

Ekonomi, siyaset ve sosyal olaylar nereye gidiyor?

Sürekli yazıyorum, tarımda ve gıda enflasyon da dünya sorun yaşıyor. Ancak ülkemizde enflasyon çok yüksek ve istenen sağlıklı bir inme trendini yakalanamıyor.

Tarımda nereye gittiğimizi biliyormuyuz? Gelecek için neden yıllardır planlama diyoruz. Tarımın durumu ortadadır.

Her hafta destekleme ödemeleri açıklanıyor. Hangi yıla iat olduğu açıklanmıyor. Bir yıl önce açıklanan tarımsal desteklemeleri ödemeside yapılıyor. Enflasyon farkıda verilmiyor. Ne çiftçimizin ne de çiftçi kuruluşlarının sesi de çıkmıyor...

*Fakat birileri var. Onların da sesi çıkmıyor. Onların işleri tıkırında gidiyor. Azınlıkta olsalar da zenginleşmeleri hızlıca devam ediyor.

****Dünyanın pahalı ülkeleri arasındayız. Bu toplumda bir ruhsal sorunlar yaratıyor. Bu konu çok önemli ama bize bir şey olmaz diye geçiştiriyoruz.

*Türkiye'de çalışanların yoksulluğu ayrıca artıyor.

*Bir asgari ücretli, 6 saat çalışırsa ancak 1 Kg. dana eti alıyor.

Burada önemli bir konu var. Çalışanlarımızın ne yazık ki % 42’si asgari ücretle çalışıyor.

Diğer ülkelerde durum nasıl?

Dana Eti

****Çiğ Süt ve Kuş Gribi

****Halkımızın Çoğunun Bilmediği Risk!

Halkımızın çoğu kuş gribinin sadece çiğ sütte bulunduğunu bilmiyor. Birçoğumuz, çiğ sütün pastörize sütten daha riskli olduğunu, çiğ sütte kuş gribi tespit edilmiş olsa bile, fark etmiyoruz. Güvenlik ve sağlık etkileriyle ilgili yanlış anlamalar yaygın olmaya devam ediyor.

**Nisan 2024'te Amerika’da, Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), dört eyaletten alınan çiğ (pastörize edilmemiş) süt örneklerinde H5N1 kuş gribi  virüsü buldu. Ticari olarak satılan çiğ sütte de kuş gribi tespit edildi. Bu bulgulara rağmen, birçok Amerikalı hala çiğ süt içmenin ve ondan yapılan ürünleri yemenin, özellikle çocuklar için pastörize süt tüketmekten önemli ölçüde daha yüksek sağlık riskleri taşıdığının farkında değil.

**Ülkemizde kuş gribi çıktığı dönemlerde böyle bir araştırma yapıldı mı? Ancak artık yapılması gerektiği ortadadır.

**Çiğ süt; Salmonella, E. Coli, Campylobacter, Cryptosporidium, Cryptosporidium,  Listeria,  Brucella ve muhtemelen H5N1 kuş gribi de dâhil olmak üzere zararlı bakteri ve virüsleri taşıyabilir.

**Ülkemizde bir anket yapılsa ve aşağıdaki sorular sorulsa nasıl bir sonuç çıkar?

1-Çiğ süt, pastörize sütten daha az güvenli midir?

2-Güvenli diyenlerin ne kadarı buna emindir?

3-Çiğ süt, pastörize sütle eşit derecede mi güvenlidir?

4-Çiğ süt, pastörize sütten daha güvenli olabilir mi?

5-Çiğ süt, gıda kaynaklı hastalık riskini artırır mı?

6-Çiğ sütün gıda kaynaklı hastalık riskini artırmada etkisi olmayabilir mi?

7- Çiğ sütün, gıda kaynaklı hastalık riskini artırmada emin misiniz?

Bu konuda yapılacak anket ile bilgi kirliliğinin olup olmadığı ve eğitim düzeyimizde ortaya çıkar.

****Ben, cevabımı vereyim;

*Çiğ süt, pastörize sütten kesinlikle güvenli değildir.

*Çiğ süt, kesinlikle gıda kaynaklı hastalık riskini kesinlikle artırır.

*Özellikle çocuklar, yetişkinlere göre çiğ sütte bulunan patojenlerden dolayı hastalanmaya karşı daha savunmasızdır.

****Amerika’da, Ocak 2022'den, 11 Mart 2025'e kadar kuş gribi   17 eyaletteki yaklaşık bin süt sığırı sürüsünde  tespit edildi ve tüm eyaletleri kapsayan 166 milyondan fazla kümes hayvanı ve yabani su kuşunu etkiledi. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, 1 Ocak 2003-12 Aralık 2024 tarihleri ​​arasında küresel olarak, 24 ülkeden kuş gribi A(H5N1) virüsü ile 954 insan enfeksiyonu vakası bildirildi. Bu 954 vakadan 464'ü ölümcüldü.

Çiğ sütte kuş gribi: ABD yetişkinlerinin büyük çoğunluğu kuş gribinin bugüne kadar sadece çiğ sütte tespit edildiğini, pastörize sütte tespit edilmediğini bilmiyor.

FDA, sütün belirli bir sıcaklığa kadar ısıtılmasıyla pastörizasyonun zararlı bakteri  ve virüsleri öldürdüğünü, çiğ sütte bulunan kuş gribi virüsünü ise pastörizasyonun etkisiz hale getireceğini belirtmiştir.