Devlette işler böyle yürüyor!

İhale-mihale yapmadan milyonluk hayvan alım işini veriyorsunuz bir firmaya ondan sonrası hak getire!

Kamu zarara uğramış, çiftçi mağdur edilmiş kimsenin umurunda olmuyor!

Ne hesap soran var, ne sorgulayan!

Kısacası koltukta oturduğunuz sürede ne yaparsanız yanınıza kar kalıyor! 

Bir süredir genç çiftçi projesiyle ilgili bir şeyler yazıp çizmiyoruz.

Takip ediyoruz, acaba yetkililer ortaya çıkan vahim skandallar üzerine bir şeyler yapacaklar mı diye ama nafile!

Ortaya çıkardığımız bariz yolsuzluklar bir tarafa yeni skandallara da imza atılmaya devam ediliyor!

TİGEM eski Genel Müdürü İsmail Şanlı yani nam-ı diğer ‘Kaymakam Genel Müdür’ ile eski Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Tekin döneminde ihalesiz bir şekilde yapılan hayvan alımında en fazla iş verilen firmalardan birisiyle ilgili Jandarmanın başlattığı operasyon kapsamında büyük yolsuzluk soruşturması devam ederken, diğer firma ise hayvanları sözleşme süresinde çiftçiye teslim edememişti. 

Yani bu firmalardan birisi proje üzerinden üreticiyi, devleti dolandırırdığı iddiasıyla yargılanırken, diğer firmanın da bu işler için yeterliliği olmadığı ortaya çıktı. 

Şimdi bunların hepsi;

Olabilir! 

Adamlar ne yapsınlar işi vermişler ama alan firmalar sözleşmeye aykırı davranmışlar! 

Deyip geçmemiz mi gerekiyor?  

Yoksa arkadaş gelin bakalım;

Siz bu firmaları nasıl belirlediniz? 

Kriteriniz neydi? 

Bu firmalarla ilgili hiç mi araştırma yaptırmadınız? diyerek... 

TİGEM gibi Türkiye’nin en köklü bir kuruluşunu zarara uğratmaktan, hükümetin iyi niyetle başlattığı projeyi şaibeli hale getirmekten ve her şeyden önemlisi çiftçiyi mağdur etmekten dolayı bunların hesabını teker teker sormak gerekmiyor mu?  

Vicdan sahipleri, ülkesini, vatanını, milletini sevenler elbette ikincisinin olması gerektiğini söyleyecektir.

Ama dedim ya, sözde hepimiz vatanseveriz ancak burnumuzun dibinde oluşan kamu zararı ve çiftçi mağduriyeti nedense kimseyi ilgilendirmiyor!

Durumun vahametini şöyle anlatayım: 

3 yıllık uygulanan genç çiftçi projesi 31 Aralık’ta sona erdi.

Yeni bir karar alınır mı alınmaz mı bilmiyorum ancak genç çiftçi projesi uygulaması şu anda bitmiş durumda.

Ama gelin görün ki, geçen yıldan çiftçiye verilmesi gereken 27 bin hayvan hala hak sahiplerine verilemedi.

Sözleşme şartlarını yerine getirmeyen firmanın veremediği hayvanları vermek için geçtiğimiz aylarda Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği ile bir anlaşma yapılsa da fiyatlar arttığı için bu da çözüm olmadı. 

Şimdi de TİGEM, Resmi Gazete’de ihale ilanına çıktı. 27 bin küçükbaş hayvan için iki grup halinde ihale yapılacak. Yapılacak ihalede de hayvan başı oluşacak en iyimser rakam ise bin liranın altında olmayacaktır. 

Pekâlâ, geçen yıl Nisan ayında yapılan ancak o dönemki genel müdür tarafından şaibeli bir şekilde iptal edilen ihalede oluşan ortalama hayvan alım fiyatı neydi?

750 lira...

Burada şu notu hatırlatmam gerekiyor.

Bilindiği üzere bu hayvanların alımıyla ilgili önce bir ihale yapılmış ancak sonra hiçbir gerekçe gösterilmeden bu ihale iptal edilerek,  hayvanları teslim edemeyen firmaya daha yüksek fiyattan doğrudan alım yöntemiyle verilmişti.

Görüleceği üzere geçen yıl iptal edilen ihale ile bu yıl yapılacak ihalede hayvan başı arada en düşük 250 lira fark oluşacak. 250 lirayı 27 bin hayvanla çarptığınızda ise TİGEM’in kasasından en az 6.7 milyon lira daha fazla para çıkacak. 

Yani hayvan alım işi yeterliliği olmayan firmaya değil de yapılan ihale eski genel müdür tarafından iptal edilmeyip, hayvan alımı şaibesiz bir şekilde ihaleyi kazananlara verilmiş olsaydı hem çiftçi hayvanlarını çoktan teslim alarak mağdur olmayacaktı hem de TİGEM 6,7 milyon lira zarara uğramayacaktı.

Şimdi kamu vicdanının rahatlaması adına yetkililerin en azından bu zararı sorumlularından karşılanması için adım atması gerekiyor.