Ülkeler arasında yapılan serbest ticaret anlaşmalarında ülke olarak ihracata dayalı hangi ürün gruplarında daha güçlüysen ihracatının artması amacıyla bu ürünler için karşı ülkeden taviz koparmaya çalışılır. Bunu yaparken de söz konusu anlasmalarda Taviz listelerinde kâğıt üstünde akla hayale gelmeyecek ürünler yer alabilir. Ancak gerçekte bu ticaretin olacağı anlamına gelmez.

Türkiye ile Sudan arasında yapılan serbest ticaret anlaşması kapsamındaki ürünleri de bu kapsamda değerlendirmek gerekiyor.

Yani iki ülke arasında her ne kadar serbest ticaret anlaşması kapsamında Türkiye’nin Sudan’dan sıfır gümrükle at, eşek, katır eti ile 500 ton sığır, domuz, koyun, keçi, eşek eti ithalatı yapacağı bunun karşılığında da Sudan’a balina, fok, papağan, maymun ve deva ihracatı sözleşme altına alınsa da bu ürünlerin ticareti söz konusu olmayacaktır.

Geçmişte bu hataya biz de düşerek, serbest ticaret anlaşması yapılan ülkelerle ilgili ithalat kalemindeki özellikle domuz etiyle ilgili ticareti ‘nasıl olur’ diyerek haberleştirmiştik. Ancak biraz araştırdığımızda durumun öyle olmadığını, ülkelerin bir birlerinden taviz koparmak için ticareti mümkün olmayan ürünlerin bile anlaşma kapsamına alındığını öğrenince şaşırmıştım.

Şimdi bu noktandan olaya baktığımızda, özellikle son günlerde bu konu üzerinden ‘hükümeti vurmaya’ çalışan muhalefet aslında kendi kalesine gol atıyor. Tarım konusunda haklı söylemlerinde güvenirliliğini kaybediyor.

Çünkü ülkeler arası serbest ticaret anlaşmalarının nasıl yapıldığını en iyi muhalefet parti milletvekillerinin bilmesi gerekiyor.

Eğer bilindiği halde bu muhalefet yapılıyorsa, o zaman durum daha vahim demektir.

Çünkü serbest ticaret anlaşmasına girse dahi Sudan’dan hiçbir zaman ithalatı söz konusu olmayacak ‘sığır, at, eşek eti ithal edilecek’ diyerek hükümeti eleştirmek aslında tarımda yaşanan onca soruna karşı hükümetin elini kuvvetlendirmekten başka bir anlam taşımaz.

Bırakın at, eşek, domuz etini Türkiye Sudan’dan istese dahi canlı sığırı ithal edemez.   

-Dünya Hayvan Sağlığı Örgütünce belirli temel hastalıklar yönünden hangi koşullarda canlı sığır ticaretinin olabileceğine dair tavsiye kuralları var.

-Bu kurallar çerçevesinde Bakanlık canlı sığır ithalatına izin verdiği ülkeleri zaten sitesinde ilan etmekte.

-Söz konusu liste incelendiğinde Avrupa ve okyanus aşırı ülkelerin canlı sığır ithalatına izinli olduğu görülecektir.

-Bu nedenle bu ülkelerin içinde Sudan’ı bırakın, burnumuzun dibindeki Gürcistan veya kardeş ülke Azerbaycan gibi ülkeler bile yok.

-Ukrayna’dan, Polonya’dan, Fransa’dan canlı sığır ithal edeceğimize Gürcistan’dan  ya da kardeş Türki cumhuriyetlerden çok daha ucuza ithalat yapabiliriz.

-Ancak söylediğim nedenlerden dolayı bu ülkelerden bile ithalat yapamıyoruz. 

Sonuç olarak bu gerçekler ortada dururken, hükümetin tarımda uyguladığı ithalat politikasını eleştirmek için, serbest ticaret anlaşmasını bahane ederek Türkiye’nin Sudan’dan at, eşek, domuz, sığır eti ithal edeceğini söylemek, muhalefetin güvenirliliğini zedelerken, tarımda uygulanan onca yanlış politikalarının üstünü örtülmesinde ise hükümetin elini kuvvetlendiriyor.

Haberiniz olsun...