Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Hüseyin Aydın, giderayak çiftçi kuruluşunun başına öyle büyük bir bela sarmaya çalışıyor ki bildiğiniz gibi değil. Düşünün Tarım Kredi Kooperatifleri, yarın Rus bankaları ile karşı karşıya gelebilir ve büyük bir bedel ödeyebilir. Anlayacağınız durum bu kadar vahim!

Malumunuz Tarım Kredi Holding’in iştiraklerinden Tarım Kredi Yağ şirketi, Afyonkarahisar’daki Oruçoğlu Yağ Fabrikasını icradan 604 milyon liraya satın alıyor. Gizli bir şekilde yürütülen bu satın almayı biz de kaybolan 2500 ton ham yağ meselesinden dolayı öğrendik. Haberimizde de satın almadan ziyade yağ meselesini ön plana çıkarmıştık.

Ancak asıl turpun büyüğü heybedeymiş.

Haberden sonra öyle bir bilgi akışı oldu ki, mesele bir satın almanın dışında bambaşka yerlere gidiyor. Fabrikanın icradan satış şekli, zamanlaması, ihaleye giren firmalar… Yani tam bir yangından mal kaçırma durumu söz konusu!

Dahası olayın bir de Dubai boyutu, oradan Rus bankalarına kadar uzanan tarafı da var.

Anlayacağınız ortada Tarım Kredi Kooperatiflerine çekilmeye çalışılan çok yönlü bir operasyon var! 

Adım adım gidelim. Konu teferruatlı olduğu için yazı biraz uzun olacak, şimdiden affınızı istiyorum. 

Oruçoğlu Yağ Fabrikası, 2016 yılında 2’si Türk biri Ukraynalı olan 3 ortaklı Dubai Transatlantik DMCC şirketi tarafından satın alınıyor. Transatlantik DMCC'nin yüzde 51 hissesi yine Dubai’de kurulmuş Hakan Holding’e, yüzde 49 hissesi de yüzde 24,5’i Onur Vatan’a (uzun yıllardır Ukrayna’da yaşıyor) diğer yüzde 24,5’e de Ukraynalı bir vatandaşa ait.

Hakan Holding’in sahibi Hakan Bahçeci 2020’de kalp krizinden vefat ediyor. Bu vefatın ardından Oruçoğlu Yağ Fabrikası için tam bir kaos dönemi başlıyor.

Hakan Bahçeci’nin özellikle Rus Bankalarına olan yüksek borçlarından dolayı Oruçoğlu Yağ Fabrikasının ana hissedarı olan Dubai’deki Transatlantic DMCC şirketine ihtiyati tedbir kararı konuluyor. İhtiyati tedbir kararından dolayı da şirkette 4 yıldır hiç bir karar alınamıyor. Dubai’de Rus Bankaları tarafından Hakan Bahçeci aleyhine açılmış alacak davaları da devam ediyor.

Peki 4 yıldır Oruçoğlu Yağ fabrikası kim tarafından yönetiliyor ve nasıl işletiliyor?

Hakan Bahçeci’nin sağlığında Oruçoğlu Yağ Fabrikası’nın Yönetim Kurulu Başkanlığına kardeşi Nazım Bahçeci getiriliyor. Nazım Bahçeci’nin görev süresi dolduğu halde yeni bir Yönetim Kurulu Başkanı atanamadığı için görev yapmaya devam ediyor. Nazım Bahçeci aynı zamanda Mersin’deki Hakan Gıda’ın da sahibi.

Aslında son bir yılı saymazsak fabrikada işler yolunda gidiyor. Ancak ne olduysa son bir yıl içinde, yönetim kurulu başkanı Nazım Bahçeci’nin şirketine (7-8 milyon dolar) borçlanıyor. Bunun dışında da fabrikanın hiçbir borcu bulunmuyor. 

Nazım Bahçeci de kendi şirketi Hakan Gıda’nın alacağını tahsil etmek için yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Oruçoğlu Yağ Fabrikası'nı icraya veriyor. Dubai’deki şirketin üzerinde ihtiyati tedbir kararı bulunmasına rağmen nasıl oluyorsa Tarsus İcra Müdürlüğü tarafından fabrika satışa çıkarılıyor.

17 Nisan'da yapılan ihaleye iki firma giriyor. Birisi Tarım Kredi Yağ Sanayii, diğer firma ise bilinmiyor. Sahada konuşulanlara göre o firmanın da Hakan Gıda olduğu söyleniyor fakat bu bilgiyi şimdilik teyit ettiremedim. Eğer bu bilgi de doğruysa o zaten başlı başına bir haber konusu olur.

Devam edelim... 

Satış halesi 427 milyon liradan başlıyor, 604 milyon lira ile Tarım Kredi Yağ Sanayiinde kalıyor. Parası da hemen Tarsus İcra Müdürlüğüne yatırılıyor.

Bu arada, şirket ortakları fabrikanın Tarım Kredi tarafından satın alınmaya çalışıldığını öğrenince Tarım Kredi Holding’e bir ihtarname çekerek, bu satış işleminin muvazaalı olduğu ve satın alınması durumunda oluşacak zarardan hukuki ve cezai yaptırımlara kendilerinin de sorumlu tutulacağı konusunda uyarıyor.

Yani ileride Rus bankaları ile karşı karşıya gelindiğinde Tarım Kredi'nin; ‘biz olayın bu boyutunu bilmiyorduk, fabrika icradan satışa çıkmış biz de aldık’ diyebilecekleri bir nokta kalmıyor. Ancak buna rağmen fabrika alelacele satın alınıyor.

İşte olayın asıl mide bulandıran tarafı da burası.

Ama bütün plan, Afyonkarahisar 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 22 Nisan’da verdiği kayyum kararı ile bozuluyor. Dubai’deki Transatlantik DMCC şirketinin 2 ortağı, 4 yıldır yönetim kurulu bile toplanmayan şirkete ait fabrikanın icra yoluyla satış işleminin hukuksuz olduğu ve haklarının gasp edilmeye çalışıldığını gerekçe göstererek, fabrikaya kayyum atanması talebiyle mahkemeye başvuruyor ve mahkemede kendilerini haklı buluyor.

Fabrikaya kayyum atanınca, satış işlemi durdururuyor, Tarım Kredi Yağ Sanayiinin ödediği 604 milyon liraya da Tarsus İcra Müdürlüğünde bloke konuluyor. 

Anlayacağınız ortalık toz duman. Sürecin nereye evrileceğini kimse bilmiyor. Şirket ortakları ihtarname çekerek önceden uyardıkları için Tarım Kredi'nin de 'ya biz bunları bilmiyorduk, paramızı verin de çekilelim' diyebilecekleri bir nokta kalmadı. 

Onun için olayın fazla dallanıp budaklanmadan kapatılması için mahkemenin kayyum kararının geri çekilmesi için iki taraftan lobi çalışması başlatılmış. Anlayacağınız Afyonkarahisar siyaseti harekete geçirilmiş. Kayyum kararı veren hakim, 'böyle bir kararı nasıl verirsin diye' Hakim ve Savcılar Yüksek Kuruluna bile şikayet edilmiş.

Bu yazıdan sonra yaşanan süreç tamamen kamuoyu tarafından öğrenilmiş olacak. Bakalım mahkemenin kararı değişecek mi, takip edeceğiz. 

Sonuç olarak daha Rus Bankaları bile devreye girmeden, mahkemenin kararı ile bu satış işleminin muvazaalı olduğu ortaya konmuş oldu.  

Peki nasıl oluyor da sözde finansçı Genel Müdür Hüseyin Aydın ve icra kurulu başkanlığı yaptığı Tarım Kredi Holding yönetimindeki Temel Tayyar Yeşil, Mustafa Hamurcu, Yılmaz Bademli ve Mehmet Okan Ateş, 604 milyon lirayı ödeyerek Tarım Kredi'yi bile bile böyle bir tehlikenin içine attılar? 

Tarım Kredi'de en ufak bir şeyin hesabı kooperatif çalışanlarından sorulurken, Hüseyin Aydın ve ekibi holding tarafında çiftçinin milyonlarını böylesine rahat bir şekilde savurabiliyor! 

Acaba kendi paraları olsa böylesine sıkıntılı bir alışverişin içine girerler miydi?

Bırakın 604 milyon lirayı 6 bin liralarını bile tehlikeye atmazlardı.

Çünkü normal akıl bunu gerektiriyor.

Bu yazdıklarımız Tarım Kredi denetçileri için de ihbar niteliği taşıyor!

Bakalım 604 milyon liranın hesabını soran olacak mı?