TÜRKŞEKER ve Türk Tarım A.Ş… Her ikisi de Türkiye Varlık Fonu bünyesinde bulunuyor.

TÜRKŞEKER’in yıllardır tahsil edemediği şeker borcundan dolayı Türk Tarım A.Ş’nin Ankara Şeker Fabrikası sahasında bulunan 23 bin metrekarelik domates serasına el koyduğu ortaya çıktı.

TÜRKŞEKER’in el koyduğu serayı işletme taraftarı olmadığı kaydedilirken, 2021 yılında Ankara Şeker Fabrikası sahasında pilot uygulama olarak kurulan seranın özel sektöre satılması veya kiralanması gündemde.

Bu haber, tarım sektöründeki kurumların liyakatsiz yöneticiler eliyle nasıl işlevsiz hale getirildiğini ve kamu kaynaklarının nasıl yağmalandığını göstermesi bakımından büyük önem taşıyor.  

Varlık Fonu bünyesinde bulunan TÜRKŞEKER ile Türk Tarım A.Ş arasında, alacak verecek meselesinden dolayı ciddi bir kriz yaşandığı ortaya çıktı.

Bilindiği üzere eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın döneminde sözleşmeli üretimin yaygınlaştırılması ve gıda ürünlerinde regülasyon görevini yerine getirmesi için TÜRKŞEKER ile Vakıf Katılım Bankasının ortaklığında Türkşeker Tarım A.Ş kurulmuştu. Kurulduğu ilk yıllarda kuruluş amacı doğrultusunda hizmet etse de Berat Albayrak’ın görevden ayrılmasıyla birlikte Türkşeker Tarım tamamen işlevsiz hale gelirken, şaibeli ürün satışları ve şeker satışlarındaki yolsuzluklarla anılmaya başlanmıştı. 

TÜRKŞEKER ile birlikte Türkiye Varlık Fonuna devredilen Türkşeker Tarım'ın ortaklığı İbrahim Yumaklı’nın bakanlığı döneminde tamamen sonlandırılmıştı. Hatta TÜRKŞEKER ismine zarar verdiği için Türkşeker Tarım’ın ismi geçtiğimiz yıl sessiz sedasız değiştirilerek Türk Tarım A.Ş yapılmıştı.

Türk Tarım A.Ş, kuruluş amacı kapsamında hiçbir faaliyette bulunmuyor. Doğrudan kapatılması gerekiyor. Ancak gelin görün ki, yöneticilere yüksek maaş ödenen bir arpalık olarak kullanılıyor!

Anlayacağınız, kamuda ciddi tasarruf tedbirleri açıklanırken, çiftçinin kullandığı gübre ve yem başta olmak üzere iğneden ipliğe bütün ürünlerde vergilerin artırılması planlanırken, yöneticilerine yüksek maaş ödemenin dışında hiçbir fonksiyonu bulunmayan Türk Tarım A.Ş’ye dokunulmaması hükümet açısından tam bir yaman çelişki oluşturuyor!

Türk Tarım A.Ş’nin Genel Müdürlüğünü uzun bir dönemdir Muhammet Gümüşsoy yapıyor. Net 150 bin lira maaş alıyor. Genel Müdürün altında 16 tane müdür bulunuyor, bu müdürlere de aylık net 75 bin lira maaş ödeniyor. Genel Müdür dahil  17 üst düzey yöneticiye kamu kaynakları ile dolgun maaşlar ödenirken, bu kişilerin son dönemde bakkal tarzı açtıkları bir kaç marketçiliğin dışında çiftçi ve ülke tarımı adına yaptıkları hiç bir iş yok. 

Genel Müdür Gümüşsoy başta olmak üzere bir çok üst düzey yöneticinin Bursalı olması ise işin ayrı bir noktası. Bu üst düzey yöneticilerin çoğu, görevden alınan eski Türkşeker Genel Müdürü Mücahit Alkan döneminde atanmıştı. Mücahit Alkan döneminde Türkşeker’in ürettiği şekerler o dönemki ismiyle Türkşeker Tarım üzerinden satılmış ve bu şeker satışlarında ciddi yolsuzluk iddiaları gündeme gelmişti.

Konumuza dönecek olursak Türk Tarım A.Ş’yi arpalık haline getiren üst düzey yöneticilere yüksek maaşlar ödenmekle kalmıyor, her birinin altında birer makam arabası ve bu makam arabaları ile her hafta sonu Bursa’ya gidip geldikleri kaydediliyor.

Dedik ya kurum tam bir arpalık olarak kullanılıyor!

Bu hatırlatmalardan sonra şimdi asıl konumuza gelelim…

Yöneticiler yüksek maaş ve makam araçlarıyla şatafatlı bir şekilde görev yapsalar da kurum aslında batık durumda.

TÜRKŞEKER, geçmiş yıllardan kalan şeker parasını yıllardır alamadığı için Türk Tarım A.Ş’nin Ankara Şeker Fabrikası sahasında bulunan 23 bin metrekarelik serasına el koyuyor. Borç miktarı ne kadar bilinmiyor ama 23 bin metrekarelik sera bile borcu ödemeye yeterli gelmiyor, Türk Tarım A.Ş tarafından daha önceden bastırılmış şeker torbalarına bile el konuluyor!

Sözkonusu sera, malumunuz Ankara Şeker Fabrika sahasına 2021 yılında yine Mücahit Alkan döneminde yaptırılmıştı. Pilot uygulama olarak bu seranın benzerlerinin bütün şeker fabrikaları alanlarına kurulması amaçlanmıştı. Yılda bin ton domates yetiştirilen serada Ankara Şeker Fabrikasının kondanse suyu kullanılarak ısıtma maliyeti düşürülürken, fabrika da sera sayesinde soğutma giderlerinden kurtulmuştu.

Aslında mantıklı bir yatırım olmasına rağmen liyakatsiz yöneticiler sayesinde gelinen son durum tam içler acısı!

Aldığımız bilgilere göre TÜRKŞEKER Genel Müdürü Muhiddin Şahin’in şeker borcuna karşılık Türk Tarım A.Ş’den aldıkları serayı işletme taraftarı olmadığı belirtiliyor.

Yani anlayacağınız yılda bin ton domates üretilen sera özel sektöre ya satılacak yada kiralanacak! Böylece şeker fabrikalarında pilot uygulama olarak başlatılan seracılık faaliyeti de son bulmuş olacak.

Gelinen noktada hiç bir faaliyeti bulunmamasına rağmen Türk Tarım A.Ş'yi kapatmayarak belli kişilere arpalık olarak kullandırılmasına mı yanalım yoksa gübre ve yemde KDV'yi artırarak, elde edilecek vergi gelirleri ile bu kişilerin yüksek maaşlarının ödenmeye devam edileceğine mi, bilemiyorum! 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, adeta sinekten yağ çıkarırcasına herşeyden vergi almaya çalışırken, asıl kamunun tasarruf yapması gereken bu gibi yerlere ise nedense hiç dokunulmuyor!