****Her gün dünya ve ülkemiz tarımını yakından takip ediyorum.

****Ülkemiz tarımında beklenen olaylar yaşanıyor. Ne ekerseniz onu biçiyorsunuz.. Gelişmiş ülkelerin liglerine doğru hızla gitmek yerine her bulunduğu ligden bir alt lige düşen Tarım Bakanlığı, Üniversiteler, STK’lar beni kahrediyor. Son direnen takımımız çiftçilerin durumu çok kötü…

****Her ay dünya ve ülkemiz enflasyon rakamlarını veriyorum. İşi tıkırında olanlar enflasyon düşüyor diye yazıyor, söylüyor ve mutlular. Tarımı gelişmiş ülkelerde artık enflasyon tek rakamlara düştü. Bunu neden görmemezlikten geliyorlar.

        ****İstanbul Ticaret Odası enflasyonu Ağustos Ayında %1,73 arttı. Yıllık enflasyonda % 61,57 oldu.

****ENAG Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE) Ağustos ayında %3,47 arttı. E-TÜFE’nin son 12 aylık artışı ise %90,35 olarak gerçekleşti.

****TÜİK’e göre de enflasyon Ağustos Ayında %2,47 arttı. Yıllık enflasyonda %51,97 oldu.

Ben çiftçimize soruyorum size göre hangisi doğru?

Fiyatlar ve pahalılık artıyor nasıl enflasyon düşüyor?

****Almanya'daki YILLIK enflasyon oranı %2'nin altına geldi. AB'de ve hatta dünyada enflasyon sorunu kalmadı. Onlar enflasyon düştü demiyorlar, sevinmiyorlar, siyaset yapmıyorlar. Ahlaklı, disiplinli, terbiyeli, planlı çalışıyorlar. Taviz vermeden daha aşağı çekmeye çalışıyorlar. Fedakârlığı herkes yapıyor. Halk hükümetlerine güveniyor. Bütüncül bakıyorlar. Enflasyon düşerken, pahalılık ve fiyatlarda düşüyor. Adalet var. Bizde ise ....

*Gıda krizini neden yaşıyoruz?

Tarımsal desteklere ayrılan bütçenin azaltılması olabilir mi?

Tarım desteklerin 2023 yılında milli gelire oranı % 0,2 oldu.

Tarımsal desteklerin 2024 yılında milli gelire oranı % 0,3 olması bekleniyor. 2024 hedefleri gerçekleşmezse bu oranda düşebilir.

OECD üyesi ülkelerin tarıma verdikleri destek içindeki payımız düşüyor. Diğer ülkeler çiftçilerine destekleri artırıyor. Biz izliyoruz. Tarım kanununda belirtilen oranında çok altındayız.

Burada önemli bir soru soralım.

*Gıda, et ve hayvan ithal ediliyor. Bu ithalatı hangi şirketler yapıyor? Kimler daha zengin oluyor?

**Bizim çiftçimiz batarken, halkımız gıdaya ulaşamıyor. Üstelik batanların ve ulaşamayanların oranı da her gün daha da artıyor. 

****Orta Vadeli Programda artık revizyon bekleniyor. Enflasyon beklentileri yükselecek. Büyüme beklentileri ise düşecek.

****Ekonomide sorunlar neden çözülmüyor?

Bu soruya tarımcı olarak cevap vereyim. İlgili otorite belki böyle anlayabilir!!!

        Entegre mücadele yapılmıyor.

        Toprak analizi yapılmadan gübre atılıyor. Bazen gübreye para bulunamadığından atılamıyor.

        Vahşi sulama devam ediyor.

        Tarımda ithal politikası devam ediyor.

        Tarımda yapısal reformlar yapılmıyor.

        Akıllı ve kaliteli takım oyuncusu olan yöneticiler seçilmiyor.

        Pazar sorunu çözülmüyor.

        Akıllı destekleme yapılmıyor.

Çiftçi yalnız bırakılıyor.

Enflasyon ve pahalılık devam ediyor.

Günlük politikalarla zaman geçiriliyor.

Tarım politikası yok.

Soruna bütüncül bakılmıyor.

Sorunlara neden olan, göz yuman, çözümsüzlük içinde kadrolar hala görevdeler. Bir bakan değişikliği ile ekonomi düzelmiyor.

Tarımdaki sorunlarda bu nedenlerle çözülmüyor değil mi?

****Köyde yaş ortalaması 60’a geldi. Genç nesil tarımla uğraşmıyor. Kim tarım yapacak sorusuna cevap vereceklerine iktidar ve muhalefet söz yarışındalar.

****Alım gücümüz çok düştü. Yanan ormanlar için uçak sayımız yeterli değilken uçaklarla gezenleri sık sık görüyoruz.

****Büyük bir kesim açlıkla, yoksullukla boğuşurken küçük bir kesim saltanat sürmeye devam ediyor.

****Sizlerin de neler söylediklerinizi duyuyorum.

****Tarım Bakanlarına güven kalmadı. Söylediklerini kimse ciddiye almıyor.

Domatesle, karpuzla, çiftçiyle ve tarımla ilgileneceğine nelerle ilgileniyorlar.

İthalatçı bir ülke olduk.

****Hukukta tartışılıyor. Ben tarlamı yoksulluktan ekemiyorum. Buna çözüm tarlamı başkasına kiralayacaklar mış? Ben çiftçiyim çiftçi.. Benim yerime eken nasıl kazanacak? Tarlamı, zirai ilaçla kirletip giderse ne olacak?

****Çiftçinin parası mı var yatırım yapacak? Tarım 4.0 ile ilgili çok yazdık. Bu tarım politikaları ile çiftçimiz nasıl teknolojiyi kullanabilir? Ülkemizin ekonomi sorunları bu kadar ağırken hükümet alt yapıya istenen (genişbant, internet hızı..) yatırımı nasıl yapabilir?

****Neden Tarım Bakanı reklam peşindedir? Acaba gerçek gündemi çiftçilerin görmemesini istiyor olabilir mi? Çiftçilerimiz; enflasyonu, adaletsizliği, hukuksuzluğu, beyin göçünü, gençlerin köyden kaçışını, liyakatsizliği, tarımdaki sorunları, yoksulluğu, girdilerde fiyat artışını yani zirai ilacın, mazotun, gübrenin, işçiliğin ne kadar pahalı olduğunu yaşayarak zaten görüyorlar.

****Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın bir konuda başarılı olduğu ve rekor kırdığı bakanlıkta söyleniyor?

Bu dönem, bakanlığa hiç gelmeden, ara sıra imzaya gelen, yapılması için hiçbir evrak gönderilmeyen, iş yapmayan ve her ay maaş alan personel sayısında rekorların kırıldığı söyleniyor.

Benimde kanaatim bu yöndedir.

Acaba Bakan,  teftişi, pilot bir genel müdürlüğe, örneğin Tarım Reformu Genel Müdürlüğüne gönderse bir yıldır sistemden evrak gönderilmeyen hiçbir iş yapmayan araştırmacı, uzman ve diğer personel sayısını tespit ettirse gerçeği görse diyorlar. Bakanlığın diğer birimlerinde de durumun aynı olduğu belirtiliyor. Bazıları koltuk kapmak, bazıları kaptırdığı koltuğu tekrar almak için parti merkezinde, mecliste mesai yapıyorlarmış.. Bu her dönem yapılırdı. Bu dönem de rekor kırıyormuş..

Burada adalet başlamalı, çalışanlara haksızlık önlenmelidir.

****Tarım ve Orman Bakanına neden ağlanacak halimize gülüyoruz denmiyor? Bakanlıkça yazılanlar ve söylenenlere bakalım.

*Doğruyu bilelim doğruyu söyleyelim!

-Bizim yaptığımız iş doğrudur. Biz hata yapmayız. Bizden başka herkes yalan söyler. Doğrular ve yanlışlar uygulamada belli olacak. Uygulamaya geçilmeden bunlar söylenir mi? Bunu söyleyenin görevleri arasında bitkisel üretim için karar, tebliğ ve rehber hazırlama görevi de yok. Sadece koordinasyon görevi var. Uygulamada bir yanlış çıktığında ben böyle söyledim ama bunu başka genel müdürlük hazırladı olur. Bende inceledim ben de farkına varamamışım demezler.

*Bitkisel üretim desteklerinde yeni dönem!

-Yıl 2024. 21 yıl iktidardalar. Aynı bürokratlar kadroda. İlham yeni gelmiş olabilir mi?

*Önceden ne kadardı? Şimdi ne kadar?

-Tarım Kanunu’na göre “Tarımsal Destekler GSYH'nin %1'inden Az Olamaz”. Önceden de %1 çok altındaydı. Şimdi ne olacak, %1 geçecek mi? Göreceğiz.

-2025 üretim yılı için destek katsayı değeri dekara 244 TL olarak belirlendi. Bu destekleme 2025 veya 2026 yılında ödenir. Enflasyon, dolar ve altın farkı çiftçiye ödenir mi? Eskiden ödenmedi..

-Eskiden tarımsal desteklemelerin etki analizleri paylaşılmadı. Önümüzdeki yıl paylaşılacak mı?

*1 milyar 924 milyon 243 bin TL tarımsal destekleme ödemesini çiftçilerimizin hesaplarına aktardık!

-Bu tarımsal desteklemelerin kararı hangi yıl çıkmıştı? Tebliğleri ne zaman yayınlanmıştı. Altın, dolar ne kadardı? Fark ödemesi yapılacak mı?

*Doğruyu anlatmaktan asla yorulmayacağız. Türkiye'de yanan orman alanları imara A-ÇI-LA-MAZ.!!!!

-Yangınlar sonrası tartışmalı Resmî Gazete kararı; Bayraklı'da yanan orman alanları yapılaşmaya açıldı. Şaşırdık mı? (31 Ağustos 2024 Tarihli ve 32648 Sayılı Resmî Gazete)

*Arı yoksa.. Yaşam yoktur. Kovan sayımız..… Devletimizin hibe destekleri!!!

-Kovan sayısından önemli bir konu var. Bir kovandan aldığımız ortalama bal miktarı ve bal üretimi ne kadar? Ne kadarını ihraç ediyoruz? Bu miktar oldukça neden düşüktür? Bunun nedeni kalıntı olabilir mi?

*Tarımsal üretim planlaması ile birlikte sesiz DEVRİM…!!!!

-Sesiz? Ülkemizde üretim planının yasal dayanağı 2023 yılında çıkmış, 2024 yılında planlama ile ilgili yönetmelik yayınlanmış ve bitkisel üretimde yeni destekleme modeli açıklanmış. Bu iktidar nasıl üretim planı olmadan yıllardır tarımsal üretim planlamış? Bu devrim olabilir mi? Peki tarım politikamız var mı?

****Bir tarımcı olarak bu kadar yılların boş geçtiğini görmekten dertliyim. Hala birilerinin bu gerçekleri görememiş olması çok düşündürücüdür. Eğer görmüş, koltuk gitmesin, saltanat nedeniyle sesini çıkarmamış ayrıca politika, siyaset yapıyorsa bu daha üzücüdür.

*Artık çiftçilerimiz sahada eylem yapıyor. Yani doğruları ve yanlışları yaşayarak görüyorlar.

*Tarımda bir önlem almak, bir soruna çözüm sağlamak için tarıma bütüncül bakmayı artık öğrenmeliyiz.

*Kalıcı çözümler ancak doğru bir sosyal, siyasal, ekonomik ve tarımsal olarak konu uzmanları ile beraber çalışmaktan, birlikte karar vermekten geçer…

****İklim değişikliği politikasının geleceğini belirlenmek üzere konu uzmanı olmayan “Engin Altan Düzyatan” görevlendirildiği belirtiliyor. İklimden ve politikadan anlayan uzmanlarla ne konuşacak? Kısaca Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansında ülkemizi, Engin Altan Düzyatan nasıl temsil edecek?

Artan popülizm ve giderek daha fazla bölücü siyaset zemininde, iklim değişikliği gibi uzun vadeli öneme sahip hayati konularda zayıf liderlik görülüyor. Bu endişe vericidir. İktidara gerçeği söylemekte zorlaştı. Siyasiler kamuda kendileri efendi olarak görüyorlar.

****Ülkemizde artık kamu görevlileri ile bakanlar arasındaki gerginliğin artması gerekirken tam tersi oluyor.

Bakan, ne söyledi ise projedir, bütçe bulunur, deniyor. Hızlı çözümler bulunmaya çalışılıyor. Bazen yanlış yapılıyor. Bazen düzenlemelere uyulmuyor. Bu baskılar yetkililerin, iktidara karşı gerçeği söylemesini zorlaştırıyor. Kimse bakan, tarımı ne kadar biliyor diyemiyor mu?

Kamu görevlilerin şunu unutmaması gerekir. Siz hancısınız onlar yolcu.. Attığınız imzalara, paraflar çok dikkat etmeniz gerekir. Geriye doğru baktığımızda kimler geldi, kimler geçti. Siz hala kamudasınız! Maaşınızı hükümetler değil, DEVLET veriyor. Sizler hükümetlerin değil DEVLETİN memurlarısınız. Ahmet’in veya Mehmet’in de değil..

Bu nedenlerle ekonomide ve tarımda toparlanmak zorlaşıyor.

****Artık kamuda yöneten anlamında yöneticiyi daha az görüyoruz. Bunun yerine idare eden yöneticilerin sayılarının hızla artığını görüyoruz. Bunlar herkesi idare ediyor, her evraka da imza atıyorlar.

Kamu, artık uzun vadeli işlerden daha çok günlük, reklamı olan ve özellikle şov yapmaya çalışan işlere ağırlık vermeye alıştı.

 Yeni teknolojilerin, özellikle de üretken yapay zekânın sunduğu fırsatları değerlendirmek ve bu teknolojilerin oluşturduğu risklere karşı korunmak için ilgili yetenekleri işe alma konusunda sıkıntı yaşanıyor. Torpil almış başını gidiyor.

Kamuda, modern ve etkili bir kamu hizmeti olması gerekiyor.

Bakanlar ve üst düzey yetkililer arasında daha iyi eğitim ve kamu görevlilerinin tarafsız tavsiyelerde bulunmasının "güvence altına alınması" yoluyla sağlanan karşılıklı saygı ve uyumun sağlanması ve yetkilileri kamuoyunda savunan liderlerin yetiştirilmesi gerekiyor.

İşe alım süreçlerini gözden geçirerek ve dış danışmanlara olan bağımlılığı azaltarak yüksek vasıflı bir kamu sektörü iş gücü oluşturmak ve "teslime odaklı çevik, dijital ve risk alan bir kültür" oluşturulmalıdır.

****Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e soralım.

-Bu hafta mutfağınızda kaç kg meyve, zeytin, peynir, et tükettiniz?

-Meyvenin, zeytinin, peynirin ve etin kilogramını kaça aldınız?

-Çocuklarınıza bu dönem okul giderine ve kırtasiyeye ne kadar ödeme yaptınız?

-Çocuklarınızın beslenme çantasında neler var? Okulda mı yemek veriliyor?

-Öğretmenlerimizin aylığı ne kadar? Nasıl geçiniyorlar?

-Sizlerin maaşınız ve geliriniz ne kadar? Nasıl geçiniyorsunuz?

Yeni öğretim yılına sorunlarla giriyoruz.

Öğretmenlerimize ve öğrencilerimize sağlıklı, huzurlu ve başarı bir yıl diliyorum.

****Dertliyim, umudum azalsa da yine gençlerden özellikle “Z” kuşağından umutluyum. Onlar ve kadınlarımız oylarının ne kadar kıymetli olduğunu artık biliyorlar.

Sadece, Tarımcı dertli değil, ülke sevdalısı her tarımcı dertli…