****Yıllardır tarım sektörü ile ilgili sorunlar, çözümler yazılıyor ve söyleniyor. Bir türlü çözümsüzlük havuzundan da çıkılamıyor.
****Depremden sonra, büyük deprem geçirmiş ülkelerin tarımını inceledim. Deprem bölgesinde ne sorunlar yaşamışlar, nasıl çözüm üretmişler….
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ülkemizde bu depremden sonra deprem bölgesinin tarımı için daha fazla sorunlar ve çözümler konusunda yazıldı, yazılıyor ve söyleniyor. İlgili otoritenin artık bunları dikkate alması gerekiyor. Artık eylem zamanıdır. Çiftçimiz gübre demeden gübre kapısının önünde olmalıdır.
****Depremde, tarımda da hazırlıksız yakalandık.
Köylerde durum kötü..
Depremlerin zamanı bilinmiyor ama fay hatlarının yerleri, tehlikeleri biliniyor. Zamanında gerekli önlemlerin alınmadığı görüyoruz.
****Tarımda bir organizasyon sorunu yaşanıyor. Tüm paydaşlar ele ele veremiyoruz.
****Neler yapılmalıdır?
**Tarımda geç kalmanın bedeli büyüktür. Bu kesinlikle unutulmamalıdır.
**Tarımsal göç kesinlikle önlenmelidir.
**Tarımda işçi, alet ve ekipman sorunu yaşanmamalıdır.
**Çiftçimiz, gübre, mazot gibi girdi ve nakit para konusunda sorunlar yaşamamalıdır...
**Destekler daha kısa sürede ödenmelidir.
**Tarımsal üretimin düşmesi, gıda fiyatlarını ve enflasyonu artırır.. Deprem bölgesinin tarıma katkısı yaklaşık yüzde 15’tir. Tarımsal arz azalırsa gıda enflasyonu yüzde 70’in üstüne doğru çıkabilir.
**Gıda krizi derinleşebilir. Ciddi bir gıda kriziyle karşı karşıya kalabiliriz.
**Çiftçi borçları erteleniyor. Bu sene yeterince üretim yapamayan çiftçi seneye ne yapacak? Bu borçları seneye nasıl ödeyecek?
**Deprem ve sonrasında devam eden artçı sarsıntıları alt ve üst yapıya etkisi ne oldu? Bu konu çok dikkate alınmalıdır. Sürekli incelenmeli, denetlenmelidir. Hatta denetim altında tutulmalıdır.
**Sulama sistemlerinin durumu nasıl?
**Yer altı suları durumu nedir?
**Kuyuların durumu nedir? Kuruyanlar var mı? Devam ederse neler yapılacak?
**İklim değişikliği ve kuraklık tehlikesi de unutulmasın…
**Bu kuraklık ve sulama sorunları göçü daha da hızlandırır, artırır. Tarımsal üretimden ayrılış olabilir.
**Tedbirler alınmalıdır. Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği sağlanmalıdır.
**Suyun tarım için önemini unutanlara bunları hatırlatmak istedim.
**Bu deprem, tarımda ve gıdada doğru, güvenilir verinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu bilgiler varsa paylaşılmalı ve herkes ulaşmalıdır.
**Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından, 5-6 yıldır Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak İllerin de çiftçilere tarımsal sulamada kullanılan elektrik için tarımsal destek verilmektedir. Bu desteğin diğer deprem illerine de verilmesi gerekir. Bu elektrik şirketleri en az altı ay çiftçiden elektrik ücreti almayarak bir katkıda bulunamaz mı?
**Tarım politikalarında artık kökten bir değişiklik söz konusudur. Bu çok ciddi ve acil bir görevdir.
***Çözülmesi gereken konu başlıkları bellidir. Tarım ve Orman Bakanlığı bölgenin üretim desenine göre, çok hızlı planlı, projeli, termin planlı, tüm paydaşlarla (Sivil Toplum Kuruluşları, Üniversiteler, Yerel yönetimler..) çalışmalı, hazırlıkları bitirmeli, görev dağılımını yapmalı ve tüm paydaşlarla sahada olmalıdır.
**Bu depremin sıkıntıları uzun sürecektir. Tarımla ilgili sorunları ve çözümleri, eli ayağı toprağa değmiş hem mektepli hem alaylı bir tarımcı olarak gündemde tutmaya devam edeceğim.
**Ülke sevdalılarının tek amacı vardır. Ayrıca hepimizin tek bir ortak noktası var. Büyüklerimizden emanet olarak teslim aldığımız bu güzel ülkemizi, çocuklarımıza çok daha güzel ve daha az bedel ödeyeceği bir ülke bırakmaktır.
**Bunu hep beraber yapacağız. Yapmak zorundayız…
****Bilime karşı direnişin sonuçlarını inşaatta, tarımda ve ekonomide görüyoruz…
*O nedenle bilim,
*O nedenle kaliteli eğitim,
*O nedenle zihniyetin değişmesi,
*O nedenle liyakat,
*O nedenle geleneksel yönetimden, çağdaş yönetime geçiş,
*O nedenle tarıma bütüncül bakmalı,
*O nedenle bilim ışığında yapısal reformların yapılması,
****Kurtuluş Savaşımızı nasıl kazandık? Türkiye Cumhuriyeti nasıl kuruldu? Bugünkü durumdan daha zor durumdaydık… Başarılı olmanın dışında şansımız yok…
***Yukarıda saydığım konulara dikkat edilmelidir. Taviz verilmemelidir. Mutlaka başarı geldiği görülecektir.
****Artık tarımda pansuman tedbirlerle, reklamlarla ve politik cümlelerle sorunların çözülmediği hepimiz biliyoruz.
****Bilim ışığında uzman paydaşların hazırladığı ve uyguladığı üretim planlamasına, tarım politikalarına ihtiyaç vardır. Bu çok önemlidir.
****Bu konulara daha fazla önem verirsek, bu yaralar daha kısa sürede ve daha kolay sarılır. Daha güzel günlere, doğru ve hızlı bir şekilde gideriz. Ben umutluyum...
***Ne yazık ki depremde can kaybımız 42 binleri geçti. Artçı depremler devam ediyor…
****Çok üzgünüm..
****Dünyada buğday ithalatında sorun mu var?
***Rusya ile ihracat anlaşması sona yaklaşırken, Ukrayna tahıl sevkiyatları yavaşladı. Bu anlaşma Kasım ayında 120 gün için yenilendi ve 18 Mart'ta sona erecek.
***Rusya'nın BM destekli bir tahıl ihracat anlaşmasını uzatmayacağına dair endişeler var. Bazı tüccarların Ukrayna'dan buğday sevkiyatı yapma konusundaki isteksizliğini artırıyor.
***Bu endişeler buğdayın küresel fiyatları yükseltti.
Rusya'nın tedarik istikrarını bozmak için gemi teftişlerini kasıtlı olarak ertelediği ve gıdayı bir silaha dönüştürüyor.
Rusya bu yorumlara hala cevap vermedi. Ruslar bakalım neler isteyecek?
Analistler, siparişlerin yerine getirilmemesine ilişkin endişelerin, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki alıcılar için Ukrayna buğdayının cazibesinin azaldığını söylüyorlar.
En büyük devlet buğday alıcısı olan Mısır, son ihalesinde yalnızca Rus buğdayı satın aldı. Rus buğdayının Ukrayna ve diğer kaynaklardan daha düşük bir fiyatla sunulduğunu ve muhtemelen pazar payı kazanmak için bu yılki bereketli hasadını kullanmayı amaçladığını söylenmektedir.
İhracatçılar Ukrayna sevkiyatları ile ilgili riskleri hafifletmeye çalışırken, yerel çiftçiler buğdayları için daha düşük fiyatlar aldı. Geçen hafta Ukrayna buğday fiyatları ton başına 272.50$ seviyesindeyken, Rus buğday fiyatları 299.50$ olarak değerlendirildi.
Düşük fiyatların bazı çiftçileri kış mahsulü ekme konusunda isteksiz hale getirdiğini ve gelecek yılki hasat görünümünü düşürdüğünü söyleniyor.
Küresel buğday piyasasının dengesinin üretimdeki bir değişiklikle bozulabileceği düşünülürse, bu bazı analistleri endişelendiriyor. Geçen hafta Uluslararası Tahıl Konseyi, 2022/23 sezonunda dünya çapında 796 milyon ton buğday üretileceğini tahmin ederken, tüketimin 789 milyon tonda kalması bekleniyor.
****Küresel buğdayda, arz ve talebinin sıkışık, pek çok şeyin Karadeniz'e bağlı olduğunu görülüyor. Buğday ithal eden bir ülkeyiz. Tarımda dünya pazarını çok iyi takip etmek zorundayız.
****Son söz;
Çiftçilerin bizi beslemesini istiyoruz. Demirle karın doymaz..
Sorunlar yaşamaması için sorunlara hazırlıklı olmak gerekiyor.