Zaman ilerledikçe insanın asli ihtiyacı değişmeye başladı. Kaldığı yerleri genişletti ve duvarlara resim yapmaya başladı. Bazen bir av sahnesini, kağnıda yük taşıyan bir inek ve atı Bazen de atın üzerinde savaşan askeri çizdi.
Etrafında ne görüyorsa, toplum neye değer veriyorsa onların resimlerini yaptı. Bu resimlere bakarak toplumlarım kültürü hakkında bilgi sahibi olduk. Hayvanlarla olan ilişkileri ve hangi hayvanlara değer verdiklerini anladık.
İnsan kendi bulunduğu ortama ve yeteneğine göre işler yapmaya başladı. Birlikte yaşayan insan sayısı artarken yalnız yaşayan insanların sayısı azaldı. İnsan taşlara şekil vererek insan ve hayvan heykelleri yaptı. Taşlarla uğraşması sonucunda insan evini yaptı.
Sahiplenme ve mülkiyet doğmaya başladı. İnsanlar evlerini yaparken toplu halde yaptıklarından köyler kasabalar meydana geldi. İnsanların statüsüne ve toplumdaki yerine göre ev sahibi oldu. Toplumun gelir ve sanat durumuna göre saraylar inşa edildi. Korunmak için kaleler ve surlar yapıldı.
İnsanlar inançlarına göre mabetler ve tapınaklar yaptı. Ölen insanlar için mezarlar yapıldı. Mezarlar insanın toplumdaki statüsüne göre yapıldı. Mezara bütün malı ile birlikte gömüldü. Bu mezarlara hayvanlarda gömüldü. Atın sahibi öldüğünde atı ile birlikte gömüldü.
Toplu yaşamda kurallar oluşmaya başladı. Kuralları gücü elinde bulunduranlar koyuyordu. Sadece onların dediği oluyor ve geri kalan bütün insanlar köle olarak hizmet ediyordu. Hayvanlar âleminde doğal hayatta veya vahşi yaşamda da kural buydu. Güçlü olan güçsüzü ezer. Aslanın karnı acıktığında yavru ceylanı yer. Kartal tavşanı yemekten hiç çekinmez. Ama karnı doyunca aslan bütün ceylanları, kartal bütün tavşanları öldürmeye çalışmaz.
Gücü elinde tutan insan kuralları kendi koyduğu için isteklerinde sınır tanımaz. Karşısındaki insanların değeri ve fikri yoktur. Sadece kendisine tabi olmasını ister.
Kölelik sistemi doğmuştur. Bu sisteme karşı gelenler cezalandırılır. Bu yaşam tarzında Nemrut ve firavunlar ortaya çıkar. İnsanlara rablik yapmaya ve insanları kendisine ibadet etmeye zorlarlar. Karşı gelenler yok edilir.
Büyük Piramit 100,000 işçi tarafından 20 yılda yapılmıştır. Ne kadar hayvan gücü kullanıldı bilinmez. Piramitlerin yapımında çalışan insanların sadece karınlarını doyurmalarına ve yaşamalarına izin verildi.
İnsanların köle olduğu ve kurban edildiği bir yaşam tarzında; hayvanların durumunun nasıl olduğunu tahmin etmek zor değil. Yeryüzünü bir taraftan bir tarafa işgal eden ordular oluşturan milletler bu güçlerini elde ettikleri atlardan ve metalden yapmış oldukları silahlardan aldı.
İnsanlar evleri, sarayları, kaleleri, tapınakları, piramitleri yaparken veya dünyanın her tarafında kahramanlık gösterirken gizli güçleri hayvanlardı. İnsanlarda sınıfsal ayrım olduğu gibi toplumun yaşadığı bölgeye göre hayvanlar da ayrımlar oluştu.
***
İnsanların hizmetini görenler; fil, at, deve, sığır, koyun, keçi ve tavuk gibi hayvanlar.
İnsanlar tarafından kutsallaştırılanlar; inek, yılan, kedi, kurt ve kartal gibi hayvanlar.
Topluluklara totem olanlar; kurt, ayı, kartal, köpek ve aslan gibi hayvanlar.
İnsanların inançlarına göre kurban edilen; koyun, sığır, deve, at ve tavuk gibi hayvanlar.
İnsanlar tarafından bazı özellikleri ile sevilenler; bülbül, kanarya, papağan, sülün, tavus kuşu, kartal, şahin, ceylan ve geyik gibi hayvanlar.
İnsanlar tarafından kötülüklerin sebebi ve kötü ruhlu kabul edilenler; kedi, köpek, yılan, fare, tavşan ve baykuş gibi hayvanlar.
***
Dünya farklı coğrafik şekillerde yaratıldığı için yukarıda bahsettiğimiz sınıflandırma bu farklı şekillendi. Binek ve taşımada bir bölgede at kullanılırken başka bir bölgede deve ve fil kullanıldı. Bir bölgede inek kutsallaş tırılken başka bölgede kurt kutsallaştırıldı. Totem olarak her bölgede farklı hayvan kullanıldı. Böylelikle bütün hayvanlar neslini devam ettirme imkânı buldu.
Zaman ilerledikçe insanın toplu yaşama artınca yeni keşif ve icatlara göre insanın yaşama kültürü ve kuralları da değişmeye başladı. İnsanlar arasında iletişim arttı. Yazının bulunması ile haberleşme ve etkileşim oluşmaya başladı. Bu değişimler sonucunda toplumlarda farklı düşünenlerde çıkmaya başladı.
Dini inançlar toplumun ilerlemesine göre gelişti. Bu ilerlemelerden hayvanlarda etkilendi. Her kavme peygamberler geldi. Bu peygamberler toplumun yaşayan kültürünü değiştirdi.
''Andolsun biz peygamberlerimizi açık delillerle gönderdik ve insanların adaleti yerine getirmeleri için beraberlerinde kitabı ve ölçüyü indirdik''.