****Tarımda sorunları besleyen ve büyüten siyasiler şimdi sorunları çözemiyorlar.
****La Fontaine'nin Ağustos Böceği İle Karınca hikâyesini hepimiz biliriz. Hikâyeye göre; Karınca tüm yaz çalışıp yiyecek biriktirirken, Ağustos Böceği saz çalıp şarkı söylemiş, kışın da karıncaya muhtaç olmuştur.
Yazılarımı takip edenler, 2024 yılının zor geçeceğini birçok kez yazdığımı bilirler. Girdi fiyatları yükseldiğini, bunun maliyetleri artıracağı belirtmiştim. Eğer ürün fiyatları düşük olursa çiftçimiz çok zor durumda kalacak demiştim. Sürekli Tarım ve Orman Bakanlığının önlem almasının gerektiğini vurgulamıştım.
****Ağustos Ayında, çiftçileri, traktörleri ile yollarda eyleme başladılar. Ürünlerini maliyetlerinin çok altına bile satamadıklarından döktüklerine veya bedavaya verdiklerine şahit oluyoruz. Olmaya da devam edeceğiz. Bıçak kemiğe dayandı.
Eğer, bu konularla ilgili otorite ve sorumlular Ağustos Böceği gibi zamanı boşa geçirmemiş olsaydı sorunlar çözülür, çiftçimiz malını satar, tüketicimiz pazardan atılmış sebze toplamazdı.
****Tarım Bakanları, ülkemizi karıncaya yani tarımda gelişmiş ülkelere muhtaç duruma düşürdüler. Düşürmeye devam ediyorlar. İthalatçı bir ülke olduk.. Üstelik ithal edilen boklu hayvanları hepimiz gördük..
Genel müdür hemen istifa etmeliydi.
Bakan soruşturma açmalıydı.
Cumhurbaşkanlığında, 2018 yılında kurulan Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu diğer konularda olduğu gibi bu konuda da sessiz kalmamalıydı.
Acaba ithal edilen et ve hayvanda bir rant söz konusu olabilir miydi?
****Bir kez daha belirtiyorum. Zeytin üretiminde önlemler alınsın. Zeytin üreticisini ve zeytinyağı sektörünü de yollarda görebiliriz.
****Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’yı uyarayım. Bu yıldan daha zor bir 2025 yılı bizi bekliyor. Gıda fiyatlarının artması bekleniyor. Özellikle 2025 yılında arz yetersizliği söz konusu olabilir. Nakliye, girdi fiyatları ve mazot fiyatları uçuyor. Nasıl ucuz gıda olacak? Üstelik çalışanların maaşları artmıyor. Derinleşen yoksulluk daha da derinleşebilir.
****Ülke sevdalısı ekonomistlerde uyarmıştı. Faiz yükseltmek veya düşürmek gibi bir tedbirle ekonomi düzelmez demişlerdi. Mutlaka bunlarla beraber yapısal reformlarında yapılması gerektiğini belirmişlerdi. Yapılmadığı için ekonomi enflasyonun yanında durgunluğa girdi. Alan satan yok…
****Gelişmiş ülkelerde çiftçi yanında sivil toplum kuruluşu ve tarım bakanlığını her zaman görüyor. Onlara güven duyuyor. Yanlış yaptıklarında oy vermiyor veya seçimlerde sivil toplum kuruluşlarının başkanlarını ve yönetimini değiştiriyorlar. Bazen buna gerek kalmıyor. Başarısız olduklarını kabul ederek istifa ediyorlar.
Bu ülkelerde, çiftçiler daha düşük karla (zararla değil) 2024 yılını geçiriyorlar.
****Ahlak! Terbiye! Disiplin! Erdem! Etik! Liyakat! Zihniyet, Sistem! Bilim! Kaliteli Eğitim! Saltanat! Koltuk sevdası! Torpil! Komisyon! Siyaset! Üretim planlaması! Tarım politikası! Yapısal reformlar! Yapısal sorunlar! Tüm bunları düşündüğümüzde tarımda bu görüntülerden başka bir şey görme şansımız var mı?
****Enflasyon Raporunu özetlemek gerekirse;
Reel ücretler düşecek,
Sanayi yavaşlayacak,
İşsizlik tırmanacak,
İnsanlar sadece zaruri ihtiyaçlarını karşılayabilecek,
Faizler yüksek kalacak,
Borç geri ödeme sorunları daha da artacak,
Sonunda enflasyon düşecek,
Başarı gelecek..
Ne zaman görülmesi bekleniyor? İnşallah 2026 Yılı…
****Tarımda ve ekonomide yanlış politikalarla buralara geldik. Tarım sektöründe kriz var. Çiftçiler eylemde iken Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve Ziraat Odası Başkanını çiftçilerin yanında göremedik..
****Tarımda bu sorunları görmeyen, açlığı, sosyal patlamaları görür. Tarım sektörü diğer sektörlere benzemez. Demirle karın doymaz.
****Çiftçimizin eylemini şöyle yorumlamak gerekir. Çiftçimiz, “ÖNCELİK BENİM” diyor. Tamamen katılıyorum. Öncelik Tarım ve Çiftçidir. Bu böyle olmalıdır.
****Ben çiftçilerimizin haklı eylemini destekliyorum.
Acaba Tarım ve Orman Bakanının ve Tarım ve Orman Bakanlığının önceliği nedir? Hangi eylemin içerisindedirler? Bu soruları Ziraat Odası Başkanı ve yönetimi de kendilerine sormalıdır.
****Kısaca enflasyonla beraber durgunluğun olduğu bir döneme girdik.. İşimiz milletçe çok zor…
Tarım, ülkemiz için çok önemli bir konudur.
****Acaba tarımı gelişmiş ülkelerde tarımda neler yaşanıyor?
****Onlar karınca gibi çalışıyorlar.
****Tarımı gelişmiş ülkelerde, hükümetler için en önemli konular arasında tarım bulunur.
Gelişmiş ülkelerle aramızda üretim yöntemleri, hayvan refahı ve fiyatlardaki fark da büyüktür. Bu ülkelerin pazarlarına girebilmek için;
- Kaliteli ve standart daha fazla ürün elde etmek,
- Maliyetlerin düşük olması,
- Girdilerin daha ucuz olması çok önemlidir.
Böylece daha ucuza elde edilen ürün pazara daha kolay girer.
****Bunu bir örnekle açıklayayım. Ukrayna, Avrupa Birliği pazarına girerken, buğdayı pahalı üreten devletlerin çiftçileri şikâyetçi oldular. Ukrayna çiftçisinin maliyeti düşük olduğu için pazara çok rahat girdi.
Ancak Ukrayna’nın AB pazarına girmesi örneğin Hollanda’nın işine geldi. Hollandalı çiftçilere hiçbir zararı olmadı. Ukrayna'nın bu pazara katılması serbest piyasayı çok daha büyük hale getiriyordu. Örnek olarak Hollanda süt ürünlerini ele alalım. Süt ürünlerinin ihracat değeri 2023 yılında 10,3 milyar Euro olarak gerçekleşti. Hollanda'nın süt ürünleri üretiminin dörtte üçü Avrupa Birliği içinde kalıyordu. Onlarda süt ürünleri daha fazla sattılar.
Bu konular ülkemizde daha fazla yer almalıdır.
****Dünyada tarımda, kredi programlarında önemli değişiklikler oluyor.
*Kredi arayan binlerce çiftçi için daha fazla fırsat ve eşitlik yolunda önemli adımlar atılıyor.
*Tarım üreticileri için finansal özgürlüğü, dayanıklılığı ve kârlılığı artırmak için çiftlik kredisi programlarını güncelliyorlar.
*Politika değişiklikleri, sermaye oluşturmayı, uzun vadeli ihtiyaçlar için tasarruf etmeyi ve stratejik operasyonel yatırımlar yapmayı destekliyorlar.
Bunlar çiftçilerin ve çiftlik sahiplerinin finansal olarak sürdürülebilir olma fırsatlarını artırmayı amaçlayan değişikliklerdir.
*Çiftlik kredileri için programa erişimini ve teslimatını geliştirme kuralının bir parçası olan bu iyileştirmeler yapılıyor. Tarım Bakanlığı üreticilerin işletme giderlerini karşılamak, arazi ve ekipman satın almak için kullandıkları önemli finansman seçenekleri sağlamak üzere tasarlanmış çiftlik kredileri aracılığıyla çiftlik karlılığını iyileştirme taahhüdünü göstermektedir.
Tarım Bakanlıkları, kredi kuruluşlarının kredi verme ve hizmet faaliyetlerinin üreticiler için, özellikle zor zamanlarda, kritik öneme sahip olduğunu kabul ediyor. Borçlulara karlarını arttırma, uzun vadeli ihtiyaçları için tasarruf etme ve stratejik yatırımlar yapma konusunda finansal özgürlük sağlanıyor. Bu da ülkenin çiftçilerinin finansal sermaye ve dayanıklılık inşa edebilmelerini sağlamanın en iyi yolu olarak görülüyor.
Mali açıdan sıkıntıda olan borçlu çiftçiler için yeni bir düşük faizli taksit ayırma programı oluşturuyorlar.
Uygun tüm kredi başvuru sahiplerine, karlılığı artırabilecek, işletme sermayesi rezervleri ve tasarrufları oluşturmaya yardımcı olabilecek esnek geri ödeme koşullarına erişim sağlıyorlar.
Borçluların sermayeyi karşılaması için ek kredi teminatı gerekliliklerini azaltıyorlar.
Özellikle küçük ve orta ölçekli aile çiftlikleri için krediye erişimi iyileştirmek amacıyla kapsamlı ve sistemli bir çaba içindeler.
Çiftçilerin kredi alabilmeler için müşteri odaklı iş sürecini kolaylaştırıyorlar. Otomatikleştirmek için önemli bir girişimde bulunuyorlar.
Çiftçilerin, iş ihtiyaçlarına uygun doğrudan kredi ürünlerini belirlemeleri ve başvuru sürecini anlamaları için etkileşimli, çevrimiçi, adım adım bir kılavuz hazırlıyorlar.
Çevrimiçi kredi başvurusu, elektronik imza seçeneği, vergi beyannamesi gibi destekleyici belgeleri ekleme, bilanço doldurma ve çiftlik işletme planı oluşturma gibi yararlı özellikler sunan, kağıt gerektirmeyen, etkileşimli ve rehberli bir uygulamadır.
Borçluların kredi taksitlerini ödemek için yerel tarım dairelerinin arama, posta gönderme veya ziyaret etme zorunluluğunu ortadan kaldıran çevrimiçi doğrudan kredi geri ödeme özelliği var.
Basitleştirilmiş doğrudan kredi başvuru formu oluşturmuşlar.
****Tarım Bakanlığı;
*Daha dayanıklı yerel ve bölgesel gıda üretimine,
*Tüm üreticiler için daha adil pazarlara,
*Tüm topluluklarda güvenli, sağlıklı ve besleyici gıdaya erişimi garanti altına almaya,
*İklim açısından akıllı gıda ve ormancılık uygulamaları kullanarak çiftçiler ve üreticiler için yeni pazarlar ve gelir kaynakları oluşturmaya,
*Kırsal bölgelerin altyapı ve temiz enerji kapasitelerine tarihi yatırımlar yapmaya çalışarak,
*Ülkelerinin daha iyi bir gıda sistemini dönüşmesine çalışıyor.
****Ülkemizde, Tarım ve Orman Bakanlığı tarımsal destekleme politikasında yapısal reformlar yapmak zorundadır. Yeni destekleme politikalarında bu konularda dikkate alınmalıdır. Yoksa “Attığınız taş ürküttüğün kurbağaya değmez”. Tarımsal desteklerin ülkemiz çiftçisine ve ekonomimize sağladığı katma değeri görüyoruz. Sorun çözmüyor. Sorunun kartopu gibi büyümesini biraz geciktiriyordu. Tarımda ve tarımsal destekleme politikalarında yapısal değişimlere ve reformlara çok geç kaldık.
****Çiftçimiz artık traktörleri ile yollara çıktı. Eylem varsa sorun vardır.
Sorunun, çiftçimizde, üreticimizde, limonda, domateste, patlıcanda, ette ve sütte olmadığını hepimiz biliyoruz.
****Tarıma ve sorunlarına bütüncül bakmak gereklidir. Yapısal reformlar yapılmadığı, zihniyet değişmediği, liyakate önem verilmediği tarımda bu sorunlar yaşanacaktır.
****Yetersiz kalan, uygun olmayan ve yanlış tarımsal politikalar bizi bakalım nerelere götürecek?