****Enflasyon koşmaya devam ediyor. Üstelik hızı da artıyor.

****Şubat ayı enflasyonu; TÜİK'e göre % 4,53, ENAG'a göre % 4,34 artarken, 12 aylık enflasyon TÜİK'e göre % 67,07, ENAG'a göre % 121,98 arttı. TÜİK, ENAG'ı aylık bazda geçti. Enflasyonun Mayıs ayında zirve olması bekleniyor.

Enflasyon için, Covid-19, savaş var, dış güçler, marketler, galericiler dediler.

Ancak, Ocak ve Şubat Ayının enflasyon toplamı %11,5 oldu. Bu bugün için dünyada çoğu ülkenin YILLIK enflasyonundan yüksek bir rakamdır.

Faiz yükseltiliyor. Enflasyon düşmüyor. Buda işe yaramadı mı? Bunun tek nedeni güven duygusu olabilir mi? Piyasalar artık kimsenin sözüne, ne konuştuğuna bakmıyor. Yapısal reformlara, yapılması gereken eylemlere bakıyor. Seçim nedeniyle bunları da göremiyoruz.

****Güncel enflasyon oranlarına baktığımızda durumumuzun iyi olmadığını görürüz.

Enflasyon-2

***Gıda enflasyonu Şubat'ta aylık %8,25 artarken, yıllık %71,12 yükseldi. Şubat'ta fiyatı en çok artan 10 üründen 9'u gıda ürünü oldu. Bunlar Tereyağı %16,99 - Sebze %16,14 - Kuzu eti %14,81 - Peynir %11,57 - Süt %10,99 - Alkolsüz içecekler %10,57 - Taze meyveler %10,32 - Un & Tahıllar %9,50 - Makarna %9,10 oranında arttı. (Kaynak:TÜİK)

***Bunun nedeni,  üretimin düşük ve talebin giderek artmasıdır. Ramazanda ve turizm açılmasıyla talebin daha da artması bekleniyor. Tarım ve gıda sektöründe yapısal sorunlar devam ediyor. Enflasyonu, gıda enflasyonu besliyor. Bu sorunlar içinde çözümler, eylemler ortada yok. Yeterince teknolojiyi kullanmadığımızdan üretim artışı olmuyor. Biz hala çiftçiye ve tarıma yeterli önemi vermemeye çalışıyoruz. Tarım sektörü, üvey evlat gibi görülüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı bunlara çözüm bulacağına, seçim çalışmalarında olduğunu basından takip ediyoruz. Eylemde sadece seçim var. 

***En çok fiyatı düşen de limon oldu. Üretici dalında kilogramını 2,5 liraya zor satıyor. Zaten limon ağaçlarını büyük bir üzüntüyle kesen üreticileri de görüyoruz.

****Güncel gıda enflasyon oranlarına baktığımızda durumumuzda değişiklik bulunmamaktadır. Dünya’da 4. Sıradan 5. Sıraya geldik.

****Avrupa’da 1. Sıradayız (%71,12). Bizi takip eden Malta’da 2. Sırada olup gıda enflasyonu %10,1’dir. Dünyaya baktığımızda;

Enflasyonyeni

****Ülkemizde tarım sorunlarına bakarken ekonomiye de bakmak gerekiyor.

Durumumuz ortadadır. Ekonomide dengeler bozuldu. Dengelerin bozulmasına neden olanlar bedel ödemiyorlar. Bedel ödeyenler, çiftçiler, emekliler yani düşük gelirliler oluyor. Zor bir dönemde geçirmeye devam edeceğiz.

****Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, fiyat istikrarını yakalamak için uzun zaman gerekeceğini belirtti. Hedeflere ulaşmada bize ayak bağı olan Kur Koruma Mevduattan çıkış hedefimiz var, dedi. Ülkemizde artık ekonominin iyi olduğu söyleyende kalmadı.

****Kişi başına gelirde artış var deniyor. Bunun nedeni sığınmacıların nüfusta sayılmamasıdır. Ama GSYH'ye katkıları var. Bu dikkate alınmayınca gelir yükselmez mi?

****Artık eşit olmayan ve yoksullaştıran bir büyümeden bahsetmekte mümkündür. Buna “Timsah Kapitalizmi” diyorlar..

****Enflasyon Ramazan Pidesini Etkiledi! %100 Zam!

Ramazan pidesinde hem gram düştü, hem de fiyat yükseldi. Artık ülkemizde enflasyonun yanında multiflasyon ile konuşmaya başladık.

Hem fiyatı artır hem de gramajı düşür!

Acaba fiyatı enflasyondan daha az mı arttı?

Acaba pide 300 gram olsaydı fiyatı kaç lira olurdu?

-Geçen sene 300 gramı 10 liradan satıldı.

-Bu sene 250 gramı 15 liradan satılacak..

Ekmeğin gramajı düşerken (330-250=50 gram),

Ekmeğin fiyatı (15-10=5 TL) artmış.

Bu enflasyonun hangi çeşidine girer? Her türlü enflasyon var. Mutiflasyon denebilir.

Gramajı aynı kalsaydı yani 300 gram olsaydı, artış %50 olurdu.

-Geçen sene gramı 0,03 TL iken

-Bu sene gramı 0,06 TL oldu.

Kısaca pidenin fiyatı gram bazında %100 artmış oldu. İşte bu nedenle hissedilen enflasyon oranı %100 üstündedir.

Tarımı kontrol edemezseniz enflasyonu, fiyat artışlarını kontrol edemezsiniz.

****Tarımsal üretim deyince hem bitkisel üretim hem de hayvansal üretim söz konusudur.

Doğru ve güvenilir veri olmadığından doğru ve güvenilir analizlerde yapılamıyor. Son tarım sayımı 2001 yılında yapılmıştı.

****Ancak hayvancılıkta da sorunlar devam ediyor. Hem küçükbaş hem de büyükbaş hayvan sayımız azalıyor. Bu maliyetlerle, hayvansal üretim yapmak zorlaşıyor. Et kuyrukları artarken, fiyatlarda yükseliyor.

Yarın doların kaç lira olacağını bilmiyoruz. İthal ettiğimiz yem katkı maddesi olan mısırın, soyanın yarın kaç lira olacağı da belli değildir. Bir işin içine, hayvan ve et ithalatı girince, bu işi kim yapar? 

****Bugünlerde ithalatın adı da rica ithalatı olarak değişti. Başka ülkeye gönderilen hayvanlar rica ile ülkemize geliyor.

        ***Neden sürekli ekonomik kriz yaşıyoruz?

        ***Biz bunları yaşarken tarımda gelişmiş ülkelerin çiftçileri “Çiftlik Yönetimi Koçu”  arıyorlar. Koçluk her şeyden önce kişinin gelişimine veya büyümesine odaklanır. Koçluk, insanların istedikleri sonuçları elde etmek için yapmaları gerekenleri sağlamaktır. Çiftçilerin gereken kişi olmalarına yardımcı olmakla ilgilidir.

Bu konuda, Royal Roads Üniversitesi eğitim veriyor. Eğitime katılanlar sertifikalı bir koç oluyorlar.

Modern koçluk, gerçekten bireyleri büyütmekle ve insanların profesyonel ve kişisel gelişim yoluna girmelerine yardımcı olmakla ilgilidir.

 Çiftçinin nasıl değişeceğini bulmak zordur. Bu koçluğun ve başarının anahtarıdır. Bu lafla olmuyor. Davranışı değiştirdiğinizde sonuçları da değiştirirsiniz.

Sertifikalı koçlara hazır mıyız?

        ****Dünyada tahıl fiyatları düşmeye devam ediyor.

        Fiyat düşüşünün ana nedeni Rusya ve Ukrayna buğday fiyatlarının çok düşük olması gösteriliyor.

Buğday;

Ukrayna tonu 159 Euro

Rouen tonu 202 Euro

Arpa;

Karadeniz menşeli mallar için 164 Euro,

Avrupa’dan gelen mallar için ise 185 Euro ihracat fiyatını belirtiyorlar. 

Mısır;

Ukrayna'dan gelen mısır 155 Euro’ya yükleniyor,

Bordeaux'daki en önemli Fransız ticaret merkezinde mısırın fiyatı 30 Euro daha fazla, yani ton başına 185 Euro. Avrupa vadeli işlem piyasasında mısır bugün ton başına 174 Euro’ya geriledi.

Ayrıca tahıl piyasasında fiyatların düşmesi nedeniyle Ukrayna'nın AB'ye gümrüksüz girişi eleştiriliyor. 

AB tahıl fiyatlarını korumak için bir şey yapmıyor.

****Hindistan dünyanın büyük tahıl üreticisidir. Bu yıl buğday ithalatı yapabilirler.

Hindistan'ın buğdayı ve kolza tohumu hasattan hemen önce yağmur nedeniyle büyük zarar gördü.

Zamansız yağış ve dolu fırtınalarının Hindistan'ın ana üretim bölgelerinde buğday, kolza tohumu ve nohut da dahil olmak üzere kışın ekilen mahsulleri olumsuz etkiledi. Hasatı geciktiriyor.

Olumsuz hava koşulları buğday üretimindeki büyümeyi sınırlayabilir ve hükümetin stok oluşturma çabalarını zorlaştırabilir.

 Hindistan dünyanın Çin’den sonra en büyük tahıl üreticisidir. Dünya buğday fiyatları etkilenebilir.

Burada bir kez daha tekrarlamak istiyorum. İklim değişikliğini yönetmek gerekiyor.

Buğday gibi kolza tohumu ve nohut da çoğunlukla kuzey eyaletlerinde yetiştiriliyordu. Beklenenden düşük kolza tohumu üretimi, dünyanın en büyük yenilebilir yağ ithalatçısını yurt dışından pahalı palm yağı, ayçiçek yağı ve soya fasulyesi yağı alımlarına devam etmeye zorlayabilir.

****Çin, bu yıl tahıl ve yemeklik yağ stoklamak için bütçesini 140,63 milyar Yuan'a (19,54 milyar dolar) çıkaracak ve gıda güvenliğini iyileştirmeyi amaçlayan tarımsal üretimi artırmaya yönelik destek ve politikaları artıracak.

****Bir taraftan büyüyoruz diyenlere cevabımız var. Eşit olarak büyümüyoruz. Yoksullaşan büyük bir kesimimiz var. Sorun buradadır.

****Bir tarımcı olarak, sorunları ve yapılması gerekenleri yazmak zorundayım. Bunun nedeni, eleştirdiğim tarım politikasının, tarımdaki başarısızlıkların bir parçası olmak istemiyorum.

****Bakalım seçimden sonra neler yaşayacağız?

****Ramazan Ayına giriyoruz. Biz yine kalbimizin sesi ile hareket ederek uygun yerlere yardımlarımızı yapmaya çalışalım.

****Hiç olmazsa bu ramazanda, göstere göstere “ver yardımı gelsin oy” gibi çok çirkin davranışlardan uzak kalalım.

****Kimin yardım yaptığı ve kime yardım yapıldığı bilinmesin..

****Ülkemizin ekonomisi bu durumdayken, birçok yoksullarımız varken gösterişli ve reklam amaçlı iftar yemeklerinden vazgeçelim.  

****Yazıma son verirken “Hayırlı Ramazanlar” diliyorum.