Çiftçinin en basit faiz sorununu bile çözemeyen bir yapı, nasıl olacak da tarım sektörünü baştan aşağı değiştirerek, sektördeki bütün sorunlara neşter vuracak?
Sizce bu mümkün mü?
Her şeyden önce bu durum eşyanın tabiatına aykırı değil mi?
Günlerdir, yazdık, çizdik, uyardık; 'çifti ticari faizle nasıl üretim yapacak?' diye ama kimse umuruna bile takmadı.
Sadece biz yazdıklarımızdan dolayı Ziraat Bankası’yla cedelleştik o kadar!
Çiftçiyi üretimden soğutan ticari faiz konusunda üç maymunu oynayan arkadaşlar şimdi çıkmışlar tarımda ezber bozacaklarmış! Tarım sektörü altüst olacakmış!
Tarım sektörünü altüst edebilirler mi bilmiyorum ama daha proje açıklanmadan kendileri altüst oldular!
Kaç gündür ortalıkta bile görünmüyorlar!
Yere göğe sığdıramadıkları o meşhur projeleri, kamuoyuna sızınca onların adeta nutku tutuldu! Yer yerinden oynamasına rağmen çıkıp ta tek bir cümle açıklama bile yapamadılar!
Oysa böyle cafcaflı projelerle vakit öldüreceklerine çiftçinin iki temel sorununa çözüm üretseler, insanlar rahatlayacak, önlerini görebilecekler.
Birincisi girdi maliyetleri, ikincisi de çiftçinin alın terinin karşılığını alması. Yani girdi maliyetleri aşırı derecede yükseldiği için artık verilen desteklerin çifti için pek bir anlamı kalmadı. Diğer yandan çifti, bugün ürettiği ürünü yarın kaç liradan satacağını bilmiyor.
Şimdi tarımdaki bu iki sorunu çözmek için sektörü ve Bakanlığın yapısını tepetaklak etmek mi gerekiyor?
Yapılacak köklü değişikliklerin Türkiye tarımını nereye götüreceği de tam bir muamma!
Tarım Kredi Kooperatifleri bünyesi altında yeni bir kooperatif modeli belki bu projede en tutarlı taraf olabilir. Ancak Tarım Kredi Kooperatifleri, ticari faiz sorununu bile çözemezken, bağlı iştiraki Gübretaş’taki savurganlıkların bile önüne geçemezken nasıl olacak da böyle bir yapının içinde yeni bir kooperatif modeli hayata geçirilecek?
Onu da geçtim, Tarım Kredi Kooperatiflerinde ve iştiraklerinde gündeme gelen yolsuzlukların bile üzerine gidilemezken, buradan Türkiye tarımını ayağa kaldıracak bir kooperatif modeli nasıl üretilecek?
Diğer yandan holding meselesine gelecek olursak, bu projeyi hazırlayanların sektörden, çiftçiden ve yaşadıkları ülkeden ne kadar kopuk oldukları da buradan anlaşılıyor.
Tarım sektöründe bir proje ne kadar güzel, kapsamlı ve iyi niyetle hazırlanırsa hazırlansın, eğer o projede ‘Tarım, Çiftçi ve Holding’ kelimeleri yan yana geliyorsa o proje ölü doğmuş demektir.
Ne sektöre bunu anlatabilirsiniz ne de çiftçiye!
Bunları da geçtim Türkiye kamuoyunu karşınızda bulursunuz.
Bakanlık eliyle tarım sektöründe kurulacak bir ‘Holdingin’ ne anlama geldiğini herkes bilir.
Çünkü ‘Tarımda Holdingleşmenin’ resmi karşılığı tekelleşmedir! Giderek azalan küçük çiftçinin tamamen yok olması, tarım ve gıdanın belli şirketlerin kontrolüne geçmesi demektir.
İşte kamuoyundaki bu hassasiyetten dolayı ‘Tarımda Milli Birlik Projesi’ daha açıklanmadan kadük kaldı! Projenin kadük kalması bir tarafa bu durum Bakanı bile koltuğundan edebilir!
Onu da bekleyip göreceğiz!