Ocak ayında kabinede bir değişiklik beklenirken, kulislerde konuşulanlara göre siyasi geçmişi olmayanlar yeni kabinede olmayacak.
Bu isimlerin yerine de eski Bakan ve milletvekilleri yani siyasi isimlerin getirileceği konuşuluyor.
Yeni kabinede hangi eski Bakan ve milletvekillerinin yer alacağını da daha çok Babacan ve Davutoğlu’nun kuracağı iki parti belirleyecek.
Yani anlayacağınız herkes bir beklenti ve hesap içinde.
Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Fahrettin Poyraz’ın son günlerde ‘500 market’ ile parlatılmaya çalışılması da ister istemez ‘Fahrettin Poyraz Tarım Bakanı mı olacak?’ sorusunu akıllara getiriyor.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özel olarak Tarım Kredi’nin marketinden alış veriş yapması, partisinin Meclis’teki grup konuşmasında da Tarım Kredi’nin açacağı 500 marketten övgüyle söz etmesi, Anadolu Ajansının da 500 marketin haberini belli aralıklarla servis etmesi, kabine değişikliği öncesinde eski milletvekili olan Poyraz’a bir hayli artı puan kazandırmış durumda.
500 marketle bir taraftan Poyraz parlatılırken bir taraftan da tarım ve gıda da yaşanan ‘aracılar sorunu’ bu marketler sayesinde çözülerek vatandaşa daha ucuz gıda temin edileceği şeklinde verilerek hükümetin de bir icraatıymış gibi sunuluyor.
Anlayacağınız bu 500 market konusu hem Poyraz’ın hem de hükümetin işine geliyor.
Ne var bunda diyebilirsiniz?
İşte bende buna dikkat çekmek istiyorum.
Tarım Kredi Kooperatiflerinin öncelikli asli görevi, toplu alımlarla çiftçiye ucuz girdi temin etmek...
Pekâlâ, bu görevini yerine getirebiliyor mu?
Mesela çiftçi gübre, yem ve tohumu Tarım Kredi’den daha uygun fiyata temin edebiliyor mu?
Ben bu soruya buradan bir cevap vermek istemiyorum ancak Sayın Cumhurbaşkanı köylerde bir anket yaptırarak Tarım Kredi çiftçisinin bu konuda yaşadığı mağduriyeti kendi gözleriyle görebilir.
Çiftçiye ucuz girdi temininde görevini tam anlamıyla yapamayan Tarım Kredi Kooperatifleri, kuracağı marketlerle vatandaşa nasıl ucuz gıda temin edecek?
Açılacak 500 marketin bağlı olduğu Tarım Kredi Birlik A.Ş başta olmak üzere Tarım Kredi’nin iştirakleri, bugün zarar eden KİT konumuna dönmüş durumda. Bu şirketler iyi mi yönetiliyor, kar mı, zarar mı ediyor kimse bilmiyor?
Durum öyle vahim ki bugüne kadar kötü yönetimden dolayı zarar eden şirketlere sermaye artırım yoluyla çiftçinin kaynakları aktarılarak buradaki zararların üstü hep örtülmüştü.
Ama kimse ne hesap sordu ne de yöneticiler bunun hesabını verdi!
Sadece 2014 yılında Tekirdağ Bölge Birliğindeki Tarım Kredi Gıda A.Ş’deki yolsuzluk ve kötü yönetimden dolayı çiftçinin 500 milyon lirası buharlaştı gitti!
O dönemki ne Merkez Birliğinin Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu üyeleri ne de şirketin yönetim kurulu üyelerine herhangi bir sorumluluk bile doğmadı.
Görüyorsunuz değil mi? Ne bir denetim, ne bir takip ne de hesap soran var!
Şimdi çıkmışlar 500 market kurarak, üreticinin ürününü doğrudan alıp bu marketlerde vatandaşa daha uygun fiyattan gıda maddelerinin satılacağından bahsediyorlar.
Madem Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Sayın Fahrettin Poyraz bu kadar şeffaf o zaman 500 marketin kurulacağı Tarım Kredi Birlik A.Ş’nin bilançosunu, gelir gider cetvelini bir açıklasın da çiftçi ortakları ve kamuoyu bu şirketin nasıl yönetildiğini bir görsün! Birlik A.Ş’nin ne kadar borcu, ne kadar alacağı var? Alacakları borçlarını karşılıyor mu?
Diğer yandan Tarım Kredi Merkez Birliğinin 2017 yılı faaliyet raporu yayınlanmışken, 2018 yılına ait faaliyet raporu neden yayınlanmıyor? Gerçek mali bilgilerin ortaya çıkması istenmediği için mi 2018 yılı faaliyet raporu yayınlanmıyor?
Pekâlâ, 500 market nasıl kurulacak?
Yine ortakların kaynakları yani sermaye artırılarak kurulacak. Yani bedelini çiftçi ortaklar ödeyecek.
Benim asıl korkum, acaba 500 market gerekçe gösterilerek, yapılacak sermaye artırımıyla batık durumundaki Tarım Kredi Birlik A.Ş kurtarılmak mı isteniyor? Çünkü denetim ve hesap verebilirlik olmadığı için Tarım Kredi’de en kolay iş, sermaye artırarak (çiftçi ortaklarının kaynaklarının iştiraklere transfer edilerek) bu zararların üstünün örtülmesidir.
Dilerim, Genel Müdür Fahrettin Poyraz’ın siyasi ikbal uğruna kapalı ve şeffaf olmayan bir ortamda alınan kararlarla hayata geçireceği Tarım Market uygulaması da Tarım Kredi Gıda gibi acı bir neticeyle sonuçlanmaz.