Veriso Data Sistemleri’nin sahibi Hakan Bilal Kutlualp, Mehdi Eker’in bakanlığı döneminde Tarım ve Orman Bakanlığında Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi (ÜDTS) yolsuzluğu ile ilgili yaptığımız haberlerden dolayı Milli Gazete'nin Sorumlu Müdürü Adnan Öksüz ve şahsım adına suç duyurusunda bulunmuş.
Haberlerimizde eğer bir haksızlık yapılmışsa her Türk vatandaşı gibi Hakan Bilal Kutlualp’te elbette hukuken hakkını arayacaktır. Ancak normal şartlarda haberin doğru olmadığını düşünüyorsanız yalan ve iftira suçundan dolayı suç duyurusunda bulunabilirsiniz.
Fakat Hakan Bilal Kutlualp yaptığı suç duyurusunda Türk Ceza Kanunun ‘Hakaret’ ve ‘İftira’ suçu maddeleri ile yetinmemiş, ‘Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama’, ‘Özel Hayatın Gizliliğini İhlal’ ve ‘Kanunlara Uymamaya Tahrik’ suçunu da işlediğimizi iddia ederek, hakkımızda kamu davası açılmasını talep etmiş!
Hani çocuklar bilgisayar oyunlarında geçemedikleri zor bir bölümü geçmek için bir umutla tüm tuşlara basar ya, Hakan Bilal Kutlualp de ÜDTS’deki 60 milyon lira yolsuzlukla ilgili suçlarını örtbas etmek için tabiri caizse hukuktaki bütün tuşlara basarak, hakkımızda suç duyurusunda bulunmuş!
Aslında ortaya çıkardığımız ifade tutanağı, kanunlar çerçevesinde yapıldığı iddia edilen ÜDTS ihalesinde nasıl dolaplar çevrildiğini, ihalenin sahte imzalarla adrese teslim bir şekilde Hakan Bilal Kutlualp’e nasıl verildiğini, Bakanlıkta ihaleye katılmayan memurlara müfettişlere yalan beyanda bulunmaları için nasıl baskı yapıldığını tartışma götürmez bir şekilde ortaya koyuyor.
Bütün bunlara rağmen Hakan Bilal Kutlualp, hangi yüzle savcılığa başvurarak bizim yalan haber yaptığımızı iddia ederek iftira ve hakaret suçuyla da yetinmeyip, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunu işlediğimizi iddia ederek suç duyurusunda bulunabiliyor?
İşin daha vahimi, Bakanlık ayağında işlenen yolsuzluk haberlerimizle ilgili olarak konunun asıl muhatabı Tarım ve Orman Bakanlığı tek bir satır yalanlama dahi yapamamışken, Bakan Kirişçi, TBMM’ye verilen soru önergesine cevap verememişken, Hakan Bilal Kutlualp kim oluyor da bizimle ilgili böylesine ağır bir ithamda bulunabiliyor?
Hakan Bilal Kutlualp’in neden bu kadar telaşlandığını anlayabiliyorum! Ancak Bakanlığa karşı kazandığı alacak davasının arkasına gizlenerek, ÜDTS’deki 60 milyon lira yolsuzluğun üstünü örtmeye çalışması kendisinin niyetini de ele veriyor.
Şunu burada belirtmek istiyorum, biz hiçbir zaman Hakan Bilal Kutlualp alacak davasını nasıl kazandı diye bir haber yapmadık. Zaten, ihale sürecinde ve sonrasında alınan fesih kararında bütün şartlar Kutlualp’in mahkemeyi kazanması üzerine kurgulanmış. Mahkemenin atadığı bilirkişi heyeti raporu da bunu bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor.
Burada bütün sorun Kutlualp’in kazandığı alacak davası değil, 60 milyon lira kamu zararı ne olacak? Dönemin Tarım Bakanı Mehdi Eker ve ekibinden bu para tanzim edilecek mi yoksa üstü örtülecek mi?
İşte biz bunun derdindeyiz.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının, bizimle ilgili yapılan suç duyurusu kararını da merakla bekliyorum. Hadi diyelim ki, savcılık Kutlualp’i haklı görerek kamu davası açılmasına karar verdi.
Ortadaki belgelere rağmen Kutlualp, açılan mahkemede hâkimin karşısına çıkıp kendisini nasıl savunabilecek! Çok merak ediyorum…