Son günlerde Tarım ve Orman Bakanlığı büyük bir çelişki içinde. Hükümet bir taraftan 'domates, biber, patlıcan terörüne' karşı mücadele ediyor ama bir taraftan da fakir fukaranın ekmeğine göz diken 'et çetesine' karşı hiçbir işlem yapılmıyor. Bırakın 'et çetesine' karşı bir işlem yapmayı hatta yeniden sözleşme imzalanarak bu çete ödüllendiriliyor.
İşte bu çelişkiden dolayı Tarım ve Orman Bakanlığı, adına 'gıda terörü' denilen ve fahiş fiyatla haksız kazanç sağlayanlara yönelik verilen mücadelede iyi bir sınav vermiyor.
Hatırlayacaksınız eski Bakan Ahmet Eşref Fakıbaba döneminde et fiyatlarındaki artışa karşı sözde dar gelirli vatandaşın daha ucuz et tüketmesi için 'ucuz et projesi' gündeme getirilmişti. Aynı bugün tanzim satışlarda olduğu gibi o günlerde de 'ucuz et projesini' günlerce tartışmıştık. Hükümette bu proje üzerinden; 'et fiyatları düşecek', 'dar gelirli insanlar da rahatlıkla et tüketebilecek' şeklinde ciddi bir propaganda yapmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu projeye büyük önem vermişti. Hatta 'ucuz et' için gerekirse et ithalatından bile çekinmeyeceklerini belirterek kararlılığını göstermişti. O dönemin Tarım Bakanı Fakıbaba'da bu proje sayesinde dar gelirli vatandaşların kesinlikle ucuz et yiyeceklerinin altını çizmişti. Mevcut Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de ucuz et projesine sahip çıkarak, ucuz eti sosyal sorumluluk olarak gördüklerini ve bu projeyi devam ettirebildikleri sürece devam ettireceklerini kaydetmişti.
Peki, bu kadar önem verilen ve sözde vatandaş ucuz et tüketsin diye başlatılan proje ne oldu biliyor musunuz?
Et ve Süt Kurumu'ndan aldıkları karkas eti üç tane markete paketleyerek veren 7-8 tane aracı firma köşeyi döndü o kadar! Yani fakir fukara ucuz et tüketsin diye başlatılan projede 7-8 firma ihya olurken, kamu ciddi anlamda zarar etti, vatandaş ucuz et tüketemedi dahası yerli üreticiye de büyük bir darbe vuruldu.
Hatta aracı firmaların usulsüzlüklerinden dolayı yerli üretici aylarca feryat etmesine rağmen Tarım ve Orman Bakanlığı hiç oralı bile olmadı!
Ta ki biz; 'Ucuz et rant kapısına döndü!' haberini yapana kadar. Bakanlık bu haber üzerine ucuz et kapsamında üç markette satılan etleri incelemeye aldı ve aracı firmaların kamuyu dolandırdığını, marketlere de sözleşmeye aykırı hileli et verdiklerini tespit etti.
Bunun üzerine aracı firmaların devreden çıkarılmasına karar verildi. Hatta aracı firmaların teşhir edileceği de söylenmişti. Ancak ne olduysa bir el devreye girdi ve fakir fukaranın ekmeğine göz diken, hükümetin projesini suiistimal eden, kamuyu dolandıran, proje üzerinden haksız kazanç elde eden ve en önemlisi marketlere hileli et veren bu 'et çetesiyle' Tarım ve Orman Bakanlığı yeniden masaya oturarak sözleşme imzaladı!
İşin acı tarafı bu sözleşme, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın domates, biber, patlıcan terörüne karşı mücadele başlattığı bir dönemde imzalandı.
Ne garip değil mi?
Buradan kamuoyu adına Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'ye soruyorum; Domates, biber, patlıcan terörüyle mücadele edildiği bir dönemde fakirin ekmeğine göz diken 'et çetesine' karşı neden hiçbir işlem yapılmadı? Bu 'et çetesinin' yaptıklarından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bilgisi var mı? Ucuz ette tağşiş yaptıkları tespit edilen firmalar neden teşhir edilmedi? Hükümetin fakir fukaranın et yemesi için başlattığı projeyi suiistimal eden bu firmalarla neden yeniden sözleşme imzaladı?
Öncelikle üreticiler olmak üzere kamuoyu bu soruların cevabını merak ediyor!