****Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda, 2026 yılının “Uluslararası Kadın Çiftçi Yılı” ilan edilmesi yönünde karar alındı.
Tarım sektöründeki kadınların, desteklenmesi her zaman önemlidir.
Kadınlar, gıda ve tarımsal üretimde hayati bir rol oynarlar.
Tarımda kadınların, karşılaştığı benzersiz zorluklar vardır. Bu zorluklar çözülmelidir.
Tarladan fabrikaya kadar her yerde kadınlar, tarımın geleceğinin temelini oluştururlar.
Tarımsal sorunları çözmek için, kadın çiftçilere daha fazla önem verilmelidir.
Kadınlar, dünyadaki gıda üretiminin yaklaşık yarısından sorumludur. Birçok ülkede gıdanın yüzde 60 ila 80'ini üretiyorlar. Ancak dünya çapında gıda güvensizliğinin yaygınlığı, kadınlar arasında erkeklerden daha yüksektir.
Uluslararası Kadın Çiftçi Yılında;
Dünya çapında kadınların tarımdaki rolüne dikkat çekilecek,
Aynı zamanda kadınların mülkiyet hakları ve arazi mülkiyeti,
Kredi ve pazarlara erişim,
Teknik ve eğitim desteği eksikliği gibi alanlarda karşılaştığı kısıtlamalara ilişkin farkındalığı da artıracak.
Ayrıca karar alma süreçlerinde en yüksek düzeyde temsilin daha iyi sağlanması için liderlik rollerinde kadınların önemi de vurgulanacak.
****Kuş gribi ABD'deki süt sığırcılığı sürülerinde kök salmış görünüyor. Bilim insanları, ineklerdeki kuş gribini kontrol altına almak için yeni önlemleri 'kovada bir damla' olarak nitelendiriyor. Bu konuya haftaya değineceğim.
****Nisan Ayında, ülkemizde enflasyon bildiği yolda ilerliyor. Enflasyon yaz aylarında düşecek diyenler doğru bilgi vermiyorlar. Hala politika yapıyorlar. Uygulanan ekonomi politikası ile değil daha çok baz etkisi ile düşecektir. Pahalılık devam ediyor. Nedir bu baz etkisi? Eğer 12 ay önce örneğin %10 enflasyon hesaba katılmaz onun yerine son ay %5 enflasyon hesaba katılırsa enflasyon oranı otomatik olarak %5 düşer. Baz etkisi kısaca budur.
***İstanbul'un enflasyonu İTO tarafından açıklandı.
İstanbul'da, Nisan ayında perakende fiyatlar, aylık % 4,89; yıllık bazda ise % 78,81 oranında arttı. Toptan fiyatlar, aylık % 87 yükselirken; yıllık ise % 65,94 oldu.
***ENAGrup Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE) Nisan ayında %5,02 arttı. E-TÜFE’nin son 12 aylık artışı ise %124,35 olarak gerçekleşti.
***TÜİK Nisan 2024 TÜFE'yi aylık %3,18 ve yıllık %69,80, ÜFE'yi ise aylık %3,60 ve yıllık %55,66 olarak açıkladı.
Kısaca;
TÜİK Aylık % 3,18 – Yıllık % 69,80
İTO Aylık % 4,89 – Yıllık % 78,81
ENAG Aylık % 5,02 – Yıllık % 124,35
****Bu ay yine enflasyonda, dünyada en yüksek ülkeler arasındayız. Aylık enflasyon çoğu ülkelerin yıllık enflasyon oranından yüksek… Size göre hangi rakam doğru?
*Fransa'da yıllık enflasyon %2,2'ye düştü.
*Zimbabwe'nin yıllık enflasyonu %57,5 düştü.
*Uganda'dan Nisan ayı gıda enflasyonu % -0,8 oldu. Uganda'da gıda enflasyonu 2023 başında %22,9'a kadar çıkmıştı.
*Ülkemizde ekonomik ve sosyal sıkıntılar devam ediyor. Bunun nedeninin çiftçi olmadığı yanlış uygulanan politikalar olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Yanlış tarım politikaları ve bu politikaların sonunda gıda fiyatlarındaki artışta durmuyor.
*Çözüm tasarruf deniyor ve ilk önce çiftçiden başlanıyor. İtibardan, kamuda tasarrufta edilmiyor.
**Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e bir önerim var. Önce Bakanlığınızda bir bağımsız bir ekip kurunuz. Yatırım programında bulunan projeleri tek tek incelesinler. İsrafın büyüğü buradadır. Ayrılan toplam ödeneğin yaklaşık %30-40 tasarruf yapılacağı tespit edilecektir. Özellikle 20-25 yıllık projeler, ülkemiz ekonomisine ne katma değer getirebilir? Ancak sadece her yıl sadece başlangıç ve bitiş tarihi değiştirilen, yeni proje gibi gösterilen projelerden başlayınız. Pilot Bakanlık olarak Tarım ve Orman Bakanlığı seçiniz. Bağımsız birim, sadece sizden talimat alsın, size bağlı ve sizin güvendiğiniz doğrucu Davutlar olsun...
***Bir tarımcı olarak söylüyorum. Çiftçiler ihracatçıdır. İstenen düzeyde ihracatçı değilse, bunun nedeni;
**Olmayan,
*Tarım politikaları,
*Katma değerli üretim planlamaları,
*Bilim ışığında projeler ve
*Planlardır.
Tarımla ilgili sorunlar çözülmediği gibi sorunlar durmadan artıyor.
Tarım ve gıda sektörünü bilmeyen yeni gelen bakanların tarımı öğrenme şansları olabilir mi?
****Her zaman yazıyorum. Mevzuat çıkarmak uzmanlık işidir. Mevzuat çıkarma ilgili düzenlemeler iyi bilinmelidir.
Daha öncede, Tarım ve Orman Bakanlığında, Bakan Yardımcısı imzasıyla, Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmeliği, talimatla değiştirilmişti. Talimatla işlem yapmanın doğru olmadığını, yönetmenliği değiştirmek gerektiğini yazmıştım.
*Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi 27 Nisan 2024 Tarihli ve 32529 sayılı Resmi Gazete’de yayınlandı.
Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile 19 Nisan 2017 Tarihli ve 30043 Sayılı resmi Gazete’de yayınlanan Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2017/6 Sayılı Başbakanlık Genelgesi yürürlükten kaldırıldı.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine, 9 Temmuz 2018 tarihinden itibaren uygulanmaya geçilmişti.
İzlediğimiz kadarıyla tarım işçilerinin sorunları da aynı tarımımız gibi artarak devam ediyor. Çözüm yok…
*Yaklaşık 7 yıldır yürürlükte olan şimdi kaldırılan bu Başbakanlık Genelgesi ile bakanlıklar hangi işleri yapmıştı?
*Hangi sorunlara çözüm getirildi?
*Bu Başbakanlık Genelgesi neden, 2018 yılında değil, 2024 yılında yürürlükten kaldırıldı?
*Mevzuat açısından, bugüne kadar Başbakanlık Genelgesi ile yapılan işlemler doğrumudur?
*Bu iki genelge arasında ne farklar var?
Hangi yenilikler getirilmiş?
Bu Cumhurbaşkanı Genelgesi, paydaş bakanlıkların mevzuatlarına uygun olması ve çelişkili olmaması gerekir. Bunu uygulamada göreceğiz.
Bu soruları sormamın en önemli nedeni iki genelgeyi inceleyiniz. Sizlerde göreceksiniz, sanki kopya yapıştırma gibi olmuş.
*Ancak bazı değişikler var. Bir örnekte vermek istiyorum.
Başbakanlık Genelgesinin 3. Maddesi;
Geçici yerleşim alanlarına su ve elektrik hizmeti verilmesine ilişkin abonelik ve kullanım bedelleri yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları ile il özel idareleri bütçelerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca aktarılan ödeneklerden karşılanacaktır.
Cumhurbaşkanlığı Genelgesinin 1 Maddesinin (e) fıkrası;
Geçici yerleşim alanlarına su ve elektrik hizmeti verilmesine ilişkin abonelik ve kullanım bedelleri valiliklerce belirlenecek işletme modeline göre yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları ile il özel idareleri bütçelerine onaylanan eylem planı kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca tahsis edilen/gönderilen ödeneklerden veya kullanıcı tarafından karşılanacaktır.
*Kullanıcı olan, “Mevsimlik Tarım İşçisi” bunu nasıl ödeyecek?
**Bu “veya” kelimesi çok yanlış olmuş. Taşradaki yöneticinin insiyatifine bırakılmış. Bizden olursa karşıla, bizden olmazsa karşılama mantığı ile hareket edenler olursa ne olacak? Sosyal dengede bozulabilir.
Evlerini, yurtlarını bırakarak gelen, birçok sorunları olmasına rağmen çok düşük ücret karşılığında çalışan üstelik ülkemiz ekonomisine katma değer kazandıran bu mevsimlik işçiler için “veya” kelimesinin yeni bir Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile değiştirilmesi uygun olacaktır.
Tüm uzman paydaşların görüşleri alınarak diğer maddelerinden tekrar gözden geçirilmesinin de çok büyük fayda getireceği kanaatindeyim.
Böylece özellikle taşrada çalışan, taşın altına elini koyan ve yolcu olmayıp, hancı olan personelin işlerini kolaylaştırılmışta olunur.
Acaba, mevsimlik tarım işçilerinin politik gücü ve kuvvetli lobisi olsaydı, bu konuları 2024 yılında konuşurmuyduk? O nedenle sivil toplum kuruluşlarının politik gücü ve kuvvetli lobisi olması çok önemlidir. Böylece çeşitli partilerin değil, çiftçilerin, memurların, işçilerin arka bahçesi olur…
Bakanlıklarda olduğu gibi Tarım ve Orman Bakanlığında da APK’lar vardı. Burada bulunan “Mevzuat Daire Başkanlığı” mevzuat taslaklarını incelerdi. Yanlış veya eksik gördükleri yerleri değiştirirlerdi. APK kaldırılıp, Strateji Başkanlıkları kurulunca, bu görev kolay gibi Genel Müdürlüklere verdi. Böylece kurum hafızasının daha hızlı kaybolmasına neden oldular. Bunları neden olan yolcular gittiler. Şimdi hancılar uğraşıp duruyorlar. Yolcuların talimatlarına dikkat edilmesi gerekir. Talimatın yasal dayanağı yoksa daha çok dikkat edilmelidir. Bu birim tekrar kurulmalıdır..
*Tarım ve Orman Bakanlığı, mevsimlik işçilerinin yanında olmalıdır. Bu durumun düzeltilmesini sağlamalıdır. Bu ancak Cumhurbaşkanı Genelgesi değişikliği ile olur. Böylece ileride bazı sorunlar yaşanmasına neden de olunmaz.
Yolcu olarak anlatmak istediğim, işi bilmeyen, liyakatli olmayan, torpille ve paraşütle yani tepeden gelenlerdir. Bunlar özlük haklarını aldıktan sonra giderler. Bunların sayısı özellikle Tarım ve Orman Bakanlığında çoktur. Gelirler, ek göstergeli kadroları alırlar ve iki yıl sonra başka kurumlara geçerler. Yaptıkları yanlışlar hancılara kalır.
*Kamuda, “tavşana kaç, tazıya tut” olmaz. Yani birbirine karşı olan taraftarları çatışma için kışkırtma, davranışlarında yüreklendirme ile ülkemiz bir yere varamaz.
****Artık kervanda yolda düzülmüyor. Bunun nedeni artık kervanda işin ehli ve tecrübeli kişiler yok. Yolda çıkan sorunlarda çözülemiyor.
O nedenle alınması gereken önlemler, risk planları bir bütünsellik içinde olmalıdır.
Tarım politikamıza bütüncül bakmak gereklidir. Bütüncül bakılmadığı için doğruların sayıları artmıyor. Tarım politikasında önemli faktörleri yanlış belirlersek tarımda bir yere varamayız. Üretimde sorunlar yaşarız. Yatırım projelerinde beklenen katma değeri göremeyiz. Kaliteli, standart ve sürdürülebilir üretimi yakalayamayız. O nedenle sık sık bilim ışığında yapısal reformlar hemen yapılmalı diyorum.
****Geçen haftalarda tarımı gelişmiş ülkeleri gezdim. Çiftçilerin gelir düzeyleri çok yüksek. Çiftçi ve kuruluşları tüm sorunları anında çözüyorlar. Çiftçi kuruluşlarının politik güçleri ve kuvvetli lobileri var. Tarım Bakanlıkları denetleme ve düzenlemeler ile uğraşıyor. Ayrıca, her ülke AB içerisinde çiftçisinin çıkarlarını korumakla meşguller. Durumumuz iyi değil. Tarımda gelişme hızımız çok düşük. Sistemde sorunlu ve sorunlar çözülmüyor. Kanserleşmiş yaraları görmemezlikten geliyoruz veya pansumanla geçiştiriyoruz. Günü kurtarmaya çalışıyoruz.
***Gelecek nesillere, çok ağır bedel ödeyeceği bir ülke bırakıyoruz. Ne yazık ki bu konu, sadece oranları azalan ülke sevdalılarından başkasını da rahatsız etmiyor.
****Yeni büyüme ve fırsatlar için ülkemiz tarımını artık doğru boyutlandırmak gereklidir.