****Tatil başladı. Sadece tarım sektöründe tatil yoktur. İnekler tatile girip dokuz gün süt vermemezlik yapamazlar. Tarladaki işlere dokuz dün ara verilemez. Nereden bakarsak bakalım tarım zor bir sektör ve çiftçilik en stresli meslektir.

****Afrika’da, bir ülkede atanan her tarım bakanı, tarımda sorunları çözmek için yola çıkıyor. Ancak elindeki pusula bozuk olduğu için doğruya değil duvara doğru gidiyor. Kendisi defalarca uyarılıyor. Pusulayı değiştirmesi gerektiğini söylüyorlar. Ancak dinletemiyorlar. Nihayet duvara çarpıyor. Yanlış yönde gittiğini anlayıp yeni bir pusula alıyor. Doğru yöne gitmeye başlamadan görevden alınıyor. Yenisi geliyor. O da yola çıkıyor. Onunda pusulası bozuk…

**Acaba yeni bir pusula aldığı için iyi yaptınız demek doğru mu?

Bana göre doğru.. Hatalı pusula ile harcadığı zamanı, ülke ekonomisine yarattığı maliyeti ve beni dinleseydi bunları yaşamamış olacağını da ayrıca söylerdim.

**Tarım Bakanları yanlış yaptığını kabul ediyor mu?

**Yaptığı yolculuğun sorumluluğunu alıyorlar mı?

**Sorumluluğu almıyorsa iyi yaptın demenin bir önemi var mı?

Bana göre var. Çünkü bozuk pusula ile devam ederse duvara çarpmaya devam edecek ve maliyeti ben de ödeyeceğim.

Ne dersiniz?

Biz ülke sevdalıları olarak şunu biliyoruz; Bu ülke hepimizin..

Yanlış politikaların maliyetini, acı reçeteleri hepimiz ödüyoruz. En çokta çiftçiler, üreticiler ödüyor.

Bu nedenle iyi yaptın pusulayı değiştirdin demek doğrudur. Tarım bakanının doğru pusula kullanması hepimizin refahını birebir etkiler.

Tarımda sürekli uyarılar dikkate alınmazsa, yapılan yanlışlığın bedelini sürekli bizler ödersek anlayışlı olmamız beklenebilir mi?

Bu konuda ne yapılabileceği seçimde gösterildi.

****Tarımda Kobra Etkisi

Hintliler kıvrak zekâlılardır. Zekâlarıyla İngilizleri rezil ettikleri, literatüre girmiş bir olayı yani “Kobra Etkisi” anlatalım.

Hindistan’ın İngiliz sömürgesi olduğu dönemde başkent Delhi’de bu olay yaşanmıştır.

İngilizler Hindistan’da egemenliği ele geçirirler. Fakat beklemedikleri bir sorunla karşılaşırlar. Hindistan çok sayıda kobra yılanı ile başa çıkamıyorlar. Nasıl korunacaklarını da bilmiyorlar. Büyük kayıplar veriyorlar. Yılanlardan kurtulamıyorlar.

İngiliz Hükümetinin aklına dahiyane olduğunu düşündükleri bir fikir gelir.

Hükümet yetkilileri “bu kobralar ile biz uğraşmayalım, kobraları halkın kendisine kırdırıp ölüsü başına para verelim, hem daha ucuza mal olur hem de askerimiz bu gibi basit şeylerle uğraşmaz’’ demişler.

Proje ilk zamanlarda oldukça etkili olmuş. Hindistan halkı sokaklarda kobra yılanlarını birer birer öldürüyor ve karşılığında da paralarını alıyormuş.

Fakat, Hindistan halkı da cinlik konusunda İngilizlerden pek de aşağı kalmamışlar ve çok daha dahiyane bir fikir üretmişler. Kendi yılanımızı kendimiz besleyelim. Hintliler kendi yılanlarını beslemeye, kısacası yılan üretimine başlamışlar. Artık kimse sokaklardaki yılanları yakalamakla uğraşmıyor, çiftliklerde besledikleri yılanları İngilizlere satıyormuş.

İngilizlerin yılan başına ödediği para artış göstermesine rağmen Hindistan sokaklarındaki kobra yılanı sayısı tekrar yükselmeye başlayınca İngilizler olayı fark etmişler.

İngilizler hemen bir duyuru daha yapmışlar ve artık ölü yılanlar için para ödenmeyeceğini açıklamışlar.

Bu açıklamadan sonra besledikleri yılanlardan para kazanamayacağını anlayan Hintliler, çiftliklerdeki yılanların artık para kazandırmaktan ziyade masraf olacağını düşünmüşler ve tüm yılanları Hindistan sokaklarına salmışlar.

Kısacası Hindistan sokaklarındaki kobra yılanı popülasyonu, azaltmak bir yana daha da artmış.

İşte bu olaya Kobra etkisi deniyor.

Kobra etkisi; terim olarak içinden çıkılmaz bir problemin çözümü için yapılan bir müdahalenin, problemi işin içinden daha çıkılmaz bir durum haline getirmesi olayına denmektedir.

Ayrıca, ekonomi ve politikadaki yanlış teşviklerin nasıl istenmeyen sonuçlara yol açabileceğini göstermek için kullanılır.

Acaba tarımsal desteklemelerden istenen sonuçların alınamamasının nedeni bu olabilir mi?

Bu nedenle her zaman bilim, kaliteli eğitim, proje, planlama diyorum.

Ülkemizde tarımda sorunlar içinden çıkılmaz bir problem halini almasının nedeni de budur.

Aynı düşünceyle, aynı mantıkla bir sorunun çözülmesi için müdahale edilirse işin içinden çıkılamaz.

NOT: Kobra yılanlarının müzikle dans ettiği düşünülür ancak bu dans değil aslında saldırı durumudur. Çünkü kobra yılanları işitmez sadece yerden gelen titreşime karşı duyarlıdırlar. Karşısında flüt çalanlar sürekli sağa sola hareket ederek yılanın konsantrasyonunu bozar ve odaklanmasını önler. Bunu görenler de yılanın dans ettiğini düşünür.

****Bayrama gülerek girelim..

***Gerçek bir olayı anlatayım. İsimler önemli değil. Müsteşar danışmanını Pazar günü arıyor. Hemen gel diyor. Danışman giyiniyor gidiyor. Bakıyor Müsteşar Yardımcıları ve Genel Müdürlerde orada televizyonu kurcalayıp duruyorlar. Müsteşar heyecanla Bakan televizyona çıkacak. Sorulara yanıt vereceğiz. Danışman, Efendim benimle ilgisi nedir diye sormuş. İki saatir televizyonu çalıştıramıyoruz, bak bakalım bu nasıl çalışıyor.

Bakan danışmanı televizyonu hemen çalıştırmış.

Müsteşar ne yaptın demiş?

Danışmanı fişi çıkmış onu taktım demiş.

Durumumuz budur….

***Temel, Dursun’u sinemada çok beğendiği filme götürmüş. Filmde at yarışı sahnesi için iddiaya girmişler.

Temel iddiayı kaybetmiş.

Dursun Temel’e;

Bu filme sen gelmemişmiydin?

- Geldim

- Niye başka ata oynadı?

- Sürpriz oynadım

Tarımda aynı şeyleri yaparak farklı sonuç elde edilemez...

****Temel ile Dursun Sultanahmet'te gezinirken bir turist gelip kendilerine bir adres sorar.

Turist İngilizce, Almanca, Fransızca sorar, fakat bizimkiler anlamaz... 

- "Ula Dursun bir yabancı dil öğrenemedik gitti" der Temel... 

Dursun: 

- Ula neye yarayacak ki, bak adam üç dil biliyor yine derdini anlatamıyor... 

Tarımda uzman olduğunuz konuda, çiftçiye hizmet götürebilmek için tarımsal yayımcı eğitimini almanız gerekmektedir.

**Temel Trabzon’a gelir. Arkadaşı Dursun’ la karşılaşır. 

Dursun’ a;

Ula Dursun yarın konferansta Endüstri 4.0’ ı anlatacağım. Sende gel demiş.

Ertesi gün Dursun, Temel’ in konferansı için yola çıkar. Yolda Dursun’a sorarlar. Dursun nereye gidiyorsun?

Dursun; Temel konferansta konuşacak, onu dinleyeceğim. Endüstri 4.0’ rı anlatacakmış. Merak ettim!

Endüstri 4 gol atmış, ama kime atmış anlamadım. Onu öğreneceğim…..

Sanki Endüstri 4.0, Tarım 4.0 ve Toplum 5.0’ı yaşıyoruz gibi bu konular gündemden düştü. Gündemden düşmemesi için özellikle alt yapıya(internet hızı, geniş bant..) önem vermeliyiz. Artık bu konuda kimse Tarım 1.0, 2.0, 3.0’ ı sormuyor. Hatta bazı akademisyenler ülkemiz için Tarım 5.0’ ı anlatmaya, yazmaya başladı!

** Bir çiftçi yeni robotunu komşusuna gösteriyordu.

Komşusu "Faydalı bir işe yarayabilir mi?" diye sordu.

Çiftçi cevap verdi: "Tabii, şunu izle!"

Daha sonra robota, "Hey robot, bana mısırla ilgili bir fıkra anlat" komutunu verdi.

Robot hemen cevapladı: “Korkuluk neden ödül kazandı? Çünkü kendi alanında olağanüstüydü!”

Görünüşe göre robotun mizah anlayışı üzerinde çalışması gerekiyor! Robotlar her geçen gün daha da gelişiyor ancak insan davranışları hakkında hâlâ öğrenecekleri çok şey var.

Teknoloji çok hızlı ilerlerken, karmaşıklık derecesi artıyor. Okumayan, araştırmayan, takım oyuncusu olmayan, bilimden ve kaliteli eğitimden uzaklaşan, kendini sürekli geliştirmeyen üniversite mezunlarının da işsiz kalacağı bir dönemdeyiz.

****Ramazan Bayramı nedeniyle yine yollara çıktık. Sizlerden bir ricam var. Lütfen trafik kurallarına uyunuz.

****Nice sağlıklı, huzurlu, barış dolu bayramlar temenni ederim. Ramazan Bayramınız kutlu olsun....