Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından geçtiğimiz Şubat ayında açıklanan ‘4 yıllık hayvancılık yol haritası’ şimdiden dağ fare doğurdu!

Hayvancılık yol haritası kapsamında ESK ile TİGEM arasında 4,5 yıl sürecek ‘damızlık düve temini ve büyükbaş hayvan kesimi işbirliği’ protokolü imzalanırken, protokol kapsamında ESK, iki yıl sonra elde edeceği 8 bin ton etle piyasayı regüle etmeyi planlarken, TİGEM’de 50 bin baş damızlık hayvanla ülke hayvancılığını kurtarmayı planlıyor!

Tarımdan Haber, Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından Şubat ayında açıklanan Hayvancılık Yol Haritası kapsamında ESK ile TİGEM arasında 20 Mayıs’ta imzalanan ‘Damızlık Düve Temini ve Büyükbaş Hayvan Kesimi İşbirliği’ protokolünün detaylarına ulaştı.

ESK ile TİGEM arasında 20 Mayıs’ta imzalanan ve 31 Aralık 2028 yılına kadar devam edecek protokol kapsamında, ESK, 30 Haziran 2025 tarihine kadar 50 bin baş damızlık düve ithal ederek TİGEM’e teslim edecek.

TİGEM, ithal edilecek damızlık düveler için ESK’ya nakit bir ödeme yapmayacak. Damızlık düvelerden elde edilecek erkek sığırları 31 Aralık 2028’e kadar ESK’ya kestirerek, mahsuplaşacak.

ESK ile TİGEM arasında mahsuplaşma, damızlık değeri üzerinden değil karkas et üzerinden yapılacak. Yani ESK ithal ettiği damızlık düveleri karkas et üzerinden hesap ederek, TİGEM’in daha sonra kestireceği erkek sığırların karkas ağırlığı üzerinden mahsuplaşacak. 

Mahsuplaşmanın karkas et üzerinden yapılacak olması, protokolde belirtilmese de ithal edilecek damızlık düvelerin etçi ırk olduğunu gösteriyor. 

Protokolde dikkat çeken en önemli unsur, ithal edilecek damızlık düvelerin üreticiye uygun fiyattan verilmesiyle ilgili bir madde bulunmuyor. Oysa Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı, Şubat ayında yaptığı açıklamada TİGEM'deki damızlık düvelerin uygun fiyattan dağıtılacağını söylemişti. (Etçi damızlık düveler, üreticiye uygun fiyattan verilse de bu da zaten üretimi artırmayacak, bu hayvanlar da ırkından dolayı kesime gidecektir)

Yine protokolde ithal edilecek düvelerin 1-2 yaş arasında olacağı belirtiliyor. Bu da damızlık düvelerin boş olarak ithal edileceğini gösteriyor.

Buna göre, 30 Haziran 2025 tarihine kadar ithal edilecek 50 bin baş etçi ırk boş düveler, TİGEM çiftliklerinde tohumlanacak. 4,5 yıllık proje kapsamında elde edilecek buzağıların yarısının erkek olacağı düşünülürse TİGEM bu süre içinde iki defa erkek sığırları ESK’ya kesim yaptırabilecek. Doğacak buzağıların yarısı erkek olacağı hesabı ile 50 bin başlık düvenin bedelini de mahsuplaşmış olacak.

ESK’nın ithal edeceği damızlık düvelerden en erken buzağının 9 ay sonra alınması ve erkek buzağıların da ortalama 16-18 ay sonra kesime geleceği düşünülürse ve 50 bin damızlık düveden hiç buzağı kaybı olmadan tamamından buzağı alınırsa, bunun da yarısının erkek olacağı hesap edilirse, 24-25 ay sonra yani en erken 2 yıl sonra 25 bin erkek sığır kesime gelecek. 25 bin erkek sığırdan ise ortalama karkas ağırlığına göre 7-8 bin ton karkas et elde edilecek.

Görüleceği üzere ESK, en erken 24 ay sonra elde edeceği 7-8 bin ton etle, sadece İstanbul’un günlük et ihtiyacını bile karşılamayan bir et üretimi ile et piyasasını regüle etmeyi amaçlarken, TİGEM de 50 bin baş etçi düve ile ülke hayvancılığını kalkındırmayı hedefliyor!

Güler misiniz ağlar mısınız? ESK ve TİGEM’i yöneten yöneticilerin ufuk ve kabiliyetlerini görebiliyor musunuz?

Onun dışında protokolün neresinden tutarsanız elinizde kalıyor!

Protokolde hayvancılıkta verimi artırmaya yönelik hiçbir hüküm bulunmazken, tamamen günü kurtarmaya yönelik et üzerinden yapılan bir çalışmayla devletin milyarlarca kaynağı buraya gömülecek!

Ülke hayvancılığına hiçbir katkısı olmayacak bu protokolle aracılar ve komisyoncular resmen köşeyi dönecek!

50 bin başlık ithal düve projesi, ikinci bir Genç Çiftçi Vakası olarak tarihe geçecektir. 2020 yılında Karacabey işletmesinde çıkan brucella vakasını bile 2 senede söndüremeyen TİGEM, nasıl olacak da mevcut kapasitesini 1 senede 2,5 kat artırarak, 50 bin başa bakabilecek? Yöneticilerden birisinin çıkıp bunu kamuoyuna açıklaması gerekiyor. 

İşin en acı tarafı, çiftçinin/üreticinin olmadığı bir üretim sürecinde ithal edilecek 50 bin damızlık düve ile ülke hayvancılığı nasıl gelişecek?

Protokol incelendiğinde, mevcut uygulamalar ve yönetmelikler dahi hiç dikkate alınmadan ‘ben yaptım oldu’ mantığı ile hazırlandığı o kadar belli ki, ‘sanki ithalatın biran önce başlatılması için’ alelacele hazırlandığını gösteriyor.

Düşünün Tarım Bakanlığı, 2010 yılından bu yana taşra teşkilatına dişi hayvan kesiminin yasak olduğuna dair talimatlar yağdırırken, ESK ile TİGEM arasında imzalanan protokolde dişi hayvan kesimi olağanlaştırılmış durumda. Yani TİGEM, ESK’ya dişi hayvanı kestirirse karkas et mahsuplaşması erkek sığıra göre daha düşük olacak!

Şunun da altını çizmemiz gerekiyor; ESK’nın ana statüsünde damızlık hayvan tedariki yok. ESK, nasıl olacak da mevzuatta olmamasına rağmen 50 bin damızlık düve ithalatı yapacak?

Ancak arkadaşlar, kendilerinin batırdığı ülke hayvancılığını kalkındırmaya karar vermişler ya, mevzuatı kim dinler!

Hadi bunları geçtik, Bakanlarımız, bürokratlarımız; her seferinde Türkiye coğrafyasının küçükbaş hayvancılığa uygun olduğunu söylerken, TİGEM'in de küçükbaş hayvancılıkta verimli çalışmaları varken, neden büyükbaş ve neden etçi ırk ithalatı biranda akla geldi? 

Neden? İşte asıl burayı sorgulamamız gerekiyor! 

Tam da bu süreçte Bakan Yardımcısı Ahmet Gümen’in eski şirket ortağı Yusuf Burucu’nun TİGEM’e danışman olarak atanmasını kamuoyu yine Tarımdan Haber aracılığıyla öğrenmişti!

İşte bu ithalat sürecinin tamamı Bakan Yardımcısının eski şirket ortağı üzerinden yürütülecek!

Fotoğrafın tamamına bakınca, yöneticilerimizde artık; ‘kamu malı, yanlış anlaşılır mı’ diye çekinme de kalmamış, yapacaklarını çok rahat bir şekilde göstere göstere yapıyorlar!