Nereden başlasam bilemiyorum. Hayvancılıkta öylesine büyük hatalar yapılıyor ki devletin resmen üretim ayağı zayıflatılıyor! Bunun bilinçli bir şekilde yapılmadığını da artık söyleyemiyorum!
Düşünün tarımsal hasılada Avrupa birincisi olduğu iddia edilen Türkiye’de kasaplarda artık kıyma gramla satılır oldu! Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘son 20 yılda tarıma yaklaşık 470 milyar lira destek ödemesi yaptık’ dediği yerde üretimi değil resmen ithalatı patlattık ama ortada hiçbir sorumlu yok!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verilen desteklere rağmen ülkede eti gramla satılır hale getirdikleri için önce kendisini sorgulaması, atadığı bakan ve bürokratlara da bunun hesabını sorması gerekirken, sanki muhalefetteymiş gibi yeni vaatler açıkladı.
Erdoğan; ‘Büyükbaş hayvan varlığı 19 milyona, küçükbaş hayvan varlığı 68 milyon seviyesine yükseltilerek, ekonomik fiyatlarla ete ulaşımın kolaylaştırılacağını’ vaat ediyor!
21 yıldır, ülkeyi sanki başkaları yönetiyormuş gibi sayın Erdoğan’ın, geldiğimiz noktada vatandaşın ESK satış mağazaları önünde 1 kg ucuz et alabilmek için saatlerce hatta günlerce sıra beklediği bir dönemde böyle bir vaatte bulunması ne kadar acı bir durum!
Diyeceksiniz, ‘Atadığı bakan ve bürokratlar görevlerini yapmıyorsa sayın Cumhurbaşkanı ne yapsın’
İşte ben buna kesinlikle katılmıyorum.
Eğer bugün hayvancılıkta ve et fiyatlarında ciddi bir kriz yaşıyorsak, bunda Vahit Kirişçi’nin, Bakan Yardımcılarının ve vekaletle yönetilen ESK müdürünün sorumluluğu olduğu kadar sayın Cumhurbaşkanının da büyük sorumluluğu bulunuyor.
Çünkü bu liyakatsiz yöneticileri bizzat kendisi bu görevlere atadı. Atamakla kalmayıp, ülkenin hayvancılığını batırarak, devleti hayvancılıkta zafiyete uğrattığı için hesap sorulması gereken Tarım Bakanı bir de ödüllendirilerek, milletvekili adayı yapıldı!
Hadi diyelim uygulanan politikalarda hata yapıldı, sonuçların böyle olacağı öngörülemedi. Peki, arkadaş, yapılan hatalardan neden ders çıkarmıyoruz? Hala aynı hataları yapmaya neden devam ediyoruz?
Düşünün… Et ve Süt Kurumu, sözde et fiyatlarını düşürmek ve vatandaşın ucuz et alabilmesi için ithalat atağına geçiyor! Ancak vatandaş için yapıldığı iddia edilen ithalatla birilerine rant aktarılıyor!
20 Mart’taki manşet haberimizi hatırlayacaksınız; ‘Ucuz Et Adresi Şaşırdı’ Evet bu haberimiz Bakanlık ve ESK’da birilerinin hesaplarını, niyetlerini açık ettiği için İstanbul’da 3-5 firmaya yapılan ucuz karkas et satışı hemen sonlandırıldı. Ancak fazla zaman geçmedi şimdi de yeni bir kılıf bularak, ithal edilen kasaplık hayvanlar, ‘sakatat, deri ve yan ürün satış’ görüntü adı altında bu sefer canlı halde özel sektöre satılarak, büyük bir rant aktarılmış olacak.
Dikkat edin 15 Nisan’da, 15 bin ithal kasaplık hayvan gelecek. Bu kasaplık hayvanların tamamı sanayiciye canlı olarak satılacak.
ESK’nın iş bilmez yöneticileri burada şöyle bir savunmada bulunuyor; ‘sanayiciye doğrudan bu hayvanları satarsak, bunlar piyasadan kesecek hayvan almaz ve karkas kesim fiyatları da düşer’
Dikkat buyurun, bu sadece bir tahmin. Bunun tutma olasılığı da çok düşük, zaten 15 Nisan’dan sonra karkas kesim fiyatları düşecek mi yoksa biraz olsun artışı mı duracak hep birlikte göreceğiz. Ancak sanayici buradan öyle bir kaynak aktarılacak ki, resmen devlet eliyle bu firmalara kar transferi yapılmış olacak.
ESK, karkas kesim fiyatları piyasada 220-230 lira iken, sanayiciye bunun karkas kesim maliyeti en yüksek 180 liraya gelecek şekilde canlı hayvanları satacak. Derisi, sakatatını işin içine katmıyorum, firmalar sadece karkas olarak kiloda 40-50 lira kazanç elde edecekler.
Bir firmaya 240 canlı hayvan verilmesi planlanıyor. Hayvan başı karkas ağırlık 250 kg üzerinden hesap edildiğinde ESK tarafından bir firmaya geçilecek kıyağın parasal boyutunu siz hesap edin. Hayvan başı 12 bin 500 lira, 240 hayvanda tam 3 milyon lira ediyor.
Şimdi size soruyorum, Et ve Süt Kurumu ithalatı neden yapıyor? Vatandaş için mi yoksa birilerine ithalat görüntüsü adı altında kar transferi yapmak için mi?
ESK’nın satış mağazalarına yeterli et gönderilemediği için vatandaşımız 1 kg kıymayı alabilmek için saatlerce kuyrukta beklemek zorunda kalırken, ithal edilen hayvanların piyasa fiyatının altında birilerine satmak peşkeş değil de nedir?
Tarım Bakanlığı ve ESK yöneticileri, ithalat edilen kasaplık hayvanları mevzuata aykırı bir şekilde özel sektöre peşkeş çekerken, sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan da hayvancılık için vaatlerde bulunuyor.