Yaşadığımız her yıl eskisinden daha ağır şartlarla geliyor. Tarımın sorunları normal zamanda bile gelir kaybı yaşayan üreticiyi ve gıda fiyatlarındaki artıştan sebep tüm vatandaşları etkilerken bu yıl hayat çok daha zor olacak.
Kuraklık ve depremin etkileriyle birlikte tarımın sorunları her zamankinden daha ağırlaştı. Türkiye’yi bekleyen ekonomik daralmaların yanında gıda fiyatlarındaki olası dengesizlikleri azaltmak için tarımı gerçekten yönetmek gerekiyor. Öncelikle depremden etkilenen bölgelerdeki tarımsal işleyişi yönetmek, yoksa bölge kaynaklı tarımsal arzdaki her daralma gıda fiyatlarını yükseltecek.
Tarım Takviminde Çok İş Var
Bölgedeki 11 ilin her birinin tarımsal faaliyetlerinin benzer ve farklı yönleri var. Tarım takvimi her il ve ürün için ayrı başlıklar içeriyor. Depremin maddi manevi tahribatı nedeniyle çiftçiler yorgun ve kalpleri kırık. Endişelenmeleri gereken hayvanları, tarlaları var, onlara sadece maddi destek yapmak yetmez. Öncelikle yoğun geçen bahar ayları olan mart, nisan, mayısta yapılacak işlerin planlanmasına ve işçiliğe ihtiyaç var. Yem yardımı, mazot desteği, erken ödeme işin sadece bir bölümü.
Deprem Bölgesine Tarım Danışmanları
Çiftçi yapacağı yüzlerce işle ilgili endişeli, yorgun. Acısı hala çok taze, kırık dökük çiftçiden sağlıklı üretim beklemek acımasızlık olur.
Bazıları hastanede, bazıları kayıplarının yasını tutuyor. Aile büyüklerini kaybeden, tarımsal hafızaya tam olarak vakıf olamayan aile fertleri var. Tüm bunları düşünerek belirli bir süre tamamen orada kalacak bölgeyi, bölgede üretilen ürünleri bilen tarım danışmanları, veteriner hekimler görevlendirilmeli. Şu anda sahada olanlar hasar tespiti yapıp dönüyor. Yapılanlar elbette çok önemli ama bir süre o köyde kalıp köyün genel anlamda tarımsal işleyişini yeniden rayına oturtmak uzun vadede çok daha önemli. Yoksa birçok kişi tarımı bırakmayı düşünüyor.
Hukuk Hizmetleri
Depremde çiftçinin sahip olduğu her şey toprağın altında kaldı. Bu süreçte gerektiğinde çiftçilerin hukuksal süreçlerini takip etmek, ihtiyaçlarını ilgililere bildirmek gibi konularda destekler planlanmalı. Çiftçilerin günlük rutin işleri yanında çeşitli hak mahrumiyetleri yaşanmaması ve yardımlardan alabilmesi için de hukuki danışmanlık çok önemli.
Altyapıya Yönelik İyileştirmeler
Bekleyecek bir dakikaları bile yok. Tüm bu işleri yapabilmek için tarımsal altyapının ivedi iyileştirilmesi gerekiyor. Mersin limanındaki hasar da bölgenin ihracatını bir miktar etkileyecektir. Elektrik şebekeleri, yolların, köprülerin, su kanallarının, seraların, depoların, ahırların, evlerin, yem depolarının onarımı ivedi önemli zira kuraklık raporlarına göre yağacak her damla tarıma can suyu olsa da depolara zarar verebilir. Pek çok depoda yazdan kalan buğday ve hububat ürünleri var, bazılarının sahipleri yok. Toparlanıp aile fertlerinin haklarının korunması gerek.
Tarımsal Girdiler Ne durumda
Depolardaki tarımsal ürünlerin toplanması tasnifi ve eksiklerin çıkarılması, makine teçhizatın elden geçirilip arızalı olanların tamir edilmesi gerekiyor. Gübre, ilaç diğer pestisitlerdeki eksiklerin temin edilmesi. Felaketin başından beri en çok duyduğumuz koordinasyonsuzluktu, toparlanma sürecinde daha özenli ve planlı olmalıyız. Zira kaynaklarımız azdı şimdi tamamen kısıtlı. Bu bakımdan tarımla ilgili yapılan yardımları sağlıklı ve doğru tasnifleyerek ihtiyacı olanla buluşturmalıyız.
Tarlada İşler
Hâlihazırda ağaçta bekleyen limonlar var onların toplanması, doğru fiyattan satılması gerekiyor. Tarlada bekleyen işler; buğday arpada, üst gübreleme, yabancı ot mücadelesi yapılacak. Pamukta toprak işleme zamanı geliyor. Mercimekte yabancı ot mücadelesi, domates, patlıcan biber, karpuz gibi sebzelerde toprak hazırlığı, marulda ekim dikim faaliyetleri, soğan sarımsakta toprak işleme, ekim, dikim, gübreleme gibi işlemler bekliyor. Antep fıstığında toprak işleme ve ekim zamanı.
Bağcılıkta dikim ve budama, hıyar gibi sera ürünleri için fide üretimi gibi sayısız iş bekliyor. Arıcılık için tarım takviminde önemli bir zaman, kovanların yaz temizliği, kovanların yazlık yerlere çıkarılması ve zayi olan kovanların birleştirilmesi gibi çok önemli işler var.
Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığın apayrı işleri var. Gebe sığırlar için rasyon hazırlama, aşılar her biri sadece çiftçi için değil uzun vadede Türk tarımının geleceği kısa vadede yazın gıda fiyatları için çok önemli iş ve işlemler. Bunları yapacak çiftçilerin bazıları maalesef yok, bazıları hastanede yardımları planlarken bu bilinçle hareket etmeliyiz.
İhracat Azalabilir
Dünyanın en büyük 100 limanı arasında gösterilen Mersin Limanındaki hasar ve tarımsal arzdaki azalış nedeniyle tarımsal ihracatta düşüş bekleniyor. Türkiye’nin büyüme hedefinin 2 puan daha düşük olacağı öngörülüyor. Türkiye genelinde yüzde 10 ekonomik kayıp bekleniyor.
Toplam ihracatın yüzde 8,5’i bölgeden yapılıyordu. Hatay ihracatın yüzde 1,6’sını yapıyordu önemli bölümü tarımsal ürünlerdi. 2,95 milyar dolar olan yaş sebze meyve ihracatının yüzde 30’a yakını Mersin limanından yapılıyor. Limanın hinterlandındaki Adıyaman, Maraş, Hatay, Kilis, Malatya, Osmaniye gibi illerdeki üretim azalmaları ve fabrikalardaki kapasite sorunlarının da ihracatı önemli ölçüde etkileyeceği öngörülüyor.
Mevsimlik Tarım İşçisi Sorunu Doğabilir
Türkiye’deki mevsimlik tarım işçilerinin önemli bölümü hem bu bölgede çalışıyor hem de burada yaşıyordu, artık bazıları yok bazıları öksüz. Sadece çiftçiler değil tarım işçileri de deprem felaketini yaşıyor. Önümüzdeki dönemde gerek burada çalışacak tarım işçisi gerekse buradan tüm Türkiye’ye gidecek olan tarım işçilerindeki azalmanın da tarıma bir takım olumsuz etkileri olacak. Mevsimlik işçi konusunun gündeme alınıp, envanter çalışılarak çözümleri bir an önce planlamak gerekiyor.
Depremden Etkilenen Çiftçilere ve Ürünlerine Pozitif Ayrımcılık Yapmak
Depremin etkileri giderilene kadar bölgede üretilen ürünlere ve çiftçilerin kazanacağı gelire bu yıllara mahsus pozitif ayrımcılık yapılıp farklı uygulamalar yapılabilir. Satın aldığımız her üründen depremden etkilenen bölgelerdeki çiftçilere gidecek bir katkı payı planlanabilir.
Gıda ve Yem Bulunurluğu Riski
Türkiye yem üretiminde önemli ölçüde yurt dışına bağımlı. Deprem nedeniyle eldeki stokların bir bölümü bölgeye aktarıldı. Kuraklık ve Rusya başta olmak üzere ülkelerin tarımsal ürünlere koyduğu kotalar yem fiyatlarını artıracak. Yurt dışındaki gelişmeleri de dikkate alarak yeni bir üretim planı hazırlanmalı. Ekilmedik tek karış toprak kalmasın konusunu ciddiye alıp çiftçiyi motive edecek desteklemelerle üretim mutlaka artırılmalı. Yoksa gıda ve yem kaynaklı ithalat nedeniyle gıda fiyatlarında dalgalanmalar olabilir.
Depremin Sarstığı Toprakları Kuraklık Yıkabilir
Ocak ayı kuraklık raporu yayınlandı. Kuzey ege ve Akdeniz’in bir bölümü hariç tehlike çanları çalıyor. Depremin yaşandığı bölgelerdeki kuraklık da ciddi bir felaketin habercisi. Rize başta olmak üzere Karadeniz’in bazı bölümleri 100 yılın en kurak zamanlarını yaşıyor. Çay üretimi bile kuraklık kaynaklı düşme eğiliminde. Tüm Türkiye’de iklim değişikliği kaynaklı tarımsal sorunları depremle birleştiğinde yıkım çok daha büyük olabilir. Barajların doluluk durumu hala riskli seviyede. Bahar yağmurları gelmezse tarımsal hasılada yüzde 20’ye yakın düşüş öngörülüyor.
Ekonomi Küçülecek
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu tarafından hazırlanan rapora göre depremin maddi hasarı 84,1 milyar dolar. Depreme yönelik kamu harcamalarının GSYH’nın yüzde 5,5’ine tekabül edebileceği tahmin ediliyor. Bütçe açığı 1 trilyonun üzerine çıkabilir. TÜİK’e göre 10 ilin GSYH içindeki payı yüzde 9,3 düzeyinde. Tarımın yüzde 14,3’u, sanayinin yüzde 11,2’si bu bölgeden sağlanıyor.
Deprem 15 gün öncesine kadar zorlu ekonomik koşullarla mücadele den çiftçinin durumunu çok daha zorlaştırdı. Deprem öncesi girdi maliyetleri, çeşitli iklim felaketleriyle mücadele edip yeni döneme uyum sağlamaya çalışırken şimdi bir de maddi ve manevi zararlarla mücadele etmek hiçbir üreticinin tek başına yürütebileceği bir süreç değil.
Bu güne kadar edindiği tüm kazanımları yerine koymak yıllar sürecek. Bazıları aynı ekonomik düzeye bir daha asla ulaşamayacak. Hatıralarını kaybedenler, sadece umuda tutunabilirler. Şimdi onların yanında, yakınında olma zamanı.