Dünyadaki 1,195 bin ton fındığın yüzde 65’ini Türkiye üretiyor. Her yıl bu vakitlerde fındık fiyatıyla ilgili “hakkımızı alamıyoruz” diye “dış mihraklara/hükümete/bilimum STK’lara” kızıyor, asıl sorunlara odaklanacağımıza popüler mevzularla zaman kaybediyor.
Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça’nın ısrarla dile getirdiği “kahverengi kokarca” sorunuyla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı pek çok önlem alıp eğitim yapsa da hala çözülemedi. Akça, geçtiğimiz yıl tüm yurtta “tarımsal olağanüstü hal” ilan edilmesi gerektiğini ısrarla dile getirmişti.
Türkiye’nin Yetiştirdiği Tarım Danışmanları İle Türk Fındığında Haksız Rekabet
Fındığın uzun vadede daha büyük dertleri var. Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça’ya göre; “tekelci firma Ferrero’nun, Türkiye’deki fındık üretimine vuracağı en büyük ve öldürücü darbe, ”DEĞERLİ TARIM” adı altında yaptıkları uygulama.
Değerli tarım uygulamaları Tarım ve Orman Bakanlığının teşvikleri ile Ziraat Odalarında çalışan yetişmiş, fındık üretim alanlarını ve verimli toprakları bilen tarım danışmanlarını bünyesine katarak başladı. Yani Ferrero “derenin taşı ile derenin kuşunu vurmakta” vergilerimizle, memleketin maddi manevi imkânlarıyla yetiştirdiğimiz deneyimli personelle fındık sektörünü içten yıkacak çalışma yapıyor.”
Akça’ya göre; “Türkiye ‘de 750 bin dönüm arazide, 450 bin çiftçi ile fındık üretimi yapılmakta, senelik ortalama 600-700 bin ton fındık üretilmekte. Türkiye’deki fındık üretiminin yaklaşık %80’ni ihraç edilmekte. İhracatın %50’si tekelci firma Ferrero tarafından gerçekleştirilmekte. Ferrero, Türkiye’den her yıl yaklaşık 300-350 bin ton kendi ihtiyacı olan fındığı almakta.
Değerli Tarım İle Türk Fındığı Değer Kaybediyor
Ferrero “değerli tarım” adı altında yaptığı uygulama ile Türkiye’nin fındık üretimindeki verimli arazilerini tespit ederek bu arazilerde dönüm başına 350-400 kg fındık üretimi gerçekleştirmekte.
Kendi ihtiyacı olan 350 bin ton fındığı 100 bin dönüm araziye denk bir üretim alanında ortalama 50 bin çiftçiye yaptırmakta. Bu alanlar hali hazırda zaten verimli olup deneyimli tarım danışmanları tarafından bilinmekte. En verimli arazideki en kaliteli fındıklar haksız rekabetle Ferrero’ya giderken geriye kalanlar görece daha az kalitede ve düşük verimle üretilmekte.
Ferrero Genel Müdürü, Bamsı Akın’da konuyu yaptığı basın açıklamasında dile getirmiş, Türkiye’de 50 bin çiftçi ile 100 bin dönüm arazide değerli tarım uygulamaları yaptıklarını beyan etmişti.
Ferrero’dan Fındığa Haksız Rekabet
Bu şu demektir Ferrero, kendi ihtiyacı olan senelik 350-400 bin ton fındığı “değerli tarım uygulaması” projesi ile 50 bin çiftçiyle 100 bin dönüm arazide ürettirirken, geride kalan 550 bin dönüm arazide 400 bin çiftçinin ürettiği fındığın “tabiri caizse yok fiyatına satılmasına neden olmakta. Fındıktan para kazanamayan yaklaşık 400 bin çiftçinin üretimden çekilerek yaklaşık 550 bin dönüm fındık üretim arazisinin atıl duruma düşmesine neden olmakta.
Ferrero Verimli Fındık Arazilerini Satın Alabilir
Tekelci firma istediği emele ulaşmak için, uzun vadede değerli tarım uygulama alanlarını ya kiralayacak ya da satın alıp fındıktaki tekelciliğini ve kartelini perçinleyecek.
Ferrero’nun Başka Ülkelerdeki Üretim Hedefleri Başarısız Oldu
İlgili firma geçtiğimiz yıllarda Avustralya gibi ülkelerde endüstriyel fındık plantasyonları kurmaya çalışsa da başarılı olamadı. Türkiye bu başarısızlığı, Türk fındığı lehine kullanabilecekken, elinin güçlendiğini görüp fiyat kozunu oynayabilecekken sesi dahi çıkmadı.
Ferrero’nun yaptığı değerli tarım uygulamaları Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından derhal sona erdirilmeli ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın İl ve İlçe müdürlükleri tarafından uygulanan fındıkta verimin ve kalitenin artırılması için uygulanan “İYİ TARIM” projeleri artırılarak çiftçinin hizmetine sunulmalıdır.
Fındığa Sahip Çıkılmalı
Ülkemizin tarımsal ihracatının %6’sını gerçekleştirip, girdi maliyeti olmaksızın yaklaşık 2-2,5 milyar dolar gelir getiren bu tarımsal sanayi ürününe sahip çıkmak mecburiyetindeyiz. Tarım geleceğimiz, fındık vazgeçilmezimizdir,” diyen Akça orta ve uzun vadede Türk fındığına yönelik tehdidi dile getiriyor.
Fındık sadece fiyat açıklanma zamanlarında akla geliyor. Uzun vadeli sorunlar yok sayılıyor. “Bahçelerin yaşlanması, iklim kaynaklı kuraklığın fındık ağaçlarında yarattığı stres, tekelci firmaların lobi faaliyetleri, sahada yapılan rekabet kırıcı çalışmalar” gibi sorunlar hiç tartışılamıyor.
Son günlerin popüler konusu TMO’nun 2023 yılında 85 lira 50 kuruştan aldığı Levant kalie fındığı 124 liradan satışa çıkarması.
Tartışmalar dört bir koldan 124 TL 2024 yılın fındık fiyatları için bir referans olabilir mi? Fındık fiyatı, 2000’li yıllarda 1,7 dolar iken 2014 yılında 6 doların üzerini gördü son yıllarda fiyatlar 3 ile 4 dolar arasında açıklanıyor.
124 TL’den satışa sunulması da muhtemel bir fındık fiyatı mesajı olsa gerek. Dünya fındık verim ortalaması 104 kilo civarında. ABD 285 kilo ile en verimli ülke iken onu 248 kilogram verim ile Yunanistan takip ediyor.
İklim değişikliği kaynaklı giderek küresel bir verim kaybı yaşanıyor. 2021 yılında en yüksek fındık üretici fiyatı 29 bin dolar ile İran ve 4 bin dolar ile İtalya’da açıklandı. Aynı yıl Türkiye’nin fındık fiyatı 2,499 dolar/ton ile dünyada yedinci sırada yer aldı.
İklim tüm dünyada tarımsal ürünlerin verim ve miktarını olumsuz etkiliyor. Kakao’da bu yıl yüzde 30’a varan bir üretim kaybı öngörülüyor. Çin ve Hindistan pazarlarındaki çikolata talebinin artışı gözleri fındığa çeviriyor. Fındık ve kakao çikolata pazarının temel hammaddeleri, tüm dünyada fındık kreması satışı en hızlı artan ürünlerden.
Türkiye hedef koyarsa Türk arabası gibi Türk fındığından en az araba kadar değerli bir marka yaratamaz mı?
Fındık fiyatları serbest piyasada 500 ile 700 TL arasında değişiyor. Kişi başı tüketim 3 kilolardan 1 kilolara kadar düşmüş durumda.
Geçtiğimiz haftalarda açıklanan Türkiye kuruyemiş haritasına göre yıllık 3,3 milyar dolarlık kuruyemiş pazarında kişi başı 6,5 kilo kuruyemiş tüketiyoruz. Her bölgenin farklı alışkanlıkları var. Türkiye’nin ortak tercihi çekirdek, ikinci sırada yer fıstığı var.
İhracatın lideri fındık giderek kan kaybediyor, yıllık iç pazar tüketimi 70 bin ton düzeyinde. Fiyatı yüzünden mi sorusu tartışmaya açık. Zira Uzakdoğu’dan gelen pahalı kaju son yılların yükselen yıldızı. Bu bakımdan fındıktaki düşüş fiyattan çok imaj kaynaklı olabilir. Zamanında her türden aşk meşk işleriyle bağdaştırıp satış artırmak istense de belli ki etkili olamıyoruz. Bizim yemekten vazgeçtiğimiz fındık lüks çikolata sektörünün gözdesi.
-Verim düşük, fiyat düşük, kokarca çoğalıyor, dış mihraklar elini kolunu sallayıp tarlalarda iş bitiriyor.
-9 milyar dolarlık savunma sanayii memleketin methiyelere muhatapken, onun yüzde 20’sini yapan fındık ilgiye hasret.
Ar-Ge destekleri, hibeler, methiyeler, gözlerimizi yaşartan şiirler popüler alanlara giderken ülkenin ihracatını yıllardır sırtında taşıyan, tüm dünyaya Türk tat hafızasını taşıyan, tarım diplomasisinin sürdürülebilir argümanı olabilecek ürünlere yeteri kadar değer vermiyor, dertleriyle ilgilenmiyor, çiftçiye de bütçeye de daha çok para kazandırmasını bekliyoruz.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.